Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 2026 yılı için belirlenen 28 bin 75 liralık asgari ücret rakamına yazılı bir açıklama ile tepki gösterdi. Konfederasyon, belirlenen bu rakamın asgari ücretlilerin, işçilerin ve sendikaların görüşlerini yansıtmadığını; aksine iktidar ile patronların vardığı bir mutabakatın ürünü olduğunu vurguladı. Açıklamada, yeni asgari ücretin güncel ekonomik veriler ışığında açlık sınırının dahi altında kaldığı ifade edildi.
"Açlık sınırı altında asgari ücret IMF-iktidar-patron mutabakatının ürünüdür" başlığıyla yayımlanan metinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın "çalışanları enflasyona ezdirmeme" söylemi eleştirildi. KESK, gerçek enflasyonun Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileriyle gizlendiğini, çarşıda ve mutfakta hissedilen hayat pahalılığının bu rakamların çok üzerinde olduğunu kaydetti. Son yıllarda gerçekleşen enflasyon yerine "hedeflenen enflasyon" rakamlarının temel alınmasının çalışanların alım gücünü sistematik olarak düşürdüğü belirtildi.
ASGARİ ÜCRET ARTIŞI TÜM ÜCRETLER İÇİN TEMEL KISTAS HALİNE GETİRİLMİŞTİR
Konfederasyon, TÜİK verilerine göre 2024 yılı enflasyonunun yüzde 44,38 olmasına rağmen 2025 artışının yüzde 30’da tutulduğunu, 2026 yılı için beklenen enflasyon yüzde 31 olarak açıklanmasına karşın artışın yüzde 27 seviyesinde bırakıldığını hatırlattı. KESK, TÜİK’in resmi verileri dahi esas alınmış olsaydı 2026 yılı asgari ücretinin en az 32 bin 175 lira olması gerektiğini bildirdi. İktidarın kendi verilerine göre bile her asgari ücretlinin aylık yaklaşık 4 bin 100 lirasına el koyduğunu belirten KESK, bu durumu "IMF–iktidar–işveren mutabakatı altında bir soygun" olarak nitelendirdi.
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 131 sayılı sözleşmesine atıf yapılan açıklamada, asgari ücretin işçinin ailesiyle birlikte yaşam maliyeti dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Türkiye’de ise bir işçinin tek başına temel giderlerinin dahi karşılanamadığı ifade edildi. Kasım ayı verilerine göre açlık sınırının 30 bin lirayı, tek bir çalışanın yaşam maliyetinin ise 40 bin lirayı aştığı kaydedildi.
Türkiye'nin asgari ücretliler ülkesine dönüştürüldüğünü savunan KESK, Avrupa Birliği ülkelerinde asgari ücretle çalışan oranının yüzde 4, OECD ülkelerinde ise yüzde 5 civarında olduğunu, Türkiye’de ise her iki işçiden birinin bu ücretle geçindiğini belirtti. Asgari ücretteki düşük artışın tüm ücretli çalışanları yoksulluğa mahkûm etmeyi amaçladığını öne süren konfederasyon, tüm emekçileri insanca yaşamaya yetecek bir ücret için ortak mücadeleye çağırdı.
Yorumlar
Kalan Karakter: