

Önceki yazımda GönderMe1 ve GönderMe2’de dile getirdiğim konulardan
dolayı çok sayıda kişiden yorumlar aldım. Bunların büyük çoğunluğu dile
getirdiğim konulardaki haklılığıma vurgu yaparken bazıları eleştirdi. Hatta
yorum olarak küfredenler bile oldu. Bazıları “Belediye Başkan Yalakası” dahi ilan ederken, bazıları ise “Neden daha ayrıntılı yazmadın” diyerek
serzenişte bulundu. Sonuç olarak,
“Adaylık Süreci” ve “Siyaset Adabı” üzerine açık bir yazı yazmak farz oldu.
Öncelikle şunu belirteyim ki geçtiğim yazıda dile getirdiklerimin halen
arkasındayım.
Siyaset yapmak herkesin hakkı. Siyaset yapan isimler olarak
başta meclis üyesi olmak üzere, belediye başkanlığı, milletvekilliği gibi
makamlara aday olmanız çok doğal bir süreç. Netice de hedefsiz siyaset olmaz.
Yalnız bu hedeflere giderken geçtiğiniz süreçler ve buradaki tavırlarınız çok
önemli. Bu süreçlerden ilki kendi partiniz içinde yarışmak. Bu yarış sürecinde
eskisine göre, özellikle başta sosyal medya olmak üzere bir çok alanda
propaganda yapma şansınız daha fazla. Kamuoyunun gördüğü kadarı ile bu imkanlar
çok fazlasıyla kullanılıyor. İşte sıkıntının temeli de burada başlıyor. Aday
olduğunuz koltuklarda sizin partinizden birileri oturmuyor ise eleştirmede
sınır tanımamanız ve çok sert salvolarla rakibinizin eksiklerini dile
getirmeniz kabul edilebilir. Amaaa söz konusu koltuklarda partilileriniz
oturuyorsa bu söylemlerinizde “Kılı kırk
yararak” sözlerinizi dile getirmeniz gerekiyor. Şimdi, “Kardeşim adam başarısız ise neden bunu yapalım” diyenleriniz
olacaktır. Bunlara cevabım şudur;
“Eleştirmenin de,
aday olmanın da siyasi bir adabı vardır. Öncelikle bilmeniz gereken aday olmak
herkesin doğal hakkı. Ama öncelikle hedef koyduğunuz koltukta kim oturuyor ona
bakın. Eleştirirken de dile getireceklerinizin partinize ne kazandırıp ne
kaybettireceğini hesaplayarak konuşun. Eskiler boşuna ‘Gırtlak dokuz boğum,
sekizini yut birini söyle’ dememişler. Dediklerinizin nereye varacağını iyi
hesap edin. Unutmayın ki, ‘Söz ağızdan çıkana kadar sizin esiriniz, ağızdan
çıktıktan sonra siz onun esirisiniz’dir. Haa partisi ne olursa olsun, mevcut
seçilmişlere edilen lafların disiplin suçu kapsamına girdiğini ve alacağınız en
ufak bir cezanın da adaylığınıza mal olabileceğini de hatırlatmak isterim.”
Unutmayın ki iktidarda bulunan mevcut partili başkanınız ile
ilgili dile getireceğiniz her şey partinizin oyunu kaybetmenize sebep
olacaktır. O an eleştirdiğiniz isim sizin de aday olmayı düşündüğünüz partinin
listesinden belediye başkanı seçilmiştir. Her darbe partinizin oyunu
tırpanlayacaktır. Haa şunu da geçmeden edemeyeceğim. Kimse “Benim oyum partinin oyundan çok”
martavalını okumasın. Siyaset çok küçük bir mecra. Ve bu mecra da herkes
herkesi çok iyi biliyor.
GönderMe1: CHP’nin
Aydın’da gerçekleştirdiği “Barış, Demokrasi
ve Özgürlük Mitingi” aday adaylarının geçit törenine döndü. Tamamına yakını
CHP Genel Başkanı’nın 2 saatlik dinlenme için çekildiği Anemon otelinin önünde
“Kedinin ciğer beklemesi” gibi aporttaydı. Bu bekleyenler içinde ailece(annesi,
babası ve kardeşlerini) gelen bazı aday adayı olan kadın başkanlar(!) dikkatten
kaçmadı.
GönderMe2: Hani
bir söz vardır ya “Allah’ın Sopası yok
ki” diye. Bu söz bugünlerde Karşıyaka’da yaşananlar için cuk oturuyor.
Karşıyaka’da yaşanan kadro değişikliğinin mimarları olan İl Başkanı Ali Engin,
İlçe Yönetiminden, İlçe Başkanı Ali Karaege’de getirttiği Kadın Kolu Başkanı
Sibel Özenir’den yaka silkmeye başladı. Yapılan değişikliklerin partinin çalışmasını
frenlemesi hatta geriye götürmesi ise cabası. Allahtan Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak ve partiyi seven Karşıyaka Kadın
Gücü Platformu varda durumun vahametini kavrayıp eksikleri kapatmak için seferberlik
başlattılar.
GönderMe3: CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun eşinin 3 günlük İzmir gezisi resmen
fiyaskolar zinciri idi. ANAP Dönemi’ndeki “Papatyalar”ın
Semra Özal’a yapmadığı hava ile sahaya sürülen Selvi Kılıçdaroğlu için
düzenlenen programda aksaklıkların bir bin paraydı. En göze çarpan ise, Zübeyde
Hanım’ın Anıt Mezarı’nda anma yapılırken yaşananlardı. Son 14 yıldır saat
10:30’da yapılan tören de Kaymakamlık, Belediye Başkanlığı ve AKP çelenklerini
koyarken, CHP’nin çelengi konulamadı. Saat 12:30’da CHP’ye özel yapılan tören
için kapı önünde biriken vatandaşlar nedeniyle bitişikte olan camide bulunan
cenaze araçta bekletildi. Bu sırada bazı Kadın Kolları il Yöneticilerinin “Cenazeyi başka camiye mi gönderelim” sözleri
saygısızlığın üst perdesi olarak yansıdı. Bunun dışında Selvi Kılıçdaroğlu’nun
Karşıyaka Kadın Gücü Platformu’ndan uzak tutulma çabası ise resmen komediydi.
GönderMe4: Selvi
Kılıçdaroğlu’nun ziyaretindeki tek fiyasko bu değildi. Tarihi Havagazı
Fabrikası’nda düzenlenen yemekte protokolde yer alan Balçova Belediye Başkanı
Mehmet Ali Çalkaya ile Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak eşleri ile birlikte
protokolden kaldırıldı. Bu sırada protokolde bulunan Bayraklı Belediye Başkanı
Hasan Karabağ ve eşine ise özel ihtimam gösterilmesi dikkat çekti. Partili
kadınlar ile ilgili yaptığı çalışmalar ile tanınan Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya ile Çiğli Belediye Başkanı
Metin Solak’a gösterilen bu tavır kadınlar tarafından tepki ile
karşılanırken Bayraklı Belediye Başkanı
Hasan Karabağ’ın protokolde tutulmasının Kadın Kolları İl Başkanı Özgün
Utku’nun kız kardeşinin Bayraklı Belediyesi’nde çalışmasından kaynaklandığı
iddia edildi. İşin ilginç tarafı ise Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali
Çalkaya’ya bu ziyaretin yaklaşık 15 gün öncesinde Kadın Kolları Genel Başkanı
Hilal Dokuzcan tarafından ilk kez verilen “Kadın Dostu
Başkan” ödülü verilmiş olmasıydı. Haaa, Muğla ve Bodrumdan gelen engelliler
için düzenlenen fayton gezisine daveti yapan Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’ın, Selvi Kılıçdaroğlu ile
birlikte faytona bindirilmemesinden ise bahsetmek istemiyorum bile.
GönderMe5: Bu
arada CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanlığı’nda “Gerçek Haberci’ye kim bilgi veriyor?” diyerek başlatılan tartışma
sonrası bazı partililerin sinir krizi geçirerek bayıldığı ve bu kişi için
ambulans istenmesine “Yukarıda basın var.
Haber oluruz” denilerek karşı çıkıldığı bilgisine ulaştım. Yaşanan
sorgulama ve sonrasından ambulansa karşı gelinmesinin mantığını anlayan biri
bana da anlatsın. Sayın Başkan benimle ilgili soracaklarınız var ise başta İl
Başkanı Ali Engin ve yönetim kurulu olmak üzere CHP’nin tabanından tavanına
kadar herkes telefonumu bilir. Hadi onlara soramıyorsanız Özel Kalem Müdürü
Sait Çelik ve İl Sekreteri Aslı Demirel’e sorsaydınız numarama ulaşırdınız. Bu
üzücü olaylara da sebep olmazdınız.
GönderMe6: Haaa
hazır aklıma gelmişken, sahi Kadın Kolları İl Başkanlığı tarafından Çiğli’de
2012’nin son aylarında yapılan yemek ile ilgili başta elde edilen gelir olmak
üzere diğer sorunlar ne oldu? Oluşturulan Komisyon görevini ne kadar yaptı?
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: