İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Habertürk'te Kübra Par'ın sunduğu programda gazeteciler İsmail Saymaz, Merdan Yanardağ, Veyis Ateş ve Mehmet Akif Ersoy'un sorularını yanıtlıyor.
Bakan Soylu, Sedat Peker'in hakkında 7 videoluk iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Soylu "Organize suç şüphelisinin bu iftiralarının hepsi saçmalıktır. Hepsi saçmalık, sapkınlık var. Bir vesayet ortaya koymaya çalışıyor ve sessizlik hakim. İpe-sapa gelmez olarak görmedim ama sözcülük yapıyor" dedi.
Soylu'nun açıklamaları şu şekilde:
- Çocukluğumdan itibaren siyasetin içindeyim. 1980 darbesinde 11 yaşlarındaydım ama gördüm. Gaziosmanpaşa'da bir evimiz vardı. Babam Adalet Partisi'nde siyasetçiydi. Evden çıkarken bodrum katımıza bomba konulup konulmadığını kontrol ederek çıkardık.
- O tarihlerde bazıları erketeye yatmışsa onu hep böyle seçici hep bir şey yapacak gözle bakarlardı. Nazlı sokaktı bizim sokağın adı. Gözümün önünde bir kişi taradılar. Sonra siyasetin birçok alanında görev yaptım
- Siyaset ve demokrasi bize şunu öğretti ya göründüğün gibi ya da olduğun gibi. Çünkü siyaset insanların sizi kendiniz için değil sizi kendilerini yönetmeleri için vekalet vererek, önemli bir hak veriyorlar.
"İDDİALARIN HEPSİ SAÇMADIR"
- Bizim neslimizin bizden sonraki nesle bir borcu var. Yaşadıklarımızı onlara aksettirmeden gelecek nesillere huzurlu bir Türkiye bırakabilmek. Onun için açık olmalıyız. O yüzden hiçbir şeyden korkum yok. Partimden de ailemden de... Yaptığımız işi doğru yapıyorsak, eğer alengirli işler yapıyorsak korku dağları aşar.
- Bu olaylar başlayınca, şunu söyleyebilirim bir organize suç şüphelisinin, Türkiye'de herkesin bildiği tanıdığı birisinin bu iddialarının hepsi saçmadır.
- Birinci kısımlarda şahsımla ilgili bir şey yoktu ve o zaman devreye girdim. Hepimiz eski Türkiye'yi biliyoruz. Bir kirli plan var ortada. Bir delinin, her türlü sapkınlığın içinde olan bir kişinin kullandığı sözler olarak görmedik. İstihbaratta binlerce elemanımız var. Diğer çetelerle nasıl mücadele ettiğimizi biliyorum. Bazen en büyük uçuşturucu kaçakçılarını teröristler üzerinden yakalıyorduk. Baktım ki bir eleman bir sözcülük ortaya koyuyor. İddiaları tamamen boş olsa da devleti hedef alıyor. Türkiye'de kendi adına bir vesayet ortaya koymaya çalışıyor. Nerdeyse herkese ipiniz elimizde diyor ve bir sessizlik hakim.
"SAHAYI TAM TEMİZLEMEDEN BİR HAMLEYE GİRİYORLAR"
- Neticede terörlü mücadele etmişiz ve terör ekonomisine darbe vurduk. Uyuşturucu ile mücadele ediyoruz. Türkiye tarihinin en önemli operasyonlarını yapıyoruz. FETÖ ila mücadele ediyoruz. DEAŞ yanı başımızda. Sahayı tam temizlemeden bir hamleye giriyorlar.
- Yıl 2015 ben AK Parti Genel Başkan Yardımcısıyım Başbakan Ahmet Davutoğlu, bir MYK toplantısında Davutoğlu'nun ağzından HDP ile anayasa yapabiliriz cümlesi çıktı.
"ERDOĞAN'I ETKİSİZ HALE GETİRMEK İSTEDİLER"
- Seçim geçti ve AK Parti çoğunluğu elde edemedi. Ya CHP ile yapacak ya da diğerleri ile yapacak. Ama bugünkü gibi hatırlıyorum ilk MYK'da bugün DEVA Partisi'nin başkanı Ali Babacan, hiç bu işlere bakmamalıyız hükümeti ayakta tutmalıyız.
- Ben de dedim ki, bizim sorumluluğumuz demokrasiyi ayakta tutmak zorundayız dedim. Bu seçim tamamlanmamıştır kampanya devam etmektedir. Ve kasımda seçim oldu.
- Sayın Davutoğlu ve ekibi CHP ile koalisyon için can hıraş uğraştılar. Biz bir kısım arkadaşımız bunun yanlış olduğunu söyledik.
- Dert ney? Dert Recep Tayyip Erdoğan, onu külliyede etkisiz hale getirmek.
- Davutoğlu bize hepinizin odasında neler konuşulduğunu biliyorum dedi. Biz donduk kaldık. Başka zamanlarda fiziki takipler olduğunu da duyduk.
- Sonra sayın Cumhurbaşkanımızla külliyede birlikte olduk. CHP ile bir iktidar hazırlığı söz konusu dedim. Bana sen ne düşünüyorsun diye sordu. Rahmetli Erbakan 1974'te yaptı. 1991'de DYP-SHP ile yaptı. Sonra veleddalin amin.
- Bu mücadele 1 Kasım seçimlerinden sonra da devam etti. Davutoğlu'nun etkili olduğu tink tank kuruluşlarından birinin başına HDP'li Mithat Sancar getirildi. Sancar şunu söyledi, "1-Apo içerden çıkacak. 2-Suriye'de bir devlet kurulacak. Başına Apo geçecek. 3- Türkiye'de özerk bir anayasa olacak.
"DAVUTOĞLU ALEYHİNDE TOPLANAN İMZADA DAHLİM VAR"
- Biz sonradan bunların nelere sebep olduğunu gördük. Ben teşkilat başkanıydım. Çalıştım da Davutoğlu'yla. Aramızın çok iyi olmadığı bir dönem yaşadık onunla. Çok tehlikeli bir noktaya gidiyor ülke diye konuştuk arkadaşlarla. Bir Recep Tayyip Erdoğan ve bir de dışarda onun dışarıdan sıkıştırıldığı bir süreç var. Şimdi burada ortaya çıkan süreçte biz arkadaşlarımızla mücadele başlattık. Sayın Davutoğlu'nu partinin içerisinde partinin genel kuruluş kodlarına uygun hareket etmediği kanaatini bir vesileyle gördük. Bir MKYK öncesinde imzalar toplandı. Bunda benim dahlim var.
- Biz zihninde olan HDP ve Kuzey Suriye meselesini kendi siyasal anlayışımızdan uzaklaştırmış olduk.
"HEDEF TÜRKİYE"
- Bugün Suriye'de bir devlet kurulmaya çalışılıyor. ABD'nin üstlerinin sayısı 6'dan 14'e çıktı. Türkiye'ye karşı bir ekonomik saldırı var. Türkiye'nin kendine ait bir anayasası olsun, Türkiye Suriye konumuna düşsün istediler.
- Burada hedef Türkiye. Çok basit bir operasyon var. Türkiye siyasal istikrarı nasıl sağlıyor? MHP ile AK Parti işbirliği ile.
- Her gün bir bombanın patladığı bir dönem yaşadık. İstanbul'da AVM'lerin açılamadığı dönemler oldu.
- Bu kadar cürümün işinde olan bir kişi tecavüz etmiş bir kıza. Karakola gidiyorlar ve olay kapanıyor. Burada zanlı Peker, belgesi var.
- Bilecik'e gidiyor. Orada kim var? Veli Küçük var.
PEKER SORUSUNA CEVAP VEREMEDİ
Soylu, “Sedat Peker Rize'den Edirne'ye kadar AK Parti için mitingler düzenledi. AK Parti'nin aile fotoğrafına girdi. AK Partililer kendisini çok seviyordu. Siz 2012 yılında tecavüz dosyası var diyorsunuz. Bu zamana kadar neden ses çıkarmadınız Peker'e?” sorusuna cevap veremedi.
Soylu, “Neden özne sizsiniz? Kendiniz yalnız hissediyor musunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
"Ben hükümetin bir üyesiyim AK Parti'de yöneticilik de yaptım. Yalınkılıç mücadele de yaptım. Terörlü mücadele ediyorum. Türkiye'de 15 Temmuz civarında 5 bin 500 kişi katılıyordu, bugün 12 kişi katılıyor. Türkiye'de organize suç örgütleri açısından 355'i çökertildi. 395 uyuşturucu çetesi çökerttik. Buna siz yalan dersiniz ben her şeyi kabul edeceğim. Okulların önünde çocuklara uyuşturucu satılıyordu. Bonzai içen çocuklar sokaklarda zombi gibi duruyordu. Bizim için FETÖ ile mücadelede sert gidiyor diye eleştiriyorlar, bunun içinde bazı büyüklerimiz de var."
"PEKER'İN KORUMAYA İHTİYACI MI VAR?"
İsmail Saymaz’ın “Akademisyenlerin kanıyla duş alacağız dedi. Kendisine tebrik etti AK Partililer. CHP lideri Kılıçdaroğlu'na tehdit içeren mektuplar geldi. Ben Feyzi İşbaşaran'ı dövdürttüm dedi. Ben Doğan Grubu'nu bastırttım dedi. Bunu benden milletvekili istedi. Bir CHP'li böyle bir şeyle anılsaydı hakkında işlem yapılmaz mıydı? Bunun ilgili Metin Külünk hakkında işlem yapılmayacak mı?” sorusuna Soylu, şu ifadelerle cevap verdi:
- Terör örgütlerinde yer alan isimler kendi meşruiyetini oluşturmaya çalışırlar. Sedat Peker'in korumaya ihtiyacı mı var? Ben akademisyenlerin kanıyla duş alacağım demesi AK Parti'nin aleyhine midir? Sadece AK Parti ile ilgili biri değil ki... Organize suç mensupları bir takım yerel zafiyetlerden meşruiyet oluşturuyorlar.
"BATAKLIK OPERASYONUNUN İLK İHBARI ŞAHSIMA GELDİ"
- 16 Ocak 2015'te DHKP-C tehdidi ile kendisine koruma veriliyor. Şimdi esas iş bundan sonra. İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, terörden sorumlu müdür de Mustafa Çalışkan. Nurettin Demir Kadıköy Emniyet Müdürü. Özgür Taşdemir emniyet müdürü ihraç edildi. En irtibatlı olduğu kişi Sedat Peker. 2015 yılında sanal bir tehditle Nurettin Demir kardeşinden kalan DHKP-C mirasıyla bir kurgu yapar ve koruma verilir. Şimdi Nurettin Demir FETÖ'den içerde. 27 yıldır benim telefonum aynı. Bataklık operasyonunun ilk ihbarı şahsıma geldi. Herkes bilir benim ihbar hattım geniştir. Kapıkule'ye şu mal gelecek dendi ve ihbar doğru çıktı.
- Nurettin Demir sahte ihbar yapıyor. Aynı sahte ihbar ne zaman oldu. Canan Kaftancıoğlu'nun korumalarını aldım. Ortada tehdit yoktu. Kaldırın dedim kaldırdılar. Ben korumayı kaldırdım 15 gün sonra DHKP-C tehdit etti. Bir sektör oluşmuş Sedat Peker'de başka yerde de oluşan bir sektör. 2017'de Özgür Taşdemir, iki yerde kumarhanesi var. Bu kumarhanelere DHKP-C tehdidi nedeniyle koruma sağlayacak imkanı oluşturdular. Ben bunu 2018'de öğrendim. Pervin Buldan'a korumayı ben verdim. Bir provokasyonla karşı karşıya kalmamak için.
- Peker, yurtdışına çıktığında koruması yanında değildi. Kimin burada bir suistimali varsa soruşturma başlattık.
Soylu, Saymaz'ın "Metin Külünk ile ilgili ve Hürriyet'in basılmasıyla ilgili bir soruşturma var mı?" sorusuna, "Fevzi İşbaşaran'ın dövülmesiyle ve Hürriyet'in basılmasıyla ilgili bir bilgim yok. Organize suç örgütü liderleri her yere sızabilir. Benim adımı kullanan 30 kişi hapse girdi. Bunlar ipe sapa gelmez bir kişinin iddiaları. Buna bakarsak herkesi içeri almamız lazım" cevabını verdi.
Yorumlar
Kalan Karakter: