Kılıçdaroğlu'ndan AK Parti'ye Elazığ tepkisi: Kırılan fay hattı değil, saray iktidarının ar damarıdır
Yayınlanma :
28.01.2020 14:15


Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Ben gerçekten de belediye başkanlarıma yürekten teşekkür ederim"
"Her yıl başı yeni bir yılı kutlamak üzere güne başlıyoruz. Yıl başında insanlar olabildiğinde bir araya geliyorlar. Ocak ayının bu bağlamda dünyada önemli bir ay olduğunu biliyoruz. Yeni bir başlangıca insanlar huzur içinde adım atmak istiyor. Ama Ocak ayının bizim için acı günleri var. Onat Kutlar, Yasemin Cebenoyan, Metin Göktepe, Hrant Dink, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Gaffar Okkan bir ocak ayında öldürüldü."
"Bugün görülen Kavala davasında inşallah adalet tecelli eder. Kavala yuvasına kavuşur. Devletle siyasi parti arasındaki ilişkiden söz etmek isterim. Hepimiz bir devlette yaşıyoruz. Vatanımızın sınırları var, bizim bir Anayasamız var. Anayasa devletin omurgasını belirliyor. Yargı organını, yürütmeyi belirliyor. Devlet bakidir ve süreklidir ama devleti yürütmek üzere halk siyasi partilere yetki verir. Bu 1921'den beri egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesinden kaynaklanıyor. Kayıtsız şartsız egemenlik sultanın değil milletinse demokrasiyi güçlendirmek devleti topluma hizmet eder hale getirmek gerekiyor. Bizim ülkemizin güzel insanları var. Bizim ülkemiz dünya coğrafyasında en güzel yerde. Ve güzel insanlarımız var. Az önce Malatya ve Elazığ'da yaşanan deprem dolayısıyla farklı olan pek çok insan birlikte olmanın örneklerini verdiler.Peki talebimiz ne? Talebimiz, birlikte yaşamak istiyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan birlikte yaşamak istiyoruz. Peki bu yetiyor mu? Hayır: Huzur, barış içinde yaşamak istiyoruz. Gelecek kaygılarımızı aşmalıyız. Adaletli bir devlet istiyoruz. Devletin dini adalettir. Hakkı, hukuku, adaleti kendi memleketimize, kendi mahallemize taşımak zorundayız. Adalet olacaksa herkesin işi, aşı olacak. El aleme muhtaç olan bir insan olmasın istiyoruz. Anneler çocuklarını huzur içinde okula göndersinler istiyoruz. Mutfaklarda yangın olmasın istiyoruz, bereket olsun. Huzurlu bir toplumun mutfağında huzur olur. Biz ne istiyoruz üniversitelerimiz bilgi üretsin istiyoruz. Bilgi üretecek ki sanayici o bilgiyi elle tutulan metaya dönüştürebilsin. Biz dünyada bilgi birikimimizle söz sahibi olmak istiyoruz. Kimse inancından,i yaşam tarzından dolayı huzur içinde yaşasın istiyoruz. Herkesin inancı, yaşam tarzı başımın üstüne. Siyasetin konusu onun inancıyla uğraşmak değildir. Bizim siyaset anlayışımız insanın mutluluğu üzerine inşa edilen bir siyaset anlayışıdır. Farklı düşündü diye kimse yargılanmasın. "
"Her düşünceye saygı göstermek insanlığın önünü açar. Kişileri düşündükleri dolayısıyla ödüllendirmek gerekiyor. Düşünce şiddete katkı sunmadığı sürece. Çocuklarımız kentteki kuşları görsün, hayatı yaşasın isteriz. Herkes güzel bir çevrede yaşamak ister. En büyük arzularımızdan biri de depreme dayanıklı evlerde yaşamak isteriz. Bunlar için ne yapıyoruz arkadaşlar? Üreten, bilime değer veren, farklı düşünen insanları suçlamayan bir toplum düşünün, geleceği, ufku açık bir toplum düşünün. Böyle bir toplumu inşa etmek istiyoruz. Biz bunlar gerçekleşsin diye ne yapıyoruz? Askere gidiyoruz. Askerlik bugünü ve yarını güvence altına almak demektir. Savaşmak için değil, bakanlığın adın Milli Savunma Bakanlığı, saldırılmadıkça, ülke çıkarlarıyla oynanmadıkça kendi ülkemizi savunmalıyız. Başka? Devlet adaletle yönetilsin istiyoruz. Bunu kim yapar? Siyasetçiler yapar. Bir başak önemli nokta, hepimiz vergi veriyoruz. Devlet adaletle yönetilecek fakire bir şeyler vermesi lazım, elektrik sorunumuzu çözecek. Adaletle yönetme kavramı bir mahkeme kavramı değildir. Devleti yönetirken vatandaştan zor alıma dayalı vergi alıyoruz. Verginin hakça kullanılması lazım. Vergiyi doğduğunuz andan itibaren ödüyorsunuz. Çocuğun altına bez alınır, vergi ödersiniz. Hayatın her alanında vergi vardır. Kefen bezi alırsınız vergi vardır. Tarlaya gübre atarsınız vergi verirsiniz. Biz vergiyi daha güzel bir Türkiye için. Bilim insanlarının önünü açmak için, yolsuz bir köyümüz kalmasın, okul, yol, uygarlığı götürelim diye vergi veriyoruz. Oy kullanıyoruz demokrasi görevimizi yapıyoruz, vergi veriyoruz Türkiyemiz güçlü olsun diye yapıyoruz. Buradan şuraya gelmek istiyorum. Bizim ödediğimiz vergiler, öldükten sonra da vergi ödeniyor. Eğer bir miras bırakıyorsanız sizin çocuklarınız bunun da vergisini ödüyor. Hiçbir siyasetçi kendi cebinden para harcamaz, bizim paramızı harcar. Siyasi iktidar her kuruşun hesabını millete vermek zorundadır. Benim paramı harcıyorsa yeni doğan çocuğun ödediği verginin parasını harcıyorsa hesap vermek zorundadır. Demokrasinin çıkış yolu da budur. Biz buna devlette saydamlık diyoruz. Yani insana saygı diyoruz. Dolayısıyla demokrasinin de çıkış kaynağı zaten, 'Ey iktidar benden verdiğin vergiler nerelere harcadın?' bunun hesabını sormaktır.
"Eğer bugün Türkiye Cumhuriyeti Uluslararası Yolsuzluk Endeksi'nde 13 basamak birden geriye gidiyorsa bizden toplanan vergilerin hesabının verilmediği kabul etmek lazım."
"Rahmetli Ecevit deprem vergisini çıkardı. Ek gelir vergisi alıyor vatandaştan, en kurumlar, emlak, motorlu taşıtlar, özel iletişim ve özel işlem vergisi alındı. Büyük ölçüde yaralar sarıldı. Ve bu paraların nerelere harcandığı Başbakanlık sitesine kondu. 2004 yılında. diğer vergiler ek vergiler kalktı, iletişim vergisi kalıcı hale getirildi. 2004-2019 arası vatandaştan toplanan deprem vergisi 65 milyar lira. Dolara vurursak 34 milyar dolar. Bu para deprem yaralarını sarmak, kentleri depreme dayanıklı hale getirmek için bizim ödediğimiz vergi. Sonra bu oranları da artırdılar. Hiç itirazımız yok. Bu fedakarlığa bu millet katlandı. Malatya ve Elazığ'da bir olayla karşılaştık. Çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Ama yaşadıkları evlet depreme dayanıklı değildi. 17 yıldır iktidarsınız, deprem vergisi alıyorsunuz, bu tahribatı önlemek için neler yaptınız? Bir vatandaş bunu soruyor, vay efendim nasıl sorarsın!"
"Bizim milletvekilimiz 2016'da çıktı konuştu, 'Elazığ fay hattı üzerinde yaşıyor tedbirleri görüşelim' dedi. Peki yasama organı ne diyor biz kanun çıkardık vatandaş vergiyi de veriyor bakalım şu yürütme organı üstüne düşen görevi yaptı mı yapmadı mı? Reddedildi. Milletvekilimiz yalvarıyor yakarıyor, önlem alalım diye. Kırılan fay hattı değil saray iktidarının ar damarıdır."
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: