HDP’nin Tutuklu Vekillerinden Milyonluk Tazminat Davası

Mezopotamya Ajansı’ndan Hayri Demir’in haberine göre eş başkan Selahattin Demirtaş dahil dokuz tutuklu vekil, haksız yakalama, gözaltı, tutuklama ve uzun tutukluluk gerekçesiyle devleti mahkeme verdi.

Tazminat davasının dilekçesinde HDP’lilerin 4 Kasım 2016’da gözaltına alıp tutuklandıkları hatırlatılarak geçen süre bakımında maddi ve manevi tazminat isteme koşulları oluştuğu ifade edildi.

‘Seçmenleri temsil edemediler’

Dilekçede, ‘tutuklu milletvekillerinin özgürlüklerinden mahrum olduğu gibi cezaevinde olduğu süre boyunca temsil etmekle yükümlü olduğu seçmenlerini Meclis’te temsil edemediği, Meclis’teki yasama faaliyetlerine katılamadığı, milletvekili olarak yürütmekle yükümlü olduğu iş ve işlemlerin hiçbirini yapamadığı’ anlatıldı.

‘Prestij kaybı, manevi yıkım…’

Vekillerin yasama dokunulmazlığından faydalanabilmesinin engellendiğininin belirtildiği dilekçede şunlar kaydedildi: “Müvekkilin haksız bir şekilde 13 ayı aşkın bir süredir tutuklu yargılanıyor olması, müvekkilin anayasal ve uluslararası hukuktan kaynaklı temel hak ve özgürlüklerine ağır bir müdahale niteliğindedir. Milletvekili olan müvekkil, bu dava ve sonuçları ve kişisel ve profesyonel hayatı üzerindeki ağır etkisi ve özellikle milletvekili faaliyetlerinden mahrum bırakılmış olması nedeni ile manevi olarak ciddi zararlar görmüştür. Ülkenin siyasi yapısını ve rejimini değiştiren kanun ve düzenlemelerin Meclis’te görüşüldüğü bir dönemde seçmenlerinin görüşlerinin Meclis’te ifade edilmesinden mahrum bırakılan müvekkilin manevi olarak yaşadığı yıkımın tarifi zordur. Müvekkilin tutuklandıktan sonra basında çıkan haberlerde ‘terör örgütü üyeliği’ gerekçesi ile tutuklandığının haberleştirilmesi sonucunda oluşan prestij kaybının ortaya çıkardığı manevi ve maddi zararın boyutları ile milletvekili sıfatının hiçe sayılmış olmasının hayatında yarattığı etkilerin uzun süre daha devam edeceği kesindir.”

Yasal dayanağı ne?

Dilekçeler, CMK’nın 141’inci maddesine dayandırıldı.

Madde şöyle: “Suç soruşturması veya kovuşturması sırasında kanunlarda belirtilen koşullar dışında yakalanan, tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilen kişiler maddi ve manevi her türlü zararlarını, devletten isteyebilmektedir.”