İZMİR’DEN ÇATI’YA VE CEMAATE YÜKLENDİ
Yayınlanma :
02.08.2014 23:44


Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
cumhurbaşkanı seçim kampanyası kapsamında İzmir Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen
mitingde vatandaşlara hitap etti. Konuşmasına, "Sizleri hasretle,
muhabbetle selamlıyorum" diyerek başlayan Erdoğan, "Ege'nin,
Akdeniz'in incisi, efeler diyarı İzmir'e, İzmir'deki tüm kardeşlerime buradan
selamlarımı sevgilerimi yolluyorum" dedi
"İzmir bugün yine çok farklı, İzmir yine kabına
sığmıyor, İzmir maşallah o tarihi mitingimizi aratmıyor" ifadesini
kullanan Başbakan Erdoğan, 16 Mart'ta İzmir'de dünyanın gıptayla izlediği bir
miting gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Yerel seçimlerde İzmir'de yüzde 36 oy
aldıklarını ve bu oyun yerel seçimlerde İzmir'de alınan en yüksek oy oranı
olduğunu belirten Erdoğan, "İzmir adım adım hizmet siyasetine yaklaşıyor.
İzmir proje siyasetine, eser siyasetine doğru koşuyor. İzmir'de aynen çalışmaya
devam edeceğiz, hatta daha çok çalışacağız. Kendimizi daha çok anlatacağız ve
değerli kardeşlerim farkımızı ortaya koyacak, inşallah gelecek seçimde İzmir'i
de AK Parti belediyeciliğiyle tanıştıracağız. Buna hazır mıyız, buna
hazırlanıyor muyuz? Mesele yok" diye konuştu.
"Gereken dersi
hukuk içinde veririz"
Erdoğan, 30 Mart yerel seçimlerini Yeni Türkiye'nin istiklal
mücadelesi olarak gördüklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Hatırlayın paralel ihanet şebekesi 17 ve 25 Aralık
darbe girişimlerini yaparak Türkiye'de hukuka, demokrasiye, özellikle de milli
iradeye karşı, ahlak dışı bir saldırı başlatmıştı. Cumhuriyet Halk Partisi bu
ahlak dışı saldırının vasıtası oldu. Milliyetçi Hareket Partisi bu ahlak dışı
saldırının aracı oldu. Pensilvanya Türkiye'nin milli kurumlarına, milli
çıkarlarına, milli değerlerine saldırırken CHP ve MHP de buna çanak tuttu.
Kardeşlerim, bizim paralel yapıyla mücadelemizin sebebi nedir? Ulusal
güvenliğimizi tehdit eden tüm unsurlarla sonuna kadar mücadele. Bu mücadeleyi
yapacağız. Bu can bu tende oldukça bu mücadeleyi yapacağız. Çünkü biz, bu
milleti parçalatmayız, bu ümmeti parçalatmayız, biz bu bayrağa gölge
düşürtmeyiz, biz bu vatanın toprakları üzerinde operasyon yaptırmayız, biz
devletin içinde paralel devlet kurmaya gayret edenlere gereken dersi hukuk
içinde veririz."
"Şu anda verilen mücadele budur" diyen Başbakan
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"(İnlerine gireceğiz) dedik mi? Şu anda girdik mi?
Şimdi şovmenler ecel terleri döküyor. Daha çok şeyler çıkacak, daha işin
başındayız, şimdi siz seyredin. Geçenlerde bir tanesi diyor ki onlardan, üst
düzey görünenlerden 'Üstlerimiz Başbakana bu konuyla ilgili bilgi
veriyorlardı'. Şimdi ben buradan tekrar sesleniyorum, eğer sen dürüstsen, eğer
sen namusluysan hangi üstlerin bana nerede bilgi vermiş onu açıkla. Bu kadar
açık konuşuyorum. Bunlarda takiyye var, bunlarda yalan var, bunlarda iftira
var, bunların sadece Allah bir dediğine inanın. Çünkü Allah bir. Bunun dışında
her şey bunlarda maalesef yalan. Bütün iftiralarına, yalanlarına, alçakça ve
ahlak dışı saldırılarına rağmen Türkiye yüzde 45,5 oy oranıyla milletin
partisine, AK Parti'ye destek verdi. Şu anda milletten aldığımız bu güçlü
destekle, sözümüzü tutuyoruz, inlerine girdik, giriyoruz. Kardeşlerim nice
pislikleri ortaya döküldü, daha da niceleri ortaya dökülecek."
"Herkesi dinlemiş, kaydetmişler" ifadesini
kullanan Başbakan Erdoğan, gazetecilerin, sanatçıların, akademisyenlerin, sivil
toplum örgütlerinin, sendikaların dinlendiğini ve kaydedildiğini belirterek,
şunları söyledi:
"CHP yi MHP yi, onların milletvekillerini, il
başkanlarını belediye başkanlıklarını dinlemiş ve kaydetmişler. Bakanları,
Genelkurmay başkanlarını, kuvvet komutanlarıyla beraber başbakan ve
cumhurbaşkanını dinlemiş, devletin en mahrem görüşmelerini kaydetmişler. Şimdi
çıkmışlar utanmadan, sıkılmadan, yüzleri kızarmadan, 'Biz haram yemedik'
diyorlar. Kardeşlerim bunlar haramı hamuduyla götürdüler, tehdit ederek.
Paralel yargıdakiler, 'Senin şu işini çözeriz ancak şunu vereceksin, şuraya
şunu yapacaksın'. İşadamlarına aynı şekilde 'Senin şu işini görürüz ama şunu
şuraya vereceksin', bu şekilde diyerek iş adamlarının hepsi bir korku kumpası
içerisine girdi. Siz daha ne yiyeceksiniz ya, en büyük haramı yemişsiniz, kul
hakkına girmişsiniz, vatanınıza ihanet etmişsiniz, ülkenizi milletinize ihanet
etmişsiniz, insanların mahremine girmişsiniz, yatak odaklarına kadar
girmişsiniz, şantaj yapmışsınız ve bu şantajlar sebebiyle konuşamayanları,
değerli kardeşlerim, deşifre ettik, bunları söyledik."
"Baykal hala
başka yerlerde dolaşıyor"
"Kılıçdaroğlu o şantajlar neticesinde CHP'nin başına
geldi, kaset genel başkanı oldu" şeklinde konuşan Başbakan Erdoğan,
"Sayın Baykal'ın başına olaylar geldi. Sayın Baykal hala başka yerlerde
dolaşıyor. Baykal başka yerde dolaşma, bu işin üstadı, piri bunlar ve sana bu
kumpası kurdular. Ondan sonra senin ziyaretine geldi. Ziyarete geldikten sonra
'Aday olmayacağım' dedi, 24 saat geçmeden bu Kılıçdaroğlu CHP'nin başına aday
oldu. Bunda yalan çok, bunda dürüstlük yok. Ben işte İzmirli kardeşlerime
sesleniyorum. Bunların peşinden artık gitmeyi bırakın. Düzgün siyaset, doğru
siyaset, buna sahip çıkalım" diye konuştu.
"Rabbim düşmanın
bile ahlaklısını versin"
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ne kadar muhalif varsa, ne kadar kendileri gibi
düşünmeyen varsa, inancına, fikrine, zikrine bakmadan bir dosyaya doldurmuş
hapse atmak için hazırlık yapmışlar. İşte beni dinlemişler, başbakanlık
konutuma, ofisime böcekler yerleştirdiler, oraları da dinlediler. Kardeşlerim
Rabbim düşmanın bile ahlaklısını versin. Bunlarda ahlak yok, bunlarda edep yok,
bunlarda vatan, millet, bayrak sevgisi yok.
30 Mart'ta sandıkta milletten cevaplarını aldılar ama
uslanmadılar. Şimdi de 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimi için bir kez daha
karşımıza Pensilvanya adayı çıkardılar. Bir kez daha CHP ve MHP'yi esir
aldılar. Bakın buradan İzmir'den sesleniyorum, bu monşer aday, CHP'nin MHP'nin
değil, Pensilvanya'nın, onunla iş tutan medyanın, onların ipini tutan
uluslararası çevrelerin adayıdır. Bu ithal aday, yerli değildir, milli değildir,
ülkesine milletine yabancı bir adaydır. Bu aday siyaset bilmez, bu aday
Türkiye'yi de Türkiye'nin sorunlarını da bilmez. En azından İstiklal Marşı'nı
bilseydi."
"Baba ile evlat,
çoğu zaman aynı olmuyor"
Bekri Mustafa'nın, "Öbür dünyaya gittiğinde, bu dünyada
ne var ne yok, sorduklarında ne dersin" sorusuna, "Bana, Münker Nekir
melekleri bunu sorduğu zaman vereceğim cevap şu: Bekri Mustafa Süleymaniye'de
cenaze namazı kıldırdı" yanıtını verdiğini aktaran Erdoğan, "Çünkü bu
işlerle alakası olmayan birisi" dedi.
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Edirnekapı
Şehitliği'ni ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu şehitliği ziyareti esnasında, gerçekten dürüst,
muhterem bir babaları vardı ama baba ile evlat, çoğu zaman aynı olmuyor.
Babası, CHP zulmünden Mısır'a kaçmıştır, Kahire'ye gitmiştir. Diyor ki 'Mehmet
Akif, babamın arkadaşı.' Doğrudur fakat kitabede bir dörtlük yazıyor. 'Kim bu
cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada
cüda.' Şimdi, CHP'nin, MHP'nin, o irili ufaklı yüzde 1'i bile bulmayan
partilerin adayını Edirnekapı Şehitliği'nde dinleyelim."
Erdoğan'ın bu sözlerinin ardından İhsanoğlu'nun Edirnekapı
Şehitliğini ziyareti sırasında İstiklal Marşı'nın dizelerini okuduktan sonra
"Çanakkale Şehitleri şiirinden herhalde" ifadelerinin bulunduğu
görüntüleri sinevizyonla alandakilere gösterildi.
Erdoğan, daha sonra şunları söyledi:
"Ne diyor, 'Herhalde Çanakkale Şehitleri şiirinden'
diyor. İzmir, görüyorsunuz değil mi? Çanakkale şehitlerine aitmiş. Şu anda, 3
yaşında, 4 yaşında, 5 yaşındaki yavrular, bunun 10 kıtasını evelallah gümbür
gümbür okuyor. Fakat dedim ya yabancı, Türkiye'ye yabancı, değerlerimize
yabancı, İstiklal Marşımıza yabancı. Şimdi ben, CHP'ye gönül veren
kardeşlerimize sesleniyorum, böyle bir insanın peşinden nasıl gideceksiniz?
MHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, siz böyle bir adamın peşinden
nasıl gideceksiniz? BBP, Saadet Partisi, tüm bunlara gönül veren kardeşlerime
sesleniyorum, değerlerine bu kadar uzak bir insana acaba nasıl oy vereceksiniz?
İnanıyorum ki 10 Ağustos Pazar günü, aklıselim galip gelecek. Gördünüz, daha
ülkenin milli marşını dahi bilmiyor, tanımıyor, o kadar monşer ki, İstiklal
Marşımıza o kadar Fransız ki, halkına o kadar yabancı ki birilerine yaranmak,
birilerinin gözüne girmek adına her yola başvuruyor. Bunun amiri de tıpkı bunun
gibiydi. Kim bunun amiri? CHP'nin genel müdürü. O da Ankara caddelerinde
dolaşırken bozkurt işareti yapıyordu. Hatırlıyorsunuz, değil mi? Sonuç, 30
Mart'ta sandıkta hezimeti gördü."
"Bunların tek
derdi var, o koltuğa oturmak"
Yerel seçimlerden önce, "Eğer AK Parti birinci olmazsa
partimin genel başkanlığından çekileceğim" dediğini aktaran Erdoğan,
"Ama Kılıçdaroğlu, birinci olamazsa çekilecek mi dedim, cevap yok.
Bahçeli, olamazsa çekilecek mi dedim, cevap yok. Niye? Çünkü bunların iktidar
olmak gibi bir derdi yok. Bunların tek derdi var, o koltuğa oturmak ve
oturdukları o koltuğu korumak, sadece dertleri bu. Bunların hizmet diye bir
derdi de yok. Kardeşlerim, hizmet bizim işimiz. Biz, bu millete aşığız, bu
millete sevdalıyız, sevdalı. Bizim derdimiz var. Biz, bu millete efendi olmaya
değil, hizmetkar olmaya geldik. bizim derdimiz, bu."
"İzmir, bu
ithal, bu memleketine yabancı, monşer adaya destek vermeyecek"
"30 Mart, nasıl yeni Türkiye'nin istiklal mücadelesi
olduysa 10 Ağustos da yeni Türkiye'nin zaferinin inşallah ilan edildiği tarih
olacak" diyen Erdoğan, 10 Ağustos'ta demokrasinin ve özgürlüklerin güç
kazanacağını, Türkiye'nin gücüne güç katacaklarını ifade etti.
Tüm İzmirliler'e seslendiğini dile getiren Erdoğan,
"CHP'ye, MHP'ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. BBP'ye, Saadet Partisi'ne,
diğer partilere oy vermiş kardeşlerime sesleniyorum. İzmir, inanıyorum ki bu
proje adayına oy vermeyecek. İzmir, bu ithal, bu memleketine yabancı monşer
adaya destek vermeyecek. İzmir İstiklal Marşı ile Çanakkale şiirini birbirinden
ayıramayan, kendi ülkesinin milli marşını dahi tanımayan bu adaya inşallah
aldanmayacak. Ne diyor CHP'nin genel müdürü? 'Tıpış tıpış gidecek, bu adaya
oyunuzu vereceksiniz' diyor. Ey CHP genel müdürü, sana bir aday dayattılar ama
sen bu monşer adayı millete dayatamazsın. Ey Devlet Bahçeli, boynunu büktün, bu
adayı sen de kabullendin ama MHP'li kardeşlerime bu adayı dayatamazsın. CHP'nin
de MHP'nin de bünyesi, böyle bir adayı kaldırmaz. İzmir'e soruyorum, kaldırır
mı? İzmir, dayatmayı kabul eder mi? İstiklal mücadelesinin şehri İzmir,
ülkesine yabancı olanlara oy verir mi? (Alandakilerin hayır demesi üzerine)
İşte, bu. Görüyorum ki İzmir, tıpış tıpış değil, gönüllü olarak sandığa
gidecek, hür iradesi ile oyunu kullanacak. Buna hazır mıyız, İzmir? Yeni
Türkiye diyor muyuz, İzmir? Büyük Türkiye diyor muyuz, İzmir? Öncü Türkiye
diyor muyuz, İzmir? Türkiye'nin gücüne güç katıyor muyuz, İzmir? Milletin
adayına oy veriyor muyuz, İzmir? Kim o aday? Kim o aday? İzmir'de bu iş
bitmiştir, Allah'ın izniyle"
"İzmir, tıpış
tıpış değil, hür iradesi ile sandığa gider"
Erdoğan, İzmir'in Menderes'in şehri olduğunu belirterek,
Menderes'in "Yeter, söz milletin" dediğini, kendilerinin ise
"Yeter, söz de milletin, karar da milletin" dediklerini ifade etti.
İzmir'in sadece İstiklal Mücadelesinin değil, istikbal
mücadelesinin de şehri olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"İzmir, CHP zulmünü, CHP'nin tek parti dönemi
baskılarını iliklerine kadar yaşamış bir şehirdir. 1930'daki çok partili siyasi
hayat denemesinde de İzmir, CHP'ye karşı tek yürek olmuştur. Merhum Menderes'i
bağrından çıkaran İzmir, merhum Menderes'in hatırasına, partisine sahip çıkan
bir şehirdir. 1946'dan 1958'e kadar her seçimde merhum Menderes'e en güçlü
desteği veren şehirlerden biri İzmir'dir. Merhum Turgut Özal'a en güçlü desteği
veren şehirlerden biri İzmir'dir. İzmir, dayatmalara boyun eğmez. İzmir, tıpış
tıpış değil, hür iradesi ile sandığa gider. İnşallah, 10 Ağustos'ta İzmir,
farkını bir kez daha farkını ortaya koyacaktır. Ben buna inanıyorum.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: