MECLİSLERDE ERKEK EGEMEN YAPI VAR

Mazlum VESEK-Konak Belediye Başkan Aday Adayı Av. Nilay Kökkılınç, GERÇEK HABERCİ’ye
çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Nilay Hanım, yaptığımız
ön görüşmede kadın aday ile ilgili fikirlerinizi konuştuk ve nitelikten
bahsettiniz. Şu ana yaptığımız görüşmelerde hem kadın siyasetçilerden hem de
erkek siyasetçilerden bize yansıyan söylem, “şu kadar kadın aday görmek
istiyoruz” oldu. Bu konuda öncelikle sizin fikirlerinizi alalım siyasette size
göre kadın nasıl yer almalı? Bunun ölçütü ne olmalı?

Ben bir kadın
aday adayı olarak; kadın erkek arasında ben hiçbir zaman ayrım gütmedim. Benim
için her zaman kadın ve erkek eşittir ve eşit haklara sahip olması gerekir.
Ülkemizin geneline baktığımız zaman kadınlarımız bu haklarını gerektiği şekilde
kullanamıyorlar; sadece kadın olmalarından dolayı bile mağduriyetler
yaşıyorlar.  Kadınlar belli görevlere
geldiklerinde de belli makamları temsil ettiklerinde de dolayısıyla örnek
teşkil ediyorlar. Kadınların; doktor, avukat, ticari sektörde de yer almaları
gerekir. Elbette belediye başkanı da olmalıdırlar. Toplumu etkileyen her
noktada kadınların olması gerektiğini düşünüyorum. Belediye başkanlığında kadın
aday olmalı mıdır, diye bir soru soruyorsanız eğer; bence kentte yapabilirlilik
esas alınmalı. Çünkü çok fazla insana hitap ediyorsunuz. Hizmet edeceksiniz
doğal olarak bu anlamda en ufak bir kusuru dahi yapmamak için dikkat etmeniz
gerekiyor. Bu açıdan ben kadın erkek ayrımı gözetmiyorum. Donanımlı, birikimli,
halkla iletişimi olan yapabilirliği olan adayların doğru aday olduğu
inancındayım. Belediye meclisleri yönünden bakarsak eğer; ben belediye
meclislerinde kadınların yarı yarıya temsil edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu gün belediye meclislerinde çok erkek egemen bir yapı var. Gençleri ve
kadınları bu anlamda özellikle teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyorum.



Siz niteliğe
vurgu yaptınız ama bir yandan da nicelik sıkıntımız da var sanırım. Şuan mevcut
kadın merkezleri var. Fakat siz belediye başkanı olursanız buna ivme kazandıracak,
kadınları sosyal yaşamda, ekonomik yaşamda biraz daha etkin hala getirecek ne gibi
politikalar düşünüyorsunuz?

Konak büyük bir
ilçe olmakla beraber aynı zamanda merkez bir ilçe. Yeni bir yasa ile kadın
sığınma evleri ile ilgili zorunluluk getirildi. Nüfusu 100 binden fazla olan
yerlere kadın sığınma ve çocuk evleri kurulacak. Bu belediye yasasına
yansıtılırken 5393 sayılı yasada kadın konuk evi olarak ismi değiştirildi.
Dolayısıyla Konak’tan görev alacak olan belediye başkanının mutlaka bu dönem
bir kadın konuk evi ve çocuk evi yapması gerekiyor. Böyle bir projemiz olacak
ama ben kadın konuk evi yaparken sadece barınma amaçlı değil; çok yönlü bir
hizmet sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Sosyal, psikolojik, hukuksal, sağlık
ve eğitim hizmetlerini de verecek daha donanımlı merkezler düşünüyorum. Kadınlarımız
genelde evlerini terk etmek zorunda kaldıklarında çocukları ile geliyorlar. Çocuklara
yönelik programların da olması gerekiyor. Yasal mevzuata göre kadınları belli
bir süre konuk ediyorsunuz. Bu evlerde bana göre bu sürenin olmaması gerekiyor.
Kişi ne zamanki kendi ayaklar üzerinde durur; o zaman isterse gönderilir. Kadın
konukevlerinde kalan kadınları da aslında toplumdan biraz soyutlamış
oluyorsunuz. Eğer kadın hukuki sorunlarını atlatmışsa  kendi başına yaşayabileceği ortamı da
sağlamamız gerekiyor. 50- 60
metrekare evler verilirse çok düşük ücretler alınarak
yaşam alanları yaratılırsa bu durumdaki kadınlar toplum içinde daha özgür yaşayabilirler.
Bu konuda çok sayıda düşünce üretilebilir önemli olman kadınlara destek
olmaktır. Ara eleman ihtiyaçlarını da aynı zamanda giderecek bu sayede
kadınlara da iş imkanı doğuracak projeler ve eğitim programları da
oluşturulabilir. Bu koordinasyon görevini de dolayısıyla belediyelerin
üstlenmesi gerekiyor. Genel anlamda istihdam olarak düşünüleceği gibi kadınlara
da özel olarak uygulanabilirliğini düşünüyorum.



İzmir son
zamanlarda çok farklı bir toplumsal durum ile karşı karşıya kaldı. Özellikle
Konak ve Basmane çevresinde Suriyeli mülteciler meselesi var. Şüphesiz bu
merkezi hükümetin görevi; ama bu durum maalesef ki sokaklara yansıyor. Bu
mülteci sorunu ile ilgili ve bu sorun giderilmesi için belediye neler
yapabilir?

Elbette eğer bir
belediye hizmeti veriliyor ise insan ayrımı yapamazsınız bu insanlar ister göç
etmiş olsun isterse de öylesine gelmiş geliyor olsun ya da Suriyeliler gibi
burada mülteci konumunda olsunlar, önce insan olarak bakmak ve buna göre katkı
koymak gerekiyor. En temel ihtiyaç olarak aç kalmamalılar, barınabilmeli ve
giyinebilmeliler. Bir belediye başkanının bakış açısı siyasetin üstünde
olmalıdır. Bu konuda, bu bir dış politika meselesidir; ama belediye başkanının
burada misyonu hizmet etmektir ve asıl mesele insan haklarının gerektirdiği
biçimde hizmeti sağlamaktır.




temel olarak
Konak’ın en çok neye ihtiyaç duyduğunu düşünüyorsunuz. En çok ne talep ediliyor
sizden?

Konak ilçemizin
113 mahallesi, yaklaşık 400 bin civarında da nüfusu var. Yeni bütçesi de 220
milyon civarında eski bütçesi daha önce 205 milyondu. Burada ilçelerimizin
nüfus yoğunluğu da önemli. Öyle ilçelerimiz var ki hiç nüfus çok az.  Kemeraltı çevresi örneğin; çok yoğun bir iş
nüfusu var yoğunluğu var. Kemeraltı aynı zamanda turizm potansiyeli olan bir
yer. Tarihi misyon taşıyor. Başka açılardan da bakarak gün yüzüne çıkarılması
gereken bir gerçek de diğer ilçe belediyeleri ile aynı personel ve bütçe ile
çalışıyorsunuz; ama çok daha yüksek harcama gerektiren çalışmalar var. 113
mahallenin kendine göre farklı sorunları ve beklentileri var. Örneğin Gültepe
semtinden bahsedebiliriz. Ben orada 2 defa gidip kentsel dönüşümü anlattım
vatandaşa. Çok da mutlu oldular. Gültepe çok eski ve yerleşik bir semt. 820
hektarlık alan kentsel bölgesel dönüşüme girecek. Orada ciddi imar problemleri
var. Bazı mahallelere beklentilerine göre çalışmalar yapmak gerekiyor. Bana
göre yeni dönemde yapılacak olan en iyi ve öncelikli hizmetlerden biri kentsel
dönüşüm hizmeti olacak. Yerinde kentsel dönüşüm konusunda vatandaşı da çok iyi
bilinçlendirerek kültürel değerleri de koruyacak kentsel dönüşümü sağlayabilmek
gerekiyor. Bu konuda çok ciddi bilgi kirliliği ile birlikte belirsizlikler
mevcut. Belediyeden çok beklenti var. Bana söyledikleri, “Biz TOKİ benzeri bir
şehirleşme istemiyoruz.  Sadece binadan
ibaret bir dönüşüm istemiyoruz” diyorlar; “belediye yapsın konutları” gibi
talepler ide var. Evet belediyenin konut yapmak gibi bir yetkisi var. Fakat
2012’de yürürlüğe girmiş olan kentsel dönüşüm yasasında daha çok müteahhitlerle
anlaşmayı öngörüyor. Vatandaşa borçlandırma getiriyor. Dolayısıyla vatandaş
borçlanmak da istemiyor. “Mülküm var ama akar gelirim yok” diyor. Bu konuda
belediyeye misyon yüklenmesi ve yerinde bir dönüşümün sağlanması yetkisinin
verilmesini istiyor vatandaş. Güzelyalı Mahallemizde 18 bin nüfus görünüyor.
Göztepe Mahallemizde 17 bin, Çankaya mahallesinde 11 bin nüfus görüyorsunuz.
Alsancak, Mithatpaşa, Güzelyalı, Göztepe ve civarında nüfus yoğunluğunun fazla
olduğunu görebiliyorsunuz. Emekli vatandaşlar 65 yaş ve üstü yoğunlaşmış. O zaman
demek ki sizin de hizmetlerinizi bu yönde sağlamanız gerekiyor. Yukarı doğru
gidildikçe Hilal, Halkapınar, Gültepe, 26 Ağustos, Kadriye, Kadifekale,
Ballıkuyu Mahallelerine gittikçe burada da nüfus yoğunluğu 2 bin, 3 bin, 6 bin
civarlarında; ama sorunları farklı. Dolayısıyla bunun fizibilitesini iyi
yaparak ve dengeli bütçe dağıtımı ile çözmemiz lazım. Genelde baktığımızda da
ulaşım çok önemseniyor, otopark çok önemseniyor, bu konuda da her ne kadar ana
yollar, caddeler, bulvarlar büyükşehir fonuna ait olsa bile büyükşehirin
belediye meclisinde yer alıyorsanız ve belediye başkanıysanız ve planlamalarda
oy verme yetkisine sahipseniz düşüncelerinizi büyükşehire de aktarabilirsiniz.



Şehir merkezi
dediğimiz ve daha çok esnafın olduğu iş yerlerinin olduğu alanda esnafın
belediye hizmetlerine katkıda bulunma noktasında çok fazla bir varlık
gösterdiklerini düşünmüyorum. İş yeri sahipleri ile ilgili neler yapılabilir,
esnafın sıkıntılarına yönelik neler yapılabilir?

Esnaf odası çok
iyi çalışmalar yapıyor. Biliyorsunuz bir milletvekilimiz de onların sorunlarını
çok güzel yansıtıyor. Ben de belediye hukuk müşavirliğinden geldiğim için
mevzuat yönünden esnafın sıkıntılarının farkındayım. İşletme ruhsatlarında çok
büyük sıkıntılar yaşayabiliyorlar. İşletme ruhsatlarında kat mülkiyeti ve imar
planı ile çatışan durumlar gelişebiliyor. İşletme ruhsatı alamayan veya kaçak
çalışmak durumunda kalan esnafımız olabiliyor. Bunları da yönetmelik bazında
çözmek gerekiyor. Ticareti canlandıracak tedbirler alınmalıdır. Esnaf kazanırsa
kente verebilir esnafın da çok ciddi sorunları var, eleman çalıştırıyor onun
SSK'sı,  vergisi ayrıca işgal ile
karşılaşıyor, işporta ile karşılaşıyor ona tepki gösteriyor. Esnafla birlikte
çalışmak lazım ve sivil toplum örgütleri ile projeler geliştirmek lazım. Eğer
esnaf örgütlenmemişse onları örgütleyip sivil toplum örgütü işbirliği ile
onların sorunlarına çözüm getirebilirsiniz belediyeci olarak.





CHP’NİN TAKVİME
UYMASINI BEKLİYORUM

Biliyorsunuz
Hakan (Tartan) Bey büyükşehir aday adayı şuanda. Dolayısı ile Konak’tan mevcut
başkan aday adayı değil. Siz bu konuda aday adaylığı başvurusunu yapmadan ya da
yaptıktan sonra Hakan bey ile görüştünüz mü? 
Bu konuda diyalogunuz nasıl oldu ve Hakan Bey  büyükşehirde aday gösterilmediği takdirde
Konak'ta nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?

Ben belediye
başkanlığı aday adaylığı başvurumu yaparken; hiç kimse ile görüşmedim ve
kimseden randevu talep etmedim. Uyumlu çalışmaktan yana olan bir insanım çünkü;
belediye hizmeti demek büyükşehir belediyesi ile kamu kurumu ile sivil toplum
örgütleri ile meslek odaları ile uyumlu bir çalışmayı zorunlu kılan bir
durumdur. Sistem içinde ve idari vesayet altında çalışıyorsunuz. İçişleri
bakanlığına bağlı çalışıyorsunuz ve onlar tarafından denetleniyorsunuz. Yapılan
bir çok projede onların onayına ihtiyaç var. Devlet Planlama Teşkilatı’nın
onayına ihtiyaç var. Dolayısı ile ben büyükşehir belediyesinde kim olursa olsun
sonuçta bir oy sahibiyim. Belediye başkanı seçilecek olursam ve büyükşehir
belediyesinde görev yapacak olursam benim büyükşehir belediye meclis üyesi olarak
bir oy hakkım var. 15 yıl belediye hukuk müşavirliği yaptığım için çok önemli
bir tecrübem var. Belediyelerin çalıştığı tüm yasaları biliyorum, imar
yasasından tutun işletme ruhsatları yönetmeliğine kadar… Dolayısı ile kiminle
çalışırsam çalışayım ikna edebileceğimi düşünüyorum. Bu ister bürokrat olsun
ister işçi olsun ister başka ilçelerin belediye başkanları olsun ister büyükşehir
belediye başkanı olsun;  eğer bir
yatırıma ve hizmete inanıyorsam mutlaka doğru anlatıp ikna edebileceğime
inanıyorum. Bu nedenle ne Hakan Bey ile ne de diğer belediye başkan aday
adaylarımızın hiçbiri ile bir görüşmem olmadı. Ama hepsini tanıyorum hepsi ile
zaman zaman değişik çalışmalar içersinde yer aldım. Hakan Bey eğer aday gösterilmez
ise ne olur diyorsanız ben CHP'nin koyduğu kuralların arkasında durmasını
bekliyorum. Genel merkez bize bir takvim açıkladı. Bu takvimde “aday adayı
olmak isteyen kişiler şu tarihe kadar başvursun başvuru dosyası alınsın” dendi
ben bu takvime uygun davrandım başvurdum. Bugün bu başvuruyu yapan 10 kişiyiz
ve beklerim ki bu 10 kişiden biri gösterilsin.