MUTABAKAT METNİ VE KÜRT SORUNU
Yayınlanma :
31.08.2012 16:00


Son günlerde yaşanan ve
gündemi açık ara işgal eden Kürt sorunu nasıl çözülür ?..
Arap baharı (!) ile
başlayan Ortadoğu şekillenmesinde görev almak isteyen Türkiye Cumhuriyeti,
Ortadoğu’da aynı Türkler, Araplar, Ermeniler, Farslılar, İsrailliler gibi
yaşayan Kürtleri acaba hesaba katmış mıydı ?
Geçen günlerde İsrail’in
önemli gazetelerinden Jarusalem Post’ta bir manşet vardı: “Türkiye Kürt Baharı
İle Karşı Karşıya !” Sonrasında siyasetçiler tarafından Kürt Baharı tartışmaya
açılmıştır.
Acaba Ortadoğu’da bir Kürt Baharı mı yaşanıyor ?..
Aslında 1991 yılında
yapılan ilk Körfez operasyonu ile, Kuzey Irak’ta kabul etsek de etmesek de,
yarı özerk bir Kürt devleti kurulmuştur: Kürdistan…
Kuzey Irak’ta egemen olan
Kürtler özerk bir devletmiş gibi yaşamını sürdürmektedir. Hatta, Kürdistan
futbol takımı Lübnan’daki organizasyonla uluslararası arenaya çıkmaktadır. Aynı
zamanda bir FİFA üyesi olan Türkiye’nin olumsuz bir oyu ile Kürdistan’ın bu
organizasyona katılamayacağını düşünürsek, Türkiye bu tavrı ile Ortadoğu’daki
Kürt realitesini resmen tanımış olmaktadır.
Ancak, Kürt nüfusu sadece
Irak’ta bulunmuyor. Aynı zamanda Suriye’de, İran’da ve özellikle de Türkiye’de
bulunuyor.
Arap baharının kuzeye
sıçraması ile, Ortadoğu’nun kuzeyinde yer alan Kürt nüfusuna sıçramayacağını
düşünmek pek mantıklı değildir. Şu an için Kuzey Suriye’de yaşanan bu Kürt
hareketlenmesinin, Türkiye’nin
Güneydoğusuna sirayet etmeyeceğini düşünmek pek mantıklı değildir.
Türkiye’de son dönemlerde
yaşanan terör olaylarını, ister Suriye’den gelen Kürtlerin yaptığı olaylar
olarak ifade edin, isterseniz Türkiye’de yaşayan Kürtlerin Ortadoğu’daki bu
hareketlenmeden cesaretlenerek yaptıkları olaylar olarak ifade edin, açık bir
gerçek var ki, Ortadoğu’da bir Kürt Hareketlenmesi yaşanmaktadır.
Kimi Kürt aydınları,
Osmanlı’nın dağılma sürecinde aynı Türkler ve Ermeniler gibi, Kürtlerin de
Anadolu’da ayrı bir milliyet esaslı devlet kurmak istediğini ifade etmektedir. Yani,
Fransız Devriminden sonra Kürtlerin de bir özgürlük mücadelesi verdiğini
söylemektedirler. Aynı Kürt aydınları, insanın insanı kalleşçe katletmesini de
açıkça terör olarak görmektedirler. Bir başka Kürt bakış açısına göre de, bu
yaşanan terör olayları, yaşanan sosyal ve kültürel hak mahrumiyetlerinin bir
tezahürüdür.
20.yüzyılın başında
silahlanma ve organizasyon açısından daha başarılı olan Türkler, Misakı Milli
sınırları içinde yer alan 72 ayrı milletten teşekkül etmiş bir topluluğu,
üniter bir devlet yapısı ile ve Türkiye Milliyetçiliği ile “Bu topraklarda
yaşayan ve hangi milliyetten olursa olsun herkes Türk’tür” düsturu ile 92
yıldır bir arada tutmayı başarabilmiştir.
Türkiye nüfusunun büyük
bir kısmını Türkler ve Kürtler oluşturmaktadır. Araplar, Çerkezler, Lazlar,
Boşnaklar, Arnavutlar, Abhazlar ve diğerleri bu iki ırk ile kıyaslandığında
sayıda epey bir azınlıkta kalmaktadır.
Orta Asya’dan göç ederek
Anadolu’ya gelen Türkler, bu coğrafyada zaten yerleşik olan Kürtler ve
Ermeniler ile son derece iyi anlaşabilmiştir. Türkün ve Kürdün kardeşliği, kız
alıp vermeler ile pekişmiş ve çok sağlam dost olmuşlardır. Taa ki, 20.yüzyılın
başına kadar…
Son 30 yılda yaşanan terör
olaylarının doğru olduğunu söylemek kesinlikle mümkün değildir. İnsanın insana
zulmü, kimden gelirse gelsin kesinlikle kabul edilemez. Ancak, son 30 yılda
yaşananlardan sonra görmekteyiz ki, insanlar birbirlerini öldürerek
anlaşamıyorlar. Ve anlaşamazlar da…
Birinci Dünya Savaşı’nda büyük
bir mücadele ve düşmanlıkla birbirleri ile savaşan Türkler ve Yunanlılar,
savaşın bitiminden sonra birbirleri ile dost olmuşlardır. Sonradan araya
düşmanlık tohumları ekmek isteyenler olsa da, şu bir gerçek ki, Türkler ve
Yunanlılar birbirlerine çok yakın kültürlerdir. Ve Yunanlılar ortak yaşam
kalitesi açısından en verim alınacak milletlerden biridir…
Aynı şeyi Kürtler
açısından da söylemek mümkündür…
Netice itibariyle,
ortalama insan ömrünün 70 yıl olduğunu düşündüğümüzde, dünyaya gelen her
insanın, savaşmak zorunda bırakılmadan insan gibi yaşaması en doğal hakkıdır. İster
materyalist pencereden bakın, ister din penceresinden bakın, insan yaşam
hakkına sahiptir.
Ölene ister şehit deyin,
ister imha edildi deyin, ölüm ölümdür. Ölüm, geride kalanlar için zulümdür.
Yaşanan bu Kürt sorununun
çözüm mercii TBMM’dir. Bu konuda partisel rant siyasetinin de hiçbir parti
tarafından yapılmadan, kafatasçı ve statükocu bakış açısından uzak bir şekilde,
empatik bir bakış açısıyla, hiçbir ananın ağlamayacağı, hiçbir babanın
yüreğinin kanamayacağı bir çözümü TBMM’nin üretmesini istiyorum.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek
tarafından hazırlanarak kamuoyunun tartışmasına sunulan 11 maddelik Ulusal
Mutabakat Metni’ni okudum. Dikkatlice hazırlanmış bir metin olmadığını
söyleyebilirim. Tekrarların sık olduğu bu metnin, ziplenmesi halinde 5, 6
maddeye inmesi mümkün…
Asıl önemlisi, metinde
genel ve soyut ifadeler kullanılmış, mücerret bir öneri olarak kalmıştır. Bu
metnin yere sağlam bastığını söylemek mümkün değildir.
Öncelikle, dağa çıkan
insanların neden dağa çıktığını araştırmak gerekir. Sonuçlar üzerine, oy hesabıyla
yapılan söylemlerin, sorunu çözmeye hiçbir katkı koyamayacağı açıktır. Bu son
30 yıldır denendi ve netice alınamadı.
Ancak, her şeye rağmen
Sayın Cemil Çiçek tarafından hazırlanan bu önerinin, Ulusal Mutabakatın
sağlanması konusunda atılmış önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: