
Kocagöz, “İzmir limanı uluslararası ün kazanıyordu”
İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz, İzmir’in tarihler boyunca bir liman kenti olarak anıldığını hatırlatarak sözlerine başladı. İzmir’in, İzmir olmasında, bölgede ünlenmesinde, tarih boyunca yükselmesinde, asıl destek liman kenti olma özelliğinden geldiğini belirten Kocagöz, “Çünkü sanayinin ülkemizden çok uzak olduğu yıllarda ekonomik faaliyetlerin büyük bölümü ticaret ve uluslararası ticaretten geçiyor ve ihracat ile gelişiyordu. Bu anlamda İzmir ticaret borsası o yıllarda ülkenin ilk borsası olurken, tarım ürünleri işleminde de en önemli borsası oluyor ve borsamızda işlem gören ihraç ürünlerinin tümü İzmir limanından ihraç olarak uluslararası ün kazanıyordu” ifadelerini kullandı.
“Lisanslı depoculuk projemiz ve yatırımımız başarı ile sürüyor”
Eskiden Türkiye’den ihraç olan ürünlerin çoğunun İzmir limanından gittiğinin altını çizen Kocagöz, şunları söyledi:
“Bu anlamda cumhuriyet yıllarının başında, ülkemizin kalkınmasında hem İzmir limanının hem de İzmir Ticaret Borsası’nın rolü yadsınamaz. Bu nedenle, çağa ayak uyduramayan bir İzmir limanı, bölgemiz ve borsamız ve tabii ki tüm meslek odalarımız için üzücü bir durum olacaktır. Bu amaçla; İzmir limanlarının ulaşım bağlantılarının, altyapısının ve hizmet olanaklarının güçlendirilmesi adına İzmir ticaret borsası olarak her türlü birliktelikte yer almaya ve destek vermeye hazır olduğumuzu bu vesileyle söylemek istiyorum. Bildiğiniz üzere pamukta lisanslı depoculuk projemiz ve yatırımımız başarı ile sürüyor. Yüksek talep üzerine kapasitemizin projenin kendi kaynaklarıyla 2 katına çıkarılması ile ilgili yatırım kararımızı size aktarmıştım. Geçtiğimiz süreçte zor bir yıl olmasına rağmen yatırımlara başladık ve birçok inşaat sözleşmesini garanti altına aldıktan sonra da inşaat ruhsatımızı aldık. Amacımız yeni pamuk sezonuna kadar hep beraber açılışını yaparak 36 bin ton kapasiteyle lisanslı depoculuk sistemine ve üreticilere hizmet vermeye devam etmektir.”

Kestelli, “İzmir, Ege’nin kalbi, Türkiye’nin gözdesi”
İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise, Türkiye yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,3 büyüdüğünü aktararak, “Büyüme rakamları ülkemizin potansiyelini açıkça gösteriyor. Sıkıntılı süreçlerde bile çalışmaya, üretmeye ve büyümeye devam ediyoruz. Yeter ki moralimizi yüksek tutalım ve hedeflerimizden şaşmayalım. İlk çeyrekte sadece yüzde 0,9 büyüyen tarım sektörünü gelecek ay daha detaylıca ele almak üzere bugüne odaklanalım. Evet; bugün konumuz da konumumuz da İzmir... Asya, Afrika, Avrupa kıtaları arasında yer alan 8 bin 500 yıllık bir mihenk taşı. Ege’nin kalbi, Türkiye’nin gözdesi. Ortak ülkümüz, bu kenti daha aydınlık yarınlara taşıyabilmek. Hepimiz bunun için çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.
“İzmir, Ege ve Türkiye kazanacak”
Türkiye’nin iki bankası ile İTTM için kurulacak şirkete ortaklık anlaşmalarını imzalanacağına dikkat çeken Kestelli, “İTTM; genç girişimcileri, akademisyenleri, üreticileri, yatırımcıları, tarım alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarını aynı çatı altında buluşturan bir ‘Living Lab’ yani ‘Yaşayan Laboratuvar’ görevi üstlenecek. Türk tarımının Silikon Vadisi olacak. Yeni nesil teknolojilerin tarımsal üretime katılmasını sağlayacak. Üretimde verimliliği artırırken, su tüketiminde ve emek gücünde tasarrufu getirecek. Sürdürülebilir tarımsal üretim potansiyelimizi de katlayacak. İTTM ve Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri; İzmir’in tarımda sahip olduğu büyük gücü birkaç adım ileri taşıyarak küresel anlamda öne çıkan bir oyuncu olmasında güçlü rol oynayacak. Bundan da İzmir kazanacak, Ege kazanacak, Türkiye kazanacak” görüşünü aktardı.

Mortan, “İzmir limanı fantezi değil”
İzmir limanının önemini aktaran Ekonomist Kenan Mortan ise, “İzmir limanı meselesinin fantezi olmadığını küçük bir gazete haberi ile fark ettim. İzmir limanlarından oluşan bütünlük gösteriyor. Bundan sonra İzmir limanı değil İzmir limanları demek durumundayız. Bu da liman yönetimini akıllara getiriyor. Çünkü İzmir’deki her bir limanda farklı bir yönetim var. Bu limanlar arasındaki senkronizasyon istesek de mümkün değil. Burada acilen bağımsız bir işletme kurulmalı. Bu konuda birçok örnekler var, dünyada da birçok liman bağımsız yönetim ile yönetiliyor. Ne yapılması gerekiyor? Çevremizde çok fazla örnek var, cevabı uzakta aramaya gerek yok. Bütün bunlar, İzmirimizin kişi bası 10 bin Dolar ile orta halli bir kent. Bunun yükseltilmesi gerekiyor” dedi.
Mortan, Hollanda’nın 2021’de 103 milyar Dolarlık tarımsal ürün ihracatı yaptığını söyleyerek, “Bununla birlikte Rotterdam limanının önemini aktarmış olurum. Antalya’daki kesme çiçek ithalatında temel sorunu havalimanı organizasyonundaki sorunlardan kaynaklanıyor. Yani limanların tarımsal önemini de bu şekilde aktarmak isterim” diye konuştu.
Eskinazi, “İzmir bu hakkını kaybetti”
EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi de “İzmir limanı çok önemli ancak İzmir bu hakkını kaybetti. İhale oldu ve ‘istemezük’ taraftarları kazandı. Biz o zamanlar bu ihaleyi alsaydık Türkiye Cumhuriyeti çok iyi paralar kazanacaktı. İnşallah bu hakkı yeniden alabiliriz. İzmir limanının lojistik problemi halledilmezse büyütmek işe yaramaz biz burada lojistik çözülmeden yatırım yapmamızın anlamı yok. Önce demiryolu yapılmalı sonra da Ulaştırma Bakanlığı’nı aşmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Eskinazi’nin ifadelerinden sonra ‘aslında aynı şeyi söylüyoruz, birbirimizi tamamladık’ diyerek söze başlayan Mortan, “Bu üç başlı liman, liman yönetimine kavuşturulmalı. Aynı zamanda lojistik meselesi büyük oranda çözülmesi anlamına geliyor. Geçmişteki özelleştirmeyi unutalım, geleceğe dönelim” sözlerine yer verdi.

Öztürk, “İzmir’in performansı her geçen sene düşüyor”
İzmir Deniz Ticaret Odası Başkanı Yusuf Öztürk, Bu konuyla ilgili kimse konuşmamazlık yapmıyor ve kulağının üstüne yatmıyor. Özellikle İzmir Kalkınma Ajansı’nın bu konuyla ilgili raporları var. Bu raporu okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. İzmir’i seven İzmir’den para kazanan İzmir’in havasını soluyan herkesin bunu okuması gerekiyor. Bu konunun tekrar tekrar irdelenmesi bizim için çok önemliydi. Ortaya ticari olarak rakam koydular ve İzmir’in kaybını belirttiler. İzmir her geçen sene performansı maalesef düşüyor. Nedeni araştırdığımda gördüm. Bunun nedeni limanlar, liman bağlantıları, demiryolu ve havayolu bağlantılar gibi. Bunun bunlar bir ülkenin lojistik performansına göre belirleniyor. Yani gelişmiş ülkelerin gelişmesinin nedeni lojistik performansı” ifadelerini kullandı.
“Kullanıcıların karar vermediği bir yapı söz konusu olamaz”
Çandarlı limanının en büyük sorunu ulaşım olduğunu söyleyen Öztürk, “İzmir limanının belli bir kapasitesi var; ama dolduramıyor. Neden Aliağa’daki limanlar ihtiyaç hissedildi çünkü ihracatçı ve ithalatçı kaybetti. Limanları kapatalım dönüştürelim, bu çok zor. İlk denizcilikte tanıştığımda İzmir limanına ihracat kapısı derlerdi. Eskiden Malatya kayısısı bile İzmir’den yüklenirdi. Şu anda bir kısmı Mersin limanına kaymış durumda. Bu toplantının en önemli sonuçlarından birisi nasıl yönetilecek. Dünyada bir sürü devlet limanı da özel liman da var. Türkiye Cumhuriyeti’nin iki limanı kaldı diğerleri özelleştirildi. İzmir limanı TCDD’ye aitti özelleştirme aldı ve Türkiye Varlık Fonu’na geldi. Sahibi belli olmayana kim yatırım yapmak ister? Yönetim şekli değişmeli, sayın hocama teşekkür ediyorum bu bizim de misyonumuz. Rotterdam limanı 800 yılda bu duruma geldi. Kullanıcıların karar vermediği bir yapı söz konusu olamaz. İzmir limanına iskeleye kadar demiryolu geliyor. Bu da tek örneği” açıklamasını yaptı.

“2030 yılında İzmir’e kurvaziyer gelmeyecek”
Bir kurvaziyer gemi limana yaklaştığında 48 bin TL para ödediğini söyleyen Öztürk, “İzmir limanının hem yük hem de yolcu olarak hizmet veriyor. Kurvaziyer gemileri, limana uğradıklarına ne kadar az karbon ayak izi bırakıyoruz ne kadar yeşil var. Buna bakıyorlar. Ben size söyleyeyim, İzmir’e 2030 yılında gemi gelmeyecek” diye konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: