İmamoğlu: Seçim sürecinde benim için en ağır ifade, 'Çaldılar' denilmesiydi
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Habertürk TV'de Didem Arslan Yılmaz'ın konuğu oldu. Ekrem İmamoğlu, programda gündeme dair soruları yanıtlıyor.
Yayınlanma :
26.06.2019 21:22


İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
- 31 Mart'la kıyaslanacak bir gün değildi. Çünkü bir tarafta kaygılar, tereddütler, insanı ne yazık ki, beklentilerinizi karşılamayan kurumlar, hem de size, millete ait kurumlar. Bu sefer daha tedbirliydik. Kendi bilgi ağımızın yanısıra başka bağımsız ajansların bilgi sunması, kamuoyunu aydınlatma konusunda hazırlıklıydı. Bu sadece İstanbul seçimi olmaktan çıkmıştı, Türkiye'nin demokrasisi için çok önemli adımdı, gündü. Bir nevi o gün yaptıklarımızın, anlattıklarımızın karşılığını alma günüydü. Topluluktan motivasyonu en üst düzeyde görünce, oy kullandığım sandık, karşılaştığım insanların muazzam ilgisi, elbette sandık açılmasıyla beraber vücut bulmaya başladı. Gelen sandık sonuçlarında artışlar. Bizim altın sandık diyeceğimiz sandıklar vardı. O sandıkların ortalaması bir nevi seçim sonuçlarını veriyordu. İstanbul'un 39 ilçesinde vardı bu sandıklar.
'İSTANBUL SEÇİMLERİNİ ÜÇ SİSTEMLE İZLEDİK'
- İlçe başkanlığı döneminden beri gururla kullandığımız sistemimiz, partimizin genel merkezinde kurgulanmış sistem vardı. Tamamıyla sandık ve okullarda gönüllüler üzerinden, partimizin dediğim sisteme gönderildiği bilgilerin kıyaslandığı bir başka sistem. Bunları da eşleştirerek kontrol eden üçüncü bir sistem. Birincisi zaten vardı. Öbürü 31 Mart'ta hazırladığımız sistem. Üçüncüsü iki sistemi kontrol ederek yürüyen bir yazılım. Biz biraz istatistiğe dair göndermeler ve oradan aldığımız veriler, geri dönüşlerle sonucu tahmin edebiliyorduk. Onun için AA'nın 31 Mart gecesi tutumu, keza 23 Haziran'da bile tutarlı değildi, bir türlü sonuçlandıramadı seçimi. 770 küsürlerde uzun süre durdu. Biz sonucu netleştirdiğimizde ki, ANKA ajansta verileri netleştirmişti. Benim güvenimi sarsmıştır. Oradaki yöneticiler orada durduğu sürece güvenmeyeceğim. Bence hükümetin ve devletin yetkilileri de güvenmesin. Bugün bize yarın bu yanlışı bir başkasına yapar.
'ALTIN SANDIKLARDAN YÜZDE 50-51 GİRMİŞTİK AZ ÇOK BELLİ OLDU'
- Bazı sandıklar Türkiye sonuçları veren karakteri de oluşturuyor. Bu işin birçok kahramanı var. Canan Hanım ve diğer kişiler olsun, hep birlikte kafa yorduk. İYİ Parti il Başkanı da var. Yüzde 15 verileri girilmişti. Biz yaklaşık hissetmiştik. Altın sandıklardan yüzde 50-55'i girmiştik. Az çok hissetmiştik sonucu.
'KEŞKE 31 MART GECESİ BU İŞİ BİTİREBİLSEYDİK'
- Birkaç ay içerisinde gelişme. Keşke bugünleri yaşamasaydık. Evet demokrasi adına sınav verildi.İlk seçim kazandığımıza yüzde 100 inanıyoruz. Hiçbir kaygı duymuyorum. İnanın o kadar emin konuşuyorum ki, o sürecin buraya gelmesi elbette ki sonuçları çok sevindirici. Farkı daha büyük istiyorum diyordum. Bunu şahsım adına değil demokrasi adına istiyordum. Toplum siyasetçinin, siyasi iradenin üzerinde olmalı.Millet istediği zaman değiştirebilir, bir siyasinin kararına boyun eğmemelidir. Ama keşke biz 31 Mart gecesi işi bitirseydik,bu kadar iftira, bu kadar seçim kazanmak için her yolun mübah olduğu, gün geldiğinde bütün savunulan işlerin yok sayıldığı, her konunun sürece dahil edildiği. Bütün bunların yaşanmamasını isterdim.
'BENİ ÇOK ÜZEN, AĞRIMA GİDEN 'HIRSIZLIK' SUÇLAMASI OLDU'
- Soyuma, sopuma, dedemin mezarına kadar gitmeye varan işler, diplomam, ama herşeyden önemlisi 'çaldılar' diyorsunuz ve muhatabı yok. Benim en çok canımı yakan ve üzen şey bu. Çaldılar demek birilerinin hırsız olması demektir. Rakibimin yüzüne söyledim ama cevabını alamadım. Seçim sürecinde benim için en ağır ifade, 'Çaldılar' denilmesi oldu. Benim asla kabul edemeyeceğim bir iftiraydı. Milletim adına da kabul edemeyeceğim iftira. Benim en büyük desteğim ailem. Eşim, çocuklarım. Mehmet Selim, Beren, annem,babam, çok yakın çalışma arkadaşlarım.Sevgili Murat'tan Necati Bey'e, Şükrü Bey'e. GÜvenliğimden sağlığımla ilgilenen arkadaşlar. Meydanları hazırlayan arkadaşlarıma, partili yol arkadaşlarıma. Hem CHP'li partidaşlarım hem ittifakımız olan İYİ Partili yol arkadaşlarım. On binlerce gönüllü İstanbullular. Muazzam bir ittifak yaşandı aslındı.
'BEN ZAFER KELİMESİNİ SEVMİYORUM'
- Yazmadım, zihnimdekileri söyledim. Biriktiriyorsunuz, o bir duygu anı. 6 Mayıs YSK'nın aldığı karar gecesi de öyle. Benim hafızamla, bütün günlerle, topladığım duygularla biriktirdiğim kavramın dile geliş anı. Tamamen doğaçlama ama dediğim gibi altyapısı var. Her gün danışmanlarımla sohbet ediyorum, insanlarla diyaloğum var. Sıklıkla bazı mesajları, mailleri okumaya çalışıyorum. Hissettiklerimi topluma geçirme çabası içerisindeyim. Bazen diyorlar ki, 'bu kurduğunuz felsefe, yaptığınız dil yürümez siyasette'. İlla bir karşıtlık oluşması lazım.Bunun benim ruh halimle ilgisi yok. Millet meselesinde karşıtlık niye olsun ki. Mevzu Türkiye, İstanbul, İstanbul'da yaşayan insanlar ise ortak akıl üretemez miyiz? Ben orada kurduğum her kelime toplumda hissettiklerim. Mesela barışmak, uzlaşmak. İnsanlar birbirine selam vermiyor, siyasi hasımlık var. Ben hiçbir seçimi zafer olarak görmüyorum. Zafer iki futbol takımının maçından çıkabilir. Milli maçtan çıkabilir. İstanbul yerel seçiminde zafer kime karşı? Sadece şu denebilir, demokrasiye zarar vermek isteyen bir avuç isteyen kişilere karşı zafer denebilir ama millete asla değil.
'BU BİR KESİNLİKLE ATATÜRK TÜRKİYESİ CUMHURİYET PROJESİDİR'
- Malum medyayı takip etmiyorum. Bazen görüyorum, hemen hemen gün aşırı 'İmamoğlu proje aday' deniyordu. Gizlim saklım yok, her yönüyle ortadayım. Biz mütevazı bir aileyiz ki, bütün yaşamımız gözönünde. Gizli saklı bir anımız yok. Dolayısıyla Okan Bayülgen'in programında bana soruldu. Bu cümleyi orada söyledim. Gerçekten mini minnacık bir köyden bir toplumun sizi buraya taşıması çok rastlanır bir şey değil dünyanın gelişmiş ülkelerinde. Okuma yazmayı ilk öğrenen ailemdeki ilk fert dedem. Böyle bir sistemde büyümüş bir kişi olarak, Türkiye'nin en önemli, dünyanın en önemli şehrine belediye başkanı oldum. Bu kesinlikle Atatürk Cumhuriyeti projesidir.
- Troll belediye çalışanları istemiyoruz.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: