

Değerli Dostlar,
'Bataklık ve sivrisinekler' yazımda bahsettiğim
gibi asıl sorunumuz ayrıştırma ve ötekileştirme konularında doğru tespitler
yapamayıp, çözüm ortaya koyamayışımızdır. Bu yazımda toplumsal bölünmüşlüklerin
sebebini ortaya koymaya çalışacağım.
Sorunun temel kaynağı olarak gördüğüm ilk nokta inanç ayrımcılığıdır. Bireylerin
kişisel düşünce ve inançları, bulundukları siyasi partileri bağlar. Parti
tüzüğü ve programına uymayan kişisel düşünce ve inançlar, parti sözcüsü gibi
kabul edildiklerinden içinde yer aldıkları siyasal harekete zarar verir. Örneğin,
solculuğunu iftar sofralarında rakı içerek ispatlamaya çalışanlar yüzünden CHP
yıllarca bu toplumda 'dinsiz' algısı
yaratmadı mı? Bizlere Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisi gibi iki
büyük miras bırakmış önderimiz Mustafa Kemal bu yaftadan zarar görmedi mi?
Özetle partimizin tüm inançların ve inançsızların teminatı olduğunu unutan
kimseler yüzünden CHP olması gereken yerden uzaklaşmıştır. Genele bakıldığında ise
sağ partilerin oy potansiyelleri %60-65i bulurken solun potansiyeli bu tarz
yanlış eylemler yüzünden birleştiricilikten uzaklaşmış ve %30-35’lerle sınırlı
kalmıştır. Bugünkü iktidar da bu boşluktan faydalanmış, planlarını hayata
geçirmek için uygun fırsatlar bulmuştur.
Sorunun temel kaynağı olarak gördüğüm
diğer nokta ise etnik ayrımcılıktır. Kişilerin adamı olmaktan kurtulamayıp
ideolojilerin adamı olamamışlar yüzünden CHP yıllarca Türkiye partisi olmaktan
uzaklaşmış, sahillerin partisi olarak algılanmıştır. Bu kimseler altı okumuzdan
birinin temsil ettiği ve ulusal harcımızın ana malzemesi olan Mustafa Kemal milliyetçiliğini
birleştirici olmaktan uzaklaştırıp, kafatasçı zihniyete yakınlaştırmışlardır.
Bu durum ötekileştirmeyi tetikleyip toplumun bir araya gelmesini engellemiştir.
Yukarıda bahsettiğim sebepler ise son dönemlerde yaşanan Hüseyin Aygün ve Birgül Ayman Güler krizlerini doğurmuştur.
Geçmişten koşullanan kötü algılar ve cımbızla çekilip çekiştirilmiş kelimeler
fesat zihniyetle birleşmiş, toplumu ayrıştırmıştır. Sonuç olarak partimiz zarar
görmüştür. Zira yukarıda da belirttiğim gibi bireylerin söz ve hareketleri salt
kendilerini bağlamamaktadır. Üstelik bu ve benzeri başarısız örnekler yüzünden
mevcut iktidar da başarılı olarak algılanmıştır. Oysa meselenin özü bizim başarısızlığımızdır.
Çözüm kişilerin içsel devrimlerini
gerçekleştirmelerinden geçer. Bunun yanısıra yanlış anlamalara sebep
olmamak için ortak bir dil geliştirmelidir. İnsanlara, Cumhuriyet Halk Partisi’nin
Anadolu topraklarında yaşayan bütün kesimlerin kendini özgürce ifade edebildiği
ve bütünleşebileceği bir çatı olduğuna yeniden inandırmalı ve hatırlatmalıyız.
Değerli arkadaşlarım. Toplumsal birlikteliğin sağlanması ve
sorunların ortadan kalkması ancak bu şekilde mümkündür. Hoşgörünün anavatanında
Yunusların, Mevlanaların, Hacı Bektaşi Velilerin topraklarında inanç
ayrımcılığı üzerinden siyaset yapmaya çalışanlara karşı tek yumruk olmakla
mümkündür..
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: