Gençkan, CHP İzmir Kadın Kolları Başkanlığı’na talip

“Birlikte üreten, karar veren ve
uygulayan CHP İzmir İl Kadın Kolları” hedefiyle yola çıktığını
belirten Gençkan, milli iradeye ipotek koyan, yasama-yürütme-yargı
arasındaki dengeyi bozan AKP iktidarının sezaryen ve kürtaj
tartışmalarıyla ipotek koyma tavrını “kadın bedeni”
üzerinde sürdürdüğünü savunarak, “Kadın bedenine ipotek
koymak isteyenlere karşı, halkın iktidarında eşitlikçi ve
demokratik bir geleceği birlikte kurmak için el ele omuz omuza
çalışacağız” dedi.



Dayatmaya karşıyız
Kanun hükmünde kararnameler ve halkı
görmezden gelen yasalarla ülkenin dokusunun bozulduğunu öne süren
Gençkan, eğitim konusunda atılan adımların özünde kadının
geleceğini hedef aldığına dikkat çekti. Gençkan, “(4+4+4 bir
de üstüne ört) anlayışıyla, kadını hayatın etkisiz unsuru
haline getiren iktidar bakışına karşı; çocuk gelin sayısının
artıracak, kadını eğitimin yanı sıra iş yaşamından
soyutlayacak, yine kadını ikinci sınıf yurttaş olmanın ötesinde
malı gibi gören çağdışı anlayışa karşı mücadelemizi,
toplumun tüm kesimleriyle bir araya gelerek yükselteceğiz.
Çocuklarımızın siyaset malzemesi yapılarak, onların hayatını
etkileyecek kararların hiçbir bilimsel temeli olmayan anlayışla
çocuklarımıza dayatılmasına karşıyız. 4+4+4’ün hayatı
tanımadan meslek seçmeye zorlanan çocuklarımızın geleceğini
çalmasına razı değiliz” diye konuştu.



Fırsat eşitliği
12 Haziran 2011 Genel Seçimleri’nde
TBMM’deki koltuk hakları olan % 50’yi istediklerini, ancak yüzde
14.2’sini alabildiklerine değinen Gençkan, hayatın her alanında
kadın-erkek eşitsizliğinin ortadan kaldırılması için çaba
göstereceklerini şu sözlerle anlattı: “Hükümetteki 26
bakandan 1’i, 81 validen 1’i, 2 bin 924 belediye başkanından
26’sı, 30 bin 450 belediye meclis üyesinden bin 340’ı,3 bin
269 il genel meclisi üyesinden 110’u,34 bin 210 kadın muhtardan
65’i kadın. 26 müsteşar arasında ise hiç kadın yok.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nda, Yargıtay’da,
Sayıştay’da hiç kadın yok. Ama hayatın yarısı kadın, O
yüzden olmamız gereken yere birlikte mücadele ederek varacağız.”



Kadına yönelik şiddetin en büyük
ayıplardan olduğunu anlatan Gençkan, “Türkiye, Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi’nde aile içi şiddetten mahkum edilen ilk ülke.
Türkiye’de her 5 kadından ikisi fiziksel şiddet, her 2 kadından
1’i duygusal şiddet yaşıyor. Şiddet olayları günden güne
artıyor”  dedi. Türkiye’de kadının işgücüne katılım
oranının yüzde 22.3 ile dünyadaki en düşük oranlardan biri
olduğuna vurgu yapan Gençkan, şöyle devam etti: “Bu açıdan
Türkiye Birleşmiş Milletler ülkeleri arasında, en düşük
oranlara sahip 10 ülkeden biri. ortak akla başvurarak üreteceğimiz
politikalarla, halkın iktidarında bu oranı AB ortalaması olan
yüzde 59.1’lere yükseltebilmek için birlikte çalışacağız.
Yerelde ve genelde işgücüne katılımın artmasına yönelik
projeler geliştireceğiz.”



Banu Gençkan kimdir?
Doktor anne-babanın kızı olarak
Balçova’da dünyaya gelen, İzmir Türk Koleji ardından Dokuz
Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye
Bölümü’nden mezun olan Gençkan, 1999 yılından bu yana
kendisine ait müşavirlik ofisinde iş hayatını sürdürüyor. DEÜ
Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Sosyal Güvenlik fonlarının
ekonomik ve sosyal etkilerinin değerlendirilmesi,” konulu tez
çalışmasını yürüterek “yüksek lisans”ını tamamlayan
Gençkan, iş hayatının yanı sıra İzmir Üniversitesi Hukuk
Fakültesi’nde Ekonomi Hukuku bölümünde “ikinci master
programı”na devam ediyor.İki dönem İzmir Mali Müşavirler
Odası Hizmet Eğitim Birimi Yönetim Kurulu üyeliği ve İzmir İş
Kadınları Derneği’nde Yönetim Kurulu üyeliği yapan Gençkan,
iİyi derecede İngilizce biliyor. Gençkan, 2009 yılından bu yana
İzmir İl Genel Meclisi Üyesi.