İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, 24 Temmuz Basın Bayramı’nda konuştu. Gappi, “Her türlü baskı, tahakküm, yönlendirme ve otokontrol uygulamalarına karşıyız” dedi.
LEYLA BİLGİ/ GERÇEK HABERCİ- Demokrasinin devamlılığı için basına yönelik baskıların son bulmasına dikkat çeken İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, “Basın özgürlüğünün önemi öncelikle ifade özgürlüğü onun da anlamı insan olma erdemi ve bağımsızlık mücadelesidir. Yani basının özgür olduğu bir ülkede ancak gerçek özgürlükten söz edilebilir. Türkiye’de aydınlanma ve demokrasi mücadelesinin en ağır bedelini ödeyenler öncelikle gazetecilerdir. Nerede temel insan hakları, özgürlük, hukukun üstünlüğü gibi kavramlar tehlikedeyse orada gazetecilerin hayatları da tehlikededir” İfadelerini kullandı.
Enflasyonun olumsuz etkisi basın sektörüne de yansıdı. Basın mensuplarının verdiği mücadelede ekonominin rolüne değinen Dilek Gappi, “Gazetecilerin yaşadığı zorluklara gelince tabi ki bağımsız habercilik mücadelesinden başlar. Bu ülkede ekonomik koşullarda çok zor olanaklar altında yaşamaya kadar uzanır. Gazeteciler bugün maddi manevi sıkıntı içindedir. Özellikle basın kuruluşlarının zayıflaması sektörün gittikçe daralması gibi nedenlerle ekonomik kaygılar her geçen gün artmaktadır” dedi.
“ASIL AMAÇ TOPLUMU SUSTURMAK”
Basın özgürlüğünün kısıtlanması aslında bir nevi kamuoyunun bilgiye, gerçeğe ulaşmasını engellemek olduğunu belirten Gappi, “Basın üzerinden, medya üzerinden toplumu şekillendirmeye çalışan, erkler yani güçler var. Basını ele aldıkça aslında asıl amaç tolumu susturmak, toplumu dizayn etmek. Bu nedenle basın özgürlüğünün önemi çok büyüktür. Ve basın özgürlüğü her şeyden önce fikir ve insan olma erdemini yansıtır” İfadelerini kullandı.
“GAZETECİ TOPLUM ADINA FİKİR BEYAN EDER”
Kamuoyu adına konuşmanın gazetecilerin görevi arasında yer aldığını belirten İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Her türlü baskı, tahakküm, yönlendirme ve otokontrol uygulamalarına karşıyız. Bir kere bir Gazeteci toplum adına yargıda bulunabilir ve fikir beyan edebilir. Hiçbir fikir özürlüğü, hiçbir ifade özgürlüğü cezalandırılmamalıdır. Özellikle gazetecilerin görevi zaten budur. Toplumun söyleyemediklerini, topluma sıkıntı yaratabilecek konuları gazeteciler ifade ederler. Gazetecilerin bu anlamda yaşadığı baskılar aslında tolumun zayıflatılması için yapılan uygulamalardır. Direneceğiz bunlara ve hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz. Bizim işimiz de mücadele etmek.”
24 TEMMUZ BAYRAM DEĞİL ‘DEĞERLENDİRME’
Dilek Gappi, son olarak Basın Bayramı olarak nitelendirilen bugünü aslında bir değerlendirme olarak gördüklerinin altını çizdi. Gappi: “Biz 24 Temmuz’ları bir değerlendirme günü olarak görüyoruz. Çünkü kutlama yapmaktan çoktan çıktı Türk basınının durumu. O yüzden geldiğimiz noktadan çıkış önerilerini, çözümlerini, bunları değerlendirmek için bugünü bir fırsat olarak görüyoruz. Birinci koşulumuz ise donanımı yüksek, mesleğini büyük bir motivasyon ile yapan meslektaşlarımızdır. Dayanışmayla birçok sorunumuzun üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: