TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş Başkanlığı'nda bugün 20. kez toplanan süreç komisyonunun başlangıcında 'analiz' raporuna dair tartışma yaşandı.
Akademisyen Murat Sevecan tarafından hazırlanan "Tutanak İçerik Analiz Rapor Özeti"nin sunumu öncesinde TBMM Başkanı Kurtulmuş'a eleştiriler geldi. TİP Milletvekili Ahmet Şık bu analizin hazırlanması sırasında izlenenen yöntemin doğru olmadığını, grubu bulunmayan partilerin dışarıda bırakıldığını belirtti. EMEP Milletvekili İskende Bayhan da, analizin komisyonun kapalı toplantılarını, muhalefetin bu toplantılardaki eleştiri, itiraz ve önerilerini, yine komisyonunu İmralı ziyaretini kapsamadığını belirtti. Bunları büyük eksikler olduğunu belirten Bayhan, grubu bulunmayan partilerin ortak rapor yazım komisyonunda bulunmasının zaruri olduğunu vurguladı. Muhalefet milletvekillerinin itirazlarına analizi hazırlayan ve toplantıya katılan akademisyenleri de hak verdikleri öğrenildi.
Analizde neler var?
Komisyonun bugün yapılan toplantısında akademisyenler Havva Kök Arslan ile Murat Sevecan da katılıyor. Sevecan'ın hazırladığı, "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Tutanak İçerik Analiz Rapor Özeti"nde yer alan analizlerden başlıklar şöyle:
ÇALIŞMAYA YÖN VEREN ARAŞTIRMA SORULARI:
- Komisyonun amacına, meşruiyetine, usulüne dair ne gibi değerlendirmeler yapılmıştır?
- TBMM Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu tutanaklarında, çatışmanın nedenleri nasıl kavramsallaştırılmıştır? Bu çerçevede, taraflar arasındaki temel uzlaşı alanları ve ayrışma noktaları nelerdir?
- TBMM Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu tutanaklarında, barışa yönelik söylemler hangi çerçeveler üzerinden vurgulanmaktadır? Kavramsal ve yaklaşım düzeyindeki uzlaşı alanları ve ayrışma noktaları nelerdir? Negatif barış ve pozitif barış unsurları nasıl tanımlanmıştır?
- Farklı toplumsal kesimlerin farklı konulardaki (çözüm çerçevesine yönelik, DDR, hukuk ve adalet, psikososyal ve toplumsal ilişkiler ve ekonomik alanlarda) çözüm önerileri hangi noktalarda kesişmekte, hangi noktalarda ayrışmaktadır?). Bu konulara dair hangi pratik öneriler sunulmuştur?
- Sürecin uluslararası bileşenleri ve dış etkenleri nasıl tanımlanmıştır? Bu konudaki ortak ve farklı görüşler nelerdir?

SORUN DAHA ÇOK HAK VE EŞİTLİKLER EKSENİNDE TANIMLANMAKTADIR:
• Tutanaklarda sorunun tanımı üç temel eksende farklılaşmaktadır: Hak ve Eşitlik-Kimlik/İnanç-Güvenlik ve beka
• Hak ve eşitlik odaklı çerçeve, “siyasi ve hukuki statü taleplerini” olarak tanımlanırken,
• Kimlik ve inanç odaklı çerçeve, “dil ve kültürel varoluş vurgusunu,”
• Güvenlik ve beka odaklı çerçeve, “devletin bekası risklerini” öne çıkartmaktadır.

SORUNUN EKONOMİK ETKİLERİ AĞIRLIKLI OLARAK YANSITILMAKTADIR:
Sorunun etki alanları yine en yoğun olarak iki temel kategoride toplanmaktadır.
Ekonomik ve bölgesel ekolojik maliyet: Bölgesel üretim kaynakları üzerindeki etkiler en yoğun dile getirilen boyuttur
Siyasi ve demografik tahribat: Çatışma karşıtı alınan önlemlerin sosyal yapı üzerindeki etkisi

TOPLUMSAL BARIŞIN BİR ARADA YAŞAMA VE ORTAK GELECEK BAĞLAMINDA OLUŞMASINDA UZLAŞILMAKTADIR:
• Barış için kullanılan söylemler çok baskın bir şekilde iki ana başlık altında toplanmaktadır. İki başlığın da dili pozitif barışı tanımlar niteliktedir.
• “Bir arada yaşama iradesi” en çok STK'lar (%48) ve siyasi partiler (%33) tarafından dile getirilmiştir. Bu yaklaşım içinde "kardeşlik" kavramı sadece duygusal bir metafor değil, aynı zamanda "Türkiye modelinin nasıl adlandırılabileceği noktasında herkesin ortaklaştığı bir barış kavramı olarak öne çıkmaktadır.
• “Barış dili ve zihniyet dönüşümü” en çok STK'lar (%40), siyasi partiler (%26) ve akademisyenler (%25) tarafından vurgulanmıştır.
Yorumlar
Kalan Karakter: