başlıklı yaptığı açıklamada, seçim nedeniyle zamların bekletildiğinin ileri
sürerek şöyle dedi:
"Döviz kurlarındaki sıçrama nedeniyle elektrik,
doğalgaz ve akaryakıtta zam kaçınılmaz hale gelmişti. Akaryakıt dağıtımı ve
ticareti tamamen özel sektörde olduğu için bu ürünlere kurdan kaynaklanan
maliyet artışları seçim öncesi yansıtıldı, gereken zamlar yapıldı. Böylece
benzinin litre fiyatı, seçimden önce 5.08 TL'yi gördü.
Ekonomide yine temel girdi niteliğindeki elektrik ve
doğalgazda ise kura bağlı maliyet artışı nedeniyle zorunla hale gelen zamlar
bekletildi."

BİTER BİTMEZ ZAMLAR İÇİN DÜĞMEYE BASTI"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın, 'Nisan
ayında da doğalgaz ve elektriğe zam yapmıyoruz, herhangi bir fiyat
değişikliğine gitmiyoruz, popülist yaklaşımlarda bulunmuyoruz' diye açıklama
yaptığını ifade eden Oran, şöyle devam etti:
"Ancak AKP, seçim biter bitmez zamlar için düğmeye
bastı. AKP, seçim öncesinde oylarını olumsuz etkilememesi için ertelediği ve
'yok' dediği zamları seçimin ardından hemen uygulamaya koydu. Yani AKP, halkı
bu konuda da aldattı...Yerel seçimler öncesi halkın tepkisinden korkan AKP
ekmek zammını bile seçim sonrasına bırakma kararı aldı. Bazı vergilerde geçici
indirimlere de giden AKP, seçimin bitmesiyle birlikte faturayı vatandaşa
kesecek.
Seçimin hemen ardından zam sağanağının ucu gözüktü; siftah
elektrikle yapıldı. Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş.'nin (TETAŞ)
elektrik tarifesinde yüzde 6.1 artış öngören EPDK kararı Resmi Gazete'de
yayımlandı. Karar uyarınca; TETAŞ'ın dağıtım ve görevli tedarik şirketlerine
yaptığı elektrik satışında uyguladığı fiyat 16.32 kuruştan 17.32 kuruşa
yükseltildi."
"ELEKTRİK ZAMMI
OTOMATİĞE BAĞLANDI"
Elektrik zammının otomatiğe bağlandığını savunan Oran,
"Elektrik zammı, önümüzdeki günlerde vatandaşların elektrik faturalarını
kabartmakla kalmayacak, üretiminde elektrik kullanılan tüm ürünlere zincirleme
biçimde yansıyacak.Bu arada EPDK kararına göre TETAŞ, makroekonomik
göstergelerde meydana gelebilecek değişiklikler veya başka nedenlerden dolayı
EPDK'ya başvurarak tarife değişikliği isteyebilecek, EPDK da değerlendirme
sonucunda karar verecek. Örneğin TETAŞ, kurlar arttı gibi gerekçelerle EPDK'dan
zam isteyecek, Kurul da zammı onaylayacak. Böylece kur artışları sürecinde
elektrik zamları otomatiğe bağlanmış oluyor. Türkiye elektrik ihtiyacının yüzde
44'ünün doğalgaz çevrim santrallerinden karşılıyor. Bu nedenle döviz kuru ve
doğalgaz fiyatlarında yaşanan dalgalanmalar elektrik fiyatları üzerinde ciddi
baskı oluşturuyor" dedi.
"DOĞAL GAZDA
GEREKEN ZAM, SEÇİM SONRASINA BIRAKILDI"
Sırada doğal gaz zammı olduğunu iddia eden Oran, şunları
kaydetti:
"Doğal gazı yüksek fiyattan alıp halka daha uygun
fiyattan satan BOTAŞ'ın zararı 2 milyar lirayı aştı. Kurda yaşanan yükseliş bu
zararı daha büyütüyor. BOTAŞ siyasi baskılarla zam yapmayarak bu zararı
sırtlamaya çalışıyor. Ancak bu fiyatlama politikası sürdürülemez nitelikte ve
doğal gaza zam artık kaçınılmaz hale geldi. Sektör temsilcileri, döviz
kurundaki artış nedeniyle doğal gaza yüzde 20-25 zam yapılması gerektiğini
söylüyor. Kurlardaki hızla yükselme sürecine rağmen doğal gazda gereken zam,
seçim sonrasına bırakıldı. Seçim öncesi ertelenen zamlar seçimden sonra
vatandaşa birikmiş olarak yansıyacak."
"SAĞLIK
HİZMETLERİNE YAPILAN GİZLİ ZAM"
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yayınladığı bir genelge ile
MEDULA sistemi üzerinden verilen klinik muayene hizmetlerine resmi tatil
günlerinde muayeneye provizyon vermeyi kestiğini ifade eden Oran, "Yani
bundan sonra artık hastalar hafta sonu ve 19 Mayıs ve Kurban Bayramı gibi diğer
resmi tatil günlerinde anlaşmalı hastanelerde SGK üzerinden klinik tedavi
hizmeti alamayacağı için özel hastanelere gitmek zorunda kalacak. Özel
hastanelere gidecek hastalar ise provizyonu cepten ödeyecek. Özel hastanelere
giden hastalar da provizyon alamadıkları için yüzde 40 daha fazla tedavi ücreti
ödemek zorunda kalacak. Bu sağlık hizmetlerine yapılan gizli bir zamdır"
dedi.
"ZAM SAĞANAĞI
DEVAM EDECEK"
"Zam sağanağı"nın devam edeceğini savunan Oran, şu
değerlendirmeleri yaptı:
"Kırmızı eti bayramdan bayrama gören, beyaz eti ayda
bir yiyebilen dar gelirli yurttaşın sofrasına, eskiden menünün vazgeçilmezleri
olan patates, pirinç ve kuru fasulye bile bu yıl uğramaz oldu. Çünkü son bir
yılda patates yüzde 170, kuru fasulye yüzde 52, pirinç yüzde 42 zamlandı. Bu
fiyat artışlarında dünya fiyatlarındaki yükselişlerin yanı sıra Türkiye'deki
üretim yetersizliğinin payı büyük. Özellikle 2013'te üretim yetersiz kalan
patatesin kilosu 5-6 TL'ye kadar çıktı. Türkiye pirinçte ise net ithalatçı bir
ülke ve kurdan etkileniyor. Bu yıl, kuraklık nedeniyle pirinç ve buğday
rekoltesinde düşüş bekleniyor. Bu da fiyatları yükseltecek.
Döviz fiyatındaki artış, tüm ithal girdilerin maliyetini
artıracak, yerli tarım ve sanayi ürünlerinin fiyatını da yükseltecek. Döviz
fiyatındaki yükselme nedeniyle, hem halkın temel ihtiyacı hem de sanayinin temel
girdisi niteliğindeki benzin, mazot, doğal gaz, elektrik fiyatları artmaya
devam edecek. Ekonomide temel girdi niteliğindeki enerji ürünlerine yapılan
zamlar, zincirleme biçimde iğneden ipliğe tüm mal ve hizmetlerin fiyatına
yansıyacak, ete, süte ve diğer nihai tüketim maddelerine yayılacak. Dalga dalga
yayılacak zamlarla, enflasyon azacak. Gelirleri bu paralelde artmayan geniş
halk kitleleri, reel olarak daha da yoksullaşacak.Zamlar 76 milyonu
etkileyecek." (Cumhuriyet.com.tr)
Yorumlar
Kalan Karakter: