YAPRAK DÖKÜMÜ

Sanat
siyaset ve kültür hayatımıza renk katan ve yön veren değerlerimiz son
günlerde hızla kaybetmeye başladık aklımda kalanlara bakarsak dev çınar orta
oyununun son temsilcisi meddah tiyatro duayeni gözleri ile oynadığı TV filminde
bile reyting rekorları kıran Erol GÜNAYDIN, usta tiyatrocu ve film aktörü
Müşfik KENTER,  Baykal KENT, Ekrem BORA
ses sanatçısı Ayten ALPMAN Samanyolunun babası BERKANT senarist ve oyuncu Meral
OKAY Shovmen Orhan BORAN

Datlı
dillim güler yüzlüm göynüm hep seni arıyor diyen üstat Naşat babayı Neşet
ERTAŞ’ı kaybettik şimdi bizim gönlümüz ve kulaklarımız artık onu aramaya
başladı. Daha sonra Karadeniz’in şişmanoğlisi Kamil babası Kamil SÖNMEZ gitti
oda bizlere sempatik ve babacan duruşuyla beynimizde kafamızda hep kaldı. daha
sonra Kaynanalar dizisinin Nuriye Kantarı Leman ÇIDAMLI aradan iki ay sonra
Nuri Kantarı Tekin AKMANSOY sanki filimde oynadıkları roldeki gibi, kari koca
gibi, biri gitti diğeri de onu yalnız bırakmamak için yanına gitti. Bir vefa
örneği sanki. Daha sora hepimizin sanki öz dedesi gibi olan Türkiye’nin deprem
dedesi Ahmet Mete IŞIKARA bir sabah flaş haberle deprem etkisi yaptı ve oda
ağaçtan düşen bir yaprak olarak tarihte yerini aldı. Son anına kadar bizi olası
İstanbul depremi konusunda uyararak.

32. günün
babası Türkiye’de usta gazeteci fabrikasının sahibi anchorman ve çok
şeyim sorgulayıcısı gerçek gazeteci Mehmet Ali BİRANT ustayı kaybettik daha
ustanın yaptıklarını belgesellerini yakın tarihimize ışık tutan olay söyleşi ve
belgesellerini konuşurken bir konferansa yetişircesine hızlıca aramızdan
ayrıldı Toktamış Hoca Toktamış ATEŞ Sosyalist ve dindarların arasında buzları
çözen isimdi hocam. Aynı zamanda muazzam bir hoşgörü ve insan sevdalısıydı.
Derken tuşların efendisi Ferdi ÖZBEĞEN sesiz sedasız biraz kırgın terk etti
bizi. Metin SEREZLİ Ustada perde dedi ebediyet oyununa başladı. Kemal SUNAL
filmlerinin usta karakteri Dinçer ÇEKMEZ "O kadar!" ve
"Mazlum'u getirin bana!" repliklerini bırakarak ayrıldı
aramızdan.

Evet evet
ve Müslüm Baba hemşerim varoşların sesi sosyetenin vazgeçmediği gönül adamı çok
büyük halk müziği solisti bazen tenor bazen bariton. 70 yıllarda halk müziği
ile başladı serüveni babanın o yıllarda insanlar ya batılı ya doğulu idi baba
bu ikisini aynı kotaya koydu eritti ve adına arabesk dedi aslında o sadece
arabesk okumuyor arabeskte yaşıyordu izleyici dinleyici kitlesine bakınca çok
net görülür. Çünkü babanın dinleyicileri arasında hiç okuryazarı olmayan
birinden tutunda bir profesör e kadar her kültür katmanından dinleyici
bulursunuz. Sokakta yaşayandan holding patronlarına varıncaya kadar her gruptan
dinleyicisi mevcuttu babanın. Bu farklılıklardan dolayı dinleyici kitlesi
birçok araştırmaya da konu olmuştur. Gitmeye fırsat bulamadığı Üniversitelerde
hakkında Doktora tezleri dahi yazılmıştır Müslüm babanın.

Bizi terk
eden ustalar Mekanınız cennet olsun.

 

SESSİZ GEMİ

Artık demir almak günü gelmişse zamandan,

Meçhule giden
bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;

Sallanmaz o kalkışta ne
mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,

Günlerce siyah ufka
bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!

Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!

Dünyada sevilmiş ve
seven nafile bekler;

Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,

Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.

Yahya Kemal Beyatlı