

İnsan nereden başlayacağını bilemiyor, her gün yeni olaylara
sancılanıyoruz, aslında yeni değil bir çoğu ancak hesaplaşmaları devleti zan
altında bırakacağından, düzenli olarak
her gün yeni bir akıl almaz evriltme yaparak algımızın sabrını
ölçmekteler. Roboski (Uludere) Raporu açıklandı; ancak hayatını kaybedenler
öldürüldükleriyle bir kez daha kaldılar.
Raporu okurken vardığım sonuç: Devlet,
kendi menfaatleri doğrultusunda öldürme hakkına sahiptir.
Devlet bu
raporla Roboski’de ölenlerin kimi kimsesi olmayacağını zihnimize
kazımıştır.
“Pınar Selek” diğer adı “Mısır Çarşısı” davasında gerekçeli
karar açıklandı. Okudukça yüreği küçülüyor insanın. Yargı “depresyonuna” bir de
“travma” eklenmiş diye düşündüm.
Pınar Selek bir sosyolog. İşi gereği toplumsal araştırmalar, anketler yapmalı ve
bunu yaparken din, dil, ırk ayrımı yapmadan sadece insan olgusunu öne almalı.
Bu sebeple Kürt, Türk, Ermeni, Süryani, Alevi, Sünni, kadın, erkek, çocuk, genç
demeden herkesle de konuşmuş not almıştır ancak; O yargı tüm bu verileri
travmasına destek bulabilmek adına Pınar Selek’in yapmış olduğu araştırmaları
terör faaliyeti olarak adlandırmıştır. Ve yine aynı yargı, bu çalışma notlarını
delil olarak kullanmıştır. Oysa daha birkaç gün önce Baskın Oran elinde yazılı
bir dilekçe olduğunu ve bunu mahkemeye sunduğunu söylemiş ve dilekçe içeriği
hakkında da çok önemli açıklamalarda bulunmuştu.
Oradan çıkan sonuç devletin, menfaatler uğruna her şeyi
yapabileceği/yaptırabileceği sonucunu düşündürmüştür.
Anlayacağınız
önümüzdeki günler daha çok yürek sızılarını, sancılarını içinde barındırmaya devam edecek.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü;
“kutlu ve mutlu olsun”a; ölü ve tutsak kelimelerini ekleyerek yine kırmızı
güller ve karanfiller dağıtarak cümle erkek milleti ile kutlamaya hazırız.
Sistem bir yandan bizi nasıl öldürüp sindireceğinin planlarını yaparken, diğer
taraftan kadınları sistemden nasıl koruyacağını anlatabilmenin etkisini
arttırmak için ezber objelerden medet ummaktadır.
Aslında denklem basit; Kadının, diğer
cinsten %70 eksikli olduğunu kabul ettiren hastalıklı zihniyetin ve bu
eksikliği kabul ederek %30 için zafer
sarhoşu olan bazı kadın kardeşlerimizin anlaması gereken; Kadının eşit ve belirleyici olabilmesinin tek
yolu seçilme kriterlerinin %50 olması ki bu da Cinsiyet ayrımının ortadan
kalkması demektir. Böylece cinsiyet ayrımına son verilmiş
olacak; savaşma cephesi gerektiği kadar daralacak, cinsiyet üstünlüğü de sona
erecektir.
Zor olduğunu
bildiğim kadar eminim imkansız olmadığından…
İnadına.. ”HOŞÇA”
kalın…
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: