Karabağ: Başka Partiye Çalışmak Ahlaksızlıktır
Yayınlanma :
19.12.2014 15:35


Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Radyo Egepostası'na
konuk oldu, CHP'deki disiplin sürecinden, AK Parti'nin uygulamalarına kadar pek
çok konuda görüşlerini açıkladı. "İlçe başkanına, genel başkanına hakaret
eden, küfreden insanları affediyorlar. Bu nasıl iştir, ben anlamıyorum"
diyerek, CHP'deki disiplin süreciyle ilgili düşüncelerini ifade eden Başkan
Karabağ, kentsel dönüşüm için de "Bayraklı'nın bir an önce dönüşmesi
gerekiyor" diye konuştu.
Sercan Avcı ve Erman Şentürk ile söyleşen Başkan Hasan
Karabağ, programda şunları söyledi:
HALK MECLİSLERİ:
TÜRKİYE’YE ÖRNEK ÇALIŞMA
Bayraklı zor yer. Bunu herkes biliyor. Özellikle gecekondu
mahallelerinde ak partinin kemikleşmiş bir oyu var. dört seçimdir denedik, ama
o oy oranın değişmediğini gördük. Apartmanlarda ve sitelerde yaşayan
insanlarımızla buluşamıyorduk. Bu yönde şikayetler vardı. Yirmi günde bir siteleri
bir araya getirerek sorunlarını dinliyoruz, tartışıyoruz, bu buluşmaları
gerçekleştiriyoruz. Halk arenası gibi bir etkinlik gerçekleştiriyoruz.
Çözebildiğimiz sorunları yirmi gün içerisinde çözüyoruz. Büyükşehir ile ilgili
sorunları oraya aktarıyoruz. Her şeyden önemlisi, insanlar belediye başkanını
karşısında görüyor, konuşma şansı yakalıyorlar. Vatandaş anında cevap alıp
rahatlıyor. Örnek bir çalışmadır. Özelikle yatay mahalleler ve sitelerde
kemikleşmiş bir seçmenimiz var. Burada strateji gereği bize oy veren seçmeni
birlikte mutlu olduğumuz bir sürece sokmamız gerekiyor. Bunun üzerine de artı
koymak gerekiyor. Zaten seçimi de böyle alabiliriz. Kırgınlıkları gidermek
gerekiyor. Bu seçimde herkes sandığa geldi. Mansuroğlu Mahallesi’nde katılım yüzde
doksanın üzerine çıktı. O kesim sandığa geldiğinde ve oyunu bizden yana
kullandığında, gecekondulardan gelen oylarla öne geçiyoruz zaten. Bu bir seçim
malzemesi değil, seçimlerden hemen sonra başladık ve bunu bir ihtiyaç olarak
algıladık. Bence site masası uygulaması Türkiye’de yine bir ilk çalışma. Tam
bir halk meclisi kurduk. Toplantının birinde bir vatandaşımız benim
telefonlarım burada çekmiyor baz istasyonu yapılsın dedi. Mahalle istemiyoruz
diye koro halinde ayağa kalktı. Sonra birbirlerini tolore ettiler. Sonra siz
karar verin dedik. Halkın da ortak fikir birliğine vardığı çok iyi bir platform yarattık. Sonlardan
toplantıların sonuçlarını alıyorum. Sorunlarının yüzde otuzunu çözsek bile
insanlar mutlu oluyor. Bunun seçimle filan alakası yok, seçimden hemen sonra
başladık, 11 toplantı yaptık.
AKP BU OYLARI NEREDEN
ALIYOR?
Kaymakamlıkla yaşayan, yoksullaştıkça önce Allah’a, sonra
devlete sığınan kesim imkanları elinden gidecek diye AKP’yi elinden bırakmıyor.
Türkiye’nin açmazı bu. Doğrular böyle, şimdi partinin genel merkezindeki
arkadaşlar da o noktaya geldi. Bu meseleyi görmeden siyasetinizi
belirleyemezsiniz. Sürekli seçim yaşıyoruz, sürekli yüzde elli oy alıyorlar. Ya
bu oyları nereden alıyorlar? Çok mu başarılı bu adamlar? Yoksulluğu
engellemediler, aksine arttırdılar. Üretimsiz bir ülke, ekonomisi borç harç
içerisinde, 400 milyar dolar dış borcu olan, borç batağında bir ülke. Demokrasi
kavramı zaten büyü koranda zarar görüyor. Her gün başka saçmalıklar yaşanan bir
ülke. Ama oy alıyorlar, oy almasının sebebi yoksullaşan kesimin devletten
aldığı olanakları kaybetme korkusu. Sağlık yardımı alıyor, çocuk bakım parası
alıyor, ekmediği tarlanın dönüm başına parasını alıyor, yoksulluk parası
alıyor, bir dünya para alıyor.
11 BİN İNSANI İŞE
YERLEŞTİRDİK
11 bini bulan insanı işe yetiştirdik. Allah razı olsun bu
insanların bir kısmı bile ize oy verse yeter. Zaten bunarlın büyük kısmı
gecekondulardaki işsiz kesim. Bayraklı’da hükümet de biziz, belediye de biziz.
Hükümet bugüne kadar hiçbir şey yapmadı. Bunu kendileri de biliyor. Hastane
temeli atıldı, temel ortada yok. Hükümet binası yok, emniyet binası yok.
Emniyet bizim binayı işgal etmiş durumda. Kızılay’a yeri ben verdim, kirasını
biz veriyoruz. Seçim kurulunun kirasını masraflarını biz karşılıyoruz. Düne
kadar halk eğitim bizim binamızda duruyordu.
ÜÇ TANE ARSA VARDI,
ONLARI DA VERMEDİLER
Özel idare mallarının paylaşımı. Bizim ilçemizde üç dört
tane özel idare malı vardı. Zaten onları da bize vermediler. Devlet kurumlarına
benim bu imkanları sunmaktan başka çarem yok. Yoksa vatandaş sıkıntı yaşıyor.
Nüfus müdürlüğüne bir yer verdik. İnsanlar ilçenin bir ucundan diğer ucuna
nasıl gidecek yoksa? Olaya böyle bakmak zorundayız. Özel İdare kapanınca bize
hiçbir şey gelmedi. Zaten iki üç tane arsa var. Bir de eski yapı vardı, onu da
restore ettiler. Kaymakamlık değerlendirecek herhalde.
BAYRAKLI’DA İSMAİL
SARI, TAYYİP ERDOĞAN’DAN FAZLA OY ALDI
2011’de yerel ve genel seçim arasında azalma oldu. Ama
cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’a 65 bin oy çıktı. İsmail Sarı’ya 76
bin oy, Binali Yıldırım’a 82 bin oy çıktı. Burada öyle bir kırılma oldu. ama
genel seçime göre, yerelde başka bir takım dinamikler söz konusu. Ulaşımda
yaşanan sıkıntılar sandığa yansıtabiliyorlar. Dilerim İzmir yine Türkiye’yi
düşünerek oy kullanır.
BAYRAKLI’DA AKP’Yİ
ALLAH KURTARSIN
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 30 bin fark yediler. Ben hep
geriye gittiklerini söylüyorum. Bir AK Parti yöneticisi ile görüşmemde, hiçbir
şansları olmayan Narlıdere’de ilçe başkanlığı için 6-7 aday çıktı, Bayraklı’da
1 aday dilekçe verdi. Bayraklı’nın işsizi, aşsızı bol bir kent olarak yerel
seçimden parti tabanı umutlarının uzaklaştığını gösteriyorlar. Kaybedenin
arkasında durmazlar sürekli. Üçüncü kayıp, Üçüncü seçimde de tabandaki
insanları umutsuzluğa götürdüğü için öyle bir sıkıntılar var. Bayraklı’da AKP’yi
Allah kurtarsın.
KAVGA MI EDECEĞİZ?
Yeni ulaşım sistemi tepelerdeki insanları nasıl etkilediyse,
Bayraklı’yı da öyle etkiledi. Şikayetler geliyor. Muhtarlar bizlere şikayetleri
iletiyor. Yapacak bir şey yok. Ne yapalım yani, kavga mı edeceğiz şimdi?
ENGELLİLER İLE NEDEN
İNATLAŞIYORSUN?
Türkiye Sakatlar Derneği’nin kira borçlarının kapatılması.
Babayiğitlik bir konu değil. Aziz Bey o konuda biraz kırıldı sanırım.
Tekerlekli sandalyedeki insanla niye inatlaşıyorsun, neyi tartışıyorsun? Allah
kimseyi oraya düşürmesin. Meseleye böyle bakmak lazım. Yanına AKP’liler de
gelip konuşuyor, bazı gazeteler de geliyor. Onarla bakıp tavır alırsan, bu işin
sonu gelmez. O insanlar denize düştü mü bir şekilde yılana sarılıyor.
AK Parti’nin son meclis toplantısında yardımdan vazgeçmesi.
Biz mecliste böyle bir durum olacağını tahmin ettiğimiz için kendimizi
hazırladık. Böyle bir şeyi bekliyorduk. Enteresan bir siyasi tecrübedir. İş
adamları derneklerine birkaç ziyaretim olacak. Yardım edin dediğimiz iş adamları
sağ olsunlar ediyor. Bir yerde kendilerine bir mekan sağlayabilirsek, orada
eğitimlerine devam edecekler. Engellilere kurslar, eğitimler veriyorlar. Onlar
o şekilde hayatlarını geçirmesi de güzel bir şey, hayata katkı koyuyorlar.
BEŞ KATLI GECEKONDU
VAR
Kentsel dönüşüm. Uzlaşmada sıkıntı var. Çok katlı kaçak
yapılar var. Tek katlı köy evleri yok Bayraklı’da. Ankara Pursaklar’daki gibi
tek katlı evler yok Bayraklı’da. Gecekondular var. orada uzlaşmak kolay. Bir
daire veriyorlar, iş bitiyor. Burada oğlu var, kızı var. Bizimki gecekondu
değil, kaçak yapı. Beş katlı gecekondu
mu olur? Bayraklı’da var. Onun için de imar planlarını değiştirip, alın
müteahite verip ne yaparsanız yapın deme noktasına getirmemiz lazım.
BAYRAKLI’NIN BİR AN
ÖNCE DÖNÜŞMESİ GEREKİYOR
Kentsel dönüşümü Büyükşehir yapacak, bizim yapacağımız yeni
bir çalışma var. Kentsel dönüşüm bölgesinin dışında imar planlarını
değiştiriyoruz. İlçeye yeni insanlar gelecek, arsalar değer kazanacak.
Gecekondu sahipleri 100-150 milyarlık kaçak yapıları 500-600 milyarlık yapılara
dönüşecek. Satacak çocuğuna iş açacak. Ankara Dikmen Vadisi’nde nasıl hayat
standartları yükseldiyse, burada da aynısı olacak. Yeni insanların gelmesi ile
yaşam tarzı yüksek, daha kentli insanların gelmesi ile İzmir’in kentlileşme
hızı artacak orada. Bu dönüşüm hem ekonomik olarak, hem de sosyo-kültürel
olarak gelişimi sağlayacak. Biz de imarı o anlamda çok geliştirdik. Artık
vatandaşlar cep telefonlarından imar durumunu görebiliyor. İmar Müdürlüğü’nü
çok geliştirdik. Bir an önce dönüşümü yapmamız gerekiyor. Kentsel dönüşümü adım
adım takip ediyorum. Bayraklı’nın bir an önce dönüşmesi gerekiyor.Dönüşüm büyük
oranda seçimlerde CHP’ye yarıyor. Tepekule Mahallesi ve Adalet Mahallesi’nde
bunu gördük. Seçim sonuçlarını alın, 2011’de gerideydik, öne geçtik.
Karşıyaka’da yüzde 75 oy almayıverelim, bir bölümü bize gelsin. Konak’tan
Bornova’nın merkezinden bize gelen insanlar var.işin siyasi karı anlamında da
böyle. İzmir’deki bu gecekonduların kalkması lazım. Köy muhabbetine Aziz Bey de
köpürüyor. Ankara’da İstanbul’da daha fazla kaçak var. burada tepeler olduğu
için millet şehir merkezine geldiğinde gecekonduları görüyor. Gecekonduları
gören İzmir köy oldu diyor. Bu algıyı bir an önce kaldırmamız gerekiyor. İzmir
yaşam biçimi olarak tartışılmaz bile. Yoğunluğu çok arttırmadan bunu başarmamız
gerekiyor.
İLÇEYE YÜZ BİN METREKARE
YEŞİL ALAN KAZANDIRDIM
Biz anlayış olarak yeşili koruyan bir siyasi görüşe sahibiz.
Ben göreve geldiğimden beri ilçeye yaklaşık yüz bin metrekare yeşil alan
yapmışım. Büyükşehir de aynı şekilde. Sahildeki tramvay hattının ağaçlar
kesilmesin diye güzergahının değiştirildiğini duyduk. Geçen sitelerden
birindeki toplantıda ağaç yolun ortasına denk geliyor dendi. Ben kesmem dedim,
sağından solundan geçin. Yapacak bir şey yok. Parke taşı yapıyoruz, yolda iki
üç ağaç var, şikayetler geldi. Yolda kalsın ne yapayım dedim.
AKP’Lİ BELEDİYELER
ANAM YANDIM DİYE BAĞIRMAYA BAŞLADI
6306 sayılı kapsamında biri ya da mal sahipleri gitti
şikayet etti. iki ay içinde bu binayı yıkacaksınız, yıkmazsanız biz geliriz
yıkarız. Bankaya paranı koyar ben yıkar, işini bitiririm kanunu bu. Mülkiyete
olan saldırı gibi algılanıyor bu kanun. Belediye kanununun 73’üncü maddesi daha
uzlaşmacı bir kanun. Mal sahiplerinin, hak sahiplerinin gönlü alınarak
yapılarak bu süreç tamamlansın istiyoruz. Bayraklı’daki tıkanmanın sebebi de
bu. Birtakım adamlar gidiyorlar, eski bir binadan daire alıyor. Gidip şikayet
ediyor. ondan sonra bu işe katılmayan daireleri de ellerine alıyorlar.
İstismara açık bir kanun oldu. Bir de gidip Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan
harçlardan muafiyet belgesi alıyorlar. O da tam bir facia. Nasıl kanun
çıkartıyorlarsa… Bu kanun yapanları anlamıyorum, nasıl kanun yapıyorlarsa.
Belediye kanunu değişirken, bütünşehir yasası çıkartılırken, kapanan beldelerin
borçları ilçe belediyelerine, gelirleri büyükşehir belediyesine geçti. Sonra
AKP’li belediyeler anam yandım diye bağırmaya başladı. Bu işler böyle…
AVRUPA MARS’A, BİZ
TERSE…
İller Bankası paylarının yüzde 40’ı Büyükşehir Belediyesi’ne
gidiyor. Bütün büyükşehir belediyeleri canı istediği gibi takılıyor. Bir ailede
baba hangi oğluna daha fazla seviyorsa, ona daha fazla para veriyor. Burada da
durum o. Büyükşehir Belediyesi’ne bu işi bıraktın mı, aynı partili bile olsan
işin içinden çıkılmaz. Bu işi sistemleştirmek lazım. Bir ilçe belediyesi,
Büyükşehir Belediyesi’ne aktardığı paranın takipçisi olabilmeli. Yatırım olarak
ne kadarı döndü, hangi projelerde döndü, bunu takip edebilmeli ve hak ediş
olarak o belediyenin o büyükşehire ödemesi lazım. Böyle bir düzenleme de o. Bir
kanun çıkartıyorlar paldır küldür, bütün yetkileri büyükşehirlere veriyorlar.
Tepesine vali koydum diyor, o da ben ne istersem onu yapar diyor. Avrupa Mars’a
gidiyor, biz tersine… Fransa’da 40 bin belediye var, bizde indi 400’e. Yakında
tek belediye oluruz herhalde. Ankara Belediyesi diye. Son dönemde projelerimizi
hazırlayıp Aziz Bey’e götürüyoruz. Maliyetimiz bu, bu kadar destek bekliyoruz
diyoruz. O da projesine göre, yüzde 70, 80 destek veriyor. Daha projelerimiz de
var.
YENİ BİNA YIL SONUNDA
BİTİYOR
Yıl sonu yeni hizmet binamız bitiyor. Sıkıntılı bölüm bitti.
20 günde bir kat çıkarız artık. İyi bir bina, yeri de çok güzel. ilçe
genelinde eğitim anlamında yapılan
yatırımlar ve BAYGEM’in çalışmalarını özetleyerek sözlerini sürdüren Karabağ,
“Çok önemli bir proje, bize engel olmadıkları sürece devam edeceğiz. 2009’da
daha belediye kurulmadan biz dershaneyi açtık. Sonuç alamazsam ben oraya
ne diye 2 trilyon yatırayım? Bir genelge
geldi, artık mezunlara ders verin diye.
Genelgede bir değişiklik olmazsa biz de sadece mezunlara yönelik eğitim
vereceğiz. Ama bizim protokolümüz bu genelgeden önce Halk Eğitim’le
imzalanmıştı, şimdi devam ediyoruz. Bir çaresini bulacağız… Hangi amaçla bu
düzenleme yapıldı bilmiyorum.
İLÇEYE YARI OLİMPİK
YÜZME HAVUZU GELİYOR
İki tane pazaryeri yapıyoruz. Çay Mahalle ve Osmangazi
Pazaryerlerinin ihaleleri yapılıyor. Yılbaşından sonra başlıyoruz. Postacılar’a
düğün salonu ve kültür merkezi var. Nafiz Gürman’da Cemevi ve taziye evi var.
Orada pazaryerinin üstü kapatılıyor. Yeni parklar yapılacak. Bir de büyük Yarı
Olimpik Kapalı Yüzme Havuzu yapıyoruz. Konferans salonu bin kişilik konferans
salonu. Bir de Manavkuyu’da bir kompleks yapacağız. Spor tesisleri yapmaya
devam edeceğiz. Diğer başkanlar kızmasın ama, şimdi Karşıyaka ve Bornova’da
sınırında kalan mahalleler de bize bağlanmak istiyorlar.
ATATÜRK’Ü DİN DÜŞMANI
İLAN EDENLER…
Biz ibadethaneleri şov yapmadan temizliyoruz. Sonuçta
vatandaşlarımızın girdiği bir yer. CHP’liler dine karşı duruş sergiliyor
diyorlar... Atatürk öyle mi yapıyordu? İlk meclisi kuranlarla TBMM’yi dualarla
açmış. Sağ tarafına da Alevi dedesini almış. Bin 200 tane yıkılan camiyi
yeniden yapmış. Kendisi özel cami
yapmış. Dinle problemi yok ki. Atatürk’ü din düşmanı ilan edip şeriat düzenini
özleyenler İŞİD gibi örgütlerin, sapkın düşüncelerin önünü açıyorlar. İslam
alemini dünyada en kötü dönemini yaşıyor. Dinin bu kadar zarar gördüğü başka
bir dönem daha olmadı. İnsan kellerini kesiyorum diyenler İslam dinini dünyada
bir öcü gibi göstermeye başladılar. Oysa Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu
yana en özgür yaşayan yegane ülke Atatürk’ün kurduğu bu ülkedir. Dün ortak
olanlar bugün bas bas bağırıyorlar. Atatürk müthiş bir öngörüsü, zekası olan
müthiş bir insanmış, bunu kabul etmek lazım.
BAŞKA PARTİYE
ÇALIŞMAK AHLAKSIZLIKTIR
YDK ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun söyledikleri örtüşmüyor. YDK
üyeleri siyaset yapıyorlar. Milletvekilinin şunun bunun araya girmesi ile
partinin genel başkanın söylediklerini tersine partiye ihanete açık olan, başka
partiye çalışan, ilçe başkanına hakaret eden, genel başkanına hakaret eden,
küfreden insanları affediyorlar. Onları ben anlamıyorum, bu nasıl bir iştir.
Bugün bana, yarın sana da küfreder. Bugün ona ihanet eden, yarın sana da eder.
Onlar partili filan değil. Bizim de siyaset içinde kırılıp döküldüğümüz
zamanlar oldu. başka parti adayına çalışalım noktasına gelmedik. Bu
ahlaksızlıktır. Benim ilçemde Büyükşehir’de Aziz Bey’e, ilçe seçiminde Hüseyin
Aslan’a oy verin diye mesajlar çekti bunlar.
İZMİR’DE İL
BAŞKANLIĞI KOLAY İŞ DEĞİL
Yönetimdeki arkadaşlar biz seçimle geldik kalalım diyorlar.
Haklı olabilirler ama tabii, İstanbul’da bu böyle olmadı. Genel Başkan ayrı bir
tavır koydu. Bizim arkadaşlarımız tavrını belirleyip genel merkeze iletecektir.
Yeni tüzüğe göre görevden alınan yönetim altı ay görev başında kalabiliyor. O
da seçimleri atlatmaya yeter. Biraz da genel başkanın insiyatifine bırakmak
gerekiyor. Seçimler genel başkanın siyasi hayatını ve Türkiye’nin genel
durumunu çok büyük ölçüde etkiliyor. Dolayısı ile her şey olabilir. İzmir’de
İstanbul formülü de olabilir. ben bu iki buçuk yılda Ali Bey için ne
düşündüğümü onun yüzüne söyleyeyim. Mikrofonda söyleyeceğim şeyler iyi de
olabilir, eksik de olabilir. biz onunla görüşüyoruz, zaten onu da biz seçtik
sonuçta. İzmir’de il başkanlığı kolay bir iş değil. işin gücün yerinde olacak.
idare edeceksin, hata yapmayacaksın. Kendi hayallerini belki bir müddet
erteleyeceksin. İl başkanlığı zor bir iş.
BAŞKANA HAKARET
ETMEKLE MUHALEFET OLMAZ
Mecliste gelip bağırıp çağırarak iyi siyasetçi oldum
diyenler bunun böyle olmadığını gördüler. Böyle bir şey yok. Bağırıp çağıranlar
dışarıda kaldılar. Şov yapmak bir şey getirmez. İcranın başı belediye başkanı.
Belediye mevzuatı TBMM mevzuatı gibi değil. Büyükşehir ve ilçe belediyelerinde
meclisler karar organıdır. Yetkiler başkanda. Ben de muhalefet meclis üyeliği
yaptım. Seviyeli muhalefet yapmak lazım. Başkan ilişkiyi koparacak kadar
hakarete varan şeyler söylememek lazım. hakaret etmek, taciz etmek, ağzına
gelen her şeyi söylemek muhalefet değildir. Bu sefer vatandaşın işini çözemez
hale geliyorsun,çünkü belediye başkanından bir şey istemeye yüzün kalmıyor.
Belediyede işi görülmeyen vatandaş, sen mecliste bağırdın belediye başkanına
hakaret ettin sen çok iyi meclis üyeliği yaptın demiyor. Ben de meclis
üyeliğinden gelme bir insanım. Muhalafeti dozunda ve ayarında yapıp, belediye
başkanı ile ilişkilerini doğru kurup, vatandaşın işini yapıp, partinin
siyasetini de meclise taşıman gerekiyor. Bu dönem daha iyi gidiyor. Arkadaşlar
daha sağduyulu. Biz de kimseyi ayırmıyoruz. Telefonum tüm meclis üyelerine
açıktır.diyalog kadar güzel bir şey yok. Demokrasi kültürü bu. Beş sene
bitecek. Sonra yüz yüze bakacağız. Geçen dönem mecliste bağıran çağıranlar bu
dönem dışarıda kaldı. Bu dönem daha iyi gidiyor. Ben arkadaşlardan memnunum. (egepostasi.com)
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: