

27 Mayıs 2004 günü, rahmetli Başkan Piriştina’nın yaptığı
son meclisti. O gün benim de evlilik yıldönümüm olduğu için iyi hatırlıyorum. O
mecliste yeniden, iki yıllığına İZSU denetçisi olarak önermişti beni. Böylece
daha sonra Aziz Başkanla devam eden ‘en
uzun süre İZSU denetçiliği yapan kişi’ olma yolunda ilerleyip, iki kere de
Aziz Başkan tarafından bu göreve seçtirilerek, 2010 Mayıs’ında denetçilik
görevimi tamamladım.
İlk bu göreve seçilişimizi anımsıyorum da. Avukat Mesut
Türkoğlu ile birlikte bu göreve seçilmiştik Mayıs 2000’de. Bugünün rakamlarıyla
“7500 TL’lik bir maaştan” söz
ediliyordu. Biz bile şaşkındık. Ancak İZSU’nun Yeşilyurt’taki binasına
gittiğimizde, gerçek rakamın bunun onda biri civarında (yaklaşık 750 TL gibi)
olduğunu öğrendik. Kendi aramızda, “kimseye
gerçek rakamı söylememe” kararı almıştık! Dolayısıyla meclis üyesi
arkadaşlarımız uzunca bir süre gerçekten de o kadar çok maaş aldığımızı
sanmıştı. Böylece itibarımızı (!) korumaya devam etmiştik.
Olayın aslı şuydu: İZSU Denetçisi mimarlık, mühendislik,
hukuk, iktisat-işletme mezunu ve en az on yıllık diploma sahibi olmak
zorundaydı.
Ücret olarak ise “Birinci
derece devlet memurunun çıplak maaşı ödenir.” diyordu yasa. Memurun çıplak
maaşının ne kadar düşük olduğunu o zaman anlamıştık. Neyse.
Sanıyorum 2007 senesiydi, teftiş için gelen bir müfettiş
raporunda, “bu maaşın her yıl bir de
Büyükşehir Belediye Meclis kararı ile karara bağlanması gerekir.” diyordu.
Böylece (sanıyorum 690 TL idi) bir de meclise geldi
aldığımız maaşın kararı. O tarihten sonra Büyükşehir Belediye Meclisi kararı
ile ödenmeye başladı bu maaş bize. Yani İSKİ Kanunu bile yetmemişti anlaşılan!
Asıl traji-komik olaylar Sayıştay denetiminden sonra
başladı. Sayıştay müfettişi birçok diğer konuyla birlikte, “Denetçilere ödenen maaşın fazla olduğunu, çünkü çıplak maaş dendiği
zaman ‘taban aylığının da’ ödenemeyeceğini, dolayısıyla daha önce ödenmiş olan
690 tl lik maaşın ‘kişi borcu’ olarak kişilere ödetilmesi isteniyordu.
İZSU Muhasebe şefi Muharrem Bey’e “Peki ne kadar maaş almamız gerekiyormuş Sayıştay denetçisine göre?”
diye sorduğumda, aldığım yanıtla şok oldum. Çünkü akla, bilime, yasaya, hukuka,
iş yasalarına, yani her şeye aykırıydı.
“Onların dediği
şekilde olursa eğer, ayda 61 TL (yazı ile altmış bir TL) maaş almanız
gerekiyor!”
Şimdi bir düşünün. İZSU denetçisi olmak için bu kadar
niteliklere haiz olacaksınız. Büyükşehir Meclisinden iki kişi seçileceksiniz.
Yasanın öngördüğü şekilde “Sürekli
olarak görev” yapacaksınız. Denetçiliğiniz bittikten sonra dahi, her türlü
sorumluluğunuz beş yıl daha devam edecek. Ama ayda sadece 61 TL maaş
alacaksınız!
Elbette bunun CHP’li bir belediyeye uygulanmaya
çalışıldığını, bir şekilde düzeltileceğini, şaka olduğunu düşünmemek mümkün mü?
Çünkü hiçbir formasyon gerektirmeyen, ilkokul mezunu olmanın
yeterli olduğu Büyükşehir meclis üyesi bile oturum başına 100 TL’den fazla
hakkı huzur (oturum ücreti) almakta idi. Şu an en az 150 TL’dir… Neyse,
uzatmayalım…
O tarihten sonra İZSU maaşın yarısını yatırmaya başladı.
Yani 690 TL’nin yarısı gibi. Bir yandan da Sayıştay’ın daha üst kurullarına
itiraz başvuruları başladı.
Biz rahatız. Çünkü danıştığımız hukukçular “Hiç kimsenin asgari ücretin altında
çalıştırılamayacağını, dolayısıyla bu hatanın düzeltileceğini” söylüyorlar.
Ayrıca diğer 16 Büyükşehir Belediyesinin ilgili birimlerinde
görev alan denetçiler var. Onlar CHP’li de değil! O halde bu konu bir şekilde
düzeltilmek zorunda.
Sevgili okurlar, İZSU’daki hukuk birimi, teftiş kurulu
birimi, onlarca avukat, yıllarca süren dava sonucunda davayı kaybettiler! Yani
bizim –onların söylediği rakam- ayda 61 TL maaş almamız kesinleşti. Daha
doğrusu kesinleşmiş. Geçen yıl Personel Daire Başkanı olan Saffet Aydın’ı
ziyarete gittiğimde bu durumu öğrendim ve “Naapalım,
öderiz o halde” dedim.
Ama içimde hala “Bu
bir kamera şakası” gibi bir his vardı! “Bu iş bir şekilde düzelir. Akıl var,
mantık var.” diye düşündüm hep…
Aziz Kocaoğlu’nun yönetim kurulu başkanı, Ahmet Alpaslan’ın
genel müdürü olduğu ve yüzlerce arkadaşımın olduğu, tam on yıl denetçiliğini
yaptığım kurumdan sonunda haciz geldi bana! Hem de dava sonuçlandıktan itibaren
bütün faizleri ilave edilip, üstüne de haciz mahkemesi masrafları eklenince ‘neredeyse iki katına çıkmış’
vaziyette.
Ee, Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla ödenmişti bu maaş
bize?
Görevim 2010 yılı Mayıs ayında bitmiş, 2014 yılının Şubat
ayında haciz geliyor!
Oysa ben “Kurumum
bekliyor şimdilik. Elime bir para geçerse gider öderim.” diye düşünüyorum.
Bir yandan da suçsuz adamın idama gitmesi gibi “Yahu bu iş mutlaka düzelir.” beklentisi içindeyim!
Böylece elli yaşımda, hayatımın ilk haciz şokunu yaşadım ve
resmen altüst oldum.
Üstelik bunu yapan partim CHP’nin yönettiği, benim on yıl
görev yaptığım kurumum olan İZSU olunca, sızısı daha da artıyor maalesef.
Abim hep der ki “Kırlangıç
da zararsız, ama git bir de Yemen’de sor!”
Denetçi maaşımın 61
TL olamayacağını ispat edemeyen İZSU hukukçuları, bana haciz gönderme konusunda
çok başarılı oldular açıkçası.
Kendilerini tebrik
etmeden geçemeyeceğim.
Sonuçta Şubat tatilim rezil oldu. Alışık olmadığım için
uykularım kaçtı. Filmlerdeki haciz sahneleri gözümün önünden gitmiyordu.
Hısım-akraba demeden topladığım paralarla 4 taksit yaptırdığım haciz parasını,
hemen üç taksitte kapattım da, huzura erdim.
İnsanın parası
olmayabilir. Ama Allah insanı hiç kimseye borçlu yapmasın. Âmin.
İşin ilginci, yıllarca, ayda 61 TL’ye görev yapmış, dert
dinlemiş, her gün gelen onlarca vatandaşa laf anlatmaya çalışmış oldum.
Buradan, on yıl en
üst düzey görev yaptığım kurumuma, canla başla çalışan İZSU Hukuk servisi
avukatlarına (hadi isim vermeyeyim), o kadar yıl arkadaşım dediğim ‘diğer’
kişilere (onlar kendilerini biliyor), çook çok teşekkür ediyorum.
Sadece bir dileğim
var: İnşallah onlar da, yıllarca görev yaptıkları kurumdan emekli olduktan
sonra aynı muameleye maruz kalırlar.
Sübhaneke dinimiz.
Âmin.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: