Sıla ARABACIOĞLU-GERÇEK HABERCİ- Teknik Yapı, Ege Mahallesi Kentsel Dönüşüm Alanı'nda İzmir Büyükşehir Belediyesi önderliğinde gerçekleştireceği projesinin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, “Bizim iddiamız şu birisi bizim binalarımız için hasarlı raporu alırsa ve kanıtlayamazsa ondan şikayetçiyiz ama bir binamız hasar alırsa biz onu yıkıp yeniden yaparız. Bu kadar da net konuşuyorum” diye konuştu.
“Japonya’yı örnek almalıyız”
Durbakayım dönüşümün kamuya ve vatandaşa yük getirmeden gerçekleştirilmesi amaçlandığını dile getirerek, “İnşallah örnek bir proje olacak. Pandemiden dolayı Mart 2020’den dolayı proje lansmanlarını sizlerle yüz yüze yapamadık. Bugün eskisi gibi sizlerleyiz. Projemizin hazırlık safhasında yöreyi tarihçesi yaşam biçimini inceledik. İzmir’in tarihine baktığımızda bu bölgede yaşayan medeniyetler hep uzun süre kalmış. Biz buraya geldik, mera etmeyin uzun süre gitmeyeceğiz. Eskiden ‘Punto’ olarak anılan Alsancak İzmir’in kalbi. Bu projede zarif ve anlamlı dokunuş yaptık. Ülkemizin beka seviyesi olarak bakmamız gereken riskli binalar için konuşmak isterim. Ülke olarak aktif faylarda konumlanıyoruz ve her an deprem ile karşı karşıya kalabiliriz. Bizden daha aktif deprem yaşanan Japonya’yı örnek almalıyız. Bizim iddiamız şu birisi bizim binalarımız için hasarlı raporu alırsa ve kanıtlayamazsa ondan şikayetçiyiz ama bir binamız hasar alırsa biz onu yıkıp yeniden yaparız. Bu kadar da net konuşuyorum” ifadelerini kullandı.
“Proje İzmir’e katma değer kazandıracak”
Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Umut Durbakayım ise bu projenin İzmir için önem arz ettiğini dile getirerek, “Biz bilgi ve deneyimimizi bu projeye yoğunlaştırdık. Edindiğimiz tecrübe ve deprem riskiyle beraber yapıyı bu projede birleştirdik. Güzel İzmir’imiz deprem açısından riskli bir alanda. Depremle yaşamayı öğrenmemiz gerekse de deprem insanları değil riskli yapılar insanları öldürüyor. Analizler doğru yapılmış sağlam zeminlerde sağlam binaların nasıl ayakta kaldığını beraber gördük. Projemizin en temel özelliği deprem güvenliği olacak. Üniversitelerimizin çok değerli hocalarıyla zemin raporları ile projeyi oluşturduk. Kaliteli malzeme de bizim vazgeçilmez önceliğimizden. Bu proje Ege Mahallesi, Alsancak’a ve İzmir’e ciddi bir katma değer kazandıracak” açıklamasını yaptı.
Durbakayım, projede maliyetlerin korunacağını söyleyerek, “Altyapısından üstyapısına sosyal donatı alanlarının kavşak giriş çıkışlarına kadar tamamen yenilenecek proje İzmir’e simge olacak. Biz 50 katlı mimari bir yapı oluşturduk. İzmir’in en gelişmiş lokasyonunda yer alan projemizi huzurunuza çıkarıyoruz. Ulaşım ve bağlantıları yeniden düzenlenmiş projemiz çevreye duyarlı olacak. 48 ay gibi bir sürede tamamlanacak; ama hak sahiplerine blok daha erken teslim edilecek. İstihdam olarak ortalama 48 ay boyunca 350 diyebiliriz; ama zaman zaman 700’e varacak” görüşünü aktardı.
“Japonya’yı örnek almalıyız”
Durbakayım dönüşümün kamuya ve vatandaşa yük getirmeden gerçekleştirilmesi amaçlandığını dile getirerek, “İnşallah örnek bir proje olacak. Pandemiden dolayı Mart 2020’den dolayı proje lansmanlarını sizlerle yüz yüze yapamadık. Bugün eskisi gibi sizlerleyiz. Projemizin hazırlık safhasında yöreyi tarihçesi yaşam biçimini inceledik. İzmir’in tarihine baktığımızda bu bölgede yaşayan medeniyetler hep uzun süre kalmış. Biz buraya geldik, mera etmeyin uzun süre gitmeyeceğiz. Eskiden ‘Punto’ olarak anılan Alsancak İzmir’in kalbi. Bu projede zarif ve anlamlı dokunuş yaptık. Ülkemizin beka seviyesi olarak bakmamız gereken riskli binalar için konuşmak isterim. Ülke olarak aktif faylarda konumlanıyoruz ve her an deprem ile karşı karşıya kalabiliriz. Bizden daha aktif deprem yaşanan Japonya’yı örnek almalıyız. Bizim iddiamız şu birisi bizim binalarımız için hasarlı raporu alırsa ve kanıtlayamazsa ondan şikayetçiyiz ama bir binamız hasar alırsa biz onu yıkıp yeniden yaparız. Bu kadar da net konuşuyorum” ifadelerini kullandı.
“Proje İzmir’e katma değer kazandıracak”
Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Umut Durbakayım ise bu projenin İzmir için önem arz ettiğini dile getirerek, “Biz bilgi ve deneyimimizi bu projeye yoğunlaştırdık. Edindiğimiz tecrübe ve deprem riskiyle beraber yapıyı bu projede birleştirdik. Güzel İzmir’imiz deprem açısından riskli bir alanda. Depremle yaşamayı öğrenmemiz gerekse de deprem insanları değil riskli yapılar insanları öldürüyor. Analizler doğru yapılmış sağlam zeminlerde sağlam binaların nasıl ayakta kaldığını beraber gördük. Projemizin en temel özelliği deprem güvenliği olacak. Üniversitelerimizin çok değerli hocalarıyla zemin raporları ile projeyi oluşturduk. Kaliteli malzeme de bizim vazgeçilmez önceliğimizden. Bu proje Ege Mahallesi, Alsancak’a ve İzmir’e ciddi bir katma değer kazandıracak” açıklamasını yaptı.
Durbakayım, projede maliyetlerin korunacağını söyleyerek, “Altyapısından üstyapısına sosyal donatı alanlarının kavşak giriş çıkışlarına kadar tamamen yenilenecek proje İzmir’e simge olacak. Biz 50 katlı mimari bir yapı oluşturduk. İzmir’in en gelişmiş lokasyonunda yer alan projemizi huzurunuza çıkarıyoruz. Ulaşım ve bağlantıları yeniden düzenlenmiş projemiz çevreye duyarlı olacak. 48 ay gibi bir sürede tamamlanacak; ama hak sahiplerine blok daha erken teslim edilecek. İstihdam olarak ortalama 48 ay boyunca 350 diyebiliriz; ama zaman zaman 700’e varacak” görüşünü aktardı.
