Uğur Dündar CHP'li Çıray'a Darbe Komisyonu'nu Sordu
Gazeteci Uğur Dündar, CHP'li Aytun Çıray'a, Darbe Komisyonu'nda yaşananları ve sonuçlarını sordu.
Yayınlanma :
08.01.2017 16:36


İşte Uğur Dündar'ın o yazısı;
Sevgili okurlarım, FETÖ'cü hainlerin darbe girişiminin ardındaki gerçekleri araştırmak üzere Meclis'te kurulan “15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu”, ek süreye gerek görülmeden çalışmalarını alelacele sonlandırdı! Komisyonun gayretli üyelerinden biri olan CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray'a, “adeta yangından mal kaçırırcasına alınan bu kararı ve sonuçlarının toplumsal hayatımıza nasıl yansıyacağını” sordum.
15 Temmuz Gecesi Kara Delik Oldu
AYTUN ÇIRAY (AÇ): 15 Temmuz, Cumhuriyet tarihimizde maruz kaldığımız bütün darbelerin toplamından çok daha ağır bir travmaydı. Ülkemizi işgal girişimiydi. O gece kendi halkına ateş eden, Meclis'ini bombalayan bir grup silâhlı insanla karşılaştık. Bu nedenle 15 Temmuz'un aydınlatılması, demokrasimizin geleceği açısından kaçınılmaz bir zorunluluktur. Ne yazık ki AKP'li üyeler bunu istemediler!.. Sayın Bahçeli de komisyon çalışmalarının tam ortasında Türkiye'nin gündemine “başkanlık” tartışmalarını sokarak, komisyonun battal hale gelmesine yardımcı oldu. Kalkışmanın siyasi ayağı mutlaka ortaya çıkarılması gerekirken bu başarılamadı. Binlerce insan tutuklanırken, siyasi ayağın meçhul bırakılması toplumdaki adalet duygusunu zedeledi. Benim endişem, 15 Temmuz travmasının bir kara delik gibi hepimizi içine çekip yutmasıdır. “Şok doktrini” uyguladıklarını zannederek bunu örtbas edenler ve FETÖ mücadelesini tavsatanlar, gelecekte en büyük zararı kendileri görecekler ve çok pişman olacaklar, çok!..
Bahçeli; İktidar İstemeyen Siyasetçi
UĞUR DÜNDAR (UD): Sizce Anayasa Komisyonu'nun hızlandırılmış bir tempoyla görevini (!) tamamlayarak metni Meclis Genel Kurulu'na indirmesi ve bunun 15 Temmuz FETÖ Kalkışma Komisyonu'nun süresinin bittiği zamana denk gelmesi bir tesadüf olabilir mi? Yoksa zamanlama manidar mı?..
(AÇ): Zamanlama tabii ki manidar! Ama buralara nasıl geldik, önce ona bir bakalım: AKP 7 Haziran seçimlerine, Başkanlık Sistemi'ne dayalı yeni anayasa vaadiyle gitmişti. Ama ne oldu? 13 yıllık AKP iktidarı sandığa gömüldü! Çünkü Türk seçmeni “Türk tipi” denen, içeriği açıklanmamış Başkanlık rejimine “hayır” dedi. Böylece toplumsal fay hatlarında birikmiş muazzam gerilimi giderecek yeni bir siyasi fırsat ortaya çıktı. Eğer halkın verdiği mesaj iyi okunmuş olsaydı, toplum nefes alacak, AKP de kendini toplama şansını yakalayacaktı. Ama bu fırsatı, daha seçim sonuçları kesinleşmeden “erken seçim isteyen” Sayın Devlet Bahçeli yok etti! Seçmen Türkiye partisi olamadığını gördüğü HDP'yi de büyük oy kaybına uğrattı. Tırmanan terör nedeniyle AKP tekrar yüzde 50 çıtasını yakaladı. Fakat bu sonuç, iktidarın Anayasa değişikliklerini referanduma götürmesine yetmiyordu.
(UD): Evet Meclis aritmetiği buna kesinlikle izin vermiyordu. Ta ki Sayın Bahçeli'nin 22 Ekim'de MHP'nin haftalık olağan Meclis Grubu Toplantısı'nda mevcut anayasa dışı fiili durumu anayasal hale getirmekten söz etmesine kadar…
MHP Seçmeni Bahçeli Yüzünden AKP'ye Kaydı
(AÇ): Elbette. Sayın Bahçeli Türkiye'nin son 15 yıllık tarihine kritik zamanlarda yaptığı çıkışlarla damga vuran bir siyasetçi! 1 Kasım 2015'deki AKP zaferi, aslında Sayın Bahçeli'nin Sayın Erdoğan'a yönelik siyasi cömertliğinin bir eseriydi! Zira MHP'ye 7 Haziran'da verilen oyların yüzde 50'si, onun sayesinde saf değiştirip AKP'ye geçmişti!.. Daha sonra bir yöneticisinin de televizyonda söylediği gibi Sayın Bahçeli, siyasetin doğasına aykırı olarak “iktidarı istemeyen” bir lider portresi çizdi. Bu arada Sayın Cumhurbaşkanı, Cemaatle Oslo ile başlayan çatışmanın kendisini eninde sonunda hedef alacağını da biliyordu.
Bazı Yandaşlar İç Savaş Kışkırtıcılığına Yapıyorlar
(UD): O zaman saray danışmanlarıyla yakın ilişkisi olan bazı yazarların, FETÖ kalkışmasını haber veren yazıları Saray'a ‘harekete geç, arka bahçeni emniyete al' uyarısı olarak yorumlanabilir mi?..
(AÇ): Öyle olabilir, ancak bazı yandaş yazarlar, bilerek ya da bilmeyerek Sayın Kılıçdaroğlu'nu ve bir kurum olarak CHP'yi hedef göstererek, bir iç savaş kışkırtıcılığı yapıyorlar. Bunun hem Türk Milleti'ne hem de kendilerine çok ağır maliyeti olur. Herkes aklını başına alsın.
(UD): Nasıl yani?
Cehennemden Önceki Son Çıkıştayız
(AÇ): Sayın Dündar Türkiye 2015 yılı verilerine göre; “Dünya Terör Endeksi”nde 14. sıraya yükseldi! Veriler değerlendirildiğinde 2016'da çok daha ürkütücü bir sıçrama yaptığımız ortaya çıkacak. Çünkü 7 Haziran'dan bu yana geçen sürede 423 vatandaşımız hayatını kaybetti, yüzlerce polis ve askerimiz bir yılda şehit oldu. Terör ekonomik, sosyal bütün dengelerimizi bozmuş durumda. Bunun yansımalarını sosyal medyada büyük bir endişe içinde takip ediyorum. Artık bireylerinin birbirine olan güvenlerini neredeyse tamamen kaybettiği bir toplum haline geldik. İçinde bulunduğumuz zaman, AKP'lileri ve MHP'lileri basirete, sağduyuya çağırma zamanı. Cehennemden önceki son çıkışa geldik.
(UD): Bunları söylerken Sayın Devlet Bahçeli'nin deyimiyle “fiili anayasa dışı durumu anayasal bir çerçeveye oturtmak” amacıyla hazırlanan değişiklik paketinin Meclis'e gelmesini mi kastediyorsunuz?
(AÇ): Elbette. Bakın Türk Milleti'nin bekası uğruna bu anayasa değişikliğini gündemden düşürmek gerekir. Devletin ve milletin yaralarını saralım, düze çıkalım, bunu tekrar gündeme getiririz. Türkiye mevcut şartlar altında bu yüksek gerilimi kaldıramaz. İç barışımız hiç olmadığı kadar kırılgan! Bu değişiklik paketi güç temerküzüne neden olacak. Duyduğuma göre MHP bu güç temerküzünü (toplanmasını) teşvik etmiş; eğer bu doğruysa eğer Sayın Erdoğan, Sayın Türkeş'in dediği gibi, büyük bir tuzağa düşürülüyor. Yani tek adam devleti onu her şeyin günah keçisi yapacak.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: