Abdi; sürece olumlu katkı vermek istediklerini söyleyerek şunları söyledi:
Abdullah Öcalan'la uygun bir yöntemle (mektup yoluyla) İmralı’nın görüşleri alındı, aynı zamanda görüşlerimiz iletildi. Bazı konular var; örneğin kuzeyli bazı savaşçıların varlığından söz ediyorlar. PKK’lilerden bahsediyorlar. Bunu ancak İmralı çözebilir. Bunun çözümü İmralı’nın çağrısıyla bağlantılı. Bu nedenle bazı sorunların çözümü noktasında Rojava ve İmralı arasında görüşmeler olmalı. Görüşmelerin daha iyi bir şekilde yapılmasının hem barış sürecine hem de Kuzey ve Doğu Suriye’nin sorunlarının çözümüne olumlu katkıları olacaktır.
İmralı’ya giden heyetin bize söylediklerine göre Önder Apo da Rojava yetkililerinin orayı (İmralı) ziyaret etmesini istemiş. Biz de buna ihtiyaç duyuyoruz. Bu, hem sürece hem de Kuzey ve Doğu Suriye’deki sorunlarının çözümüne olumlu katkı sunacaktır.
Kendileri açısından İmralı'ya gitmek açısından bir sorun olmadığını söyleyen Abdi; "Madem bu durum çözüme olumlu katkı sunacak neden gitmeyelim. Olumlu görüyoruz" dedi.
Türkiye'ye yönelik tehdit olmadıklarını yineleyen Abdi; şunları söyledi:
Tehdit diyorlar ancak buna katılmıyoruz. Saldırıya uğrayan biziz. Toprağı işgal edilen biziz. Halkı göç ettirilmiş ve yerine dönemeyenler bizleriz. Baskı uygulanan biziz, Türkiye tarafı değil. Bundan kaynaklı buna anlam veremiyoruz. Ancak onlar, Kürtlerin askeri bir gücünün olmasını tehdit olarak görüyorlar. Buna katılmıyoruz. Burada Kürtler için oluşabilecek statüyü kendilerine tehdit olarak görüyorlar. Askeri ve güvenlik güçlerinin Suriye devletine katılmasını tehdit olarak görüyorlar, buna dair açıklama yaptılar. bizim varlığımız, bu defacto durumun atlatılması, kurumların katılımı (hükümete)- onbinlerce askerden söz ediyoruz-, yine petrol gibi büyük konular… Bu dosyaların Suriye hükümeti içerisinde çözüme kavuşması huzuru beraberinde getirir. Türkiye açısından da huzur getirir. Bu nedenle bu sürece destek olmalarını, karşıt olmamalarını istiyoruz. Bu, sürecin sayesinde oluştu.
Eğer bu süreç sonuçlanırsa bizdeki ateşkes de kalıcı olacak. Eğer biz bugün Türkiye ile ilişkilerden bahsediyorsak bu süreç sayesindedir. Bu sürecin başarıya ulaşması için bize düşen, SDG’ye düşenleri yapmak istiyoruz. Destek veren bir taraf olmak istiyoruz, engel olmak değil. Bu sürecin ilerlemesi en çok Kuzey ve Doğu Suriye’yi ilgilendirecek. Yine Kuzey ve Doğu Suriye’deki Kürt sorununun çözümü de barış sürecine katkısı olur.
Yorumlar
Kalan Karakter: