Avrupa Sosyalist Partisi (PES) Liderler Toplantısı'na katılmak için Belçika'nın başkenti Brüksel'de bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
ANKA'ya konuşan Özel, Brüksel'deki temasları hakkında, "AB'de zirve toplantısı var ve dört gün sürecek. Ve önümüzdeki süreçte AB'nin bütün politikalarının tartışılacağı çok önemli bir toplantı. Bunun öncesinde PES, Avrupa Birliği'ndeki ülkelerin sol-sosyal demokrat partilerini bir araya getiren bir çatı örgütü bu. Burada liderlerin toplantısına bir süredir bizi de davet ediyorlar AB’ye tam üye olmadığımız halde... Ülkemizdeki son seçim başarımız, dünyada en çok belediyesi olan sosyal demokrat parti olmamız, Avrupa'da oy oranı en yüksek sol parti olmamızdan dolayı bu liderler toplantısında bulunuyoruz. Bugün de liderler toplantısında Avrupa'nın en büyük derdi otoriterleşen dünyada, otoriter liderlerin kendi ülkelerine yaşattıkları ve dünyaya yaşattıkları demokratik anlamdaki büyük gerileme ve onların istismar ettikleri güvenlik kaygıları. Bu cümlenin içinde aslında Putin de, var Trump da var, Orban da var, Erdoğan da var" ifadelerini kullandı.
ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ikinci toplantısının yapıldığını hatırlatılan Özel, "Bizim iki net önerimiz var. Bir en düşük emekli maaşı asgari ücret olmalıdır. İki Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu da en düşük emekli maaşına karar verecek, zam verecekleri de gidip Türkiye'nin başkentinde Ankara'nın göbeğinde 200-300 liraya yaşlıların kaldığı, toplamda 6 bin lira barınmaya ayırdıkları, kalan 10 bin lirayla da karınlarını doyurmaya çalıştıkları, ayaklarına ayakkabı alamadıkları, üstlerine dört-beş yıldır aynı kıyafetle dolaştığını söyleyen o yaşlıların gözünün içine bakarak onlara 16 bin lirayı söylemeyi ya da 22 bin liralık asgari ücreti kaç para yapacak olanlara iki tane çocuğunu okutmaya çalışan, dört kişilik bir ailenin karnını doyurmaya çalışan, evi kirada olan bir emekçinin durumunu düşünmelerini öneriyorum" dedi.
"Bu iş artık öyle bir zam meselesi falan değil, bu iş bir vicdan meselesidir" diyen Özel, şunları söyledi:
"Vicdanı olanlarla vicdanı olmayanlar bu süreçte asgari ücrete yapılan zam ve en düşük emekli maaşının geleceği nokta açısından ayrışacaklar. Bizim vicdanımız en düşük emekli maaşının bir asgari ücret olmasını, asgari ücretin de 39 bin lira olmasını söylüyor. Bizim vicdanımızın sesi en azından bunu söylüyor. Bunu yaparken de asgari ücreti veren küçük esnafa ya da tekstilciye devletin sosyal güvenlik destekleme primi üzerinden katkı sağlamasını, alan açısından 39 bin lira olurken veren açısından hiç olmazsa 29-30 bin lira düzeyinde bunun kalması gerektiğini düşünüyoruz. Bu iktidar da zaten, ‘Asgari ücreti 28 bin lira yapın’ diyor. Vatandaşın arkasında durun, gerekli desteklemeyi işverene verin. İşveren için dediğiniz maliyet olsun. Ama asgari ücret 39 bin lira olsun diyoruz.”
İHA AÇIKLAMASI
Özgür Özel, düşürülen İHA ile ilgili ise şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bir ülkenin başkentine kadar bir İHA geliyorsa ve orada başkentin havaalanı uçuşa kapatılıyorsa buna iktidara yakın birtakım çevreler, ‘Bir dakika içinde uçuşa kapattık..’ Bu marifet değil, bu bir zafiyettir hava savunma sisteminde. Türk Hava Kuvvetleri insan kaynağı açısından önemli sıkıntılar yaşıyor. Çünkü birileri sadece kendilerine sadakatle yükselttikleri birtakım kişilerin darbe girişiminden sonra ordudan atılmalarıyla birlikte şu anda insan kaynağı açısından büyük bir zafiyet yarattılar. Mevcut kadrolar çok kıymetli, çok liyakatli ancak çok çaresiz durumda. Çünkü AK Parti iktidarı boyunca toplam 30 uçak, son 12 yıl boyunca bir tane bile uçak gelmedi, filoya katılmadı. Bu büyük bir sıkıntı. F-16’lar modernize olmuyor. Yeni F-16 almıyoruz. F-35 projesinden atıldık. Euro Fighter meselesinde biz canhıraş uğraşıyoruz bir şeyler halledilebilsin diye. Bu konuda büyük bir zafiyet ortaya çıkmış durumda. Bunun bir an önce giderilmesi için kararlı işler yapmak lazım.
S400, Türkiye’nin hava savunması için çok önemli. Ancak bu meseleyi Erdoğan vaktiyle Türkiye’nin Amerika ile ve ortağı olduğu F-35 projesinden çıkarılması pahasına inatlaştığı için, o süreci çok kötü yönettiği için son 12 yıldır Hava Kuvvetleri'ne bir tek uçak katamadık. Şimdi gelinen noktada, S-400’leri Rusya'ya geri vermek istiyor. Biz bunu nereden duyuyoruz? Bloomberg'den duyuyoruz. Çıkıp kendisi niye söyleyemiyor? Çünkü geçmişte çok büyük laflar etti. Dedi ki ‘Bizim bu işten geri döneceğimizi söylüyorlar. Biz böyle bir ahlaksızlığın içinde olmayız. Bu ahlaki olmaz. Tükürdüğümü yalamam. Ben tükürdüğünü yalayan liderlerden değilim’ dedi. Şimdi tükürdüğünü yalamaya kalkıyor. Ama bunu açıkça söyleyemiyor. Biz bunu yurt dışındaki ajanslardan öğreniyoruz. Bu konuda Erdoğan bir kez daha hem kendisini hem Türkiye'yi mahcup etmiştir. Ve Türkiye’ye 10 yıl kaybettirmiştir. Hava savunmasında büyük bir zafiyet yaratmıştır. Şimdi bu zafiyetten geri dönmek için başka tavizler vermektedir. Ama sonuçta Türkiye, başkentinin üzerine nereden geldiği belli olmayan İHA'ların uçabildiği biz zafiyetle karşı karşıyadır."
Yorumlar
Kalan Karakter: