
“Hekimlerin yüzde 15’i yemek için ara veremiyor”
Çamlı, yoğun çalışma koşullarında hekimlerin durmadan nefes almadan çalışması istendiğine dikkat çekerek, “Hekimlerin yüzde 15’i çalışırken öğle ve akşam yemeği için ara veremediğini, yüzde 42’si ise nadiren ara verebildiğini bildirmiştir. Sadece yüzde 8’i istediği zaman diliminde yıllık izin alabildiğini ifade etmektedir” dedi.
“Veriler sağlık çalışanlarının korunamadığını gösteriyor”
COVİD-19 salgını sürecinde sorunları daha da ağırlaşan acil servis hekimlerinin anket sonuçlarına göre yüzde 73’ünün COVİD polikliniği ya da yoğun bakım servislerinde çalıştığını aktaran Çamlı, “Katılanların yüzde 80’i COVİD-19 salgını sürecinde acil servis çalışanlarına yeterli korunma sağlanmadığını belirtmiş, yüzde 86’sı ise salgın ile ilgili olarak acil serviste yeterli düzenleme yapılmadığını ifade etmiştir. Yüzde 35’i salgın sürecinde COVİD-19 hastalığı geçirdiğini açıklamıştır. Bu sonuçlar İyi yönetilemeyen salgın sürecinde sağlık çalışanlarımızın da korunamadığını göstermektedir” diye konuştu.
“Yıllık 110 milyondan fazla acil servis başvurusu yapılıyor”
Çamlı, ağlıkta dönüşümle birlikte sağlık hizmeti koruyucu sağlık hizmetlerinin ön planda tutulduğu birinci basamak öncelikli hizmet yerine, hastanelerde hizmete dönüştürüldüğünü savunarak şunları söyledi:
“Bunun sonucu olarak geçtiğimiz yıllarda acil servislere hasta başvuru sayılarında önemli bir artış olmuştur. Ülkemizde son yıllarda yıllık 110 milyondan fazla acil servis başvurusu yapılmaktadır ve nüfusa göre oranlandığında dünyada en fazla acil servis başvurusu yapılan ülkelerden biridir. Acil servisler sadece acil vakaların bakıldığı yer olmaktan çıkmıştır. Günümüzde kamu hastanelerinde yapılan polikliniklerin dörtte birinden fazlası acil servislerde yapılmaktadır. Bu hizmeti tüm hekimlerin yüzde 5’inden daha azı sağlamaktadır. Çalışmamıza katılan hekimlerin yüzde 50’den fazlası bir nöbette 100’den fazla, yüzde 30’u 200’den fazla hasta baktığını ifade etmiştir. Hekimlerin yüzde 80’i başvuran hastaların yüzde 50’den fazlasının gerçek acil vakalar olmadığını ifade etmektedir. Üstelik hekimlerin yüzde 79’u acil olmayan hastalara hizmet vermeleri ya da acil olmayan müdahaleleri yapmaları için hastane idaresi tarafından baskı uygulandığını bildirmiştir.”
“Acil vakaların sağlığını tehdit etmektedir”
Çamlı, hekimlerinin yarısından fazlasının her nöbette servis ya da yoğun bakıma yatış gereksinimi olan hastaları beklenen uzun süre takip etmek zorunda kaldığını bildirdiğini belirterek, “Hekimlerin yüzde 73’ü acil olmayan vakalar nedeniyle diğer acil vakalara hizmet vermekte zorlandığını ifade etmektedir. Sonuç olarak bilimsel perspektiften uzak popülist sağlık politikalarının sonucu olan hasta yoğunluğu ve acil servis kalabalıklığı hekimlerin çalışma koşullarını olumsuz etkilemek yanında, gerçek acil vakaların sağlığını tehdit etmektedir” ifadesini kullandı.
“Sağlık hizmetlerinde önemli sorunlar olduğu açıktır”
Acil servislerde çalışan hekimlerin yüzde 60’tan fazlası çalıştıkları ilde bölgesel olarak acil servis dağılımı ve acil servis personel dağılımı uygun olmadığını düşündüğünü ifade eden Çamlı, “Hekimlerin yüzde 88’i çalıştığı acil serviste personel sayısının yetersiz olduğunu, yüzde 71’i acil servislerinin donanımının yetersiz olduğunu bildirmiştir. Bugün ülkemizde acil servisler hastanenin içerisinde ikinci bir hastane gibi çalışmaktadır ve birçok metropol hastanesinde yeterli yatak olmaması nedeniyle hastalar acil servislerde uzun süreler takip edilmek zorunda kalınmaktadır. Ülkemizde acil sağlık hizmetlerinin planlanmasında ve idamesinde önemli sorunlar olduğu açıktır” dedi.
“Sağlıkta şiddet yasası acilen çıkartılmalı”
Hekimlerin yüzde 99’unun çalışma ortamında güvenlik kaygısı yaşadığını söyleyerek şunları ifade etti:
“Katılımcıların yüzde 39’u çalıştıkları acil serviste her ay 20’den fazla şiddet olayı yaşandığını, yüzde 92’si kendisinin şiddete maruz kaldığını bildirdi. Bu olayların çoğunluğu tehdit ve hakaret olsa da yüzde 18’i mobbinge, yüzde 8’i darp edilme, yüzde 2’si delici/kesici aletle tehdit veya yaralanmaya, yüzde 1’i cinsel saldırı ya da tacize maruz kaldığını bildirdi. Dramatik olarak 4 hekim ateşli silahla saldırıya maruz kalmıştı. Bu olaylarda nadiren bildirim yapıldığı dikkat çekiciydi. Geçtiğimiz yıllarda hekimlerin görev yerlerinde öldürülmeleri de dahil olmak üzere sağlık çalışma alanlarında çok sayıda şiddet olayı yaşanması ve çalışmamızın daha öncekilere benzer bu düşündürücü sonuçlarının bilinmesine karşın acil servislerde güvenliğin sağlanmasına yönelik yeterli düzenlemeler yapılmamıştır. Hayat kurtarmak için fedakârca 7/24 görev başında olan acil sağlık çalışanlarının güvenliğinin sağlanması sağlık yöneticilerinin en önemli görevlerinden biridir. Acil servislerde çalışma standartlarının belirlenmesi, şiddet olaylarını önlemeye yönelik fiziksel standartların geliştirilmesi, düzenlenmesi, olayların her hastanede dikkatlice gözden geçirilerek yerel önlemlerin alınması gibi önemli düzenlemeler yanında yıllardır beklenen ‘Sağlıkta Şiddet Yasası’nın ivedilikle çıkartılması gerekmektedir.”
“Hekimlerin yüzde 74’ü zaman zaman istifa etmeyi düşünüyor”
Acil servis hekimlerinin yüzde 80’i emeğinin karşılığını alamadığını yüzde 18 ise kısmen aldığını belirten Çamlı, “Ankete katılanların yüzde 49’u i ek mesai ücretlerini, yüzde 75’i ise COVİD nedenli ek ödemeleri tam olarak alamadıklarını belirtmişlerdir. Ankete katılan hekimlerin yüzde 90’ı Acil servis hekimlerine uygulanan performans sisteminin adil olmadığını düşünüyor. Yüzde 9’u ise kısmen adil olduğu düşüncesinde. Acil servis hekimi olarak görevini sürdürürken mesleki tamin alıyorum diyenlerin oranı sadece yüzde 14 olarak saptandı. Ankete katılanların yüzde 94 ü çalışma sürecinde kısa ya da uzun süreli tükenmişlik duygusu yaşadığını, yüzde 30’u son bir yıl içinde depresyon tanısı aldığını, yüzde 74’ü zaman zaman istifa etmeyi düşündüğünü, yüzde 88 inin mesleğini ya da branşını değiştirmeyi aklından geçirdiğini ifade etti” sözlerine yer verdi.
“İnsanca yaşayama uygun bir ücret verilmeli”
Çamlı, stresli bir çalışma ortamında uzun saatlerde, en temel insani ihtiyaçları göz ardı edilerek, sağlık hizmeti vermeye çalışan hekimlerimiz bedensel, sosyal, ruhsal sorunlar yaşadığına dikkat çekerek, “Ayrıca emeklerinin karşılığını alamamaktadırlar. Sağlıkta dönüşüm programı ile artan sağlıkta şiddet acil servis hekimleri için ciddi bir güvenlik sorunu olmuştur. Acil servis hekimleri tükenmişlik yaşamaktadırlar. Hekimlerin uzun yıllar boyunca bu koşullarda çalışması mümkün olmayacaktır ve bu alanda çalışan hekimler mesleki olarak başka arayışlara girmeye başlamışlardır. Sağlıkta dönüşüm programının kışkırttığı talebin ve acil servislerin artan gereksiz iş yükünün önüne geçilmelidir. Acil servislerde çalışan hekimlerin çalışma koşullarına uygun şekilde yıpranma hakkı kazanması sağlanmalı ve çalışma saatleri ve koşulları için standartlar belirlenerek yeni düzenlenmeler yapılmalıdır. Adaletsiz performans sisteminden vazgeçilerek emeklerinin karşılıklarını alabildikleri insanca yaşamaya uygun bir ücret verilmelidir” açıklamalarında bulundu.
Yorumlar
Kalan Karakter: