Gazeteci Murat Yetkin, eski Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy'un tutuklandığı uyuşturucu soruşturması ve soruşturma kapsamında alınan tanık ifadelerindeki iddilara ilişkin olarak, "Arka bahçe saydıkları medya düzeninin, küçüklerin izlemesi sakıncalı, yayınlansa RTÜK’ün anında ceza keseceği film senaryolarını aratmayacak halleri Habertürk-Show TV örneğiyle ortaya saçıldı" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürütüğğü uyuşturucu soruşturmaları kapsamında son aylarda eski Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy, eski Habertürk ve Show TV spikeri Ela Rümeysa Cebeci dahil olmak üzere çok sayıda isim tutuklandı. Tutuklananlar arasında Ersoy'un Genel Yayın Yönetmeni olduğu dönemde Habertürk programlarına çıkan jolistik firma sahibi Mustafa Manaz, yatırım uzmanı Ufuk Tetik gibi isimler de yer aldı. Operasyonlar kapsamında tutuklanan sosyal medya fenomeni Sercan Yaşar ise "etkin pişmanlık" kapsamında ifade vererek tahliye edildi. Bu süreçte Ersoy ve çok sayıda ismin yer aldığı uyuşturucu operasyonu soruşturmasında adı geçen Furkan Torlak da İletişim Başkanlığı'ndaki görevinden istifa etti.
Gazeteci Murat Yetkin ise söz konusu soruşturmada kamoyuna yansıyan ifadeler ile tanık beyanlarını değerlendirdi. Yetkin'in yazısından bir bölüm şöyle:
"Ersoy’un GYY olduktan sonra ilk icraatlarından biri de muhtemelen GYY olmasında kendisine referans olan siyasi-bürokratik çevrelere selam olsun diye, başörtülü bir kişiye haber bülteni sundurmak olmuş. Haberci diyemiyorum, çünkü hiçbir medya deneyimi bulunmayan Kübranur Uslu aslında genç bir siyasetçiymiş; 2019 seçimlerinde AK Partiden İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisine seçilen en genç üye olmuş. Ersoy’un tutuklanmasına neden olan gizli tanık ifadesinin sızdırılan bölümlerinde şöyle bir ifade yer alıyor:
“Uslu, çok kısa bir sürede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağına gönderilen gazetecilerden oldu. Bu da hayatın olağan akışına aykırı bir durumdur. Bir, bir buçuk aylık habercilik deneyimi olan bir kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağına binmesi imkânsız bir durumdur.”
(...)
Erdoğan’ın uçağına binmek kolay mı?
Erdoğan’ın uçağına gazeteci olarak davet edilmek hem çok zor hem çok kolay. Sahiplik yapısının AK Parti-MHP ittifakıyla arası iyiyse kolay. Bir buçuk ay -habercilik dahi diyemiyorum- haber sunuculuk geçmişi olan biriyseniz, demek ki İletişim Başkanının hazırlayıp Cumhurbaşkanına sunduğu listede yer almak mümkün. Bu örnekte izin kapısını açan önceki İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un açtığını varsayabiliriz. Sahiplik dolayısıyla 'akredite' değilseniz, mümkün değil.
(...)
Ama mevcut siyaset-medya modeli, işine gelmediği zaman, vermediği bilgi nedeniyle kendi arka bahçesi gördüğü medya kuruluşları dışında kalanları yanlış bilgi vererek 'dezenformasyon' yapmakla, 'yanlış bilgi yaymakla' suçlayabiliyor, gazeteciler bu nedenle gözaltına alınabiliyor, tutuklanabiliyor.
Arka bahçe saydıkları medya düzeninin, küçüklerin izlemesi sakıncalı, yayınlansa RTÜK’ün anında ceza keseceği film senaryolarını aratmayacak halleri Habertürk-Show TV örneğiyle ortaya saçıldı.
Yorumlar
Kalan Karakter: