Anketlere Güvenmeli mi?

Yüksek Seçim Kurulu tarafından tekrarlanmasına karar verilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimleri için sayılı günler kala anket firmaları ardı ardına sonuç açıklıyor. Yalnız dikkatimi çeken firmaların verdiği rakamlar arasındaki uçurum. Kimisi Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu’nu yüzde 7 ile 2 arasında önde gösterirken bir firma ise Cumhur Adayı Binali Yıldırım’ı yüzde 0.60 ile önde gösteriyor. İptal edilen seçimlerde Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu’nun yüzde 0.25 fark ile seçimi aldığını düşünürseniz bu kadar farklı sonuçların ardından halk diliyle “bit yeniği” ararsınız.

Son günlerde İzmir’den İstanbul’a giden gerek Ak Partililer gerekse de CHP’liler ile yaptığım görüşmelerde bu anket olayı bana daha manidar geldi. Ak Partililerin sahada durumun kendi lehlerine olduğunu ifade etmesi ve başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun tansiyonu yükselten tavırları sonrası “anketlerin Ak Parti tabanının rehavete kapılmaması ve CHP’lilerin kazandık diyerek rehavete kapılması için manipüle edildiği” iddiasına daha çok inanmaya başladım.

Bu inancımın pekişmesine etki eden bir diğer unsur ise kamuoyunda sıkça dillendirilen seçim iptalinin gereksizliğine yapılan atıflar oldu. Özellikle Ak Parti içinde sıkça dile getirilen; “25 belediye başkanı başta olmak üzere mecliste büyük çoğunluğa sahibiz. Bir kişi neyi değiştirebilir? Neden iptal edildi, seçimi almak için bu kadar ısrar ve bu kadar kamplaşma neden?” söylemleri sonrası yapılan kamplaştırıcı söylemde bunlardan biri.

Birde artık seçimin tarafları Ak Parti ve CHP değil. İttifaklar söz konusu. Bu ittifakların yanı sıra iptal edilen seçimler sonrası 23 Haziran’da seçime girmeyeceklerini açıklayıp taraf beyan eden partilerden dolayı her şey birbirine karıştı. Eskiden kullanılan “sağcı-solcu” kavramları bile değişti. O nedenle seçim taktikleri de değişti. Son dönemde moda kamplaştırmak ve manipülasyon. Bu nedenle bu anketler bana güven vermiyor.

 

GönderMe 1: İstanbul seçimleri için İstanbul’a akın eden edene. Özellikle Ak Parti bu konuda seferberlik başlattı. Ama seferberlik parti kulislerinin bir numaralı dedikodu malzemesi olmuş durumda. İzmir Ak Parti teşkilat tabanı bu çalışmaya ikna olmamışken İstanbul’daki vatandaş nasıl ikna olacak? Şahsen merak ediyorum.

GönderMe 2: Bu çalışmalarda Ak Parti tabanında en çok tepkiyi seçimi kaybeden isimlerin sosyal medya hesaplarında yaptıkları paylaşımlar çekiyor. “Dostlar alışverişte görsün” olarak değerlendirilen bu çalışmalar İzmir Ak Parti’de önümüzdeki süreçte ciddi sıkıntılar yaratırsa kimse şaşırmasın.

GönderMe 3: İmamoğlu ve Yıldırım arasındaki TV programı sonrası sosyal medya üzerinden yapılan methiyeler dikkatimi çekti. Daha düne kadar net duruşu olan “bir yere gelmek için kimsenin adamı olmam” diyenlerin bu tavra girmesi cidden üzücü.

GönderMe 4: Ak Parti İzmir teşkilatında Binali Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanmasını isteyen ciddi bir kesim var. Bu kesimin partinin kazanmasından öte İzmir’deki Yıldırım ekibinin hegemonyasını kırılmasını istemesi gözümden kaçmadı.