KILIÇDAROĞLU, KÜRTLERE SİTEM ETTİ
Yayınlanma :
21.06.2014 00:00


CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dicle Toplumsal
Araştırmalar Merkezi'nin düzenlediği "TİGRİS Diyalogları"
toplantısı için Diyarbakır'a geldi. Kılıçdaroğlu'nun heyetindeki en önemli isim
ise HDP'nin "Cumhurbaşkanlığı adayımız ol" önerisi götürdüğü CHP İzmir
Milletvekili Rıza Türmen oldu. Kılıçdaroğlu, HDP- BDP'nin kalesi
Diyarbakır'a öğle uçağıyla gidişi sırasında Türmen'i yanına oturtarak, kendisine
verdiği önemi de gösterdi. Diyarbakır uçağının 1-A ve 1-B koltuklarına oturan
Kılıçdaroğlu ve Türmen yolculuk boyunca gündeme ilişkin değerlendirmelerde
bulundu.
"BARIŞTAN SÖZ EDİP KILIÇ TAŞIYOR"
Kemal Kılıçdaroğlu Diyarbakır'da katıldığı 2. Tigris
Diyalogları toplantısında konuştu.
İşte Kılıçdaroğlu'nun toplantıda verdiği mesajlar:
Bu sorunun çözümünde biz ne düşünüyoruz? Bunu anlatmak için
geldim.
Yeni bir sürecin içindeyiz. Dayatmacı olmayan bir
cumhurbaşkanı adayından yana tavır almanızı çok isterim. Bu ülke kavgadan çok
etti. Herkesi kucaklayan, güzel bir dil kullanan birini cumhurbaşkanlığı
koltuğuna oturtalım.
İçerde gerilim var, bölgede gerilim var. Gerilimden beslenen
bir siyaset anlayışı var.
Ülkeyi yöneten kişi hem barıştan söz edip hem kılıç taşırsa
olmaz. Barıştan yana, huzurdan yana bir tavır sergilemek zorundayız.
IŞİD yetkilileri açıkça insanları rehin alırken sessiz
kalıyorsa, basında yer almasın diye yargı karar çıkarıyorsa hepimizin oturup
düşünmesi lazım.
TIR’larla silahlar nereye gidiyor, düşünmeniz lazım.
Adımın Kemal olduğunu bildiğim kadar o TIR’larla silah
gittiğini biliyorum. O silah döndü bizim insanımıza karşı.
SÜRECİN BAŞARISINI DEMOKRASİYİ İÇİNE SİNDİRMEYEN BİR
İNSANA BAĞLAMIŞIZ
Bir süreç yaşıyoruz şöyle bir algı var. Bir yerde genç
ölüyor, sesimizi çıkarmayalım. Bu da doğru değil. Ben kimse hayatını
kaybetmesin istiyorum. Düşüncesinden dolayı hiç kimse hapse atılmasın
istiyorum.
Bizim ülkemizde insanlar 3. Sınıf demokrasiye layıktır diye
bir algıyı kabul etmiyorum.
Yasamayı arka bahçesi haline getiren, havuz medyası
oluşturan anlayışın ülkeye demokrasiyi getirmeyeceğini sizin de bilmenizi
isterim.
Sürecin başarısını demokrasiyi içine sindirmeyen bir insana
bağlamışız. Ne konuşuluyor? Hiç kimse bilmiyor.
CHP neden bu konuda çalışmıyor diye bize soruyorsunuz.
Bizim sözlerimiz bu bölgede de yeteri kadar yankı bulmuyor.
DÜNYA DEĞİŞİYOR, CHP DE DEĞİŞİYOR
Bizi hala 1930’ların CHP’si gibi görmeyin. Dünya değişiyor,
biz de değişiyoruz.
Yeni şeyler söylüyoruz. Demokrasi ve özgürlüğü savunuyoruz.
Madem bir sorun var sorunu oturup el birliği ile çözeceğiz.
Bir adam her şeyi ben bilirim derse bilin ki o hiçbir şey
bilmiyordur.
Her şeyi bilen değil işi uzmanına veren adam önemlidir.
12 yılda hangi sorun çözüldü. İşsizlik mi? Kürt sorunu mu?
Yoksulluk mu? Beylerin para sorunu çözüldü. Köşe dönme sorunu çözüldü.
Bu coğrafyada hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek dedik.
Türkiye’nin var olan bütün sorunlarını çözmede kararlıyız.
Sen söyledin oyun mu arttı diyorlar. Artmadı bırak o bölgeyi
diyorlar. Bir oy bile gelmese bu ülkenin insanı için her şeyi yapmaya hazırım.
Ya siz beni anlayacaksınız ya da ben sizi. Gerekirse kavga edeceğiz.
Biz çözümden yanayız. Birlikten yanayız.
Diyelim ki komşunuzda yangın çıktı. Herhalde su ile müdahale
edersiniz. Biz elimizde yangın bidonu ile, silahla, El Kaide militanı ile
müdahale ediyoruz.
SİZİ BİZ SAVUNDUK, SİZ BİZE OY VERMEDİNİZ
Roboski’de bir olay oldu. 34 yurttaşımız öldürüldü. En net
olayı takip eden parti CHP’dir. Bizim raporumuzu okumayan varsa lütfen okusun.
Her olayı sonuna kadar izledik. Hesabı verildi mi? Verilmedi. Hesabı sorulmadı.
Hesabını sormak isteyen CHP’ye bölgede oy çıktı mı? Hayır. O zaman aramızda
sorun var. Ben sizin hakkınızı savunuyorum siz sizi savunmayana oy verdiniz.
Sınır ötesi parlamentonun yetkisinde. Talimatı kim verdi? Hükümet. Bu açık
gerçek ortada dururken biz bölgeden beklediğimiz desteği alamadık. Buraya sitem
etmeye ve sitemlerinizi dinlemeye geldik.
Süreçle ilgili yüksek beklenti yaratıldı. Yüksek beklenti
karşılanmazsa sonu felaket olur.
Sorunun çözümünde birinci nokta karşılıklı güvendir. Yalan
söylemeyen, güvensizlik eksenine oturtulmuş bir sorun çözülmez. Biz ne
söylüyorsak beğenir ya da beğenmezsiniz çıkıp kamuoyu önüne çok açık ve net
söylüyoruz
HAYATIMDA DUYDUĞUM EN SAÇMA GÖRÜŞLERDEN BİRİ
Sorunu çöz sana sonsuz kredi dedim. Ertesi gün ne diyorsun
dedi. Ben bekledim ki bölgede Kılıçdaroğlu’na destek çıkacak. Tam bir
sessizlik. Şöyle bir algı da var. AKP sorunu çözecek, CHP karşı. Hayatımda
duyduğum en saçma görüşlerden biri. Ne yaptık da sorun çözülmedi. Sanki biz
iktidardayız da onlar muhalefette. İktidarda olan sensin. Parlamentonun
yarısından fazlası sende. Sen sorunu çözdün de hayır mı dedik. MİT müsteşarı
ile ilgili kanunu 24 saatte geçirirken kimse engel olmuyor da bu sorunu çözmek
için CHP’yi engelmiş gibi gösteriyor. Samimi değiller.
AKİL İNSANLAR HEYETİNİ BİZ ÖNERDİK
Bir kitapçığımız var. Toplumsal Barışı demokrasi ile güvence
altına almak. Bu kitapçıktan edinmek isteyene biz göndereceğiz. CHP bu konuda
ne düşünüyor, ne adımlar attı? AKP’nin dediği gibi hiç çözüm üretmedi mi?
Burada göreceksiniz
31 Mayıs 2012’de arkadaşlarım TBMM Başkanı Çiçek’i ziyaret
etti. 10 maddelik Kürt sorununun çözümü yönündeki öneriyi Çiçek’e sundular.
Akil insanlar heyetini ilk o önerilerde biz sunduk.
SİYASİ HAYATIMA MAL OLSA BİLE
6 Haziran 2012’de ben vekil arkadaşlarımla Erdoğan’ı ziyaret
ettim. Yöntemi, sorunun çözümü ile ilgili düşüncelerimi aktardım. Parlamentoda
Uzlaşma Komisyonu kuralım dedim. Bu işin ucunda ölüm var. İnsanlar ölüyor. BDP
ve MHP’yi dışarda bırakalım, biz bir araya gelelim. Adı toplumsal uzlaşma. İki
önemli faktörü sistemin dışına atarsanız bu sorunu nasıl çözeceksiniz. Bu
sorunun çözümü siyasi hayatıma mal olacaksa onu da göze alırım. Yeter ki bir
kişi hayatını kaybetmesin. Ama olmadı. Kapalı kapılar ardında demokratik çözüm
olmaz.
Süreç yasal bir zemine oturtulmak zorundadır
Süreç saydam olmalıdır. Elbette birileri karşı çıkabilir.
Ama samimi olarak tartışırsak bu sorunu aşabiliriz. Türkiye’nin bu sorunu çözme
birikimi var.
KENDİ TARİHİMİZLE DE YÜZLEŞMELİYİZ
Sorun tarihsel kökleri olan bir sorun. Yeri ve zamanı
geldiğinde biz kendi tarihimizle de yüzleşmeliyiz. Hata olur, eksik olur.
Kurumların da hatası olur. Önemli olan hatadan ders alıp onu tekrar
etmemektir.
11 Haziran 2013’de İl İdaresi kanununda değişiklik yapılması
için kanun teklifi verdik. Bazı yer isimlerinin değişmesi gerekir dedik.
Arkadaşlarıma talimat verdim. Samimi olduğumuzu dünya bilsin dedim. Verdik
teklifi. Gereği yapıldı mı? Hayır
Dersim arşivlerini açın dedik. İsteyen gitsen baksın dedik.
Gereği şu ana kadar yapılmadı
DİYARBAKIRLILAR KOŞA KOŞA GİDİP AKP’YE OY VERDİLER
19 Mart 2013. Diyarbakır Cezaevi’ni en iyi Diyarbakırlılar
bilir. Orayı müze yapmak istedik. Kanun teklifini verdik. Geçmişin acılarından
ders alarak geleceği inşa etmek zorundayız. Erdoğan size geldi dedi ki ‘’Bu
cezaevini yıkacağım, daha modern cezaevi yapacağım.’’ Özür dilerim ama
Diyarbakırlılar da koşa koşa gidip AKP’ye oy verdiler. Hapishane vaat edip oy
alan bir tek Erdoğan var. Ben bunu içime sindiremiyorum. Sorumlusu sokaktaki
yurttaş değil, sorumlu bölgedeki aydınlar. Hiç bunun üzerinde durmadılar
5 Mart 2013 Travma yapan isimler değişsin diye teklif
verdik. Gereği yapılmadı
ÖNERDİK DE OY MU ALDIK
Nevruz’da insanlar bayram kutlayacak. Kanun teklifi verdik.
Kabul edildi mi? Hayır.
Halepçe katliamının tanınması ile ilgili teklifi biz verdik.
Zehirli gaz kullanıldı mı? Evet. Sessiz mi kalacağız? Hayır. Biz gördük o
olayı. Biz bölgeden oy mu aldık. Yok efendim. Neden? CHP 1930’ların CHP’si. 21.
Yüzyılda demokrasi ve özgürlük mücadelesi veriyoruz
Mayınlı araziler… Temizleyin. Topraksız köylüye verin.
İşlesin orayı. Biz önerdik de bölgeden oy mu aldık. Hayır.
Köye dönüşler.. Biz buna da dikkat çektik. Dönüşü insani
koşullara indirin. Haklarını verin. İnsanlar köylerine huzur içinde dönsünler.
Oturduk kanun teklifimizi hazırladık. 4 Haziran 2013’te TBMM’ye verdik.
Koruculuk bitsin. İnsanlar da devlette başka bir görevde
çalışsın. Dünyada bir sosyal devlet yoktur ki sigortasız adam istihdam etsin.
Korucuya silah ve maaş veriyorsun, sigorta primini yatırmıyorsun Devlet kayıt
dışı adam istihdam eder mi? Etmez. Bu adamlara da yazık.
FAİLİ MEÇHUL ÖNERGEMİZİ AKP 8 KEZ REDDETTİ
8 kez faili meçhuller için önerge verdik, AKP reddetti. Ne
demek faili meçhule gitti. Analar ağlamasın diyeceksiniz ama öldürülen
çocukların faillerini ortaya çıkarmayacaksınız.,
ALGI 1930’LARIN CHP’Sİ… BUNLAR ZATEN İŞKENCE YAPIYOR DİYE
İşkence ve işkencecilerin araştırılması için önerge verdik.
O da reddedildi. İşkencecileri AKP koruyor, CHP soruşturulmasını istiyor.
Bölgedeki algı, 1930’ların CHP’si. Bunlar zaten işkence yapıyor.. Biz uygar bir
devleti yeniden inşa etmek istiyoruz.
Bir de çözülmesi gereken güncel sorunlarımız var. 17
maddelik Demokrasi ve Özgürlük Bildirgesi yayınladı.
Yüzde 10’luk seçim barajı yüzde 3’e düşsün dedik. İsterseniz
yüzde 0’a indir
12 Eylül darbecileri bu yasayı çıkardı. Darbe hukukunun
arkasına saklanan kişiler ülkeye demokrasiyi getiremezler
Demokrasi kişisel kariyer için gelmez, sokaktaki yurttaş
için gelir.
Kaldıralım yüzde 10 seçim barajını, isteyen gelsin. Siyasal
partilerin varlık nedeni farklıdır. Ama siz onun demokratik yollarla temsil
hakkına imkan vereceksiniz
DİL YASAĞI MI OLUR
22 Mayıs 2012’de dil yasakları için kanun teklifi verdik.
Dil yasağı mı olur Allah aşkına.
Hazine yardımı. Hangi parti yüzde kaç oy almışsa o oranda
yardım almalı. O yüksek oy almış, yüksek pay alabilir. Ama yüzde bir oy alanda
yardım almalı.
İfade özgürlüğünün tam sağlanması için teklif verdik.
Kişinin düşüncesinden dolayı hapse atılması demokrasi ayıbıdır.
Terör kapsamına alıyorsunuz düşüncesini açıkladı diye.
Toplantı ve gösteri yürüyüşleri. Askerin çıkardığı anaya
Önceden izin almadan silahsız toplantı ve gösteri yürüyüşü yapılır. Sıkıysa
yap. Kıyamet kopar. TOMA, cop, gaz gelir. Kalksın diye biz önerdik.
Orantısız güç kullanımı. Sade vatandaş elinde pankart. Öbür
tarafta da cop, gaz, TOMA… 2007’den bu yana orantısız güç yüzünden 163
yurttaşımız öldü. 14-15 yaşındaki çocuğu öldüreceksin, miting meydanlarında
yuhalatacaksın. Sonrada biz bundan demokrasi bekleyeceğiz. Niye birbirimizi
kandırıyoruz
29 Nisan 2013’te biber gazının yasaklanması için teklif
verdik
Özel Yetkili Mahkemeler kalksın diye teklif verdik. En net
tepkiyi verdik. Belediye başkanlarının kelepçeli fotoğraflarına en net tepkiyi
verdim. Doğru değil dedim. Özel Yetkili Mahkemeler tutukladı bunları. İktidarın
sopası olan ÖYM’ler. Sonra kaldırdılar. 17 Aralık olayları oldu, ucu
kendilerine dokununca ÖYM’lerin ellerindeki görevleri de aldılar.
Uzun tutukluluk ve cezaevleri. Adamı yıllarca hapse
atıyorsunuz. Sonra beraat ediyor. Faturayı kim ödeyecek. Adam beraat ettiğine
seviniyor. Demokratik ülkelerde ‘sen bu adamı yıllarca neden içerde tutuyorsun’
diye hesap sorarlar.
20 Ocak 2012’de teklif verdik. nefret suçunun zaman aşımı
olmaz. Hesabını vermek zorunda. Yaradılanı yaratandan ötürü seviyoruz. İyi ya o
zaman. Nefret suçunu neden işliyorsun.
Van’da deprem oldu. Afet bölgesi ilan edilsin dedik ama
kabul edilmedi.
Yerel yönetimlerin güçlenmesinden yanayız. Hakkari’ye
gittim. Yerel yönetimler özerklik şartını uygulasın istiyoruz. Kıyamet koptu.
Ülkeyi bölmek istiyorsun falan. Sadece Hakkari için değil ki İzmir için de
geçerli. Yerelde daha güçlü yönetim istemiyor muyuz. İzmir’de kentsel dönüşüm
için Bakanlar Kurulu’ndan kanun çıkması lazım. 2 yıl beklettiler.
TIK YOK...
Gezi olayları.. Taksim’deki parkın kararını Ankara veriyor.
Parkı kaldırın AVM yapın diye. Gençler de isyan etti. Yerel yönetim özerklik
şartı olsa kararı belediye verecekti. Türkiye Belediye Başkanlığını kurdular.
İstediği alanda istediği imar değişikliğini yapabiliyor. O zaman bu belediye
başkanlarını neden seçtik. Erdoğan ne diyordu? Kupon arazi satılırken haberim
olsun. Yürütmeye meraklı ya. Kendi kararlarını bir kent kendisi almalı. Bunu söylediğinde
bölgeden çıkıp biri ‘Helal olsun Kılıçdaroğlu’ desin. Tık yok. Oylar koşa koşa
AKP’ye..
Benim söylediklerim sizi tatmin etmeyebilir. Eksik
bulabilirsiniz. Ben sizi dinlemeye hazırım. Sorunlarınızı getirdiniz de
dinlemedim mi.
Hakkarili kız çocukların futbol takımının bilete ihtiyacı
vardı. Hepsini aldık.
776 milyon metrekarede demokrasinin olması lazım. Hakkari’de
de Edirne’de de demokrasi olacak. (hurriyet.com.tr)
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: