Sosyal Demokrasi Derneği (SDD) İzmir Şubesi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYD) İzmir Şubesi'nin işbirliğiyle, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında "Çocuk Gelecektir" mottosuyla önemli bir etkinlik düzenlendi. Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinlikte, çocuk hakları ihlalleri, şiddet ve eğitimde hak temelli yaklaşım konuları ele alındı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan SDD İzmir Şube Başkanı Cengiz Onur, küresel çapta bir krize dönüşen çocuklara yönelik şiddete dikkat çekti. Onur, "Küresel kriz halini alan çocuklara yönelik fiziksel, duygusal ve cinsel şiddet; evlerde, okullarda, çevrimiçi tüm ortamlarda yaşanmaya devam ediyor. Dünyada 4 dakikada bir çocuk şiddet eylemleri sonucunda hayatını kaybediyor" uyarısında bulundu.
Çocukların haklarının tarihsel gelişimine de değinen Onur, çocukların 'Magna Carta'sı olarak nitelendirilen Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin (BMÇHS) 20 Kasım 1989'da oybirliğiyle kabul edildiğini hatırlattı. Onur, ilk uluslararası çocuk hakları örgütü fikrinin 1894'te Belçikalı politikacı Jules de Jeune tarafından ileri sürüldüğünü ve 1924'te Milletler Cemiyeti genel kurulunda imzalanan 5 maddelik bildirgede Mustafa Kemal Atatürk'ün de imzası olduğunu öne sürdü. Onur konuşmasını, "20 Kasım Dünya Çocuk Günü, çocukların sağlık ve huzur içinde yaşadıkları bir Dünya ve Türkiye için hep beraber hareket etmemiz gerektiği bir gündür" diyerek sonlandırdı.
Toplantıda söz alan Av. Bedriye Kurtuluş Türk, BMÇHS'nin kabulünün 36. yılında, çocukların yaşam hakkı dahil pek çok hakkının ihlal edilmesini eleştirdi. Türk, "Dünyada ve ülkemizde çocukların şiddet, ihmal ve istismara uğrayarak yaşam hakkı dahil pek çok haklarının ihlal edilmesi, taraf devletlerin sözleşmede belirtilen yükümlülükleri yerine getiremediklerini göstermektedir" dedi.
Av. Türk, çalışmaların hak temelli ve kapsayıcı bir bakış açısıyla yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, çocuk koruma sürecinin beş aşamada ele alınması gerektiğini belirtti: Önleme, fark etme, bildirme, müdahale etme ve iyileştirme. Türk, özellikle önleyici politikaların ve mahalle bazında örgütlenmiş bir sosyal hizmet ağının önemine dikkat çekerek, "Çocuklara yönelen her türlü hak ihlalinin karşısında olmak sadece hukuki değil insani bir sorumluluktur" ifadelerini kullandı.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği İzmir Şube Başkanı Aslı Tamtürk ise ekonomik eşitsizlik ve eğitimin önemine odaklandı. Tamtürk, Türkiye nüfusunun %25,5'ini çocukların oluşturduğunu ve neredeyse üç çocuktan birinin yoksulluk içinde yaşadığını söyledi.
Eğitimin laik, bilimsel ve bütünsel bir yapı olması gerektiğini savunan Tamtürk, temel hedefin çocuğun kendine güven duyması ve toplumla bütünleşmesi olduğunu belirtti. Tamtürk, "Hiçbir çocuk kendini değersiz hissetmemeli veya gelecekte ucuz işgücü olarak görülmemelidir. Eğitimden uzaklaşan çocuk, güvensizlik duygusuyla bir otorite arayışına yöneliyor; bu boşluğu da cemaatler ve çete yapıları doldurmaya çalışıyor" diyerek eğitimdeki kamusal güvencenin önemini vurguladı. Tamtürk, velilerin ve tüm yetişkinlerin, çocukların anayasal hakkı olan kamusal eğitimi talep etme sorumluluğu olduğunu belirterek konuşmasını tamamladı.
Etkinlik, konuşmacılara SDD İzmir Şube Başkanı Cengiz Onur tarafından Teşekkür Belgesi takdim edilmesiyle sona erdi.





Yorumlar
Kalan Karakter: