KOCAOĞLU'NDAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Yayınlanma :
19.06.2014 02:14


Seçimlerin ardından
yeniden İZTO üyeleri ile buluşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu, meclis üyelerinin sorularını yanıtlayarak kent gündemine dair önemli
değerlendirmelerde bulundu. İl Özel
İdaresi’nin 1704 taşınmazı için yargı mücadelesini resmen başlattıklarını da
belirten Başkan Kocaoğlu, malların Büyükşehir Belediyesi’ne devrine karşı çıkan
kesimlere ve muhalefete yönelik “Yarın çocukları, torunları “Keşke babam, dedem
bu mallara sahip çıksaydı” diyecekler” şeklinde eleştiride bulundu.
“YAPAMADIYSAK BİZ YAPAMADIK”
Belediyenin yeni
dönem projeleri ve yol haritası hakkında meclis üyelerini bilgilendiren İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “On sene içerisinde birinci beş
yılım bana göre öğrenme dönemiydi ve başarılı bir beş yıldır. Hazırlıksız
geldiğimiz beş yılda ilk yıllar öğrenme ile geçti. İkinci beş yılda, birinci
beş yılın kat be kat fazlası yatırım ve projeyi hayata geçirmemize rağmen bize
göre iyi bir performans sergileyemedik. Daha iyisini daha fazlasını yapabilecek
gücümüz ve deneyimimiz vardır. Burada hiçbir bahaneye sığınmak gibi bir
kişiliğim yok. Yapamadıysak biz yapmadık, yapmak için çalışırız. Ama ikinci beş
yıl operasyon denilen bir lanet başladı. Sadece gelen yazılara bile cevap
yazamayacağız diye sabahladığımız oldu. Arkadaşlarımızın tutuklu kalması
haricinde ben hayatımdan memnunum” dedi.
“CAN ÇIKMADAN HUY ÇIKMIYOR”
Ekonomi ve iş
dünyası temsilcilerinin konuğu olan Başkan Kocaoğlu, görev süresinin üçüncü
döneminde de aklı ve bilimi kullanacaklarının altını çizerek, “Bu kadar projeyi
ortaya çıkartmak, Türkiye’ye ve dünyaya örnek bir yönetim anlayışını hayata
geçirmek, finansmanı iyi kullanmak, yaptığınız projelere, stratejik planlara
menfi bir eleştiri olmaması, onurla taşıyacağımız bir şeydir. Beceriksizlik
söylemleri bizim için iftihardır. Ben beceriksizim. Tanıtım yapmayı bilmiyorum.
Bize öyle öğretildi, Yanlış öğretilmiş.
Can çıkmadan huy çıkmıyor. Benim yaptığım projeler gecikiyor. Ben ihale
yapmasını bilmiyorum da ondan… Türkiye şartlarında ihale yapamıyorum. Mevzuata
göre yapıyorum. İş gecikiyor ama herkese göre yüzde 50 ucuz yapıyorum. İş
gecikiyor çünkü, müttehit seçemiyorum. Sırat köprüsünden beter... Benim ağam,
paşam, dayım yok. Böyle çalışmak zorundayım. Teleferiği, metroyu aynı şekilde
geciktirdik. Can hıraş uğraşıyorum. Müttehit işi yapsa da, yapmasa da parasını
gününde alıyor. Namuslu olmak zorundasınız. Ben kimseye sen ihale girme
diyemem. Her tarafım dinleniyormuş. Varsın dinlensin. Abdestin sağlam olsun...
Gece sabahlara kadar şu gün bitisin diye yırtınacağım, gecikeceğim. Ama işin
doğansında bu var. Niye? İhale yapmasını beceremediğim, müttehidi seçemediğim
için, seçim finansmanında da ondan destek istemediğim için, hiçbir imar
konusunda bir kuruş para almamıştır bu belediye” dedi.
“BİZİM ZIRHIMIZ ADALETİMİZ”
Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu, Türkiye ve dünya genelinde takdir gören bir
belediyecilik anlayışına sahip olduklarını da hatırlatarak, “Türkiye
koşullarında bizim gibi çalışmak zor iş. Türkiye’ye dışarıdan çok fazla
yatırımcı gelmeye başladı. Dersimizi
doğru çalışıyoruz. Neyin nasıl olacağını iyi biliyoruz. Kırmızı çizgilerimizi
biliyoruz. Kimsenin burnunu kanatmadan
uyum içerisinde, barış içerisinde bu kenti on senedir yönetiyoruz. İstediğimiz
saatte, istediğimiz zamanda da çıkıp kente geziyoruz. Bizim zırhımız,
korumamız, adaletimiz. Başka gücümüz yok” ifadelerini kullandı.
“24 GÜNDE TEŞRİF ETTİ”
Başkan Aziz
Kocaoğlu, konuşmasının son bölümünde kentin en önemli konuları arasında yer
alan İl Özel İdaresi’nin taşınmazları hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ben siyaset yapmayı sevmem. Kimseye hakaret etmedim, buna hakkım da yok. Bana
ideolojik davranıyor diyorlar. Ben ideolojik davranmıyorum. Ben kime ideolojik
davranmışım? Bana ideolojik davranayım
diye yetki verilmedi. Bu mallar İzmirlinin malı. Biz günlerce sonucun gelmesini
bekledik. Bugün Valilik tarafından malların listesi geldi. Hükümet Konağı’ndan
belediyeye 24 günde teşrif edebildi... Bunun nedeni tapu işlemlerinin
yapılmasıdır. Tapu işlemlerinin yapılmasıyla İzmir’in hakkı olan malların bir
yere gitmeyecektir. Tapu devri nasıl
yapıldıysa, tapu idaresi mahkeme kararı ile bunu belediyeye devredeceğini
Vali’nin de bilmesi gerekir. Bu konuda herkes bize destek verdi. Tabii ki aykırı
sesler de çıkacaktır. Ama o aykırı sesler çıkaranlar sussalardı kent için daha
faydalı işler yapmış olurlardı. Yarın çocukları, torunları “Keşke babam, dedem
bu mallara sahip çıksaydı” diyecek…”
“BUYURUN SİZ YAPIN O ZAMAN…”
Kocaoğlu iktidar
partisi tarafından kendisine ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik
eleştirilere de şöyle yanıt getirdi: “Biz hiçbir zaman eğitim arazilerine,
ibadet arazilerine, hiçbir karşı itirazımız olmadı. İş yapılmış, bina yapılmış,
şimdi şuraya veriyorum diyor. Biz bunda değiliz. Biz İzmirlinin parası ile
yapılan, tapusu alınmış, bu kentte yararı olsun diye yapılan, hizmet edilsin
diye yapılan tapulu gayrimenkullerin peşindeyiz. İl Özel İdaresi oranın
gelirini bu kente harcıyordu. İzmir Büyükşehir Belediyesi niye almasın? Bunda
ne zarar var? Bugün ben, yarın başka bir arkadaş bu kenti yönetiyor olacak.
Niye onun tapusu bizde olmasın? Sümerbank arazisi eğitim alanı değil. Kimse
bize planlama öğretmesin, yaya kalır. Biz oraya müze yapmak istiyoruz. Cıngar
çıkan başka konu var. Biz oraya otel ve kongre merkezi de yapılsın diyoruz.
Niye Büyükşehir Belediyesi yapmasın? Fuarı Büyükşehir yapsın, biz elimizi
sürmeyelim, eleştirelim, ne zaman bitiyor diye soralım… Bitmesin diye de sabaha
kadar dua edin... Koskoca kentte kongre merkezi yokmuş, belediye niye yapmamış?
Buyurun siz yapın… Niye yapmadınız? Efendim, bana kimse geç kaldı demeyecek…
Bana iş bitiremiyor diyen adam gitsin Bornova Paterson Köşkü yanındaki kültür
merkezi inşaatına baksın, orada gazeteye fotoğraf çektirip onu koydursun. 40
senedir yatıyor... Bunu niye yapmadın? İzmir’e mi yapmak istemedin, yoksa
kültüre mi sıcak bakmıyor?”
HARMANDALI CEVABI: VALİ’YE YANLIŞ BİLGİ VERMİŞLER
Kocaoğlu, İzmir
Valisi Mustafa Toprak’ın Harmandalı’da yer alan katı atık tesisine dair eleştirilerine
şu yanıtı verdi: “Çevre konusunda Türkiye’de açık ara öndeyiz. Bir eksik kaldı.
O da bertaraf tesisi. Bunu kimsenin temcit pilavı gibi ısıtmasına gerek yok.
Siyasete kurban gitti, bir bu eksiğimiz kaldı. Yer bulamadık. Karşıyaka’da bir
arazi bulduk. Herkesin görüşü olumlu. Konu belli, İzmir’in sorunları da gizli
değil. İzmir’in başkanının seçim bildirgesi belli. Bunu hızlandırın diyoruz.
AKP’li, CHP’li, MHP’li meclis üyeleri, milletvekilleri, il başkanları
hızlandırsın. Önce bir yeri bulalım, ÇED raporunu alalım. Kim bilgi verdiyse,
Sayın Vali’me, “Patlama olacak diye korkuyorum” demiş. Orada geçirmezlik var.
Alta su geçmiyor. Borular kullanıyoruz. Orada herhangi bir risk yok. Orada
geçtiğimiz dönemde işgüzar muhterem siyasiler 4-5 kez yangın çıkartmaya
çalıştılar, poz verdiler, fotoğraf çekildiler. Ama patlamadı. Çünkü patlayacak
bir şey yok. Metan gazını boşaltıyoruz ve sistemi rahatlatıyoruz.”
ÇATI YORUMU: ÖNEMLİ OLAN UZLAŞMAK
Kocaoğlu son olarak
CHP ve MHP’nin cumhurbaşkanlığı için uzlaştığı çatı adayı olan Ekmeleddin
İhsanoğlu hakkında, “Bugün isim üzerinde duruluyor ama, iki partinin birleşerek
böyle bir birlikteliğe adım atması ve uzlaşı kültürünün de bu ülkede başlaması
lazım. Biz birbirimizi sevmek, birbirimize sarılmak zorundayız. Gerisi olur
biter” diye konuştu.
DEMİRTAŞ’TAN KIYI DÜZENLEMESİNE ELEŞTİRİ
Oturumda ev
sahipliği yapan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş da,
Kocaoğlu’nun rekora giden görev süresine değinerek, “Sizin için uzun ve zor bir
dönem olacak. Tecrübeniz ile mazeretsiz bir döneme giriyorsunuz” dedi ve belediyenin kıyı
tasarım projesine değinerek, “Kusura bakmayın ama Pier’den Cumhuriyet
Meydanı’na kadar olan düzenlemeyi çok kişi beğenmedi. İmalat kalitesi iyi olmadı.
Bize göre bu planları, 2050 yılına kadar faydalanılacak şekilde, insan odaklı
yapmak gerekir” dedi.
İZMİR’İN MALLARI İÇİN DESTEK
Sözlerinin devamında
kent gündeminde sıkça tartışılan İl Özel İdaresi mallarına da değinerek çarpıcı
eleştirilerde bulunan Demirtaş, “İzmir’in malları konusunda yaşanan olumsuz
gelişmeleri üzüntü ile izliyoruz. Biz burada bir taraf değiliz, İzmir’in yanındayız,
İzmir’in tarafıyız” dedi ve şunları kaydetti: “Kapatılan İl Özel İdaresi’ne ait
malların hazine yerine İzmir’e verilmesi için İzmir Valisi Mustafa Toprak’ı
ziyaret ettik. Görüşmemiz yaklaşık 1 saat sürdü. Taleplerimizi ilettik. Ancak
Sayın Vali, kısa ve öz konuştu. “Komisyonun karar aldığını, devirlerin
başladığını, bundan sonra isteyenin hukuki haklarını kullanabileceğini”
aktardı. Başka illerdeki duruma değindim ama o konuya hiç girmedi. Aydın’a bile
incir bahçesi vermişler. Bizde ise tüm mallar Hazineye yani Milli Emlak Genel
Müdürlüğü’ne devredildi. Milli Emlak da bunları herhalde diğer devlet
kurumlarına tahsis edecek, satacak veya kiraya verecek. Örneğin hafta sonu
gazetelere yansıdığına göre Alaçatı’da cami ve müştemilatının bulunduğu parsel Hazine’den
Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilmiş. Ama bu yerin üzerinde meyhane,
restoran gibi yerler varmış. İl Özel İdare’nin İzmir’in 30 ilçesinde toplam
1704 taşınmaz var. Bunların içerisinde turizm tesisleri, hizmet binaları,
lojman, okul, arsa, tarla, iş merkezi, türbe, dükkan, muhtelif bina, iş
merkezi, sulama göleti, sosyal tesis, gençlik merkezi, sağlık tesisi,
şantiyeler varmış. “Mış” diyorum çünkü bu mallar nerede, nereye verildi
bilmiyoruz. Bunların tam listesi bizde yok. Hatta bildiğim kadarı ile
Büyükşehir Belediyesi’nde dahi bu liste yok. Maalesef İzmir’in malını İzmirli
bile bilmeden Ankara’ya vermiş oluyoruz. Tüm kurumlar olarak tasfiye olan İl
Özel İdaresi’nin mallarının İzmir’e ait olduğu belirtiyor ve İzmir’in
tasarrufunda olmasını istiyoruz. Biz bilgi almak istiyoruz. Bunu bir hak olarak
görüyoruz.” (Erman ŞENTÜRK/egepostasi.com)
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: