

CHP'den istifa eden Emine Ülker Tarhan, kendisinden beklenen
yeni partiyi kurdu. Tarhan, Anadolu Partisi'nin kuruluş dilekçesini İçişleri
Bakanlığı'na verdi. Bağımsız Ankara Milletvekili Tarhan’ın partisinin adı “Anadolu Partisi”. Parti, güneş ve ay
çiçeğinden oluşan bir amblem kullanacak. Amblemdeki güneş, Anadolu ve umudu, ay
çiçeği ise Trakya’yı sembolize ediyor.
Partinin 43 kişilik kurucular kurucu arasında çok sayıda
İzmirli var. Özellikle ANAP-DYP birleşmesindeki komisyonda yer alan Yunus
Yunusoğlu başta olmak üzere Kasım Gündüz, Sedat Demirer, Mehmet Şerif Avcı,
Hüseyin Yıldız gibi Anavatan Partisi İzmir İl Yönetimi’nde çeşitli görevlerde
bulunan isimler var. İddiaya göre yine İzmir’in sağ siyasetinin önemli
figürlerinden ANAP’lı Gülgün Beşerler ile DYP’de Belediye Başkanlığı,
Milletvekilliği ve İl Başkanlığı yapan Yıldırım Ulupınar’ında yakın zamanda
partiye katılacağı iddia ediliyor.
İşin tuhaf yanı CHP içinde “CHP sağa açılıyor” diye başlatılan isyanın sonucu olan ve sola ve
ulusalcılara umut diye sunulan partinin kurucuları soldan değil ne hikmetse hep
sağdan. Türkiye’de en uzun süre iktidarda kalan partilerden biri olan Anavatan
Partisi(ANAP)'ni İzmir'de dibe vurduranlar, ANAPAR çatısı altında Türkiye'yi
kurtarmak için yola çıktılar. Hatta öyle ki aralarında MHP’de Genel Başkanlık
yarışına giren İzmir eski İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nun, siyaset yapmadık
parti bırakmadığı için "yakasına 40
ayrı parti rozeti takan" lafını ettiği isimler 41. Rozeti bu parti
sayesinde gördü!
Parti’nin Teşkilat Başkanı olacak kişi ise bir dönem ANAP
İzmir İl Başkanlığı yapan, partinin son dönemlerinde Genel Merkez Yönetimi’nde
yer alan ve DYP ile birleşme sürecinde ANAP’ı temsil eden isimlerden biri olan
İzmirli Müteahhit Yunus Yunusoğlu’da var. ANAP içerisinde zaman zaman Merkez sağda siyaset yapan bir diğer parti
olan DYP’de siyaset yapan kardeşi Güçlü Yunusoğlu’nu kendi partisine kazandıramayan
isim olarak anılan Yunusoğlu’nun Türkiye’de nasıl bir örgütlenme modeli
izleyeceğini şahsen merak ediyorum.
Partinin kuruluşu ise şahsen kafamda soru işareti bıraktı. Benim
bildiğim bir parti kurmadan, aylar süren çalışmalardan sonra tüzük ve program
hazırlanır. Bu çalışmalar öyle 1 haftada oldu bitti ile olmaz. Böylesi bir
kuruluş başarıyı getirmez.
ANAPAR’ı savunacak olan kim varsa lütfen başarı iddiasını
desteklemek adına 2003 seçimlerinden kısa bir süre önce kurulan ve kurulur
kurulmaz iktidar olan AKP’yi örnek vermesin. AKP’nin kuruluşu sistemli bir
çalışma idi. Bu sistemli çalışma çerçevesinde dönemin İstanbul Büyükşehir
Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan tüm yurdu gezmiş, kendisine en büyük desteği
veren Abdullah Gül ise beraberinde 50’den fazla milletvekili ile birlikte Necmettin
Erbakan ile yollarını ayırmıştı. Arkalarında çok ciddi bir finans gücü, muhafazakar
ve mütedeyyin bir iş çevresi vardı.
Kaldı ki en önemlisi 43 kurucusunun tamamına yakını bir
dönem 4 eğilim diye yola çıkıp Merkez Sağ’ın en önemli gücü olan ANAP’tan
gelme. Birebir yakinen tanıdığım bu
isimlerin sola ve CHP’ye bakış açısını da iyi bilirim. Kimse kusura
bakmasın ama Türk siyasetinde merkezde de olsa sağ ve sol arasında çok keskin
bir ayrım vardır. Kimse “Sağdan gelip Solu
kurtarmak” rolünü kendine biçmesin. Zira nafile çaba olur. Hele de kendi
partisini “Sağa açıldı” diye suçlayıp
ayrılanlar için bu misyon imkansızdır.
CHP’nin Oylarını Böler,
AKP’ye Zarar Vermez
Kurulan yeni partinin gerek Genel Başkanı olan Emine Ülker
Tarhan’a gerekse de Teşkilat Başkanı olacak Yunus Yunusoğlu’na sorulan sorular
partinin nereden besleneceğinin en net kanıtıdır. Tüm kamuoyu partinin CHP’nin
oylarından besleneceğine inanmış durumda. Zaten Tarhan’ın CHP’den istifa
ederken yaptığı açıklamaya Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “aynen imza atarım” ifadesi bile AKP’nin kurulacak partiden zerre
kadar rahatsız olmadığını ve CHP’yi parçalamasını beklediğinin en net
göstergesidir. Bu iddiama inanmayan okurlarıma tavsiyem “Havuz Medyası” ya da “Yandaş
Medya” diye adlandırılan iktidara yakın yazılı ve görüntülü basın yayın
organlarını yakından takip etmeleridir. Özellikle CHP içinde kalarak istifa
etmeyen ve partililer tarafından “Truva
Atı” olarak nitelendirilen bazı isimlerin bu yayın organlarına ne kadar
sıklıkla demeç verdiklerini hep beraber izleyeceğiz.
Netice olarak “ben
partime küstüm” diyerek ayrılanların
alelacele kurduğu yada başına geçtiği (Abdullatif Şener, Erkan Mumcu, Tuğrul
Türkeş) partilerin durumu ortada iken oluşturulan bu yapılanmayı mantıklı
bulmuyorum. “Ortanın Solu”na çekerek
CHP’ye tarihinin en fazla oyunu kazandırarak iktidar yapan rahmetli Bülent Ecevit’ten
sonra en yüksek oyun alındığı dönemde CHP yönetimine, milletvekillerine ve
partiye gönül verenlere düşen bölünüp ayrışmak değil daha fazla çalışarak
iktidara yürümektir.
GönderMe1: Merak
ediyorum; sayın Emine Ülker Tarhan CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı gösterilse ve
Grup Başkanvekilliği’ne yeniden seçilseydi yine de istifa ederek bu maceraya
atılırmıydı?
GönderMe2: Siyasetle
yakından ilgilenenler bilir. Tuncelili İşadamı Ali Haydar Veziroğlu’ 1996
yılında 2,5 Trilyon (dönemin parası ile çok yüksek rakamdı) harcayarak Demokratik
Barış Hareketi’ni kurmuştu. Daha sonra Barış Partisi adını alan hareketin il ve
ilçe örgütleri için o dönemin parası ile 300 milyar TL'ye 150 minibüs ve 112
otomobil satın almış teşkilatlarını resmen abad etmişti. Tüm sermayesinin
tamamen devlet ihalelerine dayandığını ifade eden ve parti sürecinde de bu
ihalelerden fazla fazla alan Ali Haydar Veziroğlu liderliğindeki Barış Partisi
söylemleri ile CHP’yi ciddi şekilde yıpratarak tarihinde ilk kez baraj altı
kalarak meclise girmemesine neden olmuştu. Hani aklıma “ANAPAR’a da benzer misyon mu biçildi?” sorusu gelmiyor desem yalan
olur.
GönderMe3: ANAPAR’a
katılacağı iddia edilen DYP(DP)’de Belediye Başkanlığı, Milletvekilliği ve İl
Başkanlığı yapan Yıldırım Ulupınar’ın geçişine pek ihtimal vermiyorum. Dönemin Başbakanı
Recep Tayyip Erdoğan daveti ve dönemin Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik
Bakanı olan İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın girişimleri ile AKP’ye geçen
Ulupınar 12 yıl çeşitli görevlerde bulunduğu DYP(DP)’den ayrılırken bile çok
uzun bir düşünme süreci yaşamıştı. Bitme noktasındaki bir partiden bile
ayrılırken bu kadar düşünen Ulupınar’ın özel davet ile katıldığı AKP’den
ayrılması kanımca imkansıza yakın bir ihtimaldir.
GönderMe4: Genel seçimler yaklaşırken aday adaylarına bir
hatırlatma. Sevgili milletvekili aday adayları her zaman derim siyaset çok zor
iş. Siyasette “kıvrak bir bel” ve “ince manevra bilgisi” önemlidir.
Mesela bu yakada aday adayı iken görüştüğünüz insanlara Göztepe'de kaleci olduğunuzu anlatıp, aday olduğunuz karşı yakada ise
Kaf Sin Kaf forması ile sahalarda
ter atmak farz olabilir.
GönderMe5: CHP’li
gençlerin Urla Zeytineli’ndeki eylemine katılmadıkları için İl Başkanı Ali
Engin’e gösterdikleri tepki işe yaramış. Sayın Engin, geçtiğimiz günlerde İzmir
Emniyet Müdürlüğü önünde, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 50 Milyon
TL’lik biber gazı alımı ihalesini protesto eden gençlerin eylemine destek
verdi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: