KREDİ KARTLARINDA YENİ DÖNEM

Kredi kartı ve banka kartı sahibinin kötü niyetli olduğu ya
da şifre korumada özen göstermediğini ispatlayamazsa usulsüz harcamadan banka
sorumlu olacak. Ancak kaybolan kartta sorumluluk kartın sahibinde. Kart
kaybolmadan ve dinamik kimlik doğrulama sistemi' kullanılmadan yapılan usulsüz
işlemlerde, kart sahibinin menfaat elde etmek amacıyla kötü niyetli hareket
ettiği ya da kimlik doğrulama verisini korumada gerekli özeni göstermediği
banka tarafından ispat edilemezse, harcamadan banka sorumlu olacak.

 Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurumu (BDDK), banka ve kredi kartları ile gerçekleştirilen
işlemlerde kullanılan bilgi sistemlerinin güvenliğine ilişkin tebliğ taslağı
hazırladı. Taslağın, sorumlulukları düzenleyen maddesine göre, kartın manyetik
şeridi kullanılarak gerçekleşen suiistimal ve dolandırıcılıklarda kartın
manyetik şeridinde hassas kart verisi varsa, kart sahibi manyetik şeritte
hassas kart verisi bulunmasını talep etmemişse ve kart sahibinin menfaat elde
etmek amacıyla kötü niyetli hareket ettiği ispat edilemezse, gerçekleşen
işlemlerden dolayı kart sahibi sorumlu tutulamayacak.

Her banka Kredi kartı ve banka kartlarıyla yapılacak
işlemler için en az iki bileşenden oluşan dinamik kimlik doğrulama sistemi
kurmak zorunda olacak. Bu mekanizmada, bileşenlerden birinin ele geçirilmesi
durumunda diğerinin güvenliğinin azalmaması esas olacak. Dinamik kimlik
doğrulama olmayan diğer kimlik doğrulama mekanizmaları, kart sahibinin işlemi
gerçekleştirdiğini ispatlamaya yeterli delil sayılamayacak. Şimdiye kadar kart
kaybolmadan yaşanan usulsüz işlemler dava konusu olduğunda bankalar sorumluluk
kabul etmeyerek, müşterinin iyi niyetli olduğunu ispat etmesi gerektiğini
savunuyordu.

KAYBOLAN KARTTA 150
TL'YE KADAR SORUMLULUK MÜŞTERİDE

Halen yürürlükteki mevzuata göre, kart şifrelerinin güvenli
bir şekilde korunmasından kart sahipleri sorumlu. Kartın çalınması, kaybolması
durumunda bankaya yapılacak bildirimden önceki son 24 saat içinde yapılan
harcamalarda kart sahibinin sorumluluğu 150 lirayla sınırlı bulunuyor. Eğer
bildirim yapılmazsa veya gecikmeli yapılırsa bu durumda tüm harcamalardan kart
sahibi sorumlu oluyor. Bankalar, bu tür durumlarda genellikle konuyu mahkemeye
taşıyor ve kart sahibinin şifre güvenliğini sağlamadığını ya da çalınmış gibi
gösterip gerçekte kendisinin işlem yaptığını iddia ediyor. Yeni tebliğ ile
getirilecek ispat yükümlülüğü bu açıdan önem taşıyor.

İSPAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ
NASIL

Kart sahibinin bilgisi dışında gerçekleşen işlemlerde
bankalara ispat yükümlülüğü getiriliyor. Bu tür kullanımlarda; kart sahibi
kartını kaybetmemişse, dinamik kimlik doğrulama menfaat elde etmek amacıyla
kötü niyetli hareket ettiği veya kimlik doğrulama verisini korumada gerekli
özeni göstermediği 'ispat edilmezse', kart sahibi bu harcamadan sorumlu
tutulamayacak. Kart sahibinin bilgisi olmadan yapılan alışverişlerde dinamik
kimlik doğrulama ile kimlik doğrulanmışsa üye işyeri sorumlu tutulamayacak.(milliyet.com.tr)