KENDİMDEN BİLE KAÇIYORUM BU ARA
Yayınlanma :
02.02.2014 21:53


şu sıralar. Boş hayat, yolunda gitmesi gereken işlerin yolunda gitmemesi,
insanların kulakları sağır eden yalanları ruhumu bunaltmış adeta...
Saatlerce düşünüyor, düşündükçe yoruluyor, yoruldukça dinlenmek
istiyorum.
Çoğu zaman bir çözüm yolu bulmak için dalarken bir boşluğa
düşersin. Öyle bir boşluk ki ne çıkabilirsin, ne kalabilirsin.
İşte öyle bir durumdayım. Umutsuz değilim aslında benim
sıkılmama neden olan şey yaşanmışlıklar, umudun olsa da bir anda yıkıp geçen insanlar.
Belki de en büyük sorun insanlar. Onları hem çok seviyor,
hem nefret ediyorum. Onlara sırrımı anlatacak kadar önemsiyor, hayatımı teslim
etmeyecek kadar güvenmiyorum. İnsanlara karşı neden mi bu kadar tutarsızım?
Çünkü; Sana bahşedilen hayatta kendine bir yol çizmek
zorundasındır. Gitmek istediğin yol bellidir ama ya gidemezsin yol kapalıdır
veya birileri bilerek, isteyerek o yolları kapatmıştır. Oysa bilirsin ki o yol
tek yolundur ve son şansındır. Gözlerini kapatırsın, dalarsın umarsızca
cesaretin kırılmıştır bir kere gidemeyeceğin yolun ardından farklı çözümler
ararsın. Bu isteğinin önüne de aynı şekilde bir takım insanlar engel koyar,
işte o zaman bütün yolları silersin. Öylece durduğun yerde parmağını bile
kıpırdatmadan beklersin.
Ben hiç bir zaman elimdekilerden fazlasını aramadım. Bir
kuşu saatlerce seyredip “ben neden
uçamıyorum” demedim. Sırf gezip tozayım diye kimseyi kendime aşık etmedim.
Tek suçum hayallerimle, gerçeklerimi kavuşturacak yolu bulamayışı mı ve ararken
buna insanları dahil etmiş olmamdır.
Evet yoruldum. Kendini bilmez sadece ben olma delisi bencil
insanlara laf anlatmaktan yoruldum. Önyargılı davranan, neyi savunduğunu kendi
bile anlamayan boş insanlara hayatı öğretmekten yoruldum. Kimin doğru, kimin
yanlış olduğunu anlayamayacak kadar yalan bir dünyada yaşamaktan bunaldım.
Herkes kendine göre mükemmel, herkes iyi, herkes kusursuz,
vs. Bir babayiğit çıkıp ta “ben kötüyüm”
diye açık yürekliliğini ortaya koyamıyor.
Polis bir hırsızı veya bir hayat kadınını pazarlayan adamı
yakaladığında adi suçlardan yakalanan suçlular bile yaptıkları işin vahametini
anlamadan onu yakalayan polis memuruna şerefsiz diye bağırıp kendini bir anda
aklayabiliyor.
Sahi neydi şeref kelimesinin sözlüklere geçen son anlamı.
Benim hatırladığım çok eskilere dayalı artık o anlamı tedavülden kalktı. Kim
şerefli, kim şerefsiz çözemiyorum. Ekmeğini alın teriyle kazanan dürüst
insanlar mı şerefsiz? Yoksa devleti dolandıran, kadın-kız satan, çocuk
tacirleri, dolandırıcılar, hırsızlar, işlerini başarıyla tamamladıktan sonra
karşılıklı olmayan şereflerine şerefe diyerek kadeh tokuşturan mahluklar mı
şerefli.
Yoruldum bunları düşünmekten, bu tip insanlarla aynı ülkede
yaşayarak, aynı havayı solumaktan yoruldum.
Yazımın sonuna yaklaştıkça aslında bende her zaman var olan
fakat benim zaman zaman şımarıklık yaparak görmezden geldiğim güçlü olan yapımı
hatırladım bir anda. Kaçmak bana göre değilmiş...
Tüm olumsuzlukları görecek, düşünecek cesaretim varsa
altından kalkmanın çarelerini bulabilirim elbet. Ve ben hala insanlardan yana
umutluyum. Bir gün insanların yola geleceğine, insan gibi insan olacağına
inanıyorum.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: