Kaftancıoğlu şöyle konuştu:
"Demokrasinin tecelli ettiği ilk yer olan mahallelerde, sizlerin tecrübe tespit ve önerileri genel ve yerelde tespit yapan tüm siyasetçiler için yol gösterici olmalı. Mahallerinizde yaptığınız çalışmaları dikkatle takip ediyoruz. Sizlerin kısa ve uzun vadededeki çalışmalarınızı hayata geçirmeyi umuyoruz.
2014 yerel seçiminde muhtarların sadece 674'ü kadınken bugün 1080 kadın muhtar var. Bitlis, Muş, Sinop, Şanlıurfa dışında her ilimizde kadın muhtar var. Daha alınacak çok yolumuz var. En çok kadın muhtar İstanbul'da var. Kadıköy'de kadın muhtar sayımız erkeklerden daha fazla.
Bu toplantıyı değerli ve anlamlı kılacak olan en önemli unsur sizleri dinleyen, anlayan, somut çıktılar elde ederek bir anlayışın burada olmasıdır. Bu bağlamda Türkiye'de ve dünyada bu anlayışı temsil eden Genel Başkanımıza ve İstanbul'u bu anlayışla yürüten Ekrem Başkanımıza teşekkür ederiz."
"50 muhtardan 1'i kadın; her alanda bir eşitsizlik söz konusu"
Canan Kaftancıoğlu'ndan sonra konuşmasına başlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
"İstanbul'un sesini dinlemek istiyorsanız, 16 milyon İstanbullu'nun seçilmiş kişilerini dinlemek zorundasınız. Kadın muhtarların ağırlanması fikri çok değerli. Demokrasi, yerel demokrasi olmadan bir şehre huzurun gelmesi mümkün değil. Demokrasiyi bir nefes gibi görüyorum, özgürlüğün olmadığı bir ortamda yaşayamam.
Ülkemizde sadece 50 muhtardan 1'i kadın. Çok düşük bir oran. Her noktada bu eşitsizlik söz konusu. Bütünüyle bu alanlarda, kadına hak ettiği idari yetkiyi vermediğimiz takdirde dünyanın hiçbir ülkesiyle rekabet edemeyiz."
Kadınlar muhtarlarla iş birliği yapıp o sorunların çözüme kavuşmasına kadar takipçi olan, yerel demokrasinin güçlendiğini hissediyorum.
Belediye muhtarlık iş birliğini de üst seviyeye taşımamız lazım. Deneyimim bana yol gösteriyor. Daha işin başındayız. Daha güçlü hale getirmeye çalışıyoruz. Muhtarın ortaya koyduğu talebin çözüme kavuşturulup size bilgi vermesi, sizin de vatandaşa bilgi vermeniz şeklinde bir zincir hazırlıyoruz. Mekansal desteğimiz olacak. Muhtarlık yapmaktan keyif alacağınız bir hale getireceğiz. Hem ilçe belediyelerini teşvik edeceğiz onların müdahale edemedikleri yerlere müdahale ederek kampanya başlayacağız.
Belediyenin bir çalışanının oturtarak muhtarlarımızın rahatlamasını sağlamıştık ilçemizde. Bunu inşallah bu pozitif ayrımcığı muhtarlarımızı sağlamak istiyoruz. İBB'de de kadın temsili konusunda ciddi adımlar atıyoruz. İBB tarihinde ilk kez Genel Sekreter Yardımcısı'nı kadın atamışız. Bu beni çok üzdü. Kadın çalışana ihtiyaç var orada. Son 6 ayda çalışan ihtiyaçlarımızı temin ederken hiç olmadığı kadar yüzde 35'ler civarında kadın tercihinde bulunduk. Bu bir lütuf değil, eksikliği tamamlama çabası. Takdir edin diye demiyorum, takdir eşitliği sağlandığında edilir. Ortak çalışma kültürünü geliştirip kurumsallaştıracağız. Kim gelirse gelsin aynı şeyi devam ettirmek zorunda olacağı bir biçime dönüştürmek istiyoruz.
Kendinizi bu şehrin çok değerli yöneticileri olduğunuzu hissederek görevleriniz ortaya koyun. Vatandaşla en iç içe olan yöneticiler sizlersiniz. Bu talebimiz ciddidir, samimidir, kurumsallaşmanın gereğidir. Sizlerle birlikte çok güzel işler yapacağız. Her şeyin çok güzel olduğu bir İstanbul'u var edeceğiz."
Kadınların siyasette güçlü olmasının demokraside çok önemli vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu ise şöyle konuştu:
"Kadının siyasette güçlü olması demokrasinin önemli bir ilkesidir. İl başkanımız söyledi 4 ilimizde kadın muhtar yok.
Muhtarlarla ilgili güzel söyler ediyoruz, her siyasetçi söylüyoru ama bunlar yetmiyor. Biz muhtarlar için ne yapacağız diyerek bir hedef koymalıyız Muhtarların da bu hedefi yakalaması için mücadele etmesi lazım. muhtarlık konusunda hedef ortaya koyan tek parti biziz. Hedefi ortaya koyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Muhtarlar demokrasinin temel taşıdır diyoruz peki niçin muhtarlar demokrasinin temel taşıdır? Anadolu'da bütün seçimlerden önce yapılan ilk seçim Taşköprü'de yapılmış olan muhtarlık seçimdir. Muhtarların daha köklü bir tarihi var belediye başkanlarından, milletvekillerinden.
82 değişik kanunda 354 madde muhtarlarla ilgilidir. 82 kanunun ne siz bilirsiniz ne de bir hukukçu. Muhtarlık kanunu diye bir kanun yok. Belediye başkanlarının, milletvekillerinin var. Muhtarlar için neden yok? Madem demokrasinin temel taşı neden muhtarlar kanunu yok? Benim gücüm şimdilik yetmiyor, önünüze kim gelirse ilk söyleceğiniz şey 'Neden benim kanunum yok?' olsun. Bütüncül bir kanun olmalı. Sizin bir temel kanununuz olmalı.
İkinci olarak, neden birleşik oy pusulanız yok sizin? Muhtarlı kanununda birleşik oy pusulası olmalı. Sadece sizin görev yetki ve sorumluluğunuzu belirleyen bağımsız bir yasanız olmalı bu da onun içinde yer almalı. Muhtar seçilir, yanında çalışanı yoktur. İzin bile doğru düzgün alamaz. Kapıyı kapattığında vatandaş sizinle bağlantı kuramaz. Size büro görevlisi tahsil edilmelidir. Yasayla büro görevlisi tahsis edilmek zorunda size, bağımsız olmalısınız. Keyfi bir atamayla gelmediniz. bakanlar atamayla geldi. onların arkasında halkın desteği var diyemez kimse. ama siz seçimle geldiniz. arkanızda irade var. görevinizi yaparken size destek olacak bir büro görevlisine ihtiyaç var.
Muhtarların neden bütçesi yok? Neden bunu istemiyorsunuz? Emlak vergisinin küçük bir kısmı muhtarlığa tahsis edilmeli. Bütçesi olması demek istediği gibi harcaması değil. Muhtarlık kanunu bütçeyi de denetleyecek, muhtar bütçesini gelirini ve giderini mahalleye duyurmak zorundadır. Saydamlık, şeffaflık diyoruz ya; kamu size bütçe tahsis ettiyse o bütçeyi kamunun yararına harcadığı sürece başımız üstünde yerimiz var."
Sosyal yarımlar muhtarın talebi üzerine dağıtılmalı. bir mahallede kim fakir bunu en iyi muhtar bilir. Muhtarın bilgisi haricinde yapılan yardım siyasidir. Buna hep birlikte karşı çıkacağız. Sağ elin verdiğini sol el görmeyecek bunu muhtar ağlar. 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir'. Komşuyu muhtar tok tutacak, bütçesi olacak.
Mahalleden sorumlu olan sizsiniz. Mahalle ile ilgili belediye meclislerinde karar alınacaksa muhtar davet edilmeli, söz ve oy hakkı olmalı. Mahalleli gelip sizi bulduğunda gittim hakkınızı savundum kabul edildi ya da reddedildi diyebileceksiniz.
Belediyeler, kamu kuruluşlarıyla ortak proje geliştirebilirler. Ama bu kanunda muhtarlar kamu kurluşu sayılmıyor. Bunun değişmesi lazım. Mahallenizle ilgili bir projeyi muhtarın gerçekleşmesine yasa engelse muhtarlık kanunda buna 'dur' demeliyiz. Muhtar geliştirdiği projeyi belediyeyle hayata geçirmeli.
Neden Türkiye muhtarlar birliği yok? Muhtarların sesini sizin seçtiğiniz bir başkan kürsüye çıkıp topluma aktarabilmeli. Ben değil. Bu dediklerim neden gerçekleşmesin? en yaygın örgün muhtarlık örügütü. Bütün köy ve mahallelerde varsınız. Güç birliği kaparsanız kazanırsınız. Güçlü olmak istiyorsanız bunları savunan idareye destek vereceksiniz, vermek zorundasınız. Muhtarlığı demokrasinin temel taşı olarak görüyoruz. Muhtarlık ne kadar güçlüyse demokrasi de o kadar güçlü olur. Muhtarlık kurumunun güçlendirilerek yasalaştırılması gerekiyor!
Sosyal adaletten ve toplumsal cinsiyet eşitliğinden bahsediyoruz. Sosyal adalet, sosyal devlet nedir? Sosyal devlet fakirin yanında olan devlet demektir. Sosyal devlet komşusu açken tok yatmayandır. Güçlülerin değil fakirin yanında olan devlettir. Sosyal devlet dememizin nedeni şu; toplumda huzuru sağlamanın yolu sosyal devletten geçer. Bir toplumda huzursuzluk, işsizlik varsa, bizim anladığımız sosyal devlet değildir bu.
Eskiden devlet planlama teşkilatımız vardı. Türkiye Cumhuriyeti'nin 1 yılını, 10 yılını, 100 yılını planlardı. Dünyaya bakardı. Nereye yatırım yapalım derdi. Bunu devlet bürokrasisi yapar. Devlette liyakatin olmasının nedeni budur. Devlette liyakat kalmadı, planlama kalmadı."
21. yüzyılın Türkiye'sinde kişi başına aylık geliri 673 liranın altında olan kişi sayısı 8 milyondan fazla. Bununla nasıl geçiniliir?
2 bin TL'nin altında emekli aylığı alanların sayısı 6 milyondan fazla. Emekli için ikramiye konusunda ısrar etmeseydik o bile olmayacaktı. bu emekli nasıl geçinecek?
Bin TL'nin altında alan 847 binden fazla kişi dul ve yetim aylığı alıyor. İlk 9 ayda elektirk borcunu ödeyemeyen 3 milyondan fazla. Kışın ortasında elektrik borcunu ödeyemeyen babanın halini düşünün. Aynı dönemde doğalgaz faturasını ödeyemeyen kişi sayısı 710 binden fazla .
İşsizlik 8 milyonu aştı. Bu tablo 21. yüzyıl Türkiyesi'nin hak ettiği bir tablo değil. Bunları vicdanınınız bir kenarına koyun .
Kocası asker olan, camı kırık olan bir kadının çocuğu Konya'da soğuktan öldü. Birileri beyler gibi yaşarken kocası askerde olan bir kadının çocuğu soğuktan donuyor. Ben bunları unutmadım.
Bir ülke üretmeden büyümez, anıl teri dökmeden büyümez! Alın teri dökecek, çalışacak, üreteceksiniz. Dışarıdan saman getiriyorsunuz. 2 Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor! Mercimeği yok ettik, dışarıdan getiriyoruz. Niçin? Bunu da vicdanınıza sormak zorundasınız. Size Türkiye'nin gerçekliğinden söz ediyorum.
İşsizlikten en çok çeken kadındır. Çocuğun eli ekmek tutarsa anne de mutludur. 'Her üniversite mezunu iş bulacak diye bir kural yok!' Hayır efendim! Herkesin alın teri dökme hakkı vardır. Güçlü bir sosyal devlet olsun diye bunun için diyoruz. Kaynağınızı yerinde ve insanın geleceği için kullanacaksınız.
'Kanal İstanbul yapacağız' hangi parayla yapacaksın aç çocuğun karnını doyurdun mu, işsize iş buldun mu, çiftçiye destek verdin mi? Birlikte mücadelenin, Türkiye sorunlarına birlikte çözüm üretmenin öneminin farkına varmalıyız. Sağ ile sol ile alakası yok bunun. İnsana hizmet ediyorsan en değerli siyasetçi sensin, insana değil birilerine hizmet ediyorsan bu olmaz.
İstanbul Üniversitesi'nde olaylar var son günlerde. Bu çocukların yemeklerini kesiyorlar. Bunlar bu memleketin çocukları. Tasarruf yapa yapa öğrencinin yemeğine mi sıra geldi. Tasarruf yapacaksan Saray'ında yap tasarrufunu!
21. yüzyılın Türkiye'si Lodra'daki bir avuç tefeciye teslim edildi. 20192un 11. ayına kadar toplam 17 yılda Londra'daki bir avuç tefeciye 163 milyardan fazla. Tank palet fabrikasını 50 milyon bulamdğımız için katalara verdik diyorlar. Tefeciye gelince saniyede ödedeğimiz dolar 585 dolar! O kadar borç aldık nereye gitti bu para? Bu ülkenin kadınları bunu sormak zorunda.
Adaleti vicdan terazisine vurmazsanız söz olarak kalır. Hakim kanuna ve vicanına göre karar verir diyor. Bu ülkenin nasıl 82 milyonu Londra'daki bir avuç tefeciye çalışıyor? Biz bunları söyleriz ama duyurmazlar, sesimizi kısarlar. Siz bunu duyacaksınız. Sezgileriniz ve kadın olmanız önemli. Bu ülke sahipsiz değil diyeceğiz çözüm üreteceğiz.
Kul hakkı yemeyen bir siyasi anlayışa ihtiyaç var. Siyasetçi her kuruşun hesabını halka hesap vermek zorundadır. Neden çocuğumu işsiz, bu paraya nereye gidiyor' diye soracaksınız!
Yorumlar
Kalan Karakter: