yapılan açıklamada KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, Öcalan'ın Time
dergisi tarafından en etkili 100 kişi arasında gösterilmesi karşısındaki
memnuniyetini dile getirirken, Öcalan'ın tanıtım yazısını yazan Sinn Fein
lideri Garry Adams'a da teşekkür etti. Karayılan, "Çekilme 8
Mayıs'ta kademeli gruplar halinde başlayacak" dedi.
İşte Karayılan'ın yaptığı
açıklamanın tamamı:
"Bugün burada sizlerle Türkiye ve Kürdistan'daki gelişmelere ilişkin,
sürece yön verecek tarihi kararımızı paylaşmak üzere toplanmış
bulunmaktayız" diyerek sözlerine başladı.
"Yakından izlemekte olduğunuz gibi, Türk devleti ile Kürt Halk Önderi
Başkan Apo arasında bir süredir devam etmekte olan görüşmeler ve müzakereler
önemli bir düzeye ulaşmış bulunmaktadır", denilen açıklamada,
"Önderliğimiz 21 Mart 2013 günü, Amed Newrozu’nda, Kürt ve Türk halkları
başta olmak üzere tüm Türkiyeli halklara ve kamuoyuna hitaben hazırladığı
manifesto niteliğindeki deklarasyonla yeni süreci başlatmış oldu",
ifadelerine yer verildi.
"Yeni bir Türkiye, yeni bir Ortadoğu ve yeni bir geleceği birlikte inşa
etmeye ve tüm ezilen halkları, sınıf ve kültür temsilcilerini, en eski sömürge
ile ezilen sınıf olan kadınları, ezilen mezhepleri, tarikatları ve diğer
kültürel varlık sahiplerini, işçi sınıfının temsilcilerini ve sistemden
dışlanan, yok sayılan herkesi, çıkışın yeni seçeneği olan demokratik modernite
sisteminde yer tutmaya, zihniyet ve formunu kazanmaya çağırmaktadır.”
"Silahların yerine demokratik siyaset zamanına geçişin kapısını aralayan
bu yeni sürecin hiç kuşkusuz Önderliğimizin İmralı esaret koşullarındaki eşsiz
çabası ve halkımızın büyük bir fedakarlıkla yürüterek uğruna büyük bedeller
ödediği kırk yıllık mücadelemizin ortaya çıkardığı muazzam sonuçlar üzerinden
geliştiği bir gerçektir."
“Gelinen noktada sömürgeci egemen zihniyetin Kürt halkını ne çokça denenen
baskı, sürgün ve katliamlarla, ne de asimilasyonla yok etmesinin mümkün
olmadığı açığa çıkmış ve artık bunun önü alınmıştır; çetin bir mücadeleyle
Kürdistan halkı ve her Kürt bireyi kimlik ve kişilik kazanmıştır."
KÜRTLERE ÖZGÜR YAŞAM HAKKI TESLİM EDİLMELİ
“Bugün halkımız, Rojava Kürdistan’da fiili olarak özgürlüğüne kavuştuğu bir
devrimin ve Güney Kürdistan’da federal bir statünün sahibidir. Yine Kuzey
Kürdistan'da geliştirilen ulusal ve uluslararası düzeydeki tüm imha ve tasfiye
konseptlerine rağmen, halkımızın durdurulamayan ve yükselen özgürlük mücadelesi
önemli kazanımlar ortaya çıkarmıştır. Bölgemiz Ortadoğu’da tarihi önemde
gelişmelerin yaşandığı bu aşamada, Türkiye’de Kürt halkının yüz yıl öncesine
dayanan inkar ve ret politikaları altında kimliksiz ve statüsüz yaşamayı kabul
etmesi mümkün değildir. Bu anlamda Önderliğimizle devlet arasında sürmekte olan
görüşme ve müzakerelerin son derece önemli olduğu açıktır.”
“Önderliğimiz, devletle yaptığı görüşme ve müzakere sonuçlarını BDP heyetleri
aracılığıyla bizlerle paylaştığı gibi, ilk etapta yazdığı iki ayrı mektupla
ulaşılan sonuçları ve düşüncelerini hareketimizin yönetimine aktarmıştır. KCK
yönetimi ve bütün bileşenleri gereken değerlendirmeleri yaparak, cevaplar
yazmış ve hareketimiz görüş ile önerilerini Önderliğimize sunmuştur. Bütün bu
görüş alışverişi, somut gelişmeler ardından yaşanan somutlaşma ve ulaşılan
sonuçlar temelinde, Önder APO tarihi bir kararlaşma ile 14 Nisan tarihli üçüncü
mektubunda gerilla güçlerimizin geri çekilmesi için bizlere çağrıda
bulunmuştur. Hareketimizin yönetimi, bu çağrıyı esas alması gereken bir
perspektif ve talimat olarak ele almış ve üzerine düşen sorumlulukların
gereğini yerine getirmek için bir kararlaşma düzeyine ulaşmıştır.”
UYULMASI GEREKEN HUSUSLAR
"Hareketimiz, Kürt Halk Önderliği'nin devlet heyetiyle yürüttüğü
müzakerelerde varılan sonuçlar temelinde 23 Mart tarihinden itibaren sürdürdüğü
ateşkes pozisyonunu korumakla birlikte, gerilla güçlerimizin Türkiye sınırları
dışına çekilme çağrısının gereklerini tam bir kararlılık ve irade birliği
içinde tereddütsüz sahiplenerek yerine getirecektir", denilen açıklamada,
"Kürt sorununun çözümü ile Türkiye’nin demokratikleşmesini sağlayacak ve
Ortadoğu barışına giden yolu açacak olan bu tarihi adımın amacına uygun olarak
başarıyla tamamlanması, barış, kardeşlik, demokrasi ve özgürlük isteyen
herkesin, hepimizin temel hedefi", olduğu belirlemelerine yer verildi.
Sürecin kesintiye uğramaması için temel olan bazı hususlar açıklamada 6 madde
halinde formüle edildi.
1- Gerilla güçlerimiz hiçbir çatışmaya mahal vermeyecek şekilde, kendi
inisiyatifiyle, öteden beri kullandığı güzergâhları kullanarak, bir örgütlülük
ve disiplin içinde geri çekilme işlemini pratikleştirecektir.
2- Devam eden hazırlıklar temelinde geri çekilme, 8 Mayıs 2013 tarihinde
başlayacaktır. Geri çekilme, kademeli gruplar halinde planlanmış olup, gerillanın
hareket tarzı, gizliliği ve disiplini temelinde mümkün olan en kısa sürede
tamamlanması hedeflenecektir.
3- Geri çekilmede güçlerimizin gelip üsleneceği yer Güney Kürdistan (Irak
Kürdistanı)'dır. Güney Kürdistan’a çekilecek olan gerilla güçlerinin resmi
varlığına gereken anlayışı göstermelerini, başta Federe Kürdistan Hükümeti
olmak üzere ilgili güçlerden beklemekteyiz.
4- Geri çekilme esnasında Türk ordu güçlerinin de aynı duyarlılık ve ciddiyetle
hareket etmesi bir zorunluluktur. Geri çekilen gerilla güçlerimize yönelik
herhangi bir saldırı, operasyon, bombardıman olması halinde geri çekilme derhal
durdurulacak ve meşru savunma temelinde güçlerimiz misilleme hakkını
kullanacaklardır.
5- Gerilla güçleri çekilirken, Türk devlet güçlerinin de buna paralel olarak,
Kürdistan’da herhangi bir askeri aktivite ve çatışmaya neden olabilecek
tahriklerde bulunmaması ve fırsatçı yaklaşımlara yer vermemesi gerekmektedir.
Bununla birlikte, geri çekilme sürecinin sağlıklı ve başarılı olabilmesi için,
daha önce Önderliğimize mektuplarla ifade ettiğimiz ve devletin de bilgisi
dahilinde olan hususlara dikkat edilmesi önemli olacaktır.
6- Bağımsız heyetlerce sürecin izlenmesi, her iki taraftan da engel olabilecek
hatalı yanları tespit etmesi, sürecin sağlıklı gelişmesine imkan sunacaktır.
SÜREÇ ÜÇ AŞAMADAN OLUŞACAK
"Uygulanmakta olan ateşkes ve gerilla güçlerimizin başarılı bir biçimde
geri çekilmesiyle birlikte birinci aşama sona erecek ve ikinci aşama başlamış
olacaktır."
"Anayasal çözüm çerçevesinde yapılacak reformlarla Türkiye'nin gerçek
anlamda demokratikleştirilmesi ve Kürt sorununun çözüme kavuşturulmasının
koşulları doğmuş olacaktır. Koruculuk, özel tim, vb. tüm özel savaş yapılarının
devre dışı edilmesi ve demokratik sivil toplum zihniyetine uygun bir ortamın oluşturulması
gereklidir."
"Özellikle Türkiye’nin demokratikleşmesini sağlayacak, Kürt halkının
inkarını sona erdirecek, varlığını ve özgürlüğünü kabul edecek, tüm
kimliklerin, inançların ve mezheplerin hak ve özgürlüklerini garanti altına
alacak, eşitliğini sağlayacak olan yeni demokratik bir anayasanın yapılması
hayatidir."
"Bu görevin gerçekleşmesiyle birlikte, üçüncü aşama olan 'normalleşme
süreci' başlamış olacaktır. Normalleşme süreci, barışın kalıcılaşması,
toplumsal uzlaşma, eşitlik ve özgürlükler sürecidir. Önder Apo dahil
herkesin özgürleşeceği bu sürecin pratikleşmesi paralelinde silahın tümden
devre dışı kılınması ve gerillanın silahsızlanması gündeme girecektir”
YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLAMASIDIR
“Özgürlük Hareketi olarak, Önder Apo'nun Newroz çağrısıyla başlattığımız bu
süreç, sadece Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü değil, tüm parçalarda Kürt
sorununun çözümü ve Ortadoğu'daki çatışma sürecinin sona erdirilerek, bütün
sorunların silahla değil, siyaset ve diyalogla çözümüne yol açabilecek yeni bir
dönemin başlatılmasıdır. Gelinen aşamada bölge halkları çatışmalardan yorgun
düşmüş, eşitlik ve kardeşlik temelinde sorunların çözümü bir aciliyet haline
gelmiş bulunmaktadır. Ortadoğu ve Orta Asya halkları, çatışmalara son verecek
barışçıl yeni bir sürece ekmek ve su kadar ihtiyaç hissetmektedir.”
"Geliştirdiğimiz bu süreç, Kürt sorununun çözümü temelinde Ortadoğu
bölgesinde barış içinde bir arada yaşama, özgürlük, demokrasi ve istikrarın
geliştirilmesinde önemli bir adım durumundadır."
“Bu adımla birlikte mevcut durumda Ortadoğu'da var olan denge ve çatışma
sürecine ilişkin politikamızda herhangi bir değişiklik söz konusu değildir.
Ortadoğu'ya dönük politikamız, mevcut çatışmalara taraf olmayan 'üçüncü çizgi'
dediğimiz halkların kardeşlik, demokrasi ve özgürlük çizgisidir. Hareketimiz
yeni dönemde de bu çizgiyi sürdürmeye devam edecektir.”
ORTADOĞU’DA EN TEMEL SORUN KÜRT SORUNUDUR
"Ortadoğu'nun en temel sorunu olan Kürt sorununun çözümü, bölge halklarına
zarar değil, fayda sağlayacaktır; bölgede yeni bir kardeşlik ve barışçıl
sürecin başlaması için önemli bir çıkış rolünü oynayacaktır. Bu nedenle başta
Kürdistan üzerinde egemen olan devletler olmak üzere bölgedeki tüm devletleri
ve bölge demokrasi güçlerini bu önemli tarihsel adımı desteklemeye çağırıyoruz".
ULUSLARARASI GÜÇLERİ DESTEK SUNMAYA ÇAĞRIYORUZ
‘’Kürt sorunu sadece bölgesel bir sorun değil, aynı zamanda uluslararası bir
sorundur. Kürt halkının soykırım, katliam ve ağır trajediler yaşamasına yol
açan Kürt inkar siyasetinin geliştirilmesinde uluslararası güçlerin de önemli
oranda rolü olmuştur. Bugün bu haksızlığın giderilmesinde ve sorunun
çözülmesinde de bu uluslararası güçlere önemli roller düşmektedir. Bu açıdan
başta ABD, AB ve Rusya olmak üzere tüm uluslararası güçleri Kürt sorununun çözümüne
dönük başlattığımız bu hamlenin başarısı için destek sunmaya çağırıyoruz.’’
TÜRKİYE’DE BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK KONFERANSI YAPILMALI
‘’Tüm Türkiye halkı savaşın, baskının, işsizliğin, ayrımcılığın ve toplumsal
cinsiyetçi politikaların son bulması, barış, kardeşlik ve huzurun gelişmesi
için bu sürece katkı sunmalıdır. Barış, eşitlik, adalet ve özgürlüğe en çok
ihtiyaç hisseden tüm ezilen kesimleri, emekçi sınıfları, kadınları, tüm inanç
gruplarını ve dıştalanan tüm kültürler ile demokratik ve sosyalist güçleri,
özgür, eşit, ortak bir geleceği birlikte yaratmak için bu sürece tüm gücüyle
katılmaya çağırıyoruz. Bu amaçla ortak bir 'Barış ve Özgürlük Konferansı'nı
toplamaya ve tüm kesimleri bu konferansa katılmaya davet ediyoruz.’’
HEWLER’DE BİRLİK, DAYANIŞMA VE BARIŞ KONFERANSI YAPILMALI
‘’Kürt halkı, yüz yıllık inkar siyasetine karşı tüm parçalarda destansı bir
direniş sergilemiş, ağır bedeller ödemiş, tarihe adını yazdıran kahraman
şehitler vermiştir. Bugün artık Kürt sorununun çözümü ve yeni bir sürecin zamanı
gelmiştir. Önder Apo, “Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa Hamlesi”ni
başlatmış bulunmaktadır. Tüm Kürdistan halkını, bütün parçalardaki siyasi
partileri, örgütleri, sivil toplum kuruluşlarını, inanç gruplarını, emekçileri,
hakikat arayışçısı kadınları ve gençleri, bu sürece güçlü destek vermeye ve
katılmaya, Kürt halkının özgürlük maratonunu zaferle taçlandırmak için üstüne
düşen sorumluluğun gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz. Ortadoğu'da ve
ülkemizde önemli tarihsel gelişmelerin yaşandığı bu süreçte tüm parçalar
arasında milli dayanışma ve barış için ulusal bir platform oluşturmaya,
Hewlêr'de 'Birlik, Dayanışma ve Barış Konferansı'nı örgütlemeye ve katılmaya
çağırıyoruz.’’
“PKK'nin Kürdistan'da geliştirdiği mücadelede belkemiği rolü oynayan ve büyük
fedakarlıklar, kahramanlıklar sergileyen Kuzey Kürdistan halkımız bu hamle
sürecine güçlü katılarak süreci başarıyla taçlandırmaya mükelleftir. Verilen
bütün bedellerin karşılığı olarak gündeme giren demokratik çözüm sürecine Kuzey
Kürdistan'daki tüm kesimlerin katılımını sağlamak için Amed'de 'Kuzey Kürdistan
Demokratik Çözüm, Birlik ve Dayanışma Konferansı'nı toplamaya ve tüm yurtsever
güçleri katılmaya çağırıyoruz.”
AVRUPA İÇİN DE KONFERANS ÇAĞRISI YAPILDI
"Başta Avrupa’dakiler olmak üzere, halkımızın özgürlük mücadelesinde
önemli bir yeri bulunan yurtdışındaki tüm Kürdistanlıları bu tarihsel süreçte
yurtdışında Kürt-Türk halklarının ortaklığını sağlamak, yurtdışından gereken
katkıları yeni dönemde de sunmak ve sürecin başarısında rol oynamak için
'Halkların Demokrasi, Birlik ve Barış Konferansı'nı toplamaya çağırıyoruz."
GÖREVLERİMİZİ YERİNE GETİRMELİYİZ
“Önder Apo, bu tarihi süreçte sorumluluklarının gereğini yerine getirmiştir.
Sorunun köklü çözümü için şimdi sıra, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve
Hükümeti'ne, yine hareket olarak bizler ile halkımızın görevlerinin gereğini
yerine getirmesine gelmiştir.
Öncelikle halkımız yeni ve siyasal bir mücadele hamlesinin başladığını bilerek,
örgütlenmesini güçlü kılmalı ve yüksek düzeyde bir katılımla başarıyı
hedeflemelidir. Başkasına değil kendine güvenmeli, özgücüyle demokratik çözümü
geliştirmeyi önüne koymalı ve en büyük gücün bizzat halkın gücü olduğunu hiçbir
zaman unutmamalıdır. Başarı bu temelde kesinleşecektir.”
"Özgürlüğe, demokrasiye ve eşitlik hukukuna dayalı, kardeşliğe ve barışa
inanan, emek veren, mücadele eden, dostluğunu ve katkısını esirgemeyen herkesi
yürekten selamlıyor, saygılarımızı sunuyoruz." (onedio.com)
HALİT ERMİŞ - BEHDİNAN / ANFHaberin Tamamı İçin: http://www.firatajans.com/news/guncel/kck-ten-tari...


Yorumlar
Kalan Karakter: