Türkiye’nin İsrail’e karşı Bogota Bildirisi’ni "geç" imzalamasına tepkiler sürüyor. Lahey Grubu ve beraberindeki ülkeler, 15-16 Temmuz’da Kolombiya’nın Bogota kentinde bir araya gelerek İsrail’in saldırganlığına karşı altı maddelik Bogota Bildirisi’ne imza atmıştı. Toplantıya katılan Türkiye’nin bildiriyi imzalamaması muhalefetin tepkisini çekmişti.
Cumhuriyet'in haberine göre Dışişleri Bakanlığı kaynakları imzanın, bildirinin ikinci ve üçüncü maddesinde yer alan Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (BMDHS) bölümlerine şerh düşülerek atıldığını belirtti. BMDHS’nin Türkiye’nin Ege Denizi’ndeki tezlerine zarar verdiğini belirten kaynaklar, Türkiye’nin bu sözleşmeye atıf olan her belgeye temkinli bir şekilde yaklaştığını ifade etti.
Özgür Özel: Filistin davasını sattıklarını cümle alem bilsin
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise bildirinin imzalanmasından sonra, “Şerh koyup imza atılmasını önerdiğimizde, ‘Bir bilene sorsunlar’ deyip, bugün bildiriye imza atan Hakan Fidan, CHP’nin kurumsal kimliğinden özür dilemelidir” açıklamasını yaptı.
Özel, “Erdoğan’ın da Fidan’ın da Trump karşısında suspus olduklarını, Filistin davasını sattıklarını cümle alem bilsin” demişti. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise tepkiler üzerine Türkiye’nin bazı bölümlere şerh düşerek bildiriyi imzalayabileceğini kaydetmişti. O imza 25 Temmuz’da atıldı, önceki gün ilan edildi.
CHP'li Tan: Türkiye İsrail konusunda iki yüzlü davranıyor
CHP’nin Dışişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan da iktidarı “üslup ciddiyetsizliği” ve “davranış tutarsızlığı” ile eleştirdi. Tan, “Türkiye, Lahey Grubu'nun Bogota'da düzenlediği zirveye katılıyor. Bakan Yardımcımız Zeki Levent Gümrükçü, çekilen fotoğrafın ön sırasında yer alıyor fakat Türkiye, alınan kararların altına imza atmıyor. Bu durumun ifşa olmasının ardından birbiri ardına ciddiyetsiz açıklamalar geliyor” sözlerini kullandı.
Bogota zirvesi öncesi iyi bir planlama yapılmadığını söyleyen Tan, “Zirve sırasında yaptırım kararı alındığında önce reddedip, sonra reddi gerekçelendirmeye çalışıp, en sonunda bunu da beceremeyince kararı kabul ediyorlar. Bu ciddiyetsiz söylem ve tavrın Türkiye'nin diplomatik arenadaki saygınlığını ve güvenilirliğini ne kadar zedeleyeceğini hesap edemiyorlar mı?” diye konuştu.
Tan öte yandan Türkiye'nin İsrail konusunda iki yüzlü davrandığını söyleyerek, “İktidar İsrail ile diplomatik teması ve ticareti sürdürecekse ve yaptırım uygulamayacaksa, neden iç ve dış kamuoyunun önüne tam tersini yapıyormuş gibi bir sahte söylemle çıkma ihtiyacı duyuyor? Pragmatik gerekçelerle İsrail'e yaptırımda bulunmayacaklarsa, halkımızı neden ‘Filistin koruyucusu, ümmet lideri Erdoğan’ yalanlarıyla avutuyorlar?” sorularını sordu.
Yorumlar
Kalan Karakter: