Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkı verilişinin 80.
yıldönümü, İzmir’de çeşitli etkinliklerle kutlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi
tarafından düzenlenen program kapsamında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu ve eşi Dr. Türkegül Kocaoğlu, İzmir Milletvekili Prof. Hülya Güven, Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Çiğli
Belediye Başkanı Hasan Arslan, Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, belediye başkan eşleri ve sivil toplum
kuruluşlarının temsilcileri Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geldi. Daha sonra kadınlar,
ellerinde kadın haklarına ilişkin dövizlerle Kültürpark’a kadar yürüdü.
İzmir’i kadınlar
yönetiyor
Cumhuriyet Meydanı’ndaki törende konuşan İzmir Büyükşehir
Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kadınların sadece sosyal hayata değil mutlaka
ekonomiye, yaşama ve üretime de katılmasını sağlamak zorunda olduklarını
belirterek, İzmir’in bu konuda bütün kentlerden daha şanslı olduğunu söyledi.
İzmir’de eğitimli ya da eğitimsiz kadınların yaşamın her alanında yer aldığına dikkat
çeken Başkan Kocaoğlu, İzmir’deki sosyal hayatı kadınların düzenlediğini
söyledi.
Milletten
korkmayın!
Her fırsatta İzmir’i kadınların yönettiğini söylediğine
dikkat çeken Başkan Kocaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Eğer kadın eve kilitlenir, çocuk bakmakla, kocalarını beklemekle sorumlu olursa, İzmir’in
diğer kentlerden farkı kalmaz. Kamu alanlarımızın yok olmaması, bunun için çok
önemli. Çünkü kentlilik bilincinin, millet ve devlet olma bilincinin kamu
alanlarında yerleşebileceğine inanıyorum. Bugün mevcut iktidarın 12 yıldır
dayattığı politika, kamu alanlarının yok edilmesi üzerinedir. Çünkü kamu
alanlarında birlik ve beraberlik, dayanışma vardır. Yanlışa karşı duruş vardır. Yanlış gidişe set
çekmek vardır. İktidarın en çok korktuğu
da budur! Özel imarlarla kamu alanı bırakmıyorlar çünkü kamu alanlarından
korkuyorlar. Kamu alanından korktuğunuz an, milletten korkuyorsunuz
demektir, Milletin birleşmesinden, dayanışma içinde olmasından korkuyorlar. Bunu kırmamız gerekiyor. Bunu kırabilecek bir numaralı il de İzmir'dir;
Ege’dir, Trakya’dır. Biz kadınımızla, gencimizle tüm İzmirliler olarak Türkiye'ye
örnek olmak durumundayız.”
Eve kapanan kadınlara çağrı
Konuşmasında
eve kapanan kadınlara da seslenen ve onları ‘hakları için mücadeleye’ çağıran
Başkan Kocaoğlu, “Siz bireysiniz. Siz en az babanız, erkek kardeşiniz ve kocanız kadar yaşam
hakkınızı, girişimcilik hakkınızı
kullanmak ve bunun için mücadele etmek zorundasınız. Sadece eşinizin, babanızın müsaade ettiği
kadar hayata girmeniz, bu çağın işi değildir. Önce sizlerin baş kaldırması
gerekir. Baş kaldıracaksınız ki, ülke çağı yakalasın. Mücadelenin en önemli
yanı; erkek olsun, bayan olsun, genç olsun ‘birey’ olmaktan ve kendine
güvenmekten geçmektedir. Bunu yapamazsak; çeşitli korkularla, alt kimlik organizasyonlarıyla insanları
yönetmeye, sağa-sola çekmeye çalışırsak o zaman tehlike büyür” dedi.

Kadının önünü erkekler tıkıyor
Kadının
siyasette yeteri kadar rol alamamasının önünü erkeklerin tıkadığını söyleyen
Kocaoğlu, şunları söyledi:
“Girişimci
kadınlarımız bürokraside, özel sektörde her aşamada çalışıp görev alıyorlar
ancak siyaseti yürütemiyor. Çünkü erkekler siyaset mesleğini kilitliyorlar,
kadının önünü açmıyorlar. Kadına fırsat vermiyorlar. siyaset mektebi olmayan
bir sanat. Kadınlarımız ancak ve ancak ilçe meclislerinde, ilçe yönetim kurulu üyeliklerinde, kadın
kollarında seçimden seçime ‘gel kardeşim al broşürü çal kapıyı’ şeklinde politikada
çalışıyorlar. Seçim zamanları ‘aman kadınlar
darda kaldık, siz kapıları çalabilirsiniz’ demekle bu işler olmaz. Bugüne kadar siyasetçilerin yaptığı bu. Aday
erkeklerden kadınlara sıra gelmiyor. Geçen dönem İzmir Büyükşehir Belediye
Meclisi’ndeki 4 olan kadın sayımızı 20’nün üstüne çıkardık. Büyük ilçelerden en
az 2, küçük ilçelerden en az bir tane istiyorum diye söyleye söyleye ağzımda
tüy bitti; ancak 20’ye gelebildim. 30’u bulamadım. Kadınlarımız sivil toplum
örgütlerinde, yardım derneklerinde, kadın kollarında son derece başarılı ve
üretken çalışmalar yapıyorlar ama ülkeyi siyasetçi yürütüyor. Kadının sivil
toplum örgütlerinde, odalarda nereye kadar gideceğini siyasetçi belirliyor.
Yani erk siyasetçinin elinde. O zaman bir taraftan sivil toplum örgütlerinde, derneklerde, odalarda çalışırken diğer taraftan mutlaka ve
mutlaka siyasetin direksiyonuna kadınların geçmesi gerekiyor. Ben bu nutku, bu söylemi kadının seçme ve seçilme hakkıyla
ilgili bir törende, tören konuşması olarak yapmıyorum. Hem eylemimde, hem duruşumda bunun sürekli
yanındayım. Bu konuşmayı tüm içtenliğimle, samimiyetimle yapıyorum”.
Başkan Kocaoğlu’na
teşekkür
Konuşmasında
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na teşekkür eden İzmir Kent
Konseyi Kadın Meclis Başkanı Kızbes Aydın, “Biz İzmirliler çevre illere baktığımızda
biraz şanslıyız. En çok kadın müdür, daire başkanı kadın çalıştıran ‘sosyal
demokrat’ belediyemiz var. Bir kadın çalışmaları müdürlüğümüz var. İzmir
çapında 8 sığınma evi, 18 kadın danışma merkezimiz var. Geçtiğimiz 8 Mart’ta
‘Yerini bir kadına devredeceğini’ yazan pankartı taşıyan, kadın dostu Sayın
Başkan Aziz Kocaoğlu’na çok teşekkür ediyoruz” dedi. Aydın, İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde
“Kadın Politikaları Daire Başkanlığı” kurulmasının da İzmir’e çok yakışacağını
söyledi.
Övgün: Yarısı kadın aday olsun
2015
seçimlerinde adayların yarısının kadınlardan oluşması gerektiğini belirten
İzmir Kadınlar Birliği Başkanı Sema Övgün ise “Kadınlar 80 yıldır seçilme
hakkını kullanamıyor. Zorlu bir mücadele veriyoruz, yalnız kalıyoruz. Erkek
egemen anlayışla yaşamamız dayatılıyor. Gerçek anlamda seçilme hakkımızı
kullanabilseydik çok farklı bir durumda olurduk. Böyle bir belediye başkanımı
olduğu için çok şanslıyız, diğer şehirlere örnek olacak şekilde çalışıyoruz.
Biz kadınlar 2015 Genel Seçimleri’nde milletvekili koltuklarının yarısı için
aday gösterilmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
Yorumlar
Kalan Karakter: