Gazeteci Öner: Tarih şöyle yazsın

9 Eylül Gazetesi köşe yazarı Seçkin Öner, yerel seçimlerde CHP İzmir sürecini kaleme aldı. 'Tarih şöyle yazsın' başlığıyla yayımladığı köşe yazısında, "Tarih şöyle yazsın... CHP’nin çatı yönetimi, 31 Mart 2019’da yapılacak seçim için en güçlü olduğu kentte, aylardır, basiretini toplayıp adaylarını açıklayamadı" dedi.

Işte o köşe yazısı:

Yüzlerce seçmen sahte hesaplarla mahallelere yerleştiriliyordu…

O sıra CHP kendi derdiyle meşguldü…

Kente iyisiyle kötüsüyle, 15 yılını veren Belediye Başkanı, bir kesimde “Hırslarına teslim olmuş, antipatik adam” ilan ediliyordu…

*

Tarih şöyle yazsın…

İktidar o yıl en umutsuz adayını sürmüştü İzmir’e…

Kapı kapı dolaşıyor, iktidarın nimetlerini anlatıyordu.

Derneklerle, topluluklarla diresek temasına çoktan girmiş,

Boş sahada, boş kaleye her gün bir gol daha atıyordu…

Kentin iktidarı CHP ise tekme tokat birbirine giriyordu.

*

Tarih şöyle yazsın...

CHP’nin çatı yönetimi, 31 Mart 2019’da yapılacak seçim için en güçlü olduğu kentte, aylardır, basiretini toplayıp adaylarını açıklayamadı.

Kentte yaşayanları pas geçip, seçim sonrası kurultaydaki koltuğun hesaplarını yaptığını, korkak, basiretsiz ve şaşkın duruşuyla, artık nefret edildiğini anlayamadı.

*

Tarih şöyle yazsın...

Kendi partisinin adayını, yani halefini beğenmeyen belediye başkanı, bıraktığını açıkladığı görevine tekrar talip oldu…

Ama aynı çatı altında bulunduğu ilçe belediye başkanını,

İstememe nedenini açıklamadı…

“Neden istemiyorsun?” sorusu sorulmadı, sorulamadı…

“Tarihi bir durum var… Siz anlayın” dedi…

Misal “Albayraklı”, “Flamalı” bir ilişki mi ima edildi?

Peki garip ve tarihi bir durum varsa, neden bu güne kadar sabredildi?

Bunu kimse anlamadı… Soramadı…

*

Tarih şöyle yazsın...

Durumun kaosa yol açacağını herkes anlamıştı.

İstisnasız bütün milletvekilleri de biliyordu.

Aralarında kendi ikballerini düşünenler, hatta o koltuğa “Hadi yan cebime koy” diyenler bolca vardı.

Ve ağızlarını açıp şunu diyemediler;

“Ey MYK, ey PM ne yapıyorsunuz? Kaybedeceğiz”

Diyemediler çünkü, bu alkollü sürücünün bir gün kendine çarpmasından korkuyorlardı.

*

Tarih şöyle yazsın...

Yer metro…

Amca kızgın… Yüksek sesle tartışıyordu yaşıtı amcayla…

Hayatı boyunca CHP'ye oy verdiğini not ederek akıtıyordu acısını; “Bırak yav… Kendi donlarını toplayamadılar… Memleketi mi kurtaracaklar?

Bunu kimse duymadı… Duyamadı…

*

Tarih şöyle yazsın;

CHP’nin dokusuna, tarihine, İzmir’e yakışır yapısı, “Ön seçim” yapmak idi.

Oysa bu, birilerinin işine gelmiyordu…

Belli ki yukarıda “Koltuk uğruna teslim oluşlar” oyunu tamamlanmıştı…

Ön seçimsiz atama yapmaya kalkarak, tıpkı “Diktatör “ diye eleştirdiklerine özendiler…

Milletvekili seçimlerini böyle atlattılar…

“O adam” gibi davranmayı yöneticilik sandılar…

Adayların da gururuyla oynadıklarının farkına varmadılar.

Onlar da, gördükleri muameleyi anlamadılar, anlamamazlıktan geldiler.

Ve bugün İzmir’de ön seçim yapmayarak,

En azından kazanılması muhtemel bir seçime de kara çaldılar…

Ön seçim yapmayarak, bu karaya ortak oldular…

Üstelik kardeş kavgası, kardeş yarası açarak…

Kimi “İzmir Aziz’dir” diyor, kimi “İzmir CHP’dir”

Tıpkı o kavgalı kinli İzmir il kongresindeki sloganlar gibi…

*

Tarih şöyle yazsın… Tarihinin en basiretsiz, en korkak, en başarısız CHP yönetimi,

Şu anda ne yapacağını hala bilmiyor…

Daha ilçe adaylarına gelemedim…

Tarih şöyle yazsın;

Kurbanlık kuzu gibi, kınaları yaktılar,

Melek sorgusundalar sanki…

Sırat köprüsünde korkuyla bekleyenler arasındaydılar…