Yatay-dikey ayrımı ortadan kalkacak

Karabağlar'ın sınırlarının
bir gecede sandık sonucuna göre belirlendiğini belirten Selvitopu,  bunun yanlış bir yöntem olduğunu, hizmetin
esas alınması gerektiğini ifade etti. Selvitopu ayrıca, havaaalanına, yeni fuar
alanına ve çevre yoluna yakın olması gibi avantajları bulunan Karabağlar'ın
doğru planlanması halinde gelişmemesi için hiçbir sebebin olmayacağını da
vurguladı.



CHP
Karabağlar belediye başkan adayı Harita Mühendisi Muhittin Selvitopu Karabağlar
halkından her geçen gün daha da ilgi görüyor. Selvitopu günün büyük bir
bölümünü soğuk havaya aldırış etmeden sokakta halkın içinde geçiriyor ve
vatandaşın, esnafın sorunlarını dinliyor. CHP'li aday günün kalan kısmını da
sivil toplum kuruluşlarıyla toplantılara ayırıyor. 33 yıllık belediyecilik
tecrübesine sahip olan, 30 yıla yakın Karabağlar ilçe sınırları içerisinde
oturan ve bölgeyi çok iyi tanıyan Muhittin Selvitopu'nun bu özellikleri
vatandaşlar tarafından büyük bir şans olarak değerlendiriliyor. İlçenin ciddi
anlamda hizmete ihtiyacı olduğunu savunan başka partilere mensup bazı
vatandaşlar da bu seçimlerde oyunu Selvitopu'ndan yana değerlendireceklerini
vurguluyorlar.

 

Belediye
başkan adayı Muhittin Selvitopu, meclis üyesi adayları, gençlik kolları ve bir
grup partiliyle birlikte Bozyaka Kilimcitepe'deki esnafı ziyaret etti,
vatandaşların sorunlarını dinledi. Programı boyunca yolda karşılaştığı
vatandaşlarla tanışma fırsatı bulan Selvitopu daha çok ulaşım, otopark
sorunlarının yanı sıra  üst geçit
talebiyle karşılaştı. CHP'li aday İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin açtığı
Dostluk Bulvarı gibi trafiği rahatlatacak projelerinin olduğunu ve
Büyükşehir'le birlikte ortak bir çalışmaya imza atarak birkaç bulvarın daha
ilçeye kazandırılacağı müjdesini verdi.

Karabağlar
potansiyeli yüksek olan bir ilçe

Başkan
seçilmesi halinde Karabağlar'ı modern, çağdaş bir yapıya kavuşturacaklarını
belirten Muhittin Selvitopu,  5 yıl
içinde ilçenin sosyo-ekonomik açıdan gelişmiş bölgeleri (dikey) ile geri kalmış
bölgeleri (yatay) arasındaki ayrımı ortadan kaldıracak, eşitliği sağlayacak
projeleri hayata geçireceklerini söyledi. Selvitopu şöyle konuştu: "Ne
yazık ki seçim kaygısıyla Karabağlar'ın sınırlarını bir gecede sandık sonucuna
göre belirlediler. Kesinlikle yanlış yaptılar. Bu kenti yönetenlere, halka, hiç
kimseye sormadan, masa başında haritayı önlerine koydular ve kararı öyle
verdiler. İlçemiz sınırları içerisinde Hatay, Üçkuyular, Mimkent gibi dikey
olarak adlandırılan ve sosyo-ekonomik açıdan gelişmiş bölgeler var. Yine
Uzundere, Eskiizmir, Bozyaka gibi bu bölgelere nazaran daha geri kalmış, yatay
olarak adlandırılan bölgeler var. Başkan seçilirsem 5 yıl içerisinde ilçemizde
yatay-dikey ayrımını ortadan kaldıracak projeleri hayata geçireceğim.
Havaaalanına, yeni fuar alanına ve çevre yoluna yakın olması gibi avantajları
bulunan Karabağlar doğru planlanırsa gelişmemesi için hiçbir sebep yok. Halkın
özlediği, hayal ettiği projeleri yine halkla, sivil toplum kuruluşlarıyla,
muhtarlarla birlikte hayata geçireceğiz."

Kentsel
dönüşüm popülist politikalara kurban edilmemeli

Bölgeler
arasındaki eşitsizliği giderecek projelerin başında kentsel dönüşümün geldiğini
vurgulayan Muhittin Selvitopu, 
Karabağlar'da bu konuda 3 bölgede çalışma olduğunu hatırlattı ve şu
bilgileri verdi: "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ilçemizdeki 13 mahalleyi
kapsayan 540 hektarlık alanı riskli alan ilan etti. Bu bölgede 17 bin bina ve
150 bin nüfus var. 6306 Sayılı yasaya göre alınan bu karara ilişkin bakanlığın
tespit çalışması oldu ancak proje ortaya çıkmadı. Anayasa Mahkemesi de söz
konusu yasanın bazı maddelerini iptal etti. Gelişmeleri yakından takip
ediyoruz. Bakanlığın ortaya koyacağı proje halkın hak ve hukukunu koruyorsa,
halkın yararınaysa bunu destekleriz. Şayet halka zarar verecek durumda olursa
da karşısında dururuz. Bu projenin dışında 190 hektarlık alanda ticari
kullanımların yoğun olduğu, konutun az olduğu bölgede kentsel dönüşüm çalışması
düşünülüyor. Ayrıca Uzundere'de 32 hektarlık alanda İzmir Büyükşehir Belediyesi
tarafından başlatılan ve uzlaşma oranının yüzde 60'lara ulaştığı bir çalışma
var. Biz kentsel dönüşümde yerel yönetimlerin devre dışı bırakıldığı
uygulamalara kesinlikle karşıyız. Kentsel dönüşüm popülist politikalara kurban
edilmemeli."