İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore’den Vali Toprak’a Nezaket Ziyareti

 

Makamda Gerçekleşen Ziyarette; İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, Türkiye Konsolosu Timothyfısher, Konsolosluk Bölümü Müdürü Joanne Pir-Etsch Ve İzmir İngiltere Konsolos Vekili Guliz Kiymaz katıldı.

 

İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore; “Sayın Valim, bizi makamınızda kabul ettiğiniz için size öncelikle şükranlarımızı sunmak isterim. İki taraflı siyasi, ticari, kültürel ve turistik ilişkilerin daha da ileri gitmesindeki katkımı koymak istiyorum, arzu ediyorum.

 

Daha önce Tunus’ta İngiliz vatandaşlarının ölümüne neden olan DAEŞ terör örgütünün saldırılarından çıkarılan derslerle bölge ülkelerinde yaşayan İngiliz vatandaşlarının güvenliğiyle ilgili çalışmalar yürütülmüştü.

 

Ziyaret amacımız; Antalya’dan başlayarak Fethiye, Didim, Marmaris ve İzmir gibi şehirlerde ikamet eden İngiliz vatandaşlarının güvenliği ve sorunlarıyla ilgilenmek ayrıca ticari ekonomik ilişkileri sağlamlaştırmak ayrıca İngiltere–Türkiye ilişkilerini güçlendirmek olduğunu ifade etmek istiyorum, ayrıca, Türkiye'ye İngiltere'den yılda yaklaşık 2.5 milyon turist geliyor, dolayısıyla, Türkiye'de ve de burada İzmirde İngiliz vatandaşlarımızın  can ve mal güvenliği noktasında gösterilen dikkat, gayret ve yardımlarınızdan  dolayı teşekkürlerimi ifade etmek isterim.” dedi  

 

Tüm dünyada terörün insan güvenliğini tehdit ettiğini,  bu anlamda güvenliğin önemli olduğunu ve bölgedeki istikrarsız ortamdan beslenen terör sorununun birlikte hareket edilerek çözülebileceğini ve her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü. “Türk hükümetinin mülteci krizini yönetim biçimini takdir ediyorum. Sayın Valim Ankara’da Büyükelçiliğe ziyarete bekliyoruz” diye belirten İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, heyetlerinin programıyla ilgili bilgileri de paylaşarak, Dokuz Eylül Üniversitesi DEPARK Teknoloji Geliştirme Bölgesi'ni ziyaret edeceğim “Gösterdiğiniz misafirperverlik ve güven ortamı  dolayısıyla teşekkürlerimizi iletiyoruz.”dedi.

 

Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Toprak;  “Öncelikle Hoş geldiniz demek istiyorum. İlk olarak iki ülke arasındaki ilişkilerin sürekli geliştiğini, bu ziyaretin iki ülke arasındaki ilişkilere katkı sağlayacağına inanıyorum. Sizlerinde belirttiğiniz gibi geçen yıl maalesef Tunus'ta, sonrasında Brüksel'de, Paris'te, Ülkemizde ve Dünyanın değişik yerlerinde terör saldırıları oldu ve hem ülkeler ve hemde insanlar acılar yaşadılar, Bu nedenle, bu gibi terör saldırıları terör örgütleri ve terörizm konusunda hiç bir çekince getirmeden, kararlılıkla mücadele edilmelidir.Terörün hiç bir ülke, din, renk, etnik durum gözetmeden herkese kötülük ettiğini, acılar yaşattığını, kendilerine katkı sağlayan odakları dahi hedef aldığını terörün ortaya çıkardığı sonuçlardan anlıyoruz.Onun için Ülkeler arasında teröre karşı ortak bir karşı duruş ve etkisiz hale getirmek için mutlak işbirliği şarttır.

 

Legal görünümlü illegal terör örgütlerine de dikkati çekmek istiyorum. Ülkelerin demokrasisi ve hakları içerisinde bulunan ama kendilerine tanınan demokratik hakları terör faaliyetlerinin gelişmesi ve taraftarlarını artırmak isteyenlere karşı da reddedici ve uyanık olmak ve bunların demokratik gibi görünen ama terörist faaliyetten farklı olmayan ihanetlerine karşı da işbirliği ve ortak duruş şarttır.

 

Suriye, Irak ve çevresinde yaşanan terör faaliyetleri tüm ülkeleri ilgilendiren küresel bir boyuta ulaşmaktadır ve terör sorununun çözümüne herkesin katkı vermesi gerekiyor. PKK, DAİŞ-İŞİD, benzeri terör örgütlerinin hiçbirine prim verilmemesi gerektiğini net olarak belirtmek isterim.  Bu yüzden terörü dışlayıcı, etkisizleştirici bir dil kullanılması gerektiğini de ifade ediyorum.

 

Ülkelerin Suriye Sorununu Çözme İradesi Olmadığını da Görüyoruz

 

Terör sorunu konusunda İngiltere ve Türkiye benzer acıları yaşadı. Bu acı tecrübeler ışığında  dikkatli davranıyoruz ve bu acı tecrübelerden yeni tedbirler geliştiriyoruz.. Suriye’deki savaş ve çatışmaların yarattığı istikrarsız ortamın da etkisiyle özellikle Rusya’nın Deaş-İşid’le mücadele yerine  sivil alanlara  yapmış olduğu bombalamanın da etkisiyle göç hareketlerinin yoğunluğunu artırdığını  görüyoruz.

 

Bugün Suriye'deki Çatışma ve Olumsuz Ortam ve Dünyanın Değişik Ülkelerindeki Karışıklıklar Nedeniyle Terörün Küreselleştiğini ve Değişik Noktalara Yayıldığını Görüyoruz. Suriye’ deki Çatışmaların, Savaşın Bir An Önce Durdurulması Gerekiyor Bu Mutlak Gerekiyor

 

Şimdi burada tabi Suriye konusunda, Türkiye bu coğrafyada olmanın bu gerçekleri bizatihi yaşamanın gereği olarak birkaç teklifte bulunmuş idi. Suriye tarafında güvenli bölge oluşturulmasını bu savaş çıktığından beri Türkiye seslendiriyor. Suriye kesiminde güvenli bir bölge oluşturalım, bu insanları orada tutalım, hep birlikte tutalım. Türkiye’nin bu önerisi kabul görmedi maalesef engellediler ve bugün orada güvenli bölge oluşturulamadığı için insanlar Türkiye ve Avrupa’nın her bir yerine yoğunlukla gelip gittiler ve bu noktaya geldiler. Göç dalgasını doğuran şartlar ortadan kaldırılmadan ve Suriye’deki çatışma ortamı son bulmadan Suriye'den kaynaklanan düzensiz göçün önlenemeyeceği bir gerçek. Türkiye uyguladığı insani politika gereği bugün 3 milyon insana  hiç bir şart ortaya koymadan tüm ülke vatandaşlarımızın hamiyetperver ve kardeşlik davranışları ve Devletimizin büyük özverisi altında katkı sağlıyor. Eğer bunu yapmasa idi bu 3 milyonda bugün Avrupa ülkelerinde olurdu, bu durumun özellikle bilinmesini istiyorum. Türkiye AB arasında akdedilen anlaşma göçmen geçişlerini önemli ve hissedilir bir şekilde azaltmıştır.

 

İzmir, Türkiye açısından tarihi, turizm,  kültürel, ekonomik ve sosyal öneme sahiptir.  Sizlerin bugün ziyaret edeceğiniz Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde kurulan İzmir Sağlık Teknolojileri Geliştirici ve Hızlandırıcısı Projesi (Bio İZMİR) ile  en önemli atılımlardan İzmir Biyotıp ve Genom Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (İBG-İzmir) ve bu merkezle birlikte Üniversitenin Tınastepe kampüsü içinde faaliyet gösteren DEPARK Teknoparkı çok önemli bilgi üretimi ve bunun teknolojiye ve buluşa, ürüne dönüşecek altyapıya sahiptirler.. Balçova Sağlık Kampüsünde klinik araştırmalar için uygun altyapı ve firmaların kullanabileceği laboratuarlar  yer almakta, Sağlık Kampüsü’nün yerli ilaç üretimi AR-GE'si, tıbbi cihaz ve teknoloji üretimi, kök hücre tedavisi ile ilgili alanlarda faaliyet gösteren kuruluşlar için ideal bir ekosistem sağlayacağını ifade etmek isterim.

 

Son olarak İzmir’de bir güvenlik sorununun yaşanmadığını, İzmir'de faaliyette bulunan İngiliz şirketlerinin mevcut faaliyetlerine başarılı ve güvenli bir şekilde devam ettiklerini ve İzmir'in içerdiği yatırım iklim ve avantajları nedeniyle İngiliz şirketlerince yeni yatırımların yapılması gerekliliğini ifade etmek isterim. Bu şehir gerek yaşayanlar ve gerekse de turistler ve yatırımcılar açısından dünyanın en güvenli kentlerinden biridir. Ziyaretlerinizden dolayı tekrar teşekkür ederim” dedi.