Gazeteciler Serdar Öztürk ve Ahmet Nesin, CHP'nin ekonomi kurmaylarının Mehmet Şimşek ziyaretini değerlendirdi.
CHP'nin Şimşek'e yönelik taleplerine vurgu yapan Öztürk, talepleri adeta tii'ye alarak, "Şimşek bu ziyarette özür diliyor. CHP'nin listelediği talepleri tek tek yapmaya başlıyor" dedi.
Ana muhalefet partisinin iktidar vasıtasıyla Türkiye'yi toparlamaya çalıştığını öne süren Ahmet Nesin de "Bunun ne analizi yapılır. Ben yapamadım" dedi.
Öztürk de "Erdoğan'ın kendi taktiği var anlaşıldığı kadarıyla. Erdoğan'ın son 6 ayına denk geldik herhalde, sabrının son 6 ayına denk geldik. Erdoğan önümüzdeki hafta belediye başkanlarını Kızılcahamam da topluyor. Muhtemelen orada da gündeme gelecektir. Bu programdan Erdoğan'ın memnun olmadığı, hatta AKP içinde de çok tepki çektiği aşikar. Açık açık bunu dile getiriyorlar. Şamil Tayyar ciddi ciddi eleştiriyor. Tabi en çok konuşulan da meclise sevk edilecek olan yeni vergi yasası düzenlemesinin bir biçimde AKP'liler tarafından sızdırılmış olması. Mehmet Şimşek'in de buna kızgın olduğu söyleniyor. Yurt dışı çıkış harcının 150 liradan 3 bin liraya çıkarılacağı, kuryelerin vergi mükellefi yapılacağı yada çeşitli lokanta ve diğer çalışanların toplanan paranın patronlar vasıtasıyla toplanıp yüzde 15'nin vergi olarak kesildikten dağıtılacağı falan, bunlar yazıldıkça paket daha meclise gelmeden ciddi bir tepki oluştu. Mehmet Şimşek'in de buna bir tepki gösterdiği söyleniyor. Oysa hakikaten bu konuda analiz yapmak zor. Meşhur atasözündeki iki ucu değnek misalinden artık deneğin kendisi direk AKP'li olmaya başladı. Alacakları kararları artık kestirmek bile zor. Maliye Bakanlığı bahsettiğim iki konuyla ilgili vergi düzenlemesi olmadığını söyledi. Demek ki birileri bir şeyleri yazınca tepki geliyor, sonra ona göre düzeltiliyor. Sıkıntılı bir süreç daha kötü olacağı söyleniyordu zaten ekonominin. Bu aylarda biraz baz etkisiyle enflasyonun düşüşü olsa da sonuçta halkın sırtına ciddi bir yük yüklenecek gözüküyor. Analiz yapmamak bence en iyisi. Yapılan analizlerin hiçbirisi tutmayacak gibi gözüküyor" dedi.
Sürecin geçmişten günümüze devam ettiğini ifade eden Ahmet Nesin, şöyle dedi:
"Biz hep bu dönemi suçluyoruz. Biz Türkiye'nin, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren ki olayları unutarak tartışıyoruz. Hepsi birbirinin ardına geliyor. Kolay kolay bir Avrupalının, batının analiz yapamayacağı şeyler. Manukyan kaç kere vergi rekortmeni oldu? Şişli Adliye binasını devlet kimden kiraladı? Vergi rekortmeni olması ve yaptığı iş anlamında söylemiyorum. İşin içinde turizm otelcilik de var. Randevu evi işleten bir insan vergi rekortmeni oluyorsa ve biz o dönemde sanayicilere, böyle bir insan, böyle bir meslek nasıl sizi geçebilir? Vergi rekortmeni olur diye sormuyorsak. Bunun sorgulaması yapılmıyorsa. O zaman tabii ki kuryeden vergi almak için elinden geleni yapacak."
Nesin'in kuryelerden vergi alınmasıyla ilgili sorusuna yanıt veren Serdar Öztürk, "Türkiye'deki problemin genelde bu işin uzmanları tarafından kayıt dışı ekonomiden kaynaklandığı söylendiği için sanki Mehmet Şimşek onları vergilendirmek yerine kayıt altına almak gibi öncelikli bir hedefi var gibi görünüyor. Şimşek'in uyguladığı politikanın temeli yanlış. Tüketimi kısarak enflasyonu düşürme fikri Erdoğan'ın nas fikriyle aynı. Hiç kimsede para olmayınca hiç kimse bir şey harcamayınca enflasyon da düşecek. Bu mantıken doğru ama insanlarda hiç para olmayınca hiçbir şey harcamayınca ne yapacaklar. Ölecek mi insanlar?"
İki ay öncesine göre devletin harcamalarının yine arttığını söyleyen Öztürk, "Bir önceki yıla göre çok daha artmış vaziyette. Devletin o masraflarını kısamadığınız sürece bir taraftan aldığınız öbür tarafı doldurmuyor. Çünkü siz kepçe ile dolduruyorsunuz ama devlet öbür taraftan kovayla harcıyor. Diyanetin Amerika'da kurduğu küçük köy bence önümüzdeki dönem ciddi tartışmalar yaratacak. Bu da aslında devletin içindeki birtakım özerk yapılarla nasıl yurt dışına kaçırıldığının belgesi. Bence önemli şeyler bunlar. Çok ciddi tartışılması gereken şeyler."
Yorumlar
Kalan Karakter: