

CHP Güzelbahçe İlçe Başkanı Ednan Arslan, Radyo
Egepostası’nda Gündem programına konuk oldu, Genel Yayın Yönetmeni Mithat
Umutoğulları ve gazeteci Adem Nakçı’nın sorularını yanıtladı. Arslan, genel
seçimde neden milletvekilliği yarışına katılmak istediğinden, partiden kopup
DSP’ye geçenlere kadar geniş bir yelpazede çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Arslan, Güzelbahçe’nin CHP’li Belediye Başkanı Mustafa İnce ile sorun yaşadığı
iddialarının ise gerçeği yansıtmadığını vurguladı.
AK Partili meclis üyesi olmayan tek ilçenin Güzelbahçe
olduğunu belirten CHP İlçe Başkanı Ednan Arslan, mecliste CHP’nin dışında
sadece üç DSP’li üye olduğunu belirtti, “Onlar da altı ay öncesine kadar
CHP’deydi. Yaşanan bir takım ayrışmalar sonunda DSP’den aday oldular. AKP
Güzelbahçe’de üçüncü parti oldu” dedi.
CHP’de 2002’den bu yana kesintisiz görev yapan bir partili
olduğunu, 2002’de üniversiteden sonra partiye girdiğinde önce ilçe gençlik
kolları başkanlığı, ardından il gençlik kolları başkanlığı, iki dönem de
Karataş ve Nalbantoğlu başkanlığındaki il yönetim kurullarında üyelik yaptığını
anlatan Arslan, beş yılı aşkın süredir de Güzelbahçe İlçe Başkanlığı görevini
sürdürdüğünü belirtti. Şimdiye kadar CHP adına belediye meclis üyeliğine,
belediye başkanlığına, milletvekilliğine talip olmadığını anlatan Arslan, “Siyaset
nedensiz yapılmaz. Genel siyasetten ziyade yerel siyaseti, ideolojik siyaseti
kendime yakın buluyorum. Yaşım 35 oldu. Biraz daha zorlarsam 40’ı devireceğim.
40’a gelmeden, örgütteki karşılığımı görmek istiyorum. Partime, ülkeme,
kentime, milletvekili olarak hizmet etmek istiyorum. 25 Aralık’ta aday adayı
olmak için istifa etmeyi düşünüyorum” dedi.
Arslan, aldığı oyla birçok milletvekilini bile geride bıraktığı
hatırlatılınca, “Parti meclis üyesine anahtar listeden aday gösterilmeden
girmek oldukça zor. Bizi bilen, tanıyan partililerimizin bize bu konuda destek
olacağını biliyordum. Örgütteki emeğimizin karşılığı buydu. Artık örgütteki
insanlar kendi temsilcilerini, kendilerine yakın, kendilerinden birini görmek
istiyor. Oradaki oyun yansımasını böyle okuyorum. İzmir’deki delegasyon kimi
kendine sıcak görüyorsa ona oy veriyor. Kimse kimseye zorla oy attıramaz. Demek
ki Ednan Aslan iyi şeyler yapmış, örgüt içinde kendini iyi ifade etmiş,
örgütteki arkadaşlar bizi bu anlamda iyi değerlendirmişler. Oradan yüksek oy
aldık. Oy veren, vermeyen herkese teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu. Arslan
konuşmasında şunları söyledi:
“Güzelbahçe’de önce atamayla, iki kez da kongreyle göreve
geldim. Biz belediye başkanımızla, meclisimizle kavga eden örgüt olmadık. Partinin
kurumsal kimliğini güçlendirecek çalışmalar yaptık. Siyasette bugün varsınız,
yarın yoksunuz. Siyaset sadece size endeksliyse, siz varken varsa, bu yanlış.
İyi şeyler yaptık, iyi bir aile kurduk. Partililerimiz bu işi meslek olarak
görmeyen insanlar. Kamu hizmeti olarak gören gönüllü insanlar. Bizim o sistemin
içinde olmamız ya da olmamamız, CHP’nin, örgütün başarısını aşağılara çekmez.
Şunu iddia ediyorum, beş yıldır ilçe başkanıyım. Bizden sonra gelecek arkadaşın
heyecanı daha fazla olur, çıtayı daha yukarılara çıkarır. Güzelbahçe’de hiç
oyumuz azalmıyor, sürekli artıyor. Önümüzdeki süreçte, Bizden sonra gelecek
arkadaşımız, örgütle, belediye başkanıyla, meclisle uyumlu şekilde çalışarak
çıtayı üst noktalara çıkaracaktır.
BAŞKANLA SORUN
YAŞIYOR MU?
Belediye Başkanı ile aramızda sorun olduğuna dair ortaya
atılan iddialar mesnetsiz. İnce ile beş yıldır görev yapıyorum. Karşılıklı
olarak ses tonumuz bile birbirimize karşı yükselmemiştir. Tabii ki grup
toplantılarında oturur, parti meselelerini konuşuruz, paylaşırız. İnsanlar
asılsız söylemlere itibar etmiyor. Güzelbahçe küçük, butik bir yer. Herkes
herkesi tanıyor. Kimin ne yapacağını, ne yapmayacağını çok iyi biliyor. Güneş
balçıkla sıvanmaz. Güzelbahçeliler bizi tanıyor, bize inanıyor, belediye başkanımıza,
örgütümüze inanıyor. Bu da oy olarak bize yansıyor. Siyasette şunu savunuyorum.
Siyasette fikirler, projeler yarışmalı. Tartışmalar olmalı ama seviyeli
tartışmalar olmalı. Siyasette rakibinizi yıpratmak için onun çolugunu,
çocuğunu, ailesini olmayan şeyleri ortaya atarak onu yıpratmaya çalışmanın
karşılığı yok. Halk da bunu görüyor. Bizim Konak, Bayraklı gibi nüfusumuz yok.
Bir ucundan bir ucuna 7
kilometre sahil şeridi var. 12 mahallesi var. Burada
herkes birbirini yakinen tanıyor. Ya ticaret yapıyor, ya aynı kahvede çay
içiyor, aynı restoranda yemek yiyor. Küçük ilçe olduğu için insanlar birbirini
iyi tanıyor. Biz zaten 30 bin kişinin kapısını tek tek çalarak kendimizi
anlattık. Ne yapacağımızı, ne yapamayacağımızı söyledik insanlara. Bununla ilgili
şöyle yapıyoruz. Bizim aleyhimize saçma sapan iddialarda bulunanlara karşı
yargı yolunu seçiyoruz. İddiaları doğruysa, yargı önünde hesaplaşalım. Basın
açıklaması yapmaya gerek yok. En doğru yer yargıdır. Yargı kararını versin. Sen
mi haklısın, ben mi haklıyım. Açtığımız davalara, bir arkadaşımız var, hiç
gelemiyor. 4-5 kişiyi tazminata mahkum ettirdik, söylediklerinizden,
yaptıklarından ötürü. Biz bunu ilan etmiyoruz. Dediğim gibi varsa insanlar
sizinle ilgili iddiada bulunuyorsa, yerel yönetimler hassas yerler. İşe birini
alırsınız, hizmet yapılır, öküzün altında buzağı ararlar. Samimiyiz, şeffafız.
Belediyemiz şeffaf belediye. Başkanımız dürüst, çalışkan, güvenilir bir insan.
Varsa iddiası olanlar, yargıya gitsin.
DSP’YE GİDENLER…
CHP olarak Güzelbahçe’de partimizin içinden çıkmış bir
kişinin DSP’den seçime girmesiyle Nazım’ın dediği gibi ihaneti ve ateşi gördük.
Bu saatten sonra o arkadaşlara siyasi yaşamlarında başarılar diliyoruz. Tekrar
CHP’ye dönmesine ben sıcak bakmıyorum. Bu noktada CHP’yi zorda bırakıp başka
siyasi anlayışla yola devam edenlerin yolu açık olsun. O arkadaşlara CHP’nin
yolu kapalıdır.
DİSİPLİN SÜRECİ
Güzelbahçe’de bizim aleyhimize çalışanlar istifa etti.
Partimizde kalıp DSP’ye çalışma yapan arkadaşlar olmadı. İstifa ettiler. Biz o
açıdan rahatız. Bizim tüzüğümüzde bunlar
açık ve net yazıyor. Beğenmiyorsan CHP’yi, onun içinde kalarak savaşma. Git
sana yakın bir siyasal anlayış var, orada siyasetini yap. Sana kimse bir şey
demez. Bu arkadaşların bu şekilde davranmalarını yadsımıyorum. Olabilir.
Beğenmemiştir, bizi, örgütü, partimizi, genel başkanımızı beğenmiyordur. Gidip
siyaset yapabilir. Ama benim parti üyemse, genel başkanımı eleştiremez,
adayımın aleyhine çalışamaz. Bunlarla ilgili tüzük açıktır, gereğini yaparız,
ondan da çekinmeyiz.
BAŞARININ SIRRI
Kimin ne söylediğine çok bakmadan, biz ne yapabiliriz,
projelerimiz ne. Bizim seçim bildirgemiz var. Belediye başkanımız ve ilgili
arkadaşlarımızla üzerinde çalıştık. Uçuk kaçık Elle tutulur, finansmanı
bulunabilecek projelerdi. Güzelbahçelinin projeleriydi. Sokaktaki adamın
ihtiyacı ne ona baktık. Sosyal ve kültürel yaşama dair sıkıntılar vardı, kültür
merkezi vardı. Ulaşım, altyapı. Yelki’ye minibüs getirdik. Vatandaşın
beklediği, özlediği projelerle yola çıktık. Polemiğe girmeden, geçmişte ne
yaptık, ne yapamadık, bunları da anlattık. Bazı vatandaşların imar kirliliğiyle
ilgili cezalar yazılmıştı, bununla ilgili sıkıntıları vardı. İnsanlarla tek tek
konuştuk, dokunduk. 20 bin seçmen var. Tek tek kapılarını çalarak, birebir dokunarak
kendimizi anlattık.
Belediye başkanına muhalefet yapılmaz mı yapılır, ama ulu
orta, sokak ortasında muhalefet yapılmaz. Kurulları vardır. Ama belediye
başkanının doğru yaptığı şeyleri, belediyenin hizmetlerini anlatmak da örgütün görevidir.Kahvede, durakta, caddede,
yürürken, otururken, hizmetleri anlatmak gerekir. Bizim örgütümüz bunu yapıyor.
Belediye bütçesi fazla olan bir belediye değil ama imkanları ölçüsünde doğru
işler yapıyor. Halka rağmen bir hizmet yok orada. Halkın istemediği hiç bir şey
gerçekleşmez.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE
BAŞKANI…
Aziz başkanı başarılı buluyorum. 2014 seçiminden önce daha
adaylar ortada yokken, aziz başkanın bir dönem daha belediye başkanı olması
gerektiğini, her fırsatta açık gönüllülükle söyledim. Söylerken de gerekçelerim
vardı. Siyasette partimizde olan her belediye başkanıyla yıldızınız
barışmayabilir. Ama Aziz bey düzgün ve doğru işler yaptı. Mesela çevre
yatırımları. Cumartesi açılışlarına, yatırımlarına gitmeye çalıştım. Katı atık,
ileri biyolojik arıtma tesisleri gibi ciddi çevre yatırımları var. Şehrin
dışında yatırımlar bunlar. Bunları kimse görmüyor. Üreticiye verdiği doğrudan
destek var. Yerelden kalkınmayı önemsiyoruz biz. Ülkemizde 12 milyar dolar
çiftçinin üretim hacmi var. 37 milyar dolar ithalat yapıyoruz. Samanı ithal
ediyoruz. Üreticinin desteklenmesi gerekiyor. Aziz Kocaoğlu bu anlamda
Türkiye’ye örnek oldu. Süt projesini mesela hükümet aldı. İyi uygulamalar demek
ki takdir görüyor ki onlar da sahip çıktılar. Toplu taşımanın kullanılması
gerekiyor, hem de kişilerin aracılığıyla bir yerlere rahat ulaşması gerekiyor.
İzmir’de toplu ulaşım çok ucuz.
BAŞKAN KARABAĞ
GEREKENİ YAPMIŞTIR
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, " AKP'nin bu
konuda samimi olmadığını görüyoruz. Hasan Karabağ'da değerli başkanımızda gereğini
yapmıştır. Sosyal demokrat bir belediye başkanı hamleyi yapmıştır. Burada
samimiyetsiz ve sözünü tutmayan AKP'li meclis üyeleridir. Bunları hem İzmir'de
hem de Türkiye'de örneklerini arttırabiliriz.
AKP SAMİMİ DEĞİL
Yeni gelen İl Başkanları ilk geldiklerinde sıcak temaslar
oldu, ve İl Başkanımız bir dosya verdi kendilerine, İzmir büyükşehir
Belediyemizin bakanlıkları ile olan çalışmalarında destek olmalarını rica etti.
Ne oldu varmı bilen bir sonuç yok. En son Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu
" Altı aydır spor bakanlığından randevu alamıyorum" diyerek açıklama
yaptı. Burada bir samimiyetsizlik var, İzmir cezalandırma var, " Bana oy
vermezseniz hizmet etmeyiz" anlayışı var. 35 proje diye yola çıktılar
ortaya her hangi proje yaptılar.
ALİ ENGİN BAŞARILI
OLDU
İl Başkanı Ali Engin istifası sonra yaşanabilecekler ile
ilgili ise, şunları söyledi; " İl Başkanımız Ali Engin'in çıktığı bu yolda
kendisine başarılar dilerim. Engin uzun dönem yapılmayan İlçe Başkanları
toplantısını düzenli yaparak başarılı olmuştur. İl Başkanı kimin olacağı
konusuna ise, İl Başkanının içerden seçer, isterse dışarıdan seçer tüzüğün
ilgili maddesi açık. Burada İl kongrenin iradesi var. Burada 600 kongre
delegesi bu yönetime oy verdi,Tüzüğün ilgili maddesinin uygulanmasından
yanayım.
ÖN SEÇİM YAPILMASINDA
YANAYIM
Ben Genel merkeze giderek elinde CV ile kendisini
anlatmasına karşıyım. Yıllarca bu örgüte emek vermiş insanların artık
küstürülmemesi gerektiğine inanıyorum. Ön seçim yapılaması durumunda seçilmeyen
arkadaşlar "demek ki ben yeterli değilim" diyerek kırgın
olmayacaktır. Ve buradan çıkacak sonuca herkesin razı olmasından yanayım. Bunun
dışında yapılacak bir uygulama sıkıntı yaratacaktır. Bizim örgütümüze güveniyorum,
kendisi ile sokağa çıkmamış, Bayrak asmamış ve emek vermemiş insanları ayır
edecektir. Ben kendimi örgüte emanet ettim. Eğer bizden daha fazla emek veren
birisi varsa bende onu desteklerim"
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: