Selçuk Uyan Yeni Filminde Çocuk Gelinler ve Çocuk Anneleri Anlatacak

İzmir'de uzun yıllar boyunca tiyatro sahenlerinde ister yazar ister oyuncu olarak gösterdiği performansla kendisini İzmirliler'e tanıtan ve sevdiren tiyatrocu Selçuk Uyan, ilk profesyonel kısa metraj filmi Eleia'nın Cannes'ta yer bulmasının ardından kolları çocuk gelin ve çocuk annelerin anlatılacağı 'Karanlıkta Kalanlar' filmini çekmeye hazırlanıyor.

Daha önce 'Yasak' ve 'Gece Vardiyası' isimli iki kısa film daha çekmiş olan Uyan, profesyonel çekilmiş olarak nitelendirdiği, zeytin üretip satarak geçimini sağlamaya çalıştığı bir aileyi merkezine alan 'Eleia' isimli filmiyle Cannes Film Festivali'ne katılmayı başarmıştı. Festivalden istediği sonucu alamayan Uyan, çekeceği yeni kısa filmle beraber, hem Türkiye toplumunun büyük sorunu olan çocuk gelinleri ve anneleri gündeme getirmeyi hem de Cannes Film Festivali'nde bu yıl hak ettiği ödülü almayı planlıyor.

İzmir'den Cannes'a başarı yolculuğuyla yankı uyandıran başarılı tiyatrocu ve sinemacı Selçuk Uyan'la çekeceği yeni kısa metraj filmiyle ilgili konuştuk. 

Eleia'da zeytin üretip satarak geçinmeye çalışan bir aileyi konu edinmiştiniz, 'Karanlık Kalanlar' filminizde toplumun hangi kesmini seyirciye göstereceksiniz?

'Karanlıkta Kalanlar' kısa filmi ile küçük yaşta anne olmuş çocukların hikayesini anlatacağız. 'Çocuk gelinler' ve 'çocuk anneler' sadece bu coğrafyanın değil tüm dünyanın sorunlarınlarından bir tanesidir. Hangi ülkeye bakarsanız bakın mutlaka böyle hikayelere denk geleceksinizdir. Bizim bu kısa filmi çekme amacımız; unutulmuş, görmezden gelinmiş, yahut karanlıkta bırakılmış kız çocuklarının hikayelerini tekrardan gün yüzüne çıkarmak olacaktır. Bu misyon,  aynı zamanda o çocukların sorumluluğunuda taşımaktadır. 

Eleia ile gösterdiğiniz büyük başarıya rağmen festivalde istediğinizi bulamadınız. Bu yıl Cannes Film Festivali'nde hedefleriniz neler?

Öncelikle ilk hedefimiz, geçen sene 'Eleia' isimli kısa filmle katıldığımız Cannes Film Festivali'ne, bu sene 'Karanlıkta Kalanlar' ile yeniden katılıp, kendimize finalde yer bulmak. 

Cannes Film Festivali'ne katılmak dahi zor bir olay değil mi? Bu süreçte karşınıza ne gibi zorluklar çıkacağını düşünüyorsunuz?

Evet zor. Çünkü Cannes Film Festivali'ne, dünyanın her yerinden binlerce sinemacı filmlerini gönderiyor. Bu filmlerin çoğunluğu, ülkelerindeki kültür sanat bakanlığı tarafından destekli ya da uluslararası dağıtımcı şirketlerin sahibi olduğu filmler oluyor. Bizim filmimizin ne kültür bakanlığı ne de dağıtımcı şirket desteği var. Ancak ben, hem oyuncu hemde rejide çalışan arkadaşlara oldukça fazla güveniyorum. Bunu başaracağımıza olan inancım tam. Ardından da ulusal uluslarası film festivallerine başvuru yapacağız. Anlaşılacağı üzere uzun ve zor bir yol bizi bekliyor.

Eleia'da yerel insanlara rol vermiştiniz. 'Karanlıkta Kalanlar' filminde de benzer bir oyuncu yapısıyla karşılaşacak mıyız? Bu film için seçtiğiniz oyunculardan bahseder misiniz?

Bu kısa filmimde, İzmir'de yaşayan oyuncular ve set ekibi ile çalışıyorum.  35 yıldır İzmir'de Tiyatro ve sinema oyunculuğu yapan usta oyuncu Ali Beyat filmimizde önemli bir rolü canlandırıyor. Başrollerdeki iki isim ise, yine  genç yaşta oynadığı filmler,diziler ve tiyatro oyunları ile kendini kanıtlamış Çağrı Öztürk ve Merve Alçiçek. Merve yaşı küçük olmasına rağmen üstüne düşen önemli rolün farkında. Bunun içinde çalışmaları yoğun geçiyor. Rölünün üstesinden geliceğine hem ben hem de rol arkaşları oldukça emin.  Set ekibimizde de yetenekli sinemacılardan oluşmaktadır. Görüntü yönetmenliğimizi Hamit Ekmek yapacak. Hamit ile ilk kez bir filmde buluştuk. Onun görüntüye bakışını seyircininde seveceğine inanıyorum. Filmin seslerini daha önceki projelerimde de yer alan Yiğitcan Kiremitçi kaydedecek. Yardımcı yönetmenliğimi Cem Bilgin,yapım koordinasyon ve set amirliğini Derman Bayrak yapacak.

'Karanlıkta Kalanlar'a dair söylemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Tekrar söylemekte fayda görüyorum. Asli hedefimiz kız çocuklarının yaşadıkları acıların karanlıkta kalmaması. Bu filmi bunun için yapıyoruz. Hepimiz bunun için çalışıyoruz. Umarım film bittikten sonra hikayemizi layıkıyla anlatmış oluruz.