Kılıçdaroğlu'nun hedefinde Yıldırım vardı
Yayınlanma :
04.02.2014 16:54


özetle şunları söyledi:
KEŞKE DAVA AÇSALAR
"Parlamentoda arkadaşlarımız hırsız var diyorlar, Ak
Partili vekiller dava açacağız diyorlar. Keşke açsalar. Hırsızın kimliğini
mahkemede tespit etmiş oluruz. Kimse bunların eline su dökemez ahlaksızlık
konusunda. Deniz Feneri. Ne diyordu Alman yargıç? Yüzyılın soygunu. Asıl
failler nerde? Türkiye’de diyordu. Savcı harekete geçti, iki savcı daha
verdiler. Tam olay aydınlığa kavuşacak, üç savcıyı birden görevden aldılar.
Almanya ile bizim farkımızı görün. Ben Merkel’in yerinde olsaydım Recep Tayyip
Erdoğan ’a şu soruyu sorarım. “Siz failleri bıraktınız, savcıların peşine
düştünüz. Bunun gerekçesi neydi? Sorar mı? Sormasını isterim. Hırsızlığı
soruşturan savcıların soruşturulduğu düzene harami düzeni denir.
UTANMA DUYGUSUNU İMAN
OLUŞTURUR
Utanma duygusunun kaynağını iman oluşturur. Bir insanda
ahlak varsa, inanç varsa utanma duygusu vardır. Bunların tümünü kaybedene ar
damarı çatlamış der bizim vatandaşımız. Size şimdi Hazreti Muhammed’in bir
cümlesini okuyacağım, hadisini okuyacağım. Diyor ki peygamberimiz,
"Utanmadıktan sonra istediğini yap. Çünkü en büyük kayıp utanma duygusunun
kaybıdır. Onu kaybettikten sonra geriye koruyabileceğin bir değerin kalmamış
demektir. Artık neyi istersen onu rahatça yapabilirsin.”
MARDİN AHLAKSIZLIĞA
PRİM VERMEZ
Şunun için söylüyorum, iki bakan birden bire piyasaya
çıktılar. Yurt gezilerine çıktılar. Birisi gitmiş Mardin’e. Diyor ki
verilmeyecek hesabım yok. Bunu söyleyeceğine Adalet Bakanı'na de ki,
fezlekeleri getirin Meclis’e, ben aklanmak istiyorum, ben Yüce Divan’a gitmek
istiyorum de. Bir grup vatandaş da dik dur eğilme, Mardinli seninle diyor. Mardin’in ilk çimento fabrikası yapıldığında
ben Mardin’deydim. Bütün inançların barış içinde yaşadığı kent Mardin’dir.
Mardin ahlaksızlığa prim vermez. Mardinli de ahlaksızlığa prim vermez. Senin
önünde de diklenen adam, haramilerin önünde iki büklüm oluyor. 'Başçalan'ın
önünde iki kat iki büklüm oluyor.
ANKETLERE BAK:
VATANDAŞ YOLSUZLUĞA İNANIYOR
Sen fezlekelerin gelmesini engelliyorsun. Rüşvet yolsuzluk
olaylarını engelliyorsun. Çıkmışsın millete hava atıyorsun. En son anketler
yayınlandı. Yurttaşların büyük bir kesimi bir yolsuzluk olduğuna inanıyor. Sen
sokakta normal bir yurttaşın yürüdüğü gibi alnı açık yürüyemezsin. Sen önüne
bakmak zorundasın. Etrafındaki şakşakçılar seni aldatmasın. Artık hırsız var
dendiğinde göreceksin bütün gözler senin üzerine çevriliyor? Neden? Gerekçesi
budur.
Hatırlar mısınız bunlardan birisi de Trakya Birliğin Mali
Genel Kurulu'nda “Asrın yolsuzluğu dediklerinin bir belgesi var mı” demiş.
Yürekli bir kadın da çıkmış demiş ki “Kutu kutu” demiş. Daha ne belgesi
istiyorsun sen yahu?
BELİNDE BİR HASAR
OLMAMIŞTIR
Tabi bir bakan var, eski bakan. Önüne istifa dilekçesi konduğunda
Erdoğan Bayraktar dedi ki, ben istifa etmem, bütün talimatı baş çalan verdi,
ben de altına bastım imzayı. İstifa edecekse onun istifa etmesi lazım. Ayrıca
önüme bir metin koymuşlar, Erdoğan’ı koruyan deklarasyona imza atacağım. Ciddi
bir U dönüşü. Herhalde belinde bir hasar olmamıştır. Bana sorduklarında dedim
ki, Karadenizliler yiğit adamlardır. Bir şey söyledi mi arkasında dururlar. Bu
Karadeniz'in yüz karasıdır. Karadenizlileri tenzih ediyorum. çark etmiş şimdi.
Benim en büyük efendim Recep Tayyip Erdoğan diyor. Kesin şu olmuştur.
'Başçalan' çağırmıştır, daha düne kadar malı beraber götürüyorduk, bak savcıyı
aldık, emniyet müdürünü aldım. Benim istediğim savcılar oraya gittiler. Bak
kafamı kızdırma, seni hapse de attırabilirim, beraat de ettirebilirim. Ne
yapmam lazım? U dönüşü yapman lazım. Belimde hafif bir ağrım var, seni doktora
gönderirim diyor.
HAYATINDA NE DEĞİŞTİ?
O nedenle kişiliği olmayan, oturmayan insanların böyle bir
yapısı vardır. Bunu 10 dakikadan uzun sürdü ama, gerçekten samimi söylüyorum
çok üzüldüm. Ne değişti arkadaş senin hayatında? Neler vaat edildi sana?
Üstelik 'başçalan', kendi milletvekillerini ne diye tanımlıyor? Tuzluk diye
tanımlıyor.
AKP milletvekillerini bu Başbakan tuzluk diye tanımlıyor.
Bir yürekli adam herhalde çıkar, 'Biz tuzluk değiliz, bu kadar da hakaret
edemezsiniz' demesini bekledim. İstifa edenlerden birisi, çıktı gerekli
eleştiriyi yaptı, onu yürekten kutluyorum. Şimdi AKP saflarında tuzluk olarak
tanımlanan milletvekili arkadaşlarıma sesleniyorum. İtiraz etmezseniz, sizin
adınız vatandaşın gözünde, AKP’den bir tuzluk geldi diyecekler. İtiraz
etmiyorsunuz.
HARAM ORTAKLARI
Haram ortağı bunlar harama ortaklar. Fezlekeler geldi, bir
türlü Meclis’e gelmiyor. Bakınız İzmir’den fezleke geldi. Fezleke Adalet Bakanlığı'na
geliyor, kendisiyle ilgili. Adalet Bakanlığı doğrudan Meclis’e gönderin diyor.
O da alıyor savcı, Meclis’e gönderiyor. Meclis, bize gelmeyecek adalet
bakanlığına gidecek diyor. Kime gidecek arkadaşlar bu fezleke? Adalet
Bakanlığı’nda bekleyen fezlekelerin üzerinde çalışıldığını, bazı bölümlerin
bürokrasiye dağıtıldığını, ek savunmaların alındığını biliyoruz. O fezlekelerin
içinde ne var, her bir satırını biliyoruz. Oynarsanız ne olacağını
göreceksiniz.
MİLLET BUNU AFFETMEZ
İstiyorlar ki AKP, bu fezlekeleri çöp sepetine atalım. Biz o
fezlekeler, artık milletin vicdanındadır diyoruz. Millet bunu affetmez. Kul
hakkı yiyeni bu millet affetmez. Elli kez Recep Tayyip Erdoğan’a söyledim. Çık
televizyonlara, ben kul hakkı yemedim de. Diyemiyor, diyemez. Yırtık
ayakkabıyla girdin. Servete bakın. Ne yapacaksın sen bu kadar villayı? Çocuk
sayısı belli. Millet başını sokacak yer bulamıyor, beyefendi 'Villa villa
villa' deyip duruyor.
MİLLİ İRADE
HIRSIZLIĞI
Bir de milli irade hırsızlığından bahsediyorlar. Kenan
Evren’in çıkardığı siyasi partiler yasası var. bunun değişmesini istiyor. Kim
istiyor? CHP istiyor. Darbe yasalarıyla bu ülke yönetilmesin istiyor.
Vatandaşın önüne siyasi parti liderleri milletvekili listesi koymasın istiyor.
Vatandaş gidiyor, A partisine oy veriyor, bir bakıyor milletvekili B partisi
çıkarmış. Bu milli irade hırsızlığı değil mi? Diyor ki vatandaş, ben A
Partisine oy verdim, ama hiç milletvekili çıkaramadı neden? Yüzde 10 barajı
var. Bizim son seçimlerde çıkarmamız gereken 33 milletvekili AKP saflarında
çıktı. Milli irade hırsızlığı işte budur. Sadece bu mu? Hayır. Yargı Türk
milleti adına karar verir. Açın anayasa öyledir. Peki sen yargıya savcıya
hakime müdahale ediyor musun? Ediyorsun.
DÜNYANIN EN BÜYÜK
HIRSIZLIKLARI
Bütün milletimin bunu bilmesini isterim. Arkadaşlara dedim
ki, bu dünyada büyük yolsuzluklar olmuştur. Bunların tablosunu bir çıkarın
öğrenmiş olalım. Kimin hırsızı birinci onu bir görelim. Çıkardılar, 2003’ten
Saddam 1 milyar dolar götürmüş, bunun 650 milyon doları sarayında bulunmuş
Boston Müzesi’ni soymuşlar 1990’da, tabloları çalmışlar, değeri 300 milyon
dolar. İngiltere’de güvenlik kasalarını soymuşlar 1987’de, 110 milyon dolar.
Brezilya’da merkez bankası, 78 metrelik tünel kazmışlar 69 milyon dolar kazanmışlar.
Halbuki bizimkiler gibi devleti soysalardı hiç başları ağrımayacaktı. Biz de
sadece birinci operasyonda, tartışılan rakam götürüldüğü iddia edilen rakam 85
milyar Euro. Guinness rekorlar kitabına girecek bir soygun. Onun için diyorum
zaten, dünya tarihinde böylesi görülmedi diye. Ne dedi onların sözcüsü? Efendim
bu rakam doğru değil. çalan sizsiniz rakamı açıklayın hep beraber öğrenelim.
BÜYÜK DÜŞÜN BÜYÜK
GÖTÜRÜN
Ne diyorlardı? Büyük düşün, büyük götürüyorlar. O villaları
alacaklar, yedi göbeklerini güvence altına alacaklar. Tütün üreticisi hakkını
alamıyormuş, varsın hakkını alamasın diyor. Bu mu sadece? Sadece bu olsa,
yolsuzluk var üzerine gidelim. Başka bir şey daha var. gerçekten film yapılması
gereken bir şey.
BAŞBAKAN ARIYOR
21 Temmuz 2013. Recep Tayyip Erdoğan, müteahhidi
arıyor. Diyor ki, “Ondan sonra bizim
evde bir görüşme yapalım. Sen Faruk’a da söyle o da gelsin” Cemal Kalyoncu
“Tamam Faruk’u alır gelirim diyor”
Ve gidiyorlar. Görüşmenin konusunu öğreniyorlar. Sabah – ATV
işini halledecekler. Sahibi kim? Çalık. Ama Çalık yok, kağıt üzerinde Çalık.
Gazetelerin patronu o. Çağırıyor bunları, Çalık zor durumda biz bir şey
yapmamız lazım. Oturuyorlar, nasıl biz bu işi çözeriz, buraya parayı nasıl
aktarırız. Ve karar veriyorlar, bir grup müteahhide salma salacağız. Para
alacağız, parayı aktaracağız, yeni şirkete koyacağız. Böylece bu işi çözeceğiz
diyorlar.
BİNALİ DEĞİL MİLYON
ALİ
Binali Yıldırım, rakamlar büyük. Binali dersek yanlış olur,
Milyon Ali dememiz lazım. MilyonAli devreye giriyor, herkesten 10 bin 20 bin
değil, milyonlar istiyor. Bakın fezleke bu. Bazı devletten iş alanların ismini
vereceğim. Mehmet Cengiz, 100 milyon dolar veririm diyor. Celal Koloğlu 100
milyon dolar veririm diyor. Nihat Özdemir 100 milyon dolar, İbrahim Çeçen 100
milyon dolar. Ama üçüncü havaalanına dahil ederseniz 150 milyon dolara
çıkarırım diyor. Sekiz iş adamından toplanan para, 630 milyon dolar. Niye
MilyonAli diyoruz? İşte bunun için.
BEYFENDİ DİYE GEÇİYOR
Kimin talimatıyla, beyefendinin talimatıyla. Tabi kod adı
orada 'başçalan' değil beyefendi olarak geçiyor. Savcı tabi 'başçalan'
yazamıyor.
Diyor ki beyefendiyle görüşecek diyor. Nasıl bir plan
yapılacaksa ben de size söylerim. Kim? Celal Koloğlu? Kim bu? İntes’in yönetim
kurulu başkanı. Bütün yürekli düzgün çalışan, gerçekten uluslararası
piyasalarda düzgün iş yapan bütün müteahhit kardeşlerime sesleniyorum. Celal
Koloğlu İntes’te yönetim kurulu başkanlığı yapamaz. Sizi satamaz. O görevden
ayrılması lazım. Bakanlar gibi yapmasın. Ben müteahhitlerin ne kadar zor
koşullarda görev yaptıklarını biliyorum. Ama Başbakan ve Binali’nin
korumalığında, onun sözcülüğünü yapan birisi İntes’in başında olamaz.
HÜKÜMET ZORLA İSTİYOR
Binali tabi topluyor bunlar, PTT’nin sosyal tesislerinde.
Salmayı yapıyor, herkes bunu ödeyecek diyor. 8 iş adamından iki ay içinde diyor
630 milyon dolar para vereceksiniz diyor. Bunlardan birisi 30 milyon dolar
ödüyor ve öbürü telefonda konuşurken söylüyor. Adnan’ı görmedin mi simsiyah
olmuştu diyor. Hükümet istiyor. Zorla istiyor, hükümet. Versin mi vermesin mi?
Birisi atlatmış ama. Çarşamba’ya veririm Cuma’ya veririm derken işi
atlatmış."
SES KAYITLARINI
DİNLETTİRECEĞİM
20 milyon dolar veren de “Dün gece uyuyamadım iki hap aldım”
diyor. Ama işi toparlıyorlar, Mehmet Cengiz diyor ki “Ama hakikaten iyi bir şey
oldu. Binali kalırsa yaşadık” diyor. Sen neymişsin be MilyonAli. Haberimiz bile
yokmuş senden. Şimdi kalkmış bu, İzmir Büyükşehir Başkan adayı. MilyonAli sen
İzmir’in sokaklarında hangi yüzle gezeceksin. MilyonAli kalacak, 'başçalan'
talimat verecek, ihaleler dağıtılacak. Önümüzdeki grup toplantısında, bu
konuşmaların ses kayıtlarını size dinleteceğim.
NE KOMPLOSU KARDEŞİM
Bazılarının canı sıkılıyor, “Kardeşim sen verdin ama sen
ihale aldın. Ben ihale de almadım ben niye veriyorum bu parayı” diyor. Cümle
aynen şöyle “Biz alıştık, bir hafta sonra gayet normal karşılarsın sende”
diyor. Birisi de şunu söylüyor “Biz de o kadar keriz değiliz. Verilmesi
gerekiyor da veriyoruz. O parayı da yol da bulmuyoruz ya” diyor.
Bunlardan birisi de, söylediği şu “Ben eve geldim var ya,
hanımın falan kimsenin yüzüne bakamadım. Soyundum yatağa girdim. Sabaha
uyandım. Dün bana işkenceydi” diyor. Yine bu kişi “Türkiye duyarsa yer yerinden
oynar” diyor. Türkiye duydu, dünya duydu. Ama 'başçalan' ne diyor? Bize komplo
kurdular diyor. Ne komplosu kardeşim? Malı götürüyorsun. 630 milyon dolar,
Binali Yıldırım'ın koordinatörlüğünde para toplanıyor Sabah – ATV için.
BU GAZETELER NİYE
İDDİALARI YAYINLIYOR?
Bu gazeteler niye sabah akşam komplo iddialarını
yayınlıyorlar? Sabah eski sabah mı? ATV eski ATV’mi? Takvim eski Takvim mi?
'Başçalan’ın hizmetindeler. Artık sizin maskeniz inmiştir. Ar damarınız
çatlamadıysa gazeteleri kapatın.
Şunu da çıkardık. Bunlar 630 milyon verdiler güzel. Bunlara
devlet ne kadar ihale verdi acaba? Bu firmalara 87 milyar 832 milyon liralık
ihale verilmiş, 87 katrilyonluk ihale. Bunlardan birisi 'O kadar nakdim yok diyor',
'Merak etme Ziraat Bankası’ndan ayarlarız' diyor. Birisi söylüyor, 'Bu parayı
nasıl muhasebe de nasıl göstereceğim?' diyor.
Türkiye’nin nasıl soyulduğunun artık bu milletin öğrenmesi
lazım. Hırsızın kimliğini bu milletin öğrenmesi lazım. Başbakanlık koltuğunda
oturan kişinin ihale dağıtan bir kişi olduğunu bu milletin artık öğrenmesi
lazım. Niye 'başçalan' diyoruz? İşte bunun için diyoruz. İhale mevzuatı ne?
Kamu ihale kurumu var değil mi? Hepsi hikaye. İhaleleri dağıtan bir başbakan.
Bugün Sözcü’nün manşetinde var, ihaleyi almak için yüzde 10 verdim diyor.
SİZİN CEBİNİZDE ELİ
VAR
Allah büyük arkadaşlar. Hata yapan birisinin veya devleti
soyan birisinin hata yaptığı zaman, itiraf yaptığı zaman Allah büyüktür deriz.
TOKİ’nin bir broşürü var “umudun ve güvenin adı” diyor TOKİ. Önsözü yazmış
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Sonuna kadar, son nefesimize kadar sorumluluk
bilinciyle çalıyoruz” bundan güzel itiraf olur mu? TOKİ’nin yayını bu. Devlet
soyuluyor. Kadınlar burada, tütün üreticileri burada. Hep beraber bütün
köylerde beldelerde mahallelerde bu yolsuzluğu anlatacağız. Sizin cebinizde
Recep Tayyip Erdoğan’ın eli var.
Temel’e sormuşlar, arka cebinde parası çalınmış. Yahu fark
ettim ama benim elim miydi, başkasının eli miydi onu anlayamadım demiş. 'Başçalan’ın
bir özelliği var biliyorsunuz. Yalan söyleyenden Başbakan olamaz diye. İçerde
alıştık buna. Ama bir ülkenin Başbakan'ını yabancı bir ülkenin büyükelçisi
yalanlarsa orada dur deriz. Başbakan’ı başka bir büyükelçi yalanlamamalı.
ALİ İSMAİL KORKMAZ'I
UNUTMAYIN
7 Haziran 2013 Gezi eylemleri var. Yurttaşlarımız ölmüş.
Burada Ali İsmail Korkmaz’ın davasını yakından izliyoruz. Onu söyleyeyim. Bütün
anne ve babalara sesleniyorum. Çocuğunuzun sopalarla dövülüp öldürülmesini
istemiyorsanız, bu davayı unutmayın. Yoksul bir ailenin çocuğu. Üniversitede
okuyor. Her gencin yaptığı gibi o da eylemlere katılmış. Sokak ortasında
sopalarla tekmelerle siz bu çocuğu katlediyorsunuz. Soruyorlar gazeteciler,
'başçalan’a soruyorlar. Diyorlar ki “Ali İsmail Korkmaz davasında ne
söyleyeceksiniz” Yargıya intikal etti bir şey diyemem diyor.
BAŞBAKAN'I BÜYÜKELÇİ
YALANLAMAMALI
Yolsuzluk operasyonunda, savcıyı görevden alındı, emniyet
müdürün telefon etti, müsteşarın telefon etti. Çifte standardı görün. Bu ülkede
hiç kimsenin çocuğunun sopalarla öldürülmesini istemeyiz. Gezi olaylarında
gençler ölüyor, herkes eleştiriyor. O da çıkmış “efendim o bizim ülkemize özgü
değil ki, Wall Street’te 17 kiişi öldü” diyor. Tak, ABD Büyükelçiliği eylem
oldu ama kimse ölmedi diyor. Senin bir sürü danışmanın var. seni nasıl kalkar
da büyükelçi yalanlar. Daha geçen Salı günü grupta konuşuyor birisi bir şeyler
söyleyince “Evet diyor, İngiltere’de Cameron da gazeteleri kapattı” diyor.
Büyükelçi hiçbir gazete kapatılmamıştır dedi. Nasıl utanmıyorsun sen?
MİLLETE ŞANTAJ MI
YAPIYORSUN?
Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Asla karamsar olmayacağız.
Bu arada 'başçalan'ın zaman zaman aşağıladığı, fırçaladığı bir bakan var.
Bursa’da konuşmuş “Efendim diyor biz şu kadar milyon çalışana emekliye maaş
veriyoruz. AK Parti giderse gelecek hiçbir hükümet üç ay bile maaş ödeyemez.
Yani şunu söylemek istiyor. “Biz gidersek tümüyle soyup gideceğiz gelenlere bir
şey kalmayacak” diyor. Ne yaparsan yap. Sen millete şantaj mı yapıyorsun? Maaş
ödenecek, senin ödediğinden fazla ödenecek. İşçinin parası ödenecek, senin
ödediğinden fazla ödenecek. Neden daha fazla ödenecek? Çünkü biz kul hakkı
yemeyiz.
TRT YAYINI KESMİŞ
Not geldi, yolsuzluklara değinince TRT kesmiş. TRT zaten
bunları yayınlayamaz ki, ne fark eder. Bunları biliyoruz. Milletin parasıyla
yayın yapıyor onu da biliyoruz. Orada da hortum mekanizmaları var. Onların ki
küçük.
GİTTİĞİ YERDE FIRÇA
YİYOR
AK Partili bir vekil “Erdoğan Allah’ın bütün vasıflarını
üzerine toplamış” diyor. Eğer sen 'Başçalan’ın kimin vasıflarını üzerinde
topladığını öğrenmek istiyorsan şeytana bakacaksın. Kahramanmaraş’ta 16 yaşında
bir çocuk bakkaldan 27 lira çalıyor. Hapse atılacak, 27 ay hapis cezasıyla. Ben
merak ediyorum. bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. 27 lira aldı diye, 16
yaşındaki bir çocuğa 27 ay hapis cezası veriyorsunuz. 85 milyar euro’yu götüren
neden ortada geziyor? Bu millet bunları unutmayacak. Asla karamsar olmayacağız,
beraber olacağız. Birlik içinde olacağız. Erdoğan istediği kadar gezsin.
Gittiği her yerde fırça yiyor. İstersen binlerce korumayla git. Senin değerin
artık sıfır. Millet rahat bir nefes alsın.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: