Konak Kent
Konseyi Yürütme Kurulu tarafından yazılan mektupta, bir süredir Tartan’ın
özellikle AKP karşıtı eylemler konusunda Kent Konseyi’ni frenlemeye çalıştığı
göze çarpıyor. Ayrıca
seçim çalışmalarında Hakan Tartan’ın kullandığı üslup da protesto ediliyor ve
diğer adaylara karşı daha demokrat tavırlar takınması gerektiğinin altı çiziliyor.
Belediyeye ait semt merkezlerinde seçim propagandası için zeytinyağı
dağıtıldığı iddia edilen mektupta Tartan’ın seçimleri kazanamayacağı ima
edilirken seçimden sonra Kent Konseyi’nde gönüllü olarak çalışması için
kinayeli bir şekilde çalışmalara da davet ediliyor.
Konak Kent
Konseyi tarafından Tartan’ a yazılan mektubun tamamı:
“Sayın
Başkan,
Bir yıla
yaklaşan görev süremizde yürütme kurulu olarak sizinle ilk - muhtemelen de son-
iletişimimiz ne yazık ki bu mektup aracılığıyla olmak zorunda kaldı. Oysa
şimdiye kadar daha sıcak bir iletişim kurmuş olup daha uyumlu çalışabilmiş olmayı
dilerdik. Bu iletişim sayesinde başkanı olduğunuz Konak Belediyesi’nin
hizmetlerine el birliğiyle katkılarımızı arttırabilirdik.
Sizin de
çok iyi bildiğiniz gibi kent konseylerinin kuruluş amacı belediye
yönetimlerine etkin katılımın sağlanmasıdır. (5393 sayılı Belediye Kanunu; MADDE 76. — Kent konseyi, kent
yaşamında; kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak
ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal
yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve
yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışır.) Konak Kent
Konseyi Yürütme Kurulu olarak şimdiye kadar bulunduğumuz her platformda ve
düzenlediğimiz bütün etkinliklerde gerek bize destek sağlayan kurumları gerekse
de Konak Belediyesi’ni en güzel şekilde temsil ettiğimize inanıyoruz. Bu
temsiliyetin ötesinde sivil toplum kuruluşları ile Belediyemiz’in uyumlu
diyalogu olduğu algısını da kamuoyunda hakim kıldığımızı düşünüyoruz.
Bünyemizde
kentin öncü sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri aktif olarak görev
almaktadır. Yürütme Kurulumuz’da TMMOB, TÜKODER, SMMM ve siyasi parti
temsilcileri ile birlikte Kadın Meclisi Başkanımız, Engelli Meclisi Başkanımız,
Muhtarlar Meclisi Başkanımız da bulunmaktadır. Böylesi kaliteli bileşenlerin
olduğu Konak Kent Konseyi’ nin daha etkili faaliyetler ile gündeme damga
vurması gerekirdi. Amacımız Genel Kurulu’muzun bizlere seçimle verdiği
yetkileri layığıyla kullanmak ve öncelikle İzmir, sonrasında ise Türkiye
gündeminde “Konak” isminin sürekli gündem belirleyici olarak anılmasını
sağlamaktı.
Daha önceki
dönemlerde bunu kısmen de başardığımıza inanıyoruz. İzmir Kent
Konseyleri Birliği’nin ve Türkiye Kent Konseyleri Platformu’nun kuruluş
aşamalarında etkin görev alarak öncü rollere soyunduk. Türkiye Kent Konseyleri
Platformu’ nun kuruluş toplantısını da Sizin ev sahipliğinizde yaptırarak bir
ilke daha imza atmıştık. Ve devamında bu desteklerinizden ötürü CHP Genel Merkezi
Kent Konseyleri Masası’nın düzenlediği toplantımızda da yine her etkinliğimizde
oldu gibi sizi onurlandırmıştık.
Halen Gerek
İzmir Kent Konseyleri Birliği’nin gerekse de Türkiye Kent Konseyleri
Platformu’nun Genel Sekreterlik görevlerini Konak Kent Konseyi olarak
yürütmekteyiz.
Bunların
yanında Türkiye ve İzmir gündemlerini yakından takip edip düzenlediğimiz
faaliyetlerle de sürekli kamuoyunun dikkatlerini üzerimize çekmekteyiz.
Ancak bütün
bunlar olurken, özellikle son bir yıldır, Sizin desteğinizi yanımızda
hissedemediğimizi üzülerek bildirmek isteriz. Konak Kent Konseyi’nin duruşuna
karşı tepkisel bir tavır aldığınızı gözlemliyoruz.
Efem
Çukuru’nda bütün kadın meclislerinin ortaklaşa yapacağı protesto
eylemine katılmamızın, bize gönderilen bir e-posta ile tarafınızca “böyle
bir süreçte bu eylemin doğru bulunmadığı”
bildirilerek engellenmeye çalışılmıştı. Yanlış çevre politikalarıyla
halkı sokaklara döken AKP’ye karşı yapılacak, çevre bilinci içeren bir eylemin
hangi süreçten ve hangi koşullardan ötürü yanlış olduğuna anlam verememiştik.
Daha doğrusu verdiğimiz anlamları dile getirmekten şimdiye kadar kaçındık.
Ancak seçim
sürecine girdiğimiz günden bugüne kadar takındığınız tavırların yanlış
olduğunu, seçtiğiniz yöntemlerin bir siyasetçi ve yöneticiye yakışmayacak gayri
ahlaki durumlar içerdiğini bildirip sizi uyarmak Kent Konseyi olarak
görevlerimiz içinde bulunmaktadır.
8 Mart
Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından
düzenlenen festivale Kadın Meclisimiz’in katılmasına karşı çıktınız. Ancak
kadınlarımızın bu etkinlikte yer alması gerektiğini düşündüğümüz için kendi
imkanlarımızla katılımlarını sağladık.
Şimdiye
kadar nitelikli etkinlik yapmasını istemediğiniz Kadın Meclisi’nden, seçim
sürecinde olduğumuz bugünlerde, biraraya gelerek sizi misafir etmelerini
istemek ne kadar akılcı? Bu tavrınız “size rağmen” İzmir’ in en etkili kadın
meclislerinden biri olan Konak Kadın Meclisi’ni rencide etmiştir.
Son olarak
çeşitli STK’lar ile düzenlediğimiz “Kadınım, engelliyim ama İnsanım” panelimize
de ne yazık ki tarafınızdan destek verilmedi. Salon olarak Büyükşehir
Belediyesi’nin Ahmet Piriştina Kent
Arşivi’ni kullanmak zorunda kaldık.
Ayrıca
demokrat olduğunu iddia eden bir siyasetçinin kullanmaması gereken yöntemlerle
seçim çalışmalarını yürütüyorsunuz. Seçim dönemleri demokrasi ve bir arada
yaşama kültürünün gelişip yerleştiği süreçler olmalıdır. Ne yazık ki sizin
tavırlarınızın tamamen ayrıştırıcı ve ötekileştirici olduğunu üzülerek takip
ediyoruz.

Konseyi binamızda ve diğer semt merkezlerinde içinde zeytinyağı olan ve
kendi resminizin ve DSP logosunun basılı olduğu poşetler dağıtıldığına tanık
olduk. Bu poşetlerin içinde iki sayfa internet çıktısı köşe yazıları
dikkatimizi çekti. Diğer adayları karalayan bu yazıların sizin bilginiz dışında
o poşetlere koyulduğunu ummaktan başka elimizden bir şey gelmiyor.
Yine seçim
sürecinde sizi desteklemediğini bildiğiniz, Kent Konseyi Başkanımız’ın
da eşi olan Serpil Mumcu’nun görev yerinin değiştirilmesi talimatını vermenizi
de hiçbir demokrat anlayışla bağdaştıramadık.
Örnekleri
çoğaltmak mümkün...
Üzülerek
söylüyoruz ki görevde olduğumuz bir yıllık zaman diliminde olumlu
katkılarınızı alamadık. Kent Konseyimiz aracılığı ile yönetim süreçlerinize Konaklıların
katılmasını sağlayamadınız. Demokrasi ve özgürlüğün sembolü olan kentimizde
yaşayan yurttaşların hakkettiği yönetilme tarzı bu olmamalıydı.
Görev
süremiz iki yıl olduğu için Yürütme Kurulumuz bir yıl daha görevine
devam edecek. 2014 bizim için çok yorucu bir yıl olacak. Çünkü sizin
döneminizde yapamadıklarımızı yapmak için iki yılın işini bir yıla sıkıştırmak
zorunda kalacağız. Bu bir yılda gönüllü olarak bize destek vermek isterseniz
kapımızın size daima açık olacağını belirtmek isteriz.
Bundan
sonraki yaşamınızda size sağlık ve mutluluklar diliyoruz.
14 Mart 2014
Konak Kent
Konseyi
Yürütme
Kurulu”
Yorumlar
Kalan Karakter: