KISKANÇLIK BİR HASTALIKMIDIR!
Yayınlanma :
15.01.2015 18:17


Kıskançlık
birçok insanın yaşamını etkileyen rahatsız edici duygulardan birisidir.
Kıskançlık, yitirilmek istenmeyen bir kişinin ya da bir ilişkiyi kaybedeceği
korkusuyla yaşanan bir ruhsal yaşantıdır. Kıskançlıkla birlikte çoğu zaman
öfke, değersizlik, mutsuzluk, yalnızlık, özgüvensizlik ve çaresizlik gibi
duygular da eklenir.
Sahip
olduklarımızı kaybetme korkusu insanoğlunun doğasında vardır. Bazen çok
sevdiğimiz bir dostumuzu, bazen annemizi veya babamızı, en çokta sevgilimizi,
eşimizi kaybetme korkusu yaşarız. İşte o zaman kıskançlık dürtülerimiz devreye
girer.
Bir
kadın gözüyle şahsi fikrimi belirtmek istiyorum. Kıskanmak, kıskanılmak
yaşadığım sevginin en güzel örneğidir tabi abartılmadığı müddetçe.
Günlük
yaşamda kıskançlık yaşayan insanların yaşadıkları bu duygu zamanla
kıskandıkları kişi ile aralarında büyük bir set örer ve ne yazık ki korktukları
gerçekleşir. Çünkü kıskançlık sanıldığının aksine kıskanılan kişiye ağır baskı,
güvenilmez olduğunu hissettirme, gibi düşüncelere iter. Kıskanılan kişi bütün
duygulara karşı kendini karşı taraftan soyutlamaya başlar.
Erkekler
kadına kıskandığını söylemeyi bir güçsüzlük olarak görür veya gurur yapar bu
nedenledir ki farklı bir dille anlatmaya çalışır. Ve bu kadınların kıskançlığı
kadar masumane zararsız kıskançlıklar olmaz. Bunun tam aksi şiddet, hayata
kasıt, eve kapatma insan içerisine çıkartmama gibi eylemler ile hayatı kadına
zehir ederler.
Kadınlarda
ise durum çok farklıdır. Erkeklerin tam aksi hayatı kendilerine zehir ederler.
Dedektif gibi iz sürer delil ararlar. Asabiyet, kavga etme, belli aralıklarla
depresyona girme, kendini yetersiz ve çirkin hissetme gibi birçok belirtiler
baş gösterir.
En
büyük ayrılma sebeplerinden bir tanesidir kıskançlık. Kıskançlığın dozajını
düşürmek kendi elimizde mi peki? Ben bu konuda bir kaç tavsiye sunmak istiyorum
hanımlara.
Yuvayı
yapan diş kuş olduğu gibi ilişkiyi de ayakta tutan yine hanımlardır. Bu doğrultuda
ilerlediğiniz müddetçe yaptığınız küçük kıskançlıklar ilişkinizin boyutunu
olumsuz yönde etkilemeyecektir. Sevimli, küçük kıskançlıklar olarak sevdiğiniz
insanın sempatisini kazanmış olacaksınız.
Öncelikle
şartlar ne olursa olsun sakin olmaya gayret edin.
Öfkeyle
kalkan zararla oturur. Atasözünü hafızanızdan çıkartmayın
Kıskandığınızı
sevdiğiniz insana tatlı dille, boğmadan, sıkmadan, içinizdeki canavar eşliğinde
değil Küçük bir bebek masumiyeti, saflığı ile anlatmaya çalışın.
Sevdiğiniz
insana kıskandığınız kadından bahsedip adını zikretmeyin. Erkek kıskandığınız
hanımdan haberdar değilse bile aklına sokmuş olursunuz ve buda erkeği o kadına
meyleder.
Asla
kıskançlık anınızda karşınızdaki insana surat asmayın. Asık suratlı kadın her
zaman için çirkin ve çekilmez hal alır. Buda erkeğin sizden kaçmak için
kullanacağı en büyük silahı olur. Her zaman için kendinize, güzelliğinize
güvenin. Kıskandığınız kadınla hiç bir şekilde muhatap olmayın ve âşık atmayın.
Bu sizi küçük duruma düşmekten ve aşağılamaktan başka hiç bir işe yaramaz.
Tüm
bunları yaptım ama hala çok kıskanıyorum diyorsanız.
Size
önerebileceğim son tavsiyem bir uzamana danışın ve bu sorununuzu bu konuda
uzman doktorlardan yardım alarak çözmeye çalışın.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: