İlk duruşmada Tutukluluğa devam kararı veren mahkeme bir sonraki duruşmayı bugüne ertelemişti.
Esas hakkındaki mütalaanın ve buna ilişkin savunmanın tamamlanmasının ardından mahkemenin kararını açıklaması bekleniyor. Silivri Açık Ceza Yerleşkesinde yapılacak duruşmada karar çıkabileceği belirtiliyor.
Fatih Altaylı hakkında "Cumhurbaşkanını tehdit" suçundan en az beş yıl hapis cezası isteniyor.
Altaylı ilk duruşmadaki ifadesinde tehdit suçlamasını reddetmiş ve "Tam aksine ben hep tehdit edilen oldum. Bu yüzden devletimiz 30 yıl boyunca beni korudu" savunmasını yapmıştı.
Altaylı, 20 Haziran'da YouTube kanalındaki Fatih Altaylı Yorumluyor isimli programda yaptığı değerlendirmeler sonrasında aynı gün gözaltına alınmıştı.
Altaylı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tehdit ve hakaret suçlamalarını reddediyor.
Altaylı ilk duruşmada neler söyledi?
63 yaşındaki gazeteci mahkemedeki savunmasında, "2.5 - 3 dakikalık son derece iyi niyetli bir konuşmanın içinden 15 - 20 saniyelik bir bölümün kesilmesi" nedeniyle cezaevine girdiğini söylemişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı tehdit etmediğini tekrarlamış ve gazetecilik geçmişinde yazdıklarını hatırlatmıştı.
"Muhtar Bile Olamaz" manşetinin atıldığı gün kendi köşesinde "5 yıl içinde başbakan olacak adamı bugün hapse attılar" başlığının olduğunu söylemişti.
Altaylı sözlerini şöyle bitirmişti:
"Bir haksızlık yaptıysam muhtemelen kızıma ve eşime karşı yaptım. Başkalarının çocuklarını ve geleceklerini belki de onlarınkinden fazla düşündüm. Herkesin hayal kurma özgürlüğünü korumak istedim. Bu yüzden belki de kızımdan özür dilemeliyim ona yasattıklarım için.
"Ama ben böyleyim. Haksızlığa arkamı dönemiyorum. Ailemden, okullarımdan aldığım eğitim bu.
"Ama emin olun kimseyi ne tehdit ettim, ne ediyorum ne de ederim. Ne de tehdit olurum."
İddianamede neler var?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "müşteki" olarak yer alıyor.
Erdoğan'ın avukatının eylemden haberdar olmasının ardından 23 Haziran'da şikayetçi olduğu belirtiliyor.
Altaylı'nın ifadelerin yer aldığı video çözümleme tutanağına göre, eyleminin Cumhurbaşkanı'na yönelik tehdit suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor.
İddianamede, söz konusu olayda video paylaşımının basın ve yayın yoluyla herkese açık şekilde yayınlandığına, içeriğin paylaşılmasının ardından geniş kitlelere ulaştığına dikkat çekiliyor.
Soruşturma konusu eylemin "iletme kastı"yla gerçekleştirildiği savunuluyor.
İletme kastı, tehdit veya hakaret içerikli sözlerin, mağdurun duyması veya öğrenmesi amacıyla, başka bir kişi üzerinden dolaylı bir şekilde iletilmesi anlamına geliyor.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi 31 Temmuz'da iddianameyi kabul etmişti.
Ne olmuştu?
Gazeteci 20 Haziran'daki yayında Türkiye'de halkın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ömür boyu görevde kalmasına yüzde 70 oranında "Hayır" dediğine işaret eden bir anketi yorumlamıştı.
Altaylı'nın ilgili sözleri, "Türk halkı sandığı sever. Gücün kendisinde olmasını ister. Babasını koysa oraya babasını değiştirme ihtimalini elinde tutmaktan hoşlanır" ifadesiyle başlıyor.
Ardından da Osmanlı tarihi ile ilgili olan bölüme geçiyor:
"Bu oran, çok da beklediğim bir oran. Şu anda AKP seçmeninin önemli bir bölümü ve MHP seçmeninin bir bölümü dışında hiç kimse böyle bir şeye onay vermez.
"Geçmişine bak bu milletin, yakın geçmişinden söz etmiyorum, uzak geçmişine bak. Bu millet padişahını boğmuş bir millettir, hoşuna gitmediği zaman, istemediği zaman. Az uz değildir öldürülen, suikasta giden Osmanlı padişahı veya boğazlanan veya intihar etti süsü verilen."
Altaylı'nın tutuklanmasının ardından kanaldaki yayınlara siyaset, sanat ve medya dünyasının tanınmış isimleri katıldı.
Bu kişiler arasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, gazeteciler Barış Terkoğlu, Şule Aydın ve Deniz Zeyrek ile komedyen Okan Bayülgen vardı.
Kanalın bugünkü takipçi sayısı 1,7 milyona yakın.
Yorumlar
Kalan Karakter: