İş dünyası Tasfiye Kararnamesi'ni bekliyor

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, AA muhabirine, Türkiye'ye yönelik kur ataklarının ardından iş dünyasının maliyetlerinin ciddi oranda arttığını söyledi.

Bu nedenle yapım işleri de dahil sözleşmelerin gözden geçirilmesi gerektiğini belirten Özdebir, "Bunun için alternatif çözümler var. Bunlardan bir tanesi fiyat artışlarıyla telafi edilemeyecek işler için tasfiye imkanı tanınması, devam eden işlerde ise fiyat farkı kararnamesi çıkarılması ve bu kararnamenin yapım işleri dışındaki işleri de kapsaması." dedi.

Özdebir, bugün gelinen noktada 2 sene önceki kur seviyeleri dikkate alınarak imzalanmış sözleşmelerin gerekliliklerini yerine getirme imkanının kalmadığına işaret ederek, "Gerekli revizyonlar yapılmadığı takdirde ya firmalar son işlerini yapıp batacaklar ya da teminatları yakıp ihale yasaklısı durumuna düşecekler. Bu nedenle tarafları sıkıntıya sokmayacak bir düzenleme yapılmalıdır." diye konuştu.

- "Girdi fiyatlarındaki artış işlerin tamamlanmasını engelliyor"

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran da Bakan Turhan'ın kamuya iş yapan birçok firmayı ilgilendiren Tasfiye Kararnamesi'nin önümüzdeki günlerde gündeme geleceğini açıkladığını, bunun oda üyelerince memnuniyetle karşılandığını bildirdi.

Turhan'a, kamuya iş yapan müteahhit firmaların sıkıntılarını da içeren bir dosya sunduklarını anlatan Baran, şunları kaydetti:

"Sadece bir komitemizden yaklaşık 4 bin üyemiz kamuya, hastaneden okula varıncaya kadar pek çok inşaat yapıyor. Son dönemde yaşanan ekonomik gelişmeler ve demir başta olmak üzere girdi fiyatlarındaki artışlar, taahhüt edilen fiyatlarla işlerin tamamlanmasının önünde engel oluşturdu. 2016 yılından bu yana sadece demir fiyatlarındaki artışın yüzde 250'ye ulaştığı belirtiliyor. Üyelerimizin beklentisi, ya fiyat farkı kararnamesi ile artan fiyatların karşılanabilir hale getirilmesi ya da Tasfiye Kararnamesi ile teminatlar yanmadan mevcut işlerin tasfiye edilebilmesidir. Bu konuyu Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum'a da hem sözlü ifade ettik hem de kendisine dosya sunduk."