Hükümetten sahtecilik yanıtı
Cezaevinde işkence gördüğü iddiasıyla AİHM’ye başvuran hükümlünün suçladığı doktoru savunan hükümet, “doktorun bir kez sahte rapor vermesinin sürekli sahte rapor vereceği anlamına gelmediğini” öne sürdü.
Yayınlanma :
24.06.2018 09:51


Doktor görmedi
Nusret Tebiş, Güngören’deki patlamayla ilgisi olduğu gerekçesiyle, 2 Ağustos 2008’de, 4 kişiyle birlikte tutuklanarak Metris Cezaevi’ne konuldu. İçerdeki ilk dakikalarından itibaren işkence gördü. Dosyadaki ifadesine göre, kendisine cezaevine götüren polisler, asker ve infaz koruma memurlarına, ‘bunlara iyi bakın’ diyerek teslim etti. Önce yaklaşık 8-10 asker tarafından bir odaya alınarak, zorla çırılçıplak soyulup, tekme, tokat, yumruk ve coplarla dövüldü. Ardından nizamiye bölümüne alındı ve giyinmesine izin verilmedi. Yaklaşık bir buçuk saat sonra da gardiyanlar tarafından bayılana kadar dövüldü. Metris’e girişte ve çıkışta hiçbir doktor kontrolünden geçirilmeyen Tebiş hakkında, sonradan, cezaevi doktoru Yemliha Söylemez tarafından, 4 Ağustos’ta, ‘darp cebir izine rastlanmamıştır’ yazılı rapor düzenlendi. İşkenceler sonucu kafasındaki değişik bölgelerde kırıklar oluşan, boynunda, kolunda, sırtında, kolunda yara izi olan, kan işeyen Tebiş’e hiçbir tıbbi yardımda bulunulamadı. Avukatları işkence izlerini gördükten sonra tutanak tutup, Tebiş’in Adli Tıp’a sevkini istedikleri halde, bu talep de kabul edilmedi. 4 gün sonra Silivri Cezaevi’ne götürülen Tebiş, burada da gardiyanlar tarafından dövüldü, hakaret ve tehditlere maruz kaldı. Tebiş’in suç duyurusuna Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2012 yılında takipsizlik kararı verildi. Kararda, müştekilere ait doktor raporlarının hiçbirinde yeni oluşmuş darp ve cebir izinin olmadığının görüldüğü belirtildi.
Sevk sırasında işkence
Tebiş, 4 Mayıs 2012’de, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nden 2 No’luya sevk edilirken de işkence gördüğünü belirtti. Giriş işlemleri sırasında hakarete uğradığını, gardiyanlarca zorla çırıl çıplak soyularak dövüldüğünü, gardiyanların kahkahalar atarak çıplak vücuduyla dalga geçtiğini, yiyeceklerininin ve eşyalarının çöpe atıldığını söyledi. Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı, Tebiş hakkında 13 gün sonra verilen sağlık raporuna dayanarak takipsizlik kararı verdi. Avukatı tarafından yapılan itiraz, Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce reddedildi. Mahkeme, Tebiş’in avukatının dosyada vekaleti olmadığı gerekçesiyle, sıfat yokluğu nedeniyle ret kararı verdi. Oysaki, takipsizlik kararında, Tebiş’in avukatının adı, adresi bulunuyordu. Buna karşın savcılık kararı avukata tebliğ etmemişti. Örgüt üyesi olduğu iddiasıyla yargılanan Tebiş, 17 Haziran 2014’te tahliye edildi.
AİHM’e başvurdu
Tebiş’in, 2012’de, avukatları aracılığıyla, adil yargılanma hakkının ve işkence yasağının ihlali nedeniyle AİHM’e yaptığı başvuru henüz sonuçlanmadı. Avukatlar, başvuru dilekçesinde, “Müştekiler, Metris’te doktor muayenesinden hiç geçirilmedi. Daha önce sahtecilikten ceza alan doktor, müvekkili hiç görmedi. Silivri’de, komutanın da bulunduğu bir ortamda, sadece görünürdeki izleri yazacağını söyleyen bir doktor tarafından düzenlenen tek sayfalık rapor söz konusudur. 7 Ağustos’ta düzenlenen o raporda, müvekkilin sağ kolunda yaklaşık bir hafta önce olduğu anlaşılan yara izinin olduğu bildirilmiştir. Hastaneye gitmeyi bırakın, revire dahi çıkarılmamıştır. Savcılık, izlerin eski olduğunu belirtiyor. Doğaldır çünkü sonraki günlerde düzenlenen evraklar söz konusudur. Başvurumuzla ilgili öncelikli talebimiz, yıllar geçse de kemik sintigrafisi gibi yöntemlerle işkence izleri tespit edilebileceğinden, hükümete yazı yazılarak, Adli Tıp raporu alınmasıdır” dediler.
Hükümetten skandal yanıt
AİHM’deki dosyaya sunulan hükümet yanıtında ise şu ifadeler yer aldı: “Başvucu 4 Ağustos’ta Metris T Tipi’nde muayene edilmiş. İşkence ve kötü muamele izine rastlanmamıştır. 4 Ağustos tarihli raporu veren doktor, sahte rapor düzenlemekten dolayı mahkum olmuştur. Ama bu demek değildir ki doktorun bütün raporları sahtedir. Doktorun yargılandığı olaylar ile başvurucunun muayenesi farklıdır. Karıştırılmamalıdır. Savcı, takipsizlik kararı verirken sadece Yemliha Söylemez’in raporuna değil, diğer raporlara da bakmıştır. Hükümete göre başvurucunun cezaevine alındığı sırada kendisine darp uygulandığı yönünde şüpheden uzak herhangi bir bulgu yoktur.” Tebiş’in Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’ne girişinde işkence gördüğü iddiasına ise şu yanıt verildi: “Adli Tıp olay iddiasından 13 gün sonra yapılan muayenede, izlerin olayla bağının tespitinin mümkün olmadığını, vücudundaki yumuşak doku zedelenmesinin ise basit tıbbi müdahale ile giderilebileceğini belirtmiştir.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: