satırbaşları:
“Namusumuzla çıktığımız
yolda; şerefimizle, onurumuzla, hiç bir taviz vermeden, eğilmeden, bükülmeden,
bu ülke için ve ideallerimiz için çalıştık, çalışacağız.”
“Bir kamu kurumu olmamıza
rağmen, pek çok projemiz için gerekli arazileri Hazine’den astronomik
fiyatlarla satın almak zorunda kaldığımız için 800 milyon lira bedel ödedik.”
“Siyaset kurumu, herkese
eşit davranmak zorundadır. Politikacının gücü de savunması da, erki adil
kullanmasından gelir. Gücünü adil kullanmayan siyasetçi er geç halk tarafından
cezalandırılmaya mahkum olacaktır.”
“İzmir Büyükşehir
Belediyesi tüm baskılara rağmen ayakta kaldıysa, bunu; birbirine inanan,
güvenen, dayanan, tutuklu arkadaşlarımızın yokluğunda daha çok çalışarak
birbirine kenetlenen, hizmetlerin aksamaması için özveriyle çalışan tüm mesai
arkadaşlarıma, bize güvenen, en zor günümüzde bizi destekleyen, kötü gün dostu
olarak Türkiye’ye vefa örneği veren İzmir’in güzel insanlarına borçluyuz.”
“Beni ve
çalışma arkadaşlarımı temelsiz bir şekilde suçlayan iddianame, bizim açımızdan
utanç değil iftihar vesikasıdır. Utanç duyması gerekenler, bize bu komplovari
suçlamaları getiren ve organize edenlerdir.”
“Doğru sallanır ama yıkılmaz. Hep birlikte bu kenti
ve kentliyi daha mutlu kılmak için çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya söz
veriyoruz.”

İzmir’i Çanakkale yönüne
bağlayan Anadolu Caddesi’nde hayata geçirdiği Büyük Çiğli ve Harmandalı
Karayolu alt geçitleri ile kesintisiz ulaşım yönünde önemli adımlar atan Büyükşehir Belediyesi, yine bu amaç için
projelendirdiği Ulukent Köprülü Kavşağı’nı törenle hizmete açtı. Çevre
düzenlemesi, kavşak yanında oluşturulan aktarma merkezi, asfaltlama ve yapım
giderleriyle birlikte toplam yatırım maliyeti 15 milyon 550 bin TL olan kavşağın
açılış törenine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,
milletvekilleri Oğuz Oyan, Alaattin Yüksel, Mustafa Moroğlu, Erdal Aksünger,
Mehmet Ali Susam, İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, CHP İzmir İl
Başkanı Ali Engin, Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, Aliağa Belediye
Başkanı Ömer Turgut Oğuz, Bergama Belediye Mehmet Gönenç, Balçova Belediye
Başkanı Mehmet Ali Çalkaya, Bornova Belediye Başkanı Kamil Okyay Sındır,
Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ,
Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol, Kemalpaşa Belediye Başkanı
Rıdvan Karakayalı, Menderes Belediye Başkanı Ergun Özgün, Narlıdere Belediye
Başkanı Abdül Batur, Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu ve binlerce
İzmirli katıldı.
“Rantı değil, yaşam kalitesini artıdık”
Törende konuşan Başkan
Kocaoğlu, kentin dört bir yanından katılımlarla tören alanını dolduran coşkulu
bir topluluğa seslendi. Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinde 9. yılı doldurduğunu
vurgulayan Aziz Kocaoğlu, “Şöyle geriye baktığımızda, “Rantı değil, yaşam kalitesini artırmayı”
hedefleyen bir yerel yönetim anlayışıyla, İzmir’in
geleceği için çok önemli adımlar attığımızı görüyoruz” diye konuştu.
İlçe belediyeleriyle birlikte,
insan odaklı projeler yaparak, Türkiye’ye farklı bir belediyecilik anlayışı
getirmeye çalıştıklarını ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu,
şunları kaydetti:
“Aydınlık İzmir’den
Anadolu’ya bir ayna tuttuk. Öncü ve örnek olmaya çalıştık. Alsancak trafiğindeki egzoz gazlarının azaltılmasından,
Kozak Yaylası’nda kesilen fıstık çamlarına kadar kentin her sıkıntısına çözüm
aradık. 80 yaşındaki Alzheimerlı yaşlımıza da, kundaktan
yeni çıkmış bebeğimize de aynı şefkatle yaklaştık. Namusumuzla çıktığımız
yolda; şerefimizle, onurumuzla, hiç bir taviz vermeden, eğilmeden, bükülmeden,
bu ülke için ve ideallerimiz için çalıştık, çalışacağız”
İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu, katılımcılık, yerel demokrasi ve uzlaşma kültürü konusunda
örnek bir model oluşturduklarına da dikkat çekerek, “İzmirli hemşehrilerimizle
birlikte, oldu-bittilere karşı dik duruş sergiledik. Hazine’ye 1 milyar 650
milyon TL borç ödedik. Rating notlarımızı yükselttik. Dış piyasalardaki
itibarımızı artırdık. Kent ekonomisinin büyümesinde
kaldıraç rolü oynadık” diye konuştu.

Kente yapılan
hizmetleri rakamlar ve karşılaştırmalarla anlatan Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle
devam etti:
“Son 9 yılda raylı
sistem ağımızın uzunluğunu yaklaşık 10 kat büyüterek 11 km’den 96,5 km’ye
çıkardık. Üçkuyular metrosu ile birlikte 100 km. olacak. Torbalı hattıyla 130 km. TCDD ile ortak
yürüttüğümüz Türkiye’nin en büyük kent içi toplu ulaşım projesi İZBAN, ilk
seferine başladığı 2010 yılı Ağustos ayından bu güne kadar 100 milyonun
üzerinde yolcu taşıdı. Yani 2,5 yılda Türkiye’nin nüfusundan daha fazla yolcuyu
taşımış olduk. Büyükşehir olarak bu ortak projeye 700 milyon lira harcadık. Körfez
ulaşımı için 15 yeni gemi yapıyoruz. Otobüs filomuzun yaş ortalamasını, bu yaz
Avrupa Birliği standartlarının da üzerine taşıyoruz. Yine bu yaz aylarından
itibaren klimasız otobüsümüz kalmayacak. 2004 yılında çalışır durumda birkaç
asansörlü otobüs dışında engelli otobüsümüz yoktu. Şimdi filomuzun yüzde 85’i
engelli kullanımına uygun.”
İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir’e bağlanan 10 yeni ilçe ile 37 beldenin içme
suyu şebekesini sağlıklı borularla değiştirdiklerini ve 130 milyon liralık
yatırımla Ulukent’ten İtalya’ya kadar uzayabilecek, 2
bin kilometreye yakın bir şebekeyi yenilediklerini de sözlerine ekledi. Köylere
bile arıtma tesisleri kurduklarını, Manisa’daki Gördes Baraj suyunun
arıtılması için 20 milyon liralık yatırımla Sarıkız İçme Suyu Arıtma Tesisi’ni
yaptıklarını belirten Başkan Kocaoğlu, toplam 83 milyon liralık yatırımla,
Türkiye’deki toplam ileri biyolojik arıtma kapasitesinin yaklaşık yüzde 25’ine
tek başlarına sahip olduklarını dile getirdi.
“Boşuna heveslenmesinler, Körfez’de yüzeceğiz”
Türkiye’nin en büyük çevre
yatırımlarından biri olan Çamur Çürütme ve Kurutma Tesisi’nin yapımına
başladıklarını ve yüzülebilir körfez hedefi için son teknolojiyle donatılmış
gemiler aldıklarını da vurgulayan Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, “Başarısızlığımız
için fırsat kollayanlar, pireyi deve yapanlar hiç boşuna heveslenmesin:
Körfez’de hep birlikte yüzeceğiz” diye konuştu.
İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu, yeşil alanlar yaratma adına kent tarihinin en büyük
yatırımlarına imza attıklarını, Tahtalı Havzası’nda tam 1280 futbol sahası
büyüklüğünde bir orman alanı yarattıklarını, İnciraltı’nda, Kültürpark’ın
yaklaşık 1,5 katına eşit; 124 futbol sahası büyüklüğünde yeni bir Kent Ormanı
kurduklarını söyledi.
Başkan Kocaoğlu, 9 yılda 6
bin kilometre asfalt döktüklerini bu rakamın, İzmir’den Paris’e gidip dönme ya
da İzmir’den Kars’a 2 defa gidip gelme mesafesi olduğunu dile getirdi. Aynı
süre içinde toplam 2 bin 500
kilometre ova yolu yaptıklarını da hatırlatan Başkan
Aziz Kocaoğlu, bunun da İzmir ile Frankfurt arasındaki mesafeye eşit olduğunu
ifade etti.
Büyükşehir Belediye
Başkanı Kocaoğlu, üreticiye desteklerle, sözleşmeli alımlarla, okul sütü ve süt
kuzusu projeleriyle kırsal kalkınmada Türkiye’ye örnek bir model
oluşturduklarına da dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti:
“Dar gelirli vatandaşlarımıza
ucuz ve kaliteli ekmek yedirdik. Türkiye’nin en büyük kent içi toplu ulaşım
projesine, Türkiye’nin en nitelikli konser salonuna, Türkiye’nin en büyük ve
nitelikli doğal yaşam parkına, Türkiye’nin en modern buz sporları salonuna, 90
dakika ile Türkiye’nin en ucuz ulaşımına imza attık. Bu uygulamayla, 90 dakika
tek bilet uygulamasıyla vatandaşlarımızın evine her ay 100 ile 300 TL arasında
değişen miktarlarda destek olduk. Türkiye’nin tek belediye hastanesinde,
özellikle dar gelirli vatandaşlarımız için çok önemli bir misyonu yerine getirdik.
Türkiye’nin en büyük fuar merkezini yapıyoruz. İzmir’in EXPO 2020 hedefi için
canla başla çabalıyoruz. Kadifekale’yi çöküntü bölgesi olmaktan çıkarıp kenti
yeni bir cazibe merkezi haline getiriyoruz. Sosyal projelerimizle İzmir farkını
ortaya koyuyoruz. Doğu ile Batı’yı buluşturuyoruz. Kıyılarımızın yeniden
tasarlanması için gerekli ihalelere peşpeşe çıkıyoruz. Tarihimizi ayağa
kaldırmak için kazı alanlarımıza çok önemli kamulaştırmalar yapıyoruz, sponsorluklarla
destek oluyoruz. Geçmişimize de geleceğimize de sahip çıkıyoruz”

Büyükşehir Belediye
Başkanı Kocaoğlu, kentsel dönüşümde de ellerini taşın altına koyduklarını
belirterek, vatandaşı mağdur etmeden, kenti tasarlayarak dönüştürmeye
hazırlandıklarını söyledi. Kentsel dönüşümünden
sağlanan rantın burada yaşayan insanlara ait olduğu bilinciyle hareket
ettiklerini vurgulayan Başkan Kocaoğlu, “rantın büyük bölümünü buradaki
vatandaşlara ayırarak kent dönüşümünü gerçekleştireceğiz. Özetle önce rant
değil, önce İzmir için çalışıyoruz” diye konuştu.
9 yıl kolay geçmedi
İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu, özetini yaptığı hizmet ve yatırımları gerçekleştirmenin
hiç de kolay olmadığını vurgulayarak şöyle devam etti “2 Mayıs 2011’den bu yana
yaşadığımız ve halen yaşamakta olduğumuz sıkıntıları burada anlatmama gerek
yok! Fuzuli ne güzel söylemiş: “Söylesem faydası yok, sussam gönlüm razı değil”
diye… Söylenecek o kadar çok şey var ki! Kent ve kentli yararına atmak
istediğimiz pek çok adımımız, farklı yöntemlerle uzun süre havada bırakıldı. Fuar
ihalesinin onayı için 7,5 ay bekledik. KİK’in yanlış kararı yüzünden Çamur
Çürütme ve Kurutma Tesisi’nde 10 ay bekledik. Teleferik için yılarca bekledik.
Tramvay projeleri için bekledik. Kentsel dönüşüm projeleri için bekledik.
İzmir’e yapılan teşvik adaletsizliğinin giderilmesi için bekledik. İzmir’in
aktardığı vergi gelirlerinin adil bir biçimde geri dönüşünü bekledik.
Üzerimizdeki müfettiş baskısının bitmesi için bekledik. Planlama yetkimizin by
pass edilmemesi için bekledik. Katı atık bertaraf tesisisin yeri konusunda
samimi davranılmasını bekledik. Mezarlık yeri için bile arazi bulamazken,
Hazine arazileri için, bırakın bedelsiz tahsisi, bizden fahiş paralar talep edilmesi
yerine makul bedeller istenmesini bekledik, bekliyoruz Kentin en güzide
yerlerinde AVM kurma heveslerinin artık bir son bulması için bekledik.
Eşrefpaşa Hastanemize yeniden sağlık taraması izninin verilmesini bekledik.”

milyon liralık rekor kamulaştırma yaptıklarını ifade eden İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, şunları kaydetti:
“Bir kamu kurumu olmamıza
rağmen, pek çok projemiz için gerekli arazileri Hazine’den astronomik
fiyatlarla satın almak zorunda kaldığımız için bu bedeli ödedik. Konak’taki,
eski Ziraat Bankası’na ait olan 3.5 dönüm araziyi tam 42 milyon Lira’ya satın
aldık. Buraya dünyanın en pahalı parkını yaptık. Bornova Kamil Tunca Bulvarı’nı
da TCDD’den 22 milyon TL’ye satın aldık. Kordon’da Kültür Müdürlüğü önünde yer
alan, demirle çevreli yaklaşık 450 metrekare yeri de yine Ziraat Bankası’ndan
6 milyon Lira’ya satın aldık. Bir de Kaynaklar’da Tansaş’a ait et entegre
tesisi komedisi var. Tahtalı Koruma Havzası’ndaki bu arazi için Hazine bizden
tam 27.5 milyon lira istedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan bu
haksızlık bakalım nasıl sonuçlanacak. Hep birlikte göreceğiz. Oysa siyaset
kurumu, herkese eşit davranmak zorundadır. Politikacının gücü de savunması da,
erki adil kullanmasından gelir. Gücünü adil kullanmayan siyasetçi er geç halk
tarafından cezalandırılmaya mahkum olacaktır. Tüm bu sıkıntılara rağmen,
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, 2004-2012 döneminde kente 4 milyar 800
milyon liranın üzerinde fiili yatırım harcaması yaptık. 2013 yılıyla birlikte 5
milyar lira. Eski parayla 5 katrilyon…
“Gücümüzü hemşehrilerimizden aldık”
Tüm
bunları yaparken, geçen yıl İzmir’e yapılan kamu yatırımının toplam kamu
yatırımları içindeki payının yüzde 3.2’ye düştüğünü dile getiren Başkan
Kocaoğlu, “Bu rakam 2002’de yüzde 6 idi. Bir başka araştırmaya göre, İzmir’den
merkezi bütçeye aktarılan her 3,5 TL’den sadece 1 TL’si İzmir’e döndü” diye
konuştu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, şöyle devam etti: “Direnmek,
çalışmak, üretmek zorundaydık; başarmak ve dimdik ayakta kalmak zorundaydık. Biz
bunu başardık. Gücümüzü de siz İzmirli hemşehrilerimizden aldık. İzmir
Büyükşehir Belediyesi tüm baskılara rağmen ayakta kaldıysa, bunu; birbirine
inanan, güvenen, dayanan, tutuklu arkadaşlarımızın yokluğunda daha çok
çalışarak birbirine kenetlenen, hizmetlerin aksamaması için özveriyle çalışan
tüm mesai arkadaşlarıma, bize güvenen, en zor günümüzde bizi destekleyen, kötü
gün dostu olarak Türkiye’ye vefa örneği veren İzmir’in güzel insanlarına
borçluyuz. Buradan huzurlarınızda bir kez daha ifade etmek istiyorum ki; Ailemize
bırakılabileceğimiz en büyük mirasın ‘onur duyulacak bir isim’ ve ‘onur
duyulacak bir yaşam’ olduğuna inanıyorum. Gerisi boştur. Yaşamım boyunca,
belediye başkanlığı yapan babamın öğrettiği evrensel ahlak kurallarını rehber
edindim. İnanmadığım, güvenmediğim adamlarla hiç çalışmadım. Hiç kul hakkı
yemedim. Değil devletin, kimsenin 1 kuruşuna tenezzül etmedim. Beni ve çalışma arkadaşlarımı temelsiz bir şekilde suçlayan
iddianame, bizim açımızdan utanç değil iftihar vesikasıdır. Utanç duyması
gerekenler, bize bu komplovari suçlamaları getiren ve organize edenlerdir. Buradan
değerli mesai arkadaşlarıma da sesleniyorum: Gün, daha çok çalışma günüdür. Sizlerin
attığı her bir adım, küçük de olsa, hedefimize ulaşmamızda katkı sağlayacaktır.
Sizlerden bu bilinçle görev yapmanızı istiyorum. Sendelemeden, umutsuzluğa
kapılmadan, İzmirli hemşehrilerimize hizmet için doğru bildiğimiz yola devam
edeceğiz.”

Büyükşehir
Belediye Başkanı Kocaoğlu, konuşmasının son bölümünde ise yaşamımın tartışmasız
en onurlu 9 yılı olan nitelendirdiği İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı
görevi sürecinde; en sıkıntılı, en umutsuz anlarımda bile kendisinden desteğini
hiç esirgemeyen, İzmirlilere teşekkür ederken, “Doğru sallanır ama yıkılmaz. Hep birlikte bu kenti ve kentliyi daha
mutlu kılmak için çalışmaya, çalışmaya, çalışmaya söz veriyoruz” dedi.
Koyundere’ye mesaj
İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu, Aliağa-Menderes Banliyö Sistemi çerçevesinde kapatılacak
hemzemin geçit nedeniyle sıkıntılarını dile getiren Koyundere halkına da mesaj
verdi. Bu konuda vatandaşların mağdur olmasını önleyecek yatırımları
gerçekleştirecek durumda olduklarını dile getiren Başkan Kocaoğlu, “Okyanusları,
denizleri, ırmakları geçtik. Alt geçitler, traktörün geçeceği geçitler bunların
hepsi çok kolay. Bu kadar yatırımı yapmış bir belediye başkanının, bir
traktörün geçeceği bir alt geçitte boğulması mümkün mü? Nerede, ne ihtiyaç
varsa, İzmir Büyükşehir Belediyesi hepsini yapmaya muktedirdir. Kararlıdır.
Bunun herkes tarafından böyle bilinmesinde çok büyük fayda vardır. 9 yıl önce
arabanızla Foça’ya, Aliağa’ya, Menemen’e gitmek istediğiniz zaman ne kadar
zamanda gidiyor, ne kadar yakıt yakıyordunuz, hatırlayın. Bugün kesintisiz
olarak Menemen ulaşıyoruz, en fazla bir kaç trafik lambasıyla Foça’ya,
Aliağa’ya ulaşabiliyorsunuz” diye konuştu.

Menemen Belediye Başkanı
Tahir Şahin de yaptığı konuşmada, açılışı yapılan kavşağın ilçesine yönelik en
önemli hizmetlerden biri olduğunu vurgulayarak, Büyükşehir Belediyesi
tarafından Menemen’de altyapı yatırımlarıyla içme suyu sorununun çözüldüğünü,
arıtma tesislerinin yapıldığını, dere ıslahlarının gerçekleştirildiğini,
ilçenin en büyük otoparkının yapımına yüzde 50, ilçeye kazandırılacak sosyal
tesise yüzde 70 destek verildiğini belirtti.
Başkan Kocaoğlu’na açılan
soruşturmaların bir onur madalyası olarak görülmesi gerektiğini söyleyen Şahin,
“Bizler bu kadar hizmet yapan ve 397 yılla yargılanan Başkanımızın her zaman
yanında olacağız” dedi.
Kesintisiz ulaşım
Açılışı yapılan Ulukent
Köprülü Kavşağı, Anadolu Caddesi’nde Ulukent ve Seyrek girişlerinin bulunduğu
alanda inşa edildi. Anadolu Caddesi, transit geçiş için katlı kavşağın altında
kalırken, kent merkezinden gelip Seyrek’e girmek isteyen sürücüler, güvenli bir
şekilde ve trafik kesilmeden geçiş yapabilecek. Kent merkezinden gelip
Ulukent’e girmek isteyen sürücüler ise yeni kavşağa gelmeden önce açılan imar
yolundan emniyetli bir şekilde giriş yapabilecekler. Ulukent’ten gelen ve kent
merkezine gitmek isteyen araçlar da, yine köprülü kavşağı kullanarak Anadolu
Caddesi’ne inebilecek. Katlı kavşağın tamamlanarak hizmete alınmasıyla birlikte
Ulukent ve Seyrek beldelerine giriş-çıkışlar yeni kavşak ve imar yolu aracılığıyla
yapılacağından, Anadolu Caddesi üzerindeki trafikte birikme ve bekleme olmadan
transit geçiş sağlanacak
Yorumlar
Kalan Karakter: