

UTKUCAN
AKKAŞ/GERÇEK HABERCİ - Tabi bu
kentte bunların dışında bir tatbikat da yapılmalı. Yani Türkiye’nin her
tarafında koruma bilinci artıyor. Ancak günümüzde eski İzmir evleri cehalete ve
bilgisizliğe yenik düşüyor, yıkılıyor yerleri otoparklara açılıyor. Bazı ticari
gruplar gelip Basmane’den yüzlerce çok da ucuz fiyatlara ev satın aldılar. Ama
bir çoğu bu evlere restorasyon çalışması yapmadan kentsel dönüşümler ve EXPO
gibi çalışmalarla evlerin değerlerinin artmasını bekliyorlar. Belli kurumlar
tarafından yapılan restorasyonlar da çok sağlıklı ve gerçekçi olmuyor. Bunların
bir şekilde telafi edilmesi, kentin gündemine getirilmesi için çalışıyoruz.
Basmane ve
Çevresi Tarih, Kültür, Sanat ve Arkeoloji Günleri 3. kez düzenleniyor. 22 Ekim-
9 Kasım tarihleri arasında yapılacak. 22 Ekim Günü Mezarlık Başı’nda bir
kortejle başlayacak olan etkinliklerde kent kültürü ve tarihi ile ilgili çok
sayıda panel ve sergi yer alıyor. Konu Basmane ve Basmene Günleri olunca kapısı
ilk çalınacak kişi ile, yazar Orhan Beşikçi ile görüştük. Basmane Günleri’ni
konuşmadan önce Beşikçi’nin Basmane’sini kendisinden dinledik. Beşikçi, 3. kez
yapılacak olan Basmane Günleri için de, “İzmirlinin kentini tanıması için
yaptığımız bir etkinlik” ifadesini kullandı.
"İzmirli
kenti tanıyacak"
Önce
sizi biraz tanıyabilir miyiz? 1995 yılında İstanbul’dan İzmir’e
gelmişsiniz Sonradan gelmenize rağmen
tam bir İzmir aşığısınız. İzmir’e sizi bağlayan nedir?
Burada
eşimin ailesinden kalan eski bazı yapılar vardı bir tanesi de eski İzmir
eviydi. bu evin bir müteahhit tarafından yıkılıp bir apartman yapılması söz
konusuydu. O zamanlar bu evler sit değildi. O evi kurtarmak için geldim ve
kurtardım. O sıra bir süre daha İstanbul’a
gidip gelmelerim devam etti; ama daha sonra İzmir de yaşamanın daha keyifli olduğuna
karar verdim.Tabi bir yurttaş olarak kentteki eski yapıların korunması
konusunda harekete geçtim. Almış olduğum cumhuriyet terbiyesi, korumacılık
kültürü başka şehirlerde; bırakınız şehri
yurt dışında dahi bir kültürel kıyımla karşılaşsak ona da karşı çıkmayı
gerektiriyor. Bu kenti korumak için bu kentli olmak gerekmez burada doğmuş büyümüş
nice insanlar var en ufak bir kültür varlığını korumakla ilgili her hangi bir
girişimde bulunmuyorlar.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarihe Saygı Yerel
Ödülünü almışsınız ve İzmir için bir ilk olma özelliği taşıyan ‘’Basmane’’
adında bir kitabınız var bu kitapta da yayınlanmayan bir bölüm var bununla
ilgili yeni bir çalışma düşünüyor musunuz?
Heyamola Yayınları
daha önce İstanbul da yaptığı İstanbul’u 41 yazara anlattırma çalışmasını
İzmir’de de yaptı ve bana da bu çalışmada
Basmane düştü. Tabi bunu yazarken bu bir tarih kitabı yada bilimsel
olmayacak yazarın bu semti anlatması olacak, dendi ve bir sayfa adeti konmuştu. Bu yüzden
fazla yazamadım ancak şimdi kasım
ayında Ahmet Piriştina Kent Arşivinde Türkçe
ve İngilizce olarak yaklaşık 400 sayfa ‘’İzmir’den Yadigar’’ adında bir kitabım
çıkıyor.
Bunun
haricinde başka çalışmalarınız var mı?
Tabi bir
gazetede haftada bir kere bölgedeki kültür varlıklarıyla ilgili bir köşe
yazıyorum. Mesela geçen hafta “tekatü”yü
yazdım. Nedir tekatü? Dünyada sadece İngiltere, Amerika, Hindistan ve İzmir de
olan bir kavşak. Hilal kavşağından bahsediyorum eski adı “istavroz” ama
demiryolcular ne istavroz ne de hilal dediler. Demiryolcular için orası
tekatü’dür. Osmanlıca anlamı kesme ve kesişme demektir. Tüm dünyada elmas kavşak olarak anılır. İzmir’de
Alsancak’tan gelen hat ile Basmane’ye giden hattın kesiştiği yerdir. Dünyada 4
yerde var birisi de İzmir. Eskiden oradan buhar lokomotifi geçerken ışıklar
söndürülür, mumlar yakılır coşku içinde geçilirdi. Böyle bir kıymete İzmir
sahiptir.
Basmane
Günleri adında bir program düzenliyorsunuz bunlar sadece Basmane’yle mi
sınırlı?
Basmane Günleri’nin
programını bu yıl Basmane ve Çevresi olarak genişleterek programımıza dahil
ettik.
Basmane
Günleri’nin gündemi nedir ve neyi amaçlıyor?
Bu bölge
yaklaşık 2400 yıldan beri yaşayan bir bölge. Helenistik dönemden Roma, Bizans,
Osmanlı ve günümüze kadar aradan yaklaşık 2400 yıl geçmiş. Depremler, savaşlar
olmuş aklınıza gelebilecek bir çok felakete rağmen burada yaşam devam ediyor. Bunun
bir dezavantajı var. Her gelen kültür bir alt kültürün malzemesini kullanmış
yani bu gün Antik Tiyatro dediğimiz tiyatronun taşları kale, yol benzeri bir
çok yapıda kullanıldığı söyleniyor.
Doğrudur bulunduğumuz yer dahil antik dönemin inşaat elemanlarını
görebiliyoruz. Bu yüzden o anıt yapılar bir sonraki kültürün altında kalmışlar.
Bunu gezginler de sıkça tekrar eder. “Biz Roma’ya gittik, Kudüs’e, İstanbul’a
gittik orada anıt yapılar gördük ama
İzmir ’e geldik. İzmir’de hayal
kırıklığı içerisinde kaldık.” Çünkü İzmir’de antik yapılar yok. Kollezyum yok.
Tiyatrolar yok. Stadyum yok. Kadifekale yok. Tapınaklar yok. Hepsi yok olmuş
ama yine de İzmir ’e gelmekten kendilerini alamıyorlar. Çünkü kenti gizemli
kılan 3 isim var. Bunlar tarihsel gerçeklik olmasa da bir söylence. ‘İskender
savaşı temsil eder. Homeros edebiyatı
temsil eder. Son günlerde adını sıkça duyduğumuz Saint Polikarp… O da dini temsil eder. Bu kentte yaşamış ve
bu kentte İsa’dan sonra 155 yılında inançları doğrultusunda kimilerine göre
antik tiyatroda kimilerine göre stadyumda öldürülmüş biri . O günün üstünden
1858 yıl geçmiş hala biz Saint Polikarp’ın mezarı nerede diye merak ediyoruz.
Bunların İzmir’de olduğuna dair kesin kanıtlar sunamayız ama bu bir söylence ve
onlarda bu söylencelerin izlerini aramak için buraya geliyorlar.
İşte o
geçmiş günlerin eserleri toprak altında kalmış. Kazıldıkça açığa çıkıyor. Mesela
yine Basmane Altınpark… Bu alan eski bir mezarlık alanı. Faik Paşa Mezarlığı. Bu
mezarlık 1930’lu yıllarda devrin valisi Rahmi Paşa zamanında park yapılıyor. O eski
mezarlık alanı kazıldı altından eski Roma eserleri çıktı. Roma Yolu,
kanalizasyonları olan batıda Agora’ya giden güneyde Kadifekale’ye giden sütunlu
muhteşem bir arkeolojik buluntular bunlar .
Bu bölgenin
Agora’yla, Kadifekale’yle Antik Tiyatro’yla
ilgileri olduğunu biliyoruz. Arkeolojik kazıların dışında bu bölgede İzmir’in
en eski camileri, mescitleri var. Sayıları azalsa da bakımını düzgün yapamasak
da Dede Şeyh Bedrettin, Süt Veren Dede gibi
yatır yerleri var. Ama bunlar daha kentin belleğinde anılmayan yerlerdir.
Kent insanı bunları bilmiyor. Mesela Tepecik’te o semte ismini veren bir tepe
var. Bu tepe Eşrefpaşa Hastanesi’nin bitişiğinde bulunan bir höyük ve neolitik dönemden kalmış. İzmirliler bunu
bilmiyorlar. İzmirliler şuan Mezarlıklar
Müdürlüğü olarak kullanılan yerin bir buğu evi olduğunu bilmiyorlar. Her gün
önünden geçtiğimiz Yeşildere Köprüsünün hemen altında bir köprü daha var. Bu
köprü bir Roma köprüsü tarihçesi de MÖ 28. yıla kadar gidiyor. İzmirliler bu köprüyü bilmiyorlar. Orada yine Gürçeşme
Yahudi Mezarlığı var. Çok bakımsız bir
şekilde duruyor ve çok önemli noktaları
barındırıyor içerisinde. Hayem Paletçi mezarıyla hemen aşağısında Migva arınma
havuzları vardır. Bu Yahudi inancına
göre bir üçgenin iki ayağıdır bunun
üçüncü ayağı ise mezarlık başında 920 Sokak’tadır. Yahudi inancında bunun
pırlanta üçgen olduğunu bilmiyorlar. İzmirliler Oteller Sokağı’nda Cimnazyum’dan
kalan izleri bilmiyorlar. İşte amacımız bunları anlatmak bunları İzmirlere göstermek
İzmirlilere eski mimariyi, konakları tanıtabilmek. Oteller Sokağı’nın
girişindeki yeni Sadık Bey Oteli’nin eskiden Mustafa Kemal’in eşi Latife Hanım’ın
doğduğu dedesinden kalan ev olduğunu anlatmak için, eski sebilleri, çeşmeleri
tanıtmak için Basmane Günleri’ni
düzenliyoruz
Basmane
günleri 2013 programı belli oldu peki bu programda bu yıl neler var?
Evet,
Basmane Günleri’nin 2013 programı belli oldu .Etkinliğimizi saat 14: 00’te
mezarlık Başı’ndan içerisinde bando bulunan
büyük bir kortejle başlatacağız. Bu kortej sırasında yönetmen Haluk
Işık’ın “Gitme aklım sende kalır” adındaki
oyununu belki dünyada ilk olacak şekilde halka sunacağız. Hatuniye’de eski bir
evden başlayarak Dönertaş Sebili’nden Anafartalar Caddesi’ne yürüyerek Basmane
Garı’na gelip hareketli bir şekilde oynayacaklar.
Basmane Garı’na 1902 yapımı İngiliz
buharlı lokomotif olan Yaverler Treni’ni
getiriyoruz. O tren de oyunun içerisinde olacak ve bu treni
de halka açıyoruz .Yine Haluk Işık’ın “Smyrna’ dan İzmir’e 8500’’ adım korel
dramatik bir gösterisi var. Bunun yanında bazı sürpriz oyunlar da olacak.
Mesela bir pandomim sanatçısı hem pandomim hem de kukla gösterileri yapacak. Yine bu programda konusunda uzman sanatçılar
bizzat bölgede çok özel çalışmalar yaptılar. Hepsi İzmir in tanınmış
sanatçıları. Özellikle fotoğraf sanatçıları bu bölgede aylarca süren bir
çalışmalar yaptılar.
Bunlardan
bir tanesi Yusuf Tubi… Mezarlık Başı’nda bulunan sinagoglarla ilgili bir sergi açacak. Yine
profesör Arif Ziya Tunç, Prof Dr Simber
Atay Ayavukla’da sergiler açacaklar. Bu sergilerin içersindeki tüm fotoğraflar
Basmane’de çekilen fotoğraflar. Bunların içersinde yine Birol Üzmez eski bir Yahudihanede sergi
açıyor. Yrd. Doç Dr. Ahmet İmançer’in, Erol
Özdayı’nın fotoğraf sergileri var. Ege Telgraf gazetesinin koleksiyonlarını
yayınlayacağız. Fergül Yücel’in Basmane Renkleri adıyla bir heykel çalışması
var. Doruk Güneş ve Onur Kocael isimli iki genç heykel tıraşımızın heykel sergileri var. Beyhan Özdemir’in Emir
Sultan Hazinesi’nde bir fotoğraf sergisi var. Melih Elhan Emniyet Oteli
avlusunda bir sergi açacak. Zafer Gazi Tunalı, Yunus Kuş, Fatih Kocaman, Melih
İnanlı, Mehmet Yasa’nın fotoğraf sergileri var. Basmane deyince akla çok şey
geliyor ama müzik aletlerinin de yapıldığı yerdir burası. Feridun Emre diye bir
ustamız var saz ustası. O Basmane Garı’nda hem saz yapacak hem de
arkadaşlarıyla beraber çalacak. Yine bir saz üstadımız daha var. Onlar da buzuki
ve lavta yapıyorlar. Mustafa Gezerdağ Ayavukla’nın
girişinde bir sergi açacak. Deniz Kamu isimli bir ebru sanatçımız uygulamalı
ebru sanatı sergisi açacak .Metin Çakmak, Bedriye Gülay Beşikçi’nin resim
sergileri var. Bu arada Doç. Dr. Emel Kayın
ve arkadaşı İbrahim Alpaslan Basmane
Oteller Sokağı Ahmet Oteli avlusunda
yaptıkları belgeleme çalışmalarını sergileyecekler .Yine İzmir Büyükşehir
Belediyesi’nin Etüt ve Projeler Daire Başkanlığı Tarihsel ve Çevre Kültür
Varlıkları Müdürlüğü Tarihi Kemeraltı Çarşısı’ndan
Kadifekale’ye koruma çalışmalarıyla ilgili tüm projelerini Altınpark’ta halka açacaklar
.Bunların dışında panellerimiz var. Bunlardan bir tanesi geçenlerde
kaybettiğimiz Prof. Dr. Gülhan Sümer
adına “Tarihsel geçmişi korumaya yönelik kentsel dönüşüm” adında bir panel
yapılacak. Yine bu panellerin birinde İzmir müzelerini ve müzeciliğini
tartışacağız. Bana göre Basmane ve çevresi bir açık hava müzesi gibidir. İzmir Milletvekili Prof. Dr. Oğuz Oyan
ve Ercan Karakaş, Metin Erten, İlhan Pınar, Oktay Gökdemir gibi alanında uzman
arkadaşların katılacağı paneller söz konusu.
Yine Türk
tiyatrosunun önemli ismi Dinçer Sümer, konuğumuz olacak. Basmane’nin sembolü
olan Altınordu Spor Kulübü’ni anlatacağız. Osmanlı devleti zamanında İzmir’e yerleşmiş
Afro-Türkleri konuşacağız. Kısacası çok dolu bir programla İzmir halkı ile
buluşacağız.
İzmir de
bilinen bir Suriyeli mülteci sorunu var bu ve benzer kent sorunlarıyla ilgili
bir çalışmanız olacak mı?
Sosyal
hizmetlerin yeterliliği göçler ve mülteci sorunlarını dile getiren bir
panelimiz var .
Bu
yapılan organizasyon ve etkinliklere merkezi hükümetten yada yerel
yönetimlerden bir destek var mı varsa ne düzey de?
Bu
etkinlikler İzmir Büyük Şehir Belediyesi Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi tarafından
gerçekleştiriliyor. Aynı zamanda Devlet Demir Yolları’nın, Milli Kütüphane’nin
maddi olmasa bile manevi katkısı var. Onun dışında her hangi bir kurum yada
kuruluştan her hangi bir destek görmüyoruz.
Bu
yaptığınız Basmane günlerini bir kitap haline getirmek yada bu çalışmaları
ölümsüzleştirmek adına başka bir
düşünceniz var mı?
Zaten tüm
etkinlikleri Ahmet Ahmet Piriştina Kent Arşivi müzesi kayıt altına alıyor ve
bir kitap haline getirecek. Tabi bu kentte bunların dışında bir tatbikat da
yapılmalı. Yani Türkiye’nin her tarafında koruma bilinci artıyor. Ancak
günümüzde eski İzmir evleri cehalete ve bilgisizliğe yenik düşüyor, yıkılıyor
yerleri otoparklara açılıyor. Bazı ticari gruplar gelip Basmane’den yüzlerce
çok da ucuz fiyatlara ev satın aldılar. Ama bir çoğu bu evlere restorasyon
çalışması yapmadan kentsel dönüşümler ve EXPO gibi çalışmalarla evlerin değerlerinin
artmasını bekliyorlar. Belli kurumlar tarafından yapılan restorasyonlar da çok
sağlıklı ve gerçekçi olmuyor. Bunların bir şekilde telafi edilmesi, kentin gündemine
getirilmesi için çalışıyoruz.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: